Süre                : 1 Saat 48 dakika
Çıkış Tarihi     : 07 Temmuz 1995 Cuma, Yapım Yılı : 1995
Türü                : Aksiyon,Korku,Bilim Kurgu,Heyecanlı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Metro-Goldwyn-Mayer (MGM)
Yönetmen       : Roger Donaldson (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Dennis Feldman (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Ben Kingsley (IMDB)(ekşi), Michael Madsen (IMDB)(ekşi), Alfred Molina (IMDB)(ekşi), Forest Whitaker (IMDB), Marg Helgenberger (IMDB)(ekşi), Natasha Henstridge (IMDB)(ekşi), Michelle Williams (IMDB), Jordan Lund (IMDB), Virginia Morris (IMDB), Shirley Prestia (IMDB), David Selburg (IMDB), Melissa Bickerton (IMDB), Gary Bullock (IMDB), Caroline Barclay (IMDB), Matthew Ashford (IMDB), Whip Hubley (IMDB), Patricia Belcher (IMDB), Richard Fancy (IMDB), Dendrie Taylor (IMDB), Dana Hee (IMDB), Jellybean Benítez (IMDB), Jimmy Chunga (IMDB), James Ent (IMDB), Christopher Ivins (IMDB), Coati Mundi (IMDB)

Species (~ Tehlikeli tür) ' Filminin Konusu :
Dr. Xavier Fitch önderliğinde üretilen yarı yaratık-yarı insan, DNA mucizesi Sil, doktorların gözetiminde bulunduğu laboratuardan kaçar. Güzel bir kadın görümüne bürünebildiği gibi aynı zamanda çok tehlikeli bir yaratık olan Sil, Dr. Fitch ve bir grup uzman tarafından izlenecektir. Gösterildiği yıllarda özellikle Sil’i canlandıran Henstridge’in cazibesi ve yaratık tasarımlarını gerçekleştiren H. R. Giger’ın çalışmalarıyla adından söz ettirmiş b tipi korku-bilimkurgu filmi. Alien serisine olan benzerliği ve özellikle ikinci yarıdan sonra senaryoda aksaklıklar çıkması nedeniyle çok fazla dikkat çekmemiş olsa da türünün ilginç örneklerinden biri Tehlikeli Tür.


  • "darwin metin boyunca "evolution" yani "evrim" kelimesi yerine "descent with modification" yani "değişerek türeme" tabirini kullanmaktadır."
  • "hangi türkçe çevirisinin tercih edilmesi gerektiğine dair daha önce okumuş yazarlardan tavsiye beklediğim eser."




Facebook Yorumları
  • comment image

    darwin'in bu eseri philosopher's magazine tarafından düzenlenen bir ankette, çeşitli akademik konumlarda bulunan bin felsefeci tarafından kant'ın "saf aklın eleştirisi" * ve plato'nun "devlet"iyle birlikte felsefede tüm zamanların en önemli üç kitabından birisi seçilmiş.


    (zifir - 6 Haziran 2007 01:51)

  • comment image

    kitabın son iki cümlesi şöyledir:

    "thus, from the war of nature, from famine and death, the most exalted object which we are capable of conceiving, namely, the production of the higher animals, directly follows. there is grandeur in this view of life, with its several powers, having been originally breathed into a few forms or into one; and that, whilst this planet has gone cycling on according to the fixed law of gravity, from so simple a beginning endless forms most beautiful and most wonderful have been, and are being, evolved."

    “böylece, doğanın savaşından, kıtlıktan ve ölümden, kavrayabileceğimiz en yüce nesne yani gelişmiş hayvanlar oluşmaktadır. başlangıçta birtakım güçlerinin birkaç ya da bir forma dönüştüğü bu yaşam görüşünde bir ihtişam var. bu gezegen sabit yerçekimi yasalarına göre dönmekte iken öylesine basit bir başlangıçtan en güzel ve en harika formlar evrimleşti ve evrimleşmekte…”

    galaktik milli eğitim bakanı olduğumda ilk ve orta dereceli eğitim kurumlarında sabahları ve cuma akşamları andımız niyetine okuyacağınız cümledir ayrıca.


    (riemann - 5 Ekim 2007 22:53)

  • comment image

    kayıt ortamını değiştirerek kültürel evrimin çetin seçilim baskıları karşısında ayakta durmaya çalışan kitap. yazılmış bu bi ihtimal en mühim kitabın ilk baskısını ailemizin darwincisi richard dawkins üşenmemiş, oturmuş audio book olarak kaydetmiş, ortaya da pek leziz bi eser çıkmıştır. dawkins'in, kitapta bulunan fakat darwin'in yekten yanıldığı kalıtım ve doğal seçilim dışındaki evrim mekanizmaları gibi konuları kayda dahil etmemesine rağmen toplamda 6 saatlik 5 cd'den oluşan mihenk taşı niteliğindeki bu eser amazon'dan hagaden makul bir ücret karşılığı edinilebilir. veyahut amme hizmeti talep eden doğal seçilimin yüz akı beleşçiler bu darwinci kulunuzun halini hatrını bir sorsunlar bakalım mesaj fasilitesi vasıtasıyla, belki bi güzellik düşünülebilir kendileri için bunun ardından.. (büyüklerimizden böyle gördük biz, bkz: #8557403, tabi o zamanlar rapidshare neyin yoktu güvercinle hallediliyordu böyle şeyler)


    (riemann - 2 Temmuz 2008 00:50)

  • comment image

    darwin'in eşinden dostundan alinan bilgilere gore,hakkinda "hay agzima sicsalardi da maymun demeseydim. insanlar maymun konusuna o kadar taktilar ki esas noktalari atliyorlar.." dedigi kitapmis bu.. ben sir fitzwilliam darcy'nin yalancisiyim.


    (azuth - 29 Eylül 2008 20:48)

  • comment image

    kitabın tastamam adı "on the origin of species by means of natural selection or the preservation of favoured races in the struggle for life"dır. bir nefeste söleyebilen hayat mücadelesinde bir adım öne geçer.


    (sirius - 13 Ağustos 2002 01:04)

  • comment image

    filogenetik sistematiğe dair karakterlere ait bazı temel kurallar şöyle aktarılmıştır;

    " canlı oluşumun herhangi bir parçası, özel yaşama alışkanlıkları ile ne kadar az bağlantılı ise, sistematikteki önemi o kadar büyüktür." (ör:üreme organları)

    "bir organın yalnızca fizyolojik önemi, onun sistematik bakımından değerli olmasını gerektirmez."

    "körelmiş organlar, büyük fizyolojik ya da yaşamsal öneme sahip olmadıkları halde, sistematik bakımdan oldukça önemlidirler."

    "en değişmez parçalar hangileriyse, sistematikte onlar kullanılır."

    "değişiklik ister az ister çok olsun, soyaçekim ilkesi, çoğu bakımdan akraba olan biçimleri birarada tutmaya yeter."


    (jazzgrr - 15 Haziran 2009 13:16)

  • comment image

    darwin metin boyunca "evolution" yani "evrim" kelimesi yerine "descent with modification" yani "değişerek türeme" tabirini kullanmaktadır.


    (bane - 14 Ağustos 2009 19:23)

  • comment image

    charles darwin'in yaban arılarının ak üçgül, yani trifolium repens bitkisine konarak onları döllediklerini; arıların konmasına izin verilen 20 baş ak üçgülün 2290 adet tohum üretebildiğini; fakat arılardan korunan bir başka 20 baş ak üçgülün ise hiç tohum üretemediğini belirtip eğer yaban arılarının soyu tükenirse ingiltere'deki ak üçgüllerinin tamamıyla tükeneceğini veya çok nadir bulunabileceğini dile getirdiği bir eserdir.

    yaban arılarının kıymetini bilmeyip onlara sataşanlara duyurulur.


    (anuk kokulu sair - 17 Kasım 2009 18:28)

  • comment image

    kitapta o kadar attan zebradan sinekten bahseder de, insanın evrimine gelince sadece ve sadece şu cümleyi söylemekle yetinir: "insanın kökenine ve tarihine ışık tutulacak.."

    e tabi tarih 1859. şimdi bile (151 yıl sonra) afganistan, pakistan gibi bazı ülkelerde söylemek göd ister, adam kalkıp o zaman "insanla maymun akrabadır" diye yazsın mı kitabında? o da 9 tane evlat bakıyo. eve ekmek süd götürmek zorunda.


    (mbaportakal - 1 Şubat 2010 01:27)

  • comment image

    bu kitabın eski basım türkçesi vardı bir aralar elimde**. 523 kere okumaya çalıştıysam da * o çok sevgili kitap bitmek bilmedi bir türlü. bir solukta bitirebildiğim başka kitaplar olduğuna göre okumayla alakalı bir sorunum olmasa gerek ama yıldızımız hiç barışmadı bununla. eğer siz de bu kitap ile anlaşamadıysanız ve evrimi anlayabilecek bir kaynak arıyorsanız tübitak yayınlarından kör saatçiyi öneririm; anlaşılırdır, güzeldir, hoştur, iyi bir başvuru kaynağıdır...


    (saccharomyces cerevisiae - 15 Mart 2010 13:09)

  • comment image

    gerçekten bu kitabı okumak gibi bir niyetiniz varsa, hangi basımını seçeceğiniz konusuna ciddi özen göstermeniz gerekmekte.

    zira charles darwin bu kitabını hayatı boyunca defalarca kere evirip çevirmiş, metninde eklemeler, düzeltmeler yapmış ve en önemlisi yaşadığı dönemde gelen eleştirilere yanıt verdiği 6 farklı baskısını yayımlamış. bu nedenle kitabın ilk basımıyla altıncı basımı arasında içerik ve hacim olarak dağlar kadar fark var.

    kitabın biyoloji dışında felsefe, teoloji, tarih, sosyoloji ve edebiyatta yarattığı etkileri göz önünde bulunduran morse peckham, yıllar sonra darwin'in düşüncelerinin süreç içinde nasıl evrildiğini göstermek amacıyla ilk basımdan son basıma, darwin'in metin üzerinde yaptığı değişikliklere teker teker parmak basarak kitabın bir variorum baskısını hazırladı. bu derleme, biyoloji/bilim tarihçileri ile toplum-bilim etkileşimi alanında çalışanlar için bir hazine değerinde. evrim teorisinin üstünde yükseldiği kavramların birçoğunu ilk kez ortaya atan bu kitabın darwin yaşarken yayımlanmış son baskısını okuduktan sonra üzerine yazılan bu derlemeyi okumak darwin'i anlamayı kolaylaştıracaktır şüphesiz.**

    edit: peckham'ın editörlüğünü yaptığı derlemenin e-book versiyonunu buldum. şöyle buyrun.


    (gabircik - 5 Eylül 2010 17:52)

  • comment image

    darwin in 25 yaslarindayken kel alaka bir sekilde kasiflerin pesine takilip dunyanin en uzak koselerini dolasmasinin akabinde oturup yazdigi, dogal seleksyon, survival of the fittest vs. gibisinden konseptlerini dunyaya ilk duyurdugu eser. ilginctir ki donemin kulturel iklimini goz onune alarak tanrinin insani yarattigini reddeden direkt bir soylem kullanmaktan kacinmis, dolanbacli yollar kullanarak diyecegini demistir kendisi.


    (szap - 25 Şubat 2003 00:39)

  • comment image

    hiç bir okulda origin of species okutulmaz. (belki ingiliz dili bölümlerinde özel bir okuma parçası olarak verilebilir, ya da bilimsel yazının tarz değişimlerini ele alan karşılaştırmalı edebiyat derslerinde okutulabilir ama hiç bir okulda biyoloji ve evrim kuramı origin of species okutularak öğretilmez) tüm diğer bilimsel disiplinlerde olduğu gibi biyoloji eğitimi de mümkün olduğunca güncel ve derlenmiş bilgileri içerecek şekilde düzenlenir. ders kitabı yazma işi de bu yüzden akademinin ağzını sulandıran işlerden biridir.

    ders kitabı yazabilmek için hem tüm disipline hakim olmanız, o disiplinin geldiği son noktayı bilmeniz ama aynı zamanda en uç noktada bir kaç sene sonra geçerliliğini yitirebilecek spekülatif hipotezleri ve yeteri kadar yer edinmemiş deneysel sounçları da ayıklayabilmeniz gerekir. temel olarak ders kitabı disiplinin en az bir kaç sene gerisinden gelir.

    değil evrim teorisi, bilimsel düşünce ve üretim hakkında zerre kadar bilgisi olmayan cahiller bilimin hep tek ve değişmez bir kaynaktan öğretildiğini zannedebilirler. ne de olsa dogmayla büyümüş ve erdeminin kaynağı olarak 1300 senelik bir metni ve bu metni ona dayatan zihinleri görmüş bir insanın bilimsel üretimin dinamizmini, birikimli yapısını anlaması, ve bilimsel disiplinlerin gelişimini buna göre yorumlaması zor elbette. zihnini düşmez kalkmaz bir kaynak umuduna endekslemiş bir zihin doğal olarak bilimsel disiplinlerde de aynı kutsal kitap yansımalarını arar. evrimcinin incili, fizikçinin kuran-ı kerimini bulup onunla mücadele etmek ister. ama bilim böyle işlemez malesef dogmatitis mağduru arkadaşım.

    origin of species mükemmel yazılmış bir kitaptır. darwin eğer istese yüksek edebiyat üretebilecek kalitede bir yazar, yaratıcı bir zihin, ve çok kıvrak bir kalem. ama origin of species bir bilimsel disiplinin doğuşuna sebep olmuş olsa da, dünyada yaşamın gelişim üzerine çığır açmış olsa da bir kutsal kitap değildir. evrimle alakalı çalışan tüm bilim adamları da binanın temellerine ilk ve en ağır taşları koyan ustaya saygıda kusur etmeseler ve onu hep hürmetle ansalar da binaya kendi taşlarını eklemekten, kendi harlarını katmaktan ve her yeni ufak keşifle evrim kuramını daha bütün, daha tam, daha eksiksiz bir hale getirmekten de geri durmazlar.

    darwin'in kuramı geliştirmesinden bu yana onun hayal dahi edemeyeceği nice gelişmeler oldu biyolojide, bir kaç tanesini sıralayayım .

    - darwin origin of species'i yazaken mendel'in kalıtımla ilgili çalışmalarından habersizdi. o yüzden mutasyonların gelecek nesillere nasıl aktarılacağı konusunda çok belirgin bir fikri yoktu. eğer mendel'den haberdar olsaydı büyük ihtimalle sadece mutasyonlar üstüne ayrı bir kitap yazardı.

    - dünya'nın ve evrenin yaşı darwin için bir problemdi. gözlediği değişimlerin en az yüzbinlerce sene alacağını, tek bir ilk canlıdan bu denli zengin bir canlı alemi ortaya çıkması için ise yüz milyonlarca seneye ihtiyaç olduğunu farketmişti. ama o sırada geçerli evren modelleri dünyaya bir kaç onbin seneden fazla ömür biçmiyordu. hatta 1880lerde lord kelvin güneşin en fazla 6000 senedir ısı üretiyor olabileceğini iddia ederek hem young earth creationism'e destek çıkıyor hem de evrim teorisini tamamen çürütüyordu. oysa 19 yüzyıl bitmeden curieler radyoaktivite hakkındaki buluşlarını gerçekleştirdiler ve kimyasal olmayan ısı üretim şekillerinin de olduğunu gösterdiler acaba güneş radyoaktif bir ateş topu olabilir miydi? 1930 a gelindiğinde ise nükleer füzyon ve güneşin temel bileşenleri biliniyordu. güneşin yaşının ise 5 milyar seneye yaklaşan bir sayıyla sadece evrim teorisini mümükün kıldığı değil, genç dünya hipotezlerine de çentik attığı belli olmuştu.

    - darwin mutasyonların ve evrimsel değişimin hızı konusunda hesap yapacak matematikten yoksundu. oysa kalıtımla ilgili gelişen bilgilerin de yardımıyla 1930 larda fischer evrim ve mutasyonların tür içerisinde yayılması konusundaki temel denklemleri geliştirdi. böylece evrim kuramını sadece gözlemsel olmaktan çıkartıp matematiksel bir temele oturtmuş oldu. eğer darwin ilk matematiksel evrim çalışmalarını okuyabilseydi sevinç ve gururdan göz yaşı dökerdi.

    - 1950 lerde kalıtımın aracı olan dna çözümlendi. watson ve crick ikili sarmalı keşfettiklerinde (daha doğrusu varlığını kanıtlarla gösterdiklerinde) galiba ne derecede önemli bir buluşa imza attıklarının farkındaydılar. sonraki on yıllar boyunca genetik araştırmaları ve moleküler biyoloji evrim kuramına neredeyse hiç bir doğa bilimiyle alakalı kurama nasip olmayacak kadar sağlam kanıtlar sağladı. tüm dünyada (virüsler hariç) tüm canlıların kaltımının dört harfli bir alfabe kullanan bir molekül zinciri ile gerçekleştiğini bilse darwin'in alacağı şekli hayal dahi edemiyorum.

    - ve 1990lar ile 2000ler ard arda gelen genom çözülümleriyle bize diğer canlılarla olan akrabalık ilişkilerimiz hakkında karşı konulmaz bilgiler verdi. insan'ın biricikliği konusunda beyni yıkanmış insanlar için en yakın akrabamız şempanzelerle dna'mızın yüzde 98'ini paylaşıyor olmak kabul edilemez bir hakaret olabilir. bu çalışmaların gerçek olmadığna dahi inanabilirsiniz. ama eğer darwin ya da yakın arkadaşı ve evrim kruamının temel ilkelerini hemen hemen darwin ile aynı zamanda keşfeden wallace bu günleri görselerdi sevinç ve heyecandan kendilerini kaybederlerdi. bilimle uğaşanlar bilir. bir hipotezinize kanıt bulmak, zihninizde tasarladığınız kuramın gerçek dünyada da karşılığını bulduğunu görmek kadar keyifli az şey vardır. eğer yaşasaydı darwin için bu tam 150 sene süren bir ard arda gelen gurur dalgaları şeklinde olacaktı. teknik imkanlar, bilgi birikimi, inceleyebildiğimiz zaman ve mekan ölçeği 150 senede darwinin zamanındakiyle kıyaslanamyacak akdar gelişti. darwin'in hayal dahi etmediği mecralarda test edildi evrim teorisi. darwin'in asla aklına gelmeyecek hipotezlerin testinden geçti ve kuramın temel parçaları sarsılmakı bir yana bir bilimsel kuramın durabileceği en sağlam kaideye yerleşti. ve işin en muhteşem tarafı da şu: origin of species bir kutsal kitap değil. yani içinde yazanların ya da o kitabın ilham verdiği araştırmaların kitabı doğrulamak gibi bir zorunluşuğu yoktu. darwin'in yazdığı her şeyin teker teker yanlış olduğu gösterilebilirdi. ve 150 senedir binlerce bilim insanı aslında bunu yapmaya çalıştı. her yeni araştırmada, her yeni deneyde, her yeni kazıda, bulunan her yeni fosilde ve çözümlenen her yeni dna serisinde darwin'in temel ilkeleri acımasız bir testten geçti. ve kuram hala ayakta. sadece ayakta değil tüm biyolojiyi, canlılar alemini ancak evrim kuramı ışığında anlamlandırabiliyoruz.


    (pangaean - 18 Şubat 2012 10:05)

  • comment image

    hangi türkçe çevirisinin tercih edilmesi gerektiğine dair daha önce okumuş yazarlardan tavsiye beklediğim eser.


    (nailgg - 14 Haziran 2012 23:05)

  • comment image

    kitabın sonunda şu şatırlar yazar:

    "bu kitabın vardığı en önemli sonuç, -insanın daha aşağı derecede organize bir türden türemiş olması- birçokları için büyük bir hiddete neden olacaktır. buna üzülüyorum. fakat, bizim vahşilerden geldiğimize kuşku yoktur. ateş adalarını, vahşi ve sarp kayalıklı bir sahilden ilk gördüğüm andaki hayretimi, hiç bir zaman unutmayacağım. bir anda aklımdan atalarımın da böyle olduğu düşüncesi geçti. bu insanlar tamamen çıplaktılar. bedenleri boyalarla süslenmiş, uzun saçları birbirine karışmıştı. ağızları heyecandan köpük içinde, görünüşleri korku verici ve sefildi. herhangi bir sanatı bilmiyorlar ve ne bulurlarsa yiyorlardı. devlet kavramı yoktu ve kendi küçük topluluklarına ait olmayan her şeye karşı merhametsizdiler. vahşiyi, vahşinin vatanında kim görmüşse, damarlarında, daha alt yaratıkların kanı dolaştığını anlamaktan utanmayacaktır."


    (kumesizsoyutidealist - 29 Nisan 2013 22:22)

  • comment image

    darwin kitabinda ilk turun kokeninden bahsetmemi$tir. ilk canlinin nasil olu$tuguna dair bir aciklama yoktur. bundan ziyade darwin'in hesabını vermeye çalıştığı şey, türler arasındaki benzerliklerin ve farklılıkların doğalcı bir açıklamasıdır. insanlarin evrimi, maymunlardan gelip gelmedigi hakkinda herhangi bir iddia yoktur bu kitapta. sadece sonlarina dogru dogal secilim prensibinin insanlara da uygulanabilecegini soyler.

    kitaptaki belki de en onemli eksik parca gen kavramidir. yoklugunda evrim teorisini imkansiz hale getirecek olan bu kavrama darwin tesaduf edememi$tir.

    [edit: tesadüf edememiş demek pek de doğru değil. kalıtımın bir gerçek olduğu darwin'den önce de biliniyordu, ancak kalıtımı mümkün kılan 'mekanizma' bilinmiyordu. darwin bu mekanizmayı bilmese de kalıtımın bir şekilde gerçekleştiğini varsaymış ve yardırmıştır. 100 yıl sonra kalıtımı sağlayan molekül çözüldüğünde darwinci evrim kuramıyla muazzam bir uyum içerisinde olması, darwinizme olan inancı pekiştirmiştir.]

    zamanla bo$luklar ba$ka bilimciler tarafindan doldurulmu$, eksik parcalar yerine oturmu$tur.


    (bane - 15 Kasım 2004 13:03)

  • comment image

    giris bolumu, affiniza siginarak, ingilizece olarak asagidaki gibidir:

    bu giris bolumunde darwin sadece teorisine ilham kaynagi olan beagle seyahatinin onemine dem vurmakla kalmaz ayni zamanda dogal secilim yoluyla evrim fikrini de iyi bir giris yapar. eglencelidir, 19.yy da yazildigi icin zaman zaman insana hafif agdali gelir ama okumaya baslamasi ve gelmis gecmis en onemli yaratici zihinlerden birinin dunyasina giris yapmamizi saglar. bu arada bu giris bolumunun ilk baskinin giris bolumu oldugunu, yayinlayamadan olmesinden korkan wallace'in (darwinin en buyuk entellektuel destekcisi) zoruyla basilan tamamlanmamis taslagin ilk bolumu oldugunu hatirlatmakta fayda var.

    introduction
    when on board h.m.s. beagle, as naturalist, i was much struck with certain facts in the distribution of the inhabitants of south america, and in the geological relations of the present to the past inhabitants of that continent. these facts seemed to me to throw some light on the origin of species ? that mystery of mysteries, as it has been called by one of our greatest philosophers. on my return home, it occurred to me, in 1837, that something might perhaps be made out on this question by patiently accumulating and reflecting on all sorts of facts which could possibly have any bearing on it. after five years' work i allowed myself to speculate on the subject, and drew up some short notes; these i enlarged in 1844 into a sketch of the conclusions, which then seemed to me probable: from that period to the present day i have steadily pursued the same object. i hope that i may be excused for entering on these personal details, as i give them to show that i have not been hasty in coming to a decision.
    my work is now nearly finished; but as it will take me two or three more years to complete it, and as my health is far from strong, i have been urged to publish this abstract. i have more especially been induced to do this, as mr wallace, who is now studying the natural history of the malay archipelago, has arrived at almost exactly the same general conclusions that i have on the origin of species. last year he sent to me a memoir on this subject, with a request that i would forward it to sir charles lyell, who sent it to the linnean society, and it is published in the third volume of the journal of that society. sir c. lyell and dr hooker, who both knew of my work ? the latter having read my sketch of 1844 ? honoured me by thinking it advisable to publish, with mr wallace's excellent memoir, some brief extracts from my manuscripts.

    this abstract, which i now publish, must necessarily be imperfect. i cannot here give references and authorities for my several statements; and i must trust to the reader reposing some confidence in my accuracy. no doubt errors will have crept in, though i hope i have always been cautious in trusting to good authorities alone. i can here give only the general conclusions at which i have arrived, with a few facts in illustration, but which, i hope, in most cases will suffice. no one can feel more sensible than i do of the necessity of hereafter publishing in detail all the facts, with references, on which my conclusions have been grounded; and i hope in a future work to do this. for i am well aware that scarcely a single point is discussed in this volume on which facts cannot be adduced, often apparently leading to conclusions directly opposite to those at which i have arrived. a fair result can be obtained only by fully stating and balancing the facts and arguments on both sides of each question; and this cannot possibly be here done.

    i much regret that want of space prevents my having the satisfaction of acknowledging the generous assistance which i have received from very many naturalists, some of them personally unknown to me. i cannot, however, let this opportunity pass without expressing my deep obligations to dr hooker, who for the last fifteen years has aided me in every possible way by his large stores of knowledge and his excellent judgement.

    in considering the origin of species, it is quite conceivable that a naturalist, reflecting on the mutual affinities of organic beings, on their embryological relations, their geographical distribution, geological succession, and other such facts, might come to the conclusion that each species had not been independently created, but had descended, like varieties, from other species. nevertheless, such a conclusion, even if well founded, would be unsatisfactory, until it could be shown how the innumerable species inhabiting this world have been modified so as to acquire that perfection of structure and co-adaptation which most justly excites our admiration. naturalists continually refer to external conditions, such as climate, food, &c., as the only possible cause of variation. in one very limited sense, as we shall hereafter see, this may be true; but it is preposterous to attribute to mere external conditions, the structure, for instance, of the woodpecker, with its feet, tail, beak, and tongue, so admirably adapted to catch insects under the bark of trees. in the case of the misseltoe, which draws its nourishment from certain trees, which has seeds that must be transported by certain birds, and which has flowers with separate sexes absolutely requiring the agency of certain insects to bring pollen from one flower to the other, it is equally preposterous to account for the structure of this parasite, with its relations to several distinct organic beings, by the effects of external conditions, or of habit, or of the volition of the plant itself.

    the author of the 'vestiges of creation' would, i presume, say that, after a certain unknown number of generations, some bird had given birth to a woodpecker, and some plant to the misseltoe, and that these had been produced perfect as we now see them; but this assumption seems to me to be no explanation, for it leaves the case of the coadaptations of organic beings to each other and to their physical conditions of life, untouched and unexplained.

    it is, therefore, of the highest importance to gain a clear insight into the means of modification and coadaptation. at the commencement of my observations it seemed to me probable that a careful study of domesticated animals and of cultivated plants would offer the best chance of making out this obscure problem. nor have i been disappointed; in this and in all other perplexing cases i have invariably found that our knowledge, imperfect though it be, of variation under domestication, afforded the best and safest clue. i may venture to express my conviction of the high value of such studies, although they have been very commonly neglected by naturalists.

    from these considerations, i shall devote the first chapter of this abstract to variation under domestication. we shall thus see that a large amount of hereditary modification is at least possible, and, what is equally or more important, we shall see how great is the power of man in accumulating by his selection successive slight variations. i will then pass on to the variability of species in a state of nature; but i shall, unfortunately, be compelled to treat this subject far too briefly, as it can be treated properly only by giving long catalogues of facts. we shall, however, be enabled to discuss what circumstances are most favourable to variation. in the next chapter the struggle for existence amongst all organic beings throughout the world, which inevitably follows from their high geometrical powers of increase, will be treated of. this is the doctrine of malthus, applied to the whole animal and vegetable kingdoms. as many more individuals of each species are born than can possibly survive; and as, consequently, there is a frequently recurring struggle for existence, it follows that any being, if it vary however slightly in any manner profitable to itself, under the complex and sometimes varying conditions of life, will have a better chance of surviving, and thus be naturally selected. from the strong principle of inheritance, any selected variety will tend to propagate its new and modified form.

    this fundamental subject of natural selection will be treated at some length in the fourth chapter; and we shall then see how natural selection almost inevitably causes much extinction of the less improved forms of life and induces what i have called divergence of character. in the next chapter i shall discuss the complex and little known laws of variation and of correlation of growth. in the four succeeding chapters, the most apparent and gravest difficulties on the theory will be given: namely, first, the difficulties of transitions, or understanding how a simple being or a simple organ can be changed and perfected into a highly developed being or elaborately constructed organ; secondly the subject of instinct, or the mental powers of animals, thirdly, hybridism, or the infertility of species and the fertility of varieties when intercrossed; and fourthly, the imperfection of the geological record. in the next chapter i shall consider the geological succession of organic beings throughout time; in the eleventh and twelfth, their geographical distribution throughout space; in the thirteenth, their classification or mutual affinities, both when mature and in an embryonic condition. in the last chapter i shall give a brief recapitulation of the whole work, and a few concluding remarks.)

    no one ought to feel surprise at much remaining as yet unexplained in regard to the origin of species and varieties, if he makes due allowance for our profound ignorance in regard to the mutual relations of all the beings which live around us. who can explain why one species ranges widely and is very numerous, and why another allied species has a narrow range and is rare? yet these relations are of the highest importance, for they determine the present welfare, and, as i believe, the future success and modification of every inhabitant of this world. still less do we know of the mutual relations of the innumerable inhabitants of the world during the many past geological epochs in its history. although much remains obscure, and will long remain obscure, i can entertain no doubt, after the most deliberate study and dispassionate judgement of which i am capable, that the view which most naturalists entertain, and which i formerly entertained ? namely, that each species has been independently created ? is erroneous. i am fully convinced that species are not immutable; but that those belonging to what are called the same genera are lineal descendants of some other and generally extinct species, in the same manner as the acknowledged varieties of any one species are the descendants of that species. furthermore, i am convinced that natural selection has been the main but not exclusive means of modification.


    (pangaean - 18 Kasım 2005 01:06)

Yorum Kaynak Link : the origin of species