anthony hope'a ününü kazandıran ve döneminde en çok beğenilen eseri. yazar bu eserinden sonra bir çok eser verdiyse de hiçbiri bu kitap kadar tutulmamış, daha sonra the prisoner of zenda'nın devamı olarak gelenrupert of hentzau ile yazar tekrar gündeme gelmiş ve popülaritesini kazanmıştır. kitabın başarısı, ana karakterin -rudolph rassendyll- o dönemde çok beğenilmesiyle alakalıdır. akıcı, kolay okunan eğlenceli bir kitaptır, ingiliz klasiklerinden biri olarak kabul edilir.

(bisquen - 16 Mart 2009 22:24)

çok ama çok güzel kitap. kısa versiyonunu ortaokuldayken vermişlerdi okumamız için. o nasıl bir kitaptır ki çocuk yaşta beni coşturmuştur, gaza getirmiştir. ne güzel bir maceradır. çok abarttım ama güzeldi olm.

filmini izlemedim, izlemek de istemem. zira benim kafamda rupert of hentzau böyle değil. her şey benim aklımda olduğu gibi kalsın hacı.

son bir kez tekrar:
(bkz: rupert of hentzau)

(irlyy - 3 Mayıs 2010 22:03)

anthony hope'un 1894'de basılan klasik eseri. çeşitli yönetmenler tarafından sinemanın icadından bu yana uyarlamaları çekilmiştir. yönetmen ve film tarihleri şöyle sıralanabilir: edwin s porter (1913), george loane tucker (1915), rex ingram (1922), john cromwell (1937), richard thorpe (1952), richard quine (peter sellers'ın baş rollünü oynadığı komedi versiyonu) (1979). yapımlar içinde en popüleri john cromwell tarafında yönetilen 1937 tarihli filmdir.^*

(sillypoet - 24 Aralık 2002 01:46)

yönetmenliğini richard thorpe un yaptığı, başrollerini stewart granger ve deborah kerr in paylaştığı 1952 versiyonu keyifle izlenen, anthony hope un aynı adlı eserinden sinemaya uyarlanmış film.

(amethysta - 29 Mayıs 2004 14:05)

romanda altılar isminde karizma bir muhafız grubu vardı. isimleri rupert of hentzau, lauengram, krafstein, bersonin, de gautet ve detchard'dı.

(golden state warrior - 30 Haziran 2004 19:05)

anthony hopeun romani. altin kitaplar bunu nedense zenda mahkumlari adiyla basmisti, halbuki romanda bir tane mahkum var.
efendim, rudolph rassendyll isminde gencten bir ingilizin yolu gun olur, ruritanya adinda hayali bir orta avrupa monarsisine duser. bu rudolph memleketin kayip kralina cok benzemektedir, adeta ruh ikizidir (bkz: bilmem abartabildim mi). kralin da serefsiz mi serefsiz, denyo mu denyo bir kardesi vardir ki adi da michael dir, bunun da bir satosu vardir, adi da kara sato muydu neydi, varin siz anlayin bu adamin ne kadar karaktersiz bir insan oldugunu ey okuyucu. kralin iki tane subayi adamimizi alip gecici bir sure icin kralin yerine gecirir ve olaylar gelisir (krali hapsedilmis oldugu kotu kalpli kardes mikail'in ser yuvasi satosundan kurtarmak olsun, tiynetsiz kardes mikail'in fedaisi olan silahsorlerle kapismak olsun, kralin nisanlisiyla ask yasamak olsun, maceradan maceraya kosar culsuz kahraman rudolph. rudi).
50 lerdeydi galiba, filme de alinmisti bu olumsuz eser, esas cocugu stewart granger, silahsorlerin en satilmis, en ipne olanini (adi rupert of hentzau) james mason, kralin nisanlisini da yamulmuyorsam deborah kerr oynamisti. filmin sonlarina dogru stewart granger, ile james mason in kilic tokusturdugu uzunca bir sahne var, gene olsa gene seyrederim.
bi de bu hikayenin devami niteliginde bir romani daha var yazarin, rupert of hentzau.

(innocentbystander - 17 Mart 2006 22:51)