françois girard'ın 1993 yılı yapımı filmi. film glenn gould'un kişiliğinin ve müziğe yaklaşımının muhtelif yönlerini (konser vermeyi bırakması, fazla konuşması, yaz-kış palto ve atkıyla gezmesi, konuşmalardan kontrpuan benzeri yapılar üretmesi, yazıları, hastalık hastalığı, norman mclaren'in bir glenn gould / bach kaydını kullandığı "küreler" animasyonu...) müthiş bir başarıyla verir, gould'un eleştirilen yanlarına pek dokunmaz. filmin yapısı bach'ın goldberg çeşitlemeleri'ne gönderme yapar. gould'u sevseniz de sevmeseniz de görünüz gösteriniz.

(can sebahattin dere - 2 Mayıs 2002 01:44)

filmdeki "forty-five seconds and a chair" hala en sevdim kısa film olma özelliğini korumaktadır.
şöyle bir şey: http://www.youtube.com/watch?v=q5f25kl9gio

(yuzuklerin beyefendisi - 28 Ağustos 2010 00:36)

15. kısa film "track stop" beni ayrı etkileyen kısımlardan biriydi. bu filmi yapan adamı tanımak isterdim.

(personal reflection - 7 Ocak 2011 21:54)

kanadalı genç, yaratıcı yönetmen francois girard ’ın kadrajından derlenen episodik yapılı glenn gould’un yaşamı üzerine 32 kısa film; simco gölü, 45 saniye ve bir iskemle, bruno monsaingeon, gould gould ile görüşüyor, hamburg, do minör varyasyon, pratik, los angeles konseri, cd318, yehudi menuhin, gould’a göre tutku, opus 1, karşılaşmalar, kamyon durağı, kuzey düşüncesi, yalnızlık, cevapsız sorular, mektup, gould norman’la karşılaşıyor, ipucu,kişisel ilan, haplar, margaret pacsu, bir günlük günce, wawa oteli, 49, jessie greig, ayrılış ve voyager başlıklarından oluşur.

girard filmini, sanatçının yalnızlığı, sanatçının sosyal diktatörlüğü temalarının etrafında gould’un yaşamından anekdotlar, belgesel görüşmeler, müzikal performanslar, imajinatif animasyonlar, söyleşilerle derinleştirir. gould’un siyah beyaz tuşlarda dolaşan parmakları, temposu, tuşeleri, tınılarıyla çalarken aldığı haz girard’ın parça dikiş vizöründen uzun pan’lar, sakin geçişler, detaylarla içselleşen karelerle bütünleştir. gould’un cd318 piyanosunun telleri, tuşları yakın plan perdeye yansırken, kamera müziğin pusulasında yumuşak dokunuşlarla ilerler. titiz bir vizörden yansıyan çarpıcı imajlar, gould’un sakin tenhalığı, girard’ın yetiştiği topraklardan emanet aldığı derin gri, kuzey yalnızlığı ile birleştiğinde ortaya çarpıcı bir yapım çıkar.

(bkz: francois girard)

(cirquedusoleil - 18 Eylül 2003 16:56)

filmdeki kısa yapıtlardan, özellikle zerre "cut" barındırmayan "45 saniye ve bir iskemle" faslı, hayli etkileyicidir. müziğin sinemadaki kullanımı açısından derslik bir eserdir..

(lem - 18 Eylül 2003 17:09)

soundtrackinin parca listesi sudur:

""
aria from the "goldberg variations", bwv 988
johann sebastian bach (1685-1750)
1:54

from "aria"

prelude from "tristan und isolde"*
richard wagner (1813-1883)
11:36

from "lake simcoe"

invention no. 13 in a minor, bwv 784
johann sebastian bach (1685-1750)
:47

from "45 seconds and a chair"

prelude from english suite no. 5 in e minor, bwv 810
johann sebastian bach (1685-1750)
4:45

from "gould meets gould"

sonata no.13 in e-flat major, op.27 no. 1
ludwig van beethoven (1770-1827)

ii. allegro molto e vivace - attacca
2:04

from "hamburg"

variations xxvi & xxvii from 32 variations on an original theme in c minor, woo 80
ludwig van beethoven (1770-1827)
:32

from "varition in c minor"

sonata no.17 in d minor, op.31, no.2 "the tempest"
ludwig van beethoven (1770-1827)

iii. allegretto
4:35

from "practice"

prelude no. 2 in c minor from "the well-tempered clavier", book i, bwv 847
johann sebastian bach (1685-1750)
2:10

from "cd 318"

gigue from english suite no. 2 in a minor, bwv 807
johann sebastian bach (1685-1750)
2:20

from "passion according to gould"

adagio cantabile from sonata in b minor,op. 5
richard strauss (1864-1949)
6:42

from "crossed paths"

andantino from sonatine for piano in e major, op. 67 no. 2
jean sibelius (1865-1957)
2:45

from "solitude"

prelude from english suite no. 2 in a minor, bwv 807
johann sebastian bach (1685-1750)
4:32

from "questions with no answers"

variation 19 from goldberg variations, bwv 988
johann sebastian bach (1685-1750)
:45

from "a letter"

fugue no. 14 in f-sharp minor from "the well-tempered clavier", book i bwv 859
johann sebastian bach (1685-1750)
3:53

from "gould meets mclaren"

sonata no. 7 in b-flat major, op. 83
sergei prokoviev (1891-1953)

iii. precipitato
3:21

from "the tip"

desir from 2 pieces, op. 57
alexander scriabin (1872-1915)
1:58

from "personal ad"

piano sonata no. 3
paul hindemith (1895-1963)

ii. sehr lebhaft
2:29

from "pills"

gigue from suite for piano, op. 25
arnold schoenberg (1874-1951)
2:33

from "diary of one day"

"leicht, zart" from six little pieces for piano, op. 19
arnold schoenberg (1874-1951)
1:27

from "forty-nine"

sarabande from french suite no. 1 in d minor, bwv 812
johann sebastian bach (1685-1750)
2:53

from "leaving"

prelude in d minor, bwv 926 from "nine little preludes"
johann sebastian bach (1685-1750)
:51

from "voyager"

prelude no. 1 in c major from "the well tempered clavier", book i bwv 846
johann sebastian bach (1685-1750)
2:25

from "aria"

contrapunctus 9 from "the art of the fugue", bwv 1080
johann sebastian bach (1685-1750)
3:02

from the credits
""

link: http://www.sonyclassical.com/…sic/46686/tracks.html

ayrica: (bkz: voyager uzay aracinda uzaya gonderilen muzik/#1219237)

(anoktale - 6 Kasım 2005 02:40)

aşagıdaki entry spoiler içermektedir; filmi izlemek isteyip, izleyemeyenler okumasın.

spoiler,
spoiler,
spoiler,
spoiler,
spoiler,

--- spoiler ---

30. kısa filmde, glenn gould yağmurlu melankolik bir kanada akşamında arabası ile dolaşmaktadır; radyoda bach'ın harikulade ve hüzünlü bir melodisi calarken.. gould yağmurun çitelediği bir ara sokaga girer, bir telefon kulubesinin önünde durur, en yakın arkadasi, kuzeni jessie greig'i arar. hatırlayamadığı parçayı merak etmektedir. kuzeni bach'ın fransız suitlerinden biri oldugunu söyler; glenn "evet biliyorum, ama hangisi" der. ekran kararır bir radyo spikerinin uzaktan, hüzünlü ses tonu:

"and there you have it. johann sebastian bach's the sarabande from french suite no. 1, performed by unsteakable genius, young glenn gould. tragically mr. gould passed away this morning at the age of 50. he died in hospital in toronto after suffering stroke last week. since that time he had been in all life support system and never regain counsiousness.."

karanlıkta bir "voyager" yazısı belirir, bir carpışma sesi eşliğinde karanlık dagılır; alevlerin arasında dev saturn 5 roketi kalkış anındadır. tankların etrafındaki buzlar parçalanır, roket ateşin içinden yükselirken, motor gürültüsü bach'ın d minor prelude'una karışır.

bach vari deliliğin, insan mühendisliginin çılgınlığı ile birleştiği yerde, delili-dahilik hattının gözle görülmez çizgilerle ayrılığı noktada; glenn gould'un piyanosu ile 45 saniye boyunca yerinize mıhlanırsınız, tüyleriniz diken diken olur. peşinden hemen gelen 32. son kısa filmde, glenn gould kuzey kutup buzlarının uzerinde, buzdan ucsuz bucaksız bir çölün uzerinde yürümektedir. bach'ı duyarsınız yine, kusursuz klavye çalar: 1. kitap, prelude no. 1 in c major, bwv 846...

filmin başında, gun dogumunda buzdan bir çölde, goldberg varyasyonlarının ariası eşliğinde uzaklardan gelen gould; bu sefer yine aynı çölde ama ılık, kızıl bir gün batımında; kusursuz klavye eşliğinde, veda etmeden uzaklara gider...

ve çok çok uzaklarda bir yerde, henüz yakın uzayın derinliklerinde voyager'dan yayılan radyo dalgalarının o sonsuz sessizliği bozduğunu anımsar, glenn'in "hiç ölmeyecekler" arasında olduğunu fark eder, huzurla gözlerinizi kaparsınız.

--- spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---

edit: megaupload'a filmin sonunda, voyager'ın kalkısında çalan kısa prelud'u göndermiş ve buradan da linklemiştim. sorun çıkartır diye silindi, merak edenler özelden ulaşabilir.
&
(bkz: glenn gould/#8488352)

(anoktale - 6 Kasım 2005 16:21)

glenn gould’un yaşamı üzerine 32 kısa filmden oluşuyor,bir biyografi gibi soğuk değil,adamın hayatından parçacıklar,tatlı ve kısa vuruşlar,piyanonun tuşları üzerinde belirli sayıda dokunuş,tüm notaları kapsamıyor,bir “daha fazlası olmalı” duygusu ile “garip bir tatmin olma” duygusu arasında gelgitler.insanı koltuğuna yapıştırmaya da yeter,sinema salonun karanlık boşluğuna fırlatmaya da.

(marcel - 18 Mart 2006 00:34)