Süre                : 1 Saat 34 dakika
Çıkış Tarihi     : 18 Nisan 2014 Cuma, Yapım Yılı : 2014
Türü                : Komedi
Taglar             : gin martini,Şampanya,kırmızı şarap,Beyaz şarap,Paris, Fransa
Ülke                : Fransa
Yapımcı          :  Process Media , Love Punch , Radar Films
Yönetmen       : Joel Hopkins (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Joel Hopkins (IMDB)(ekşi),Tess Morris (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Emma Thompson (IMDB)(ekşi), Pierce Brosnan (IMDB), Celia Imrie (IMDB)(ekşi), Timothy Spall (IMDB)(ekşi), Louise Bourgoin (IMDB)(ekşi), Laurent Lafitte (IMDB)(ekşi), Marisa Berenson (IMDB)(ekşi), Olivier Chantreau (IMDB), Ellen Thomas (IMDB), Tuppence Middleton (IMDB), Jack Wilkinson (IMDB), Adam Byron (IMDB), John Ramm (IMDB), Jean-Louis Barcelona (IMDB), Eleanor Matsuura (IMDB), Bruce McEwen (IMDB), Christophe Prévost (IMDB), Sabine Crossen (IMDB), Liz Coke (IMDB), Julie Ordon (IMDB), Vanessa Guide (IMDB), Murielle Hilaire (IMDB), Max Hayter (IMDB), Anna Brooke (IMDB), Linda Hardy (IMDB), Tom Morton (IMDB), Christopher Craig (IMDB), Alan Fairbairn (IMDB), Sinan Bertrand (IMDB), Catriona MacColl (IMDB), Patrice Cols (IMDB), Vincent Haquin (IMDB), Floriane Andersen (IMDB), Blanche Dezert (IMDB), Paloma Hidalgo (IMDB), Thanh Ingle-Lai (IMDB), Jordan Jones (IMDB), Senie Priti (IMDB)

The Love Punch ' Filminin Konusu :
“Love Punch” boşanmış bir çift olan Kate ve Richard'ın başlarına gelen trajikomik bir olayı odağına alıyor. Kate ve Richard emeklilik ikramiyelerinin çalınması sonrasında bir araya gelip, eğlenceli bir maceraya atılıyor. Başrolleri Pierce Brosnan ve Emma Thompson paylaşırken, yönetmenk koltuğunda Joel Hopkins bulunuyor.


  • "adam sandlerin "i have a love in my love, and that makes me more stronger than everything " cumlesi, filmi ozetlemis de bitirmis bile.(bkz: ask nelere kadir)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    basrolde adam sandler var, filmin merkez karakteri ,yapmayacagi seyahatler icin free mileage kuponlari toplayan, 7 kizkardesi tarafindan surekli 'gay boy' diye taciz edilen, sakin gorunuslu fakat arada patlamalar seklinde tezahur eden agresyon sahibi, hayati "sure" ve "i don't know" sozleri ile gecen tuvalet malzemeleri saticisi barry egan rolunde ve hayatinin rolunu oynamis denebilir. film zaten one-man movie neredeyse.
    oyunculuklar harika, film bir magnolia bir boogie nights seviyesinde olmasa bile, yine de cok iyi. ozellikle philip seymour hoffman her zamanki gibi gorundugu 5-10 dakika boyunca, harikalar yaratiyor..
    film, diger paul thomas anderson filmlerinin aksine kisa, toplam 90 dakika..
    muzik secimleri de ilginc, muzak ve avant garde kolkola..


    (willy van der kerkhoff - 20 Ekim 2002 01:32)

  • comment image

    enfes bir film izlemeye hazır olun diye gaz versem, o gaz ile hırslanır éne var ki şimdi bu filmde, koca koca esnerim bu filme" diye dikilirsiniz bu başlık altına, ama siz hazır olmasınız da bu film enfes olmuş, insanları hazırlıksız yakalar olmuş diyebilirim.

    öncelikle paul tomas kimse bana komaz anderson'un kimi çevrelerde angut muamelesi görmesi, "ıyyyy" söylemleri ile karşılanması söz konusu olduğundan, tomasımın "yönetme" eylemini ne kadar kararlı, şaşmaz bir çizgide sürdüğünü, işinde ne derece usta olduğunu belirtmek, bunun üzerinden haylaytır ile geçmek isterim. yönetmen çoğu zaman zannedildiğinin aksine bir filmi çekip çeviren kişi olmaktan ziyade (ki o işi genellikle yönetmen yardımcıları yaparlar) filmi şekle sokacak kararları veren kişidir. bu anlamda pt anderson kendi yazdığı senaryoyuu kendi istediği şekle sokacak her türlü kararı müthiş bir isabet ve ustalık ile vermiş diyebiliriz. senaryonun tüm görsel temaları, kurulumu "shooting script" şeklinde hazırlandığından olsa gerek pt anderson un hakimiyeti içerisinde olan herhangi bir hususun sarktığını, askıda kaldığını söylemek mü-mkün görünmüyor. ancak ve ancak senaryo ile ilgili "bu ne lan avangard romantik gomedi mi bu?" yaklaşımı ya da çok daha mantıklı bir "senaryo, tarz seçimi" argümanı bu filmin eleştirisinde geçerli olabilir.

    tanıdığım günden beri tiksindim yavşak evlatlarından biri olan adam sandler kendisinden beklediğimin aksine hayatının oyunculuğunu çıkarmış, üstüne düşenden fazlasını yapmış, topsuz alanda şova yönelik hareketlerle seyircinin beğenisini toplamış bile diyebiliriz. oyunculuk neye göre iyi belli olmadığından bana göre iyi desem, sana göre bile olsa iyi olamazın aksini ispat edebilecek çıkabilemez.

    görsel seçimleri, bilinçaltına zerkedilen şekil ve imgeleri ile akılları alan film, bana göre çok şahane bir seri sürdürmekte olan 2000 li yılların en parlak yıldızlarınan biri olacak pt anderson un "ben de böyle kral bir yönetmenim" alt metinli filmi olmuş.

    romantik gomedinin her türlüsüne karşıyım, romantik ve komedi yanyana gelmesin diyen kimse vakit harcayıp izlemesin der, toplumsal analizli, bireysel sorgulamalı, töz aramalı bir çok filme yönelmelerini tavsiye ederim.

    ben hem romantiğim, hem gomiğim, bu özelliklerimden haz eden herkese, bilhassa da bu aralar doğum gününü kutladığımız bir canlıya buradan ekstra selam ederim.


    (otisabi - 26 Ekim 2002 10:26)

  • comment image

    yedi kizkardeslen ayni evde buyumusse bir adam, hayati elbette uzun bir muayyen gun gibi gececektir.
    yonetmen sahis da oyle yapmis ki isigi, aciyi; beri'nin ustune yanlislikla basilmis agzi kapali dis macunu ruh hali icime isledi, titredim, gerildim film boyunca. hele o sevisme oncesi diyalogun tayyareligi kahve telvesi karaliginda oturdu kursagima. ama gulmedim mi bir suru? yukarda allah var, guldum de eglendim de. emily watson'u porselen bebek yanaklarindan opesim, adam sandler'lan raki icesim geldi. kirk oscarim olsa evde, kirkini birden veririm bu filme.


    (blair kadisi - 3 Kasım 2002 04:00)

  • comment image

    paul thomas anderson'ın, hayalindeki süper kahramanı resmettiği bir çizgi roman uyarlaması.
    hep mavi kostümüyle dolaşan kahramanımız barry egan'ın süper gücü, önleyemediği öfkesidir. bu açıdan giyimiyle superman'a, öfke yeteneğiyle hulk'a benzer. kriptoniti ise 7 kızkardeşidir.

    topladığı uçak milleriyle gücünü arttıran kahramanımızın aşkı bulduktan sonraki halleri için lütfen filmi izleyiniz.

    ilk 10 dakika sonunda "beğenmem" diyordum ama sevdim sanırım!


    (seyuranto - 20 Şubat 2011 12:19)

  • comment image

    adam sandlerin filmin haritaya yumruk atma sahnesinde elindeki yara izlerinde love yazdigini, supermarkette gezerken arkada blurbir sekilde kirmizili kizimizin gezdigini ve bunun gibi ayrintilari farkedemeyen ve amerikan filmi seyredicem, gulecegim diye sinemaya gelenlerin tabi ki sinemadan kacarcasina uzaklastigi, iyi islenmis bir psyco-romantik-komedi filmi


    (corneliuss - 20 Nisan 2003 22:18)

  • comment image

    cekim tekniklerindeki inceliklere dikkat edilmesi gereken film. kullanilan kamera acilari, insani "geren" sesler, aniden olan olaylar filmi ana karakterin olaylara yaklasim acisiyla seyretmemize yol aciyor, herseye asiri tepki gosterip "oeh yeter ama" dedirtiyor.*

    "bu ciddi bi film, ne guluyosunuz" diyenler olabilir ama acikcasi adam sandler ve philip seymour hoffman'in telefonda fucklastiklari sahneyle beni koparmistir.

    paul thomas anderson'in tekrar kafasini kazitmasini bekliyoruz. (bkz: paul thomas anderson/1)


    (helpless - 26 Nisan 2003 12:48)

  • comment image

    adam sandler'ın saniyeler arasında değişen ruh halinin tasviri için dahi görülmeye değer film. değişen şart ve koşullar altında insan tepkisinin aynı olaya karşı nasıl değişkenlik gösterebildiği de çok başarılı bir şekilde yansıtılmış.


    (rachel - 4 Ağustos 2003 06:27)

  • comment image

    off çok güzeldi.. insanın nasıl hayvan gibi tırstığını, salya sümük ağlayarak kaçarken ayaklarının illa ki geri geri gittiğini (meraktan, salaklıktan ya da kibirden kim bilir), paronaya yaptığını dellendiğini sonra kontrol elindeymiş gibi aslanlar gibi kükrediğini, kükrerken kendi sesiyle irkilip titrediğini gösteren gözümüze sokan nadide bişi bu.... harmonium, emily watson'un göz altı torbası, emily watson'ın göz rengi, adam hawaii'ye giderken çalan şarkı, puding kuponları, georgia'nın ses tonu, şiddet sahneleri... sonra that's that.. çok güzeldi.. psikolojik gerilimi masala çevirmiş adam, varoluşçu olalım, sorunlarımızı çözelim, wes anderson'u da bu yüzden seviyorum mesela, aferim!


    (indiegirl - 28 Temmuz 2004 16:03)

Yorum Kaynak Link : punch-drunk love