nicholas ray ile birlikte sinema tarihinin en cool yönetmenlerinden biridir. insanı puro içmeye özendirebilir. kendisi gibi filmleri de^* pek bir havalıdır!

http://internetservices.readingeagle.com/…uller.jpg

http://robertjprince.files.wordpress.com/…lerlg.jpg

http://www.planetvideo.com.au/…/21/samuelfuller.jpg

(alva starr - 2 Mayıs 2010 04:35)

bir şekilde dünya sinema tarihinin en önemli isimlerinden biri. hayranları arasında godard'dan tom wait's e çeşit, çeşit karşı kuvet barındıran düş öğütücü. white dog, shock coridor gibi yapıtlar iki kere diğer tüm filmleri en az bir kere izlenmeli. oradan guy maddin'e ve oradanda nihayet powell'a filan ulaşılmalı diye düşünüyorum ama hepsi bu sanki...

(bad astronaut - 16 Aralık 2002 20:34)

eleştirmenleri ikiye bölen yönetmen. ben sevenlerdenim.

maestronun filmleri temelde düşman bir dünyadaki tehlikelere açık anti-kahramanları betimler. şiddet ya da kaba kuvvetin kaçınılmazlığı sinemasının en belirleyici ögesidir. ünlü oyuncularla da hiç tanınmamış amatörlerle de çalışmış, filmlerinin senaryolarını da kaleme almıştır. savaş filmleri, sürükleyici serüven filmleri, westernler ve sert kara film/#36965810ler çekmiştir.

the naked kiss bir kadının bir erkeği tokatlamasıyla açılır; pedofili, fahişelik, toplumsal yozlaşma ve ikiyüzlülük gibi önemli konuları inceler. başyapıtı olduğunu düşündüğüm shock corridor ırkçı önyargılarla yoğrulmuş, yakın geçmişiyle yüzleşmekten kaçınan vahşi amerikan toplumunun mikrokosmosudur. psikanalitik bir filmdir ve akıl hastanesindeki doktorun ofisinin duvarında freud'un fotoğrafı asılıdır. müthiş enerjik bir film olan white dog amerikan taşrasındaki ırkçı önyargıların bilinçdışı ile ilişkilerini inceler. the crimson kimono/#42978026 biri japon diğeri amerikalı iki eski dostun ilişkilerini ön fonda bir cinayet araştırması ile yansıtır. the big red one 2. dünya savaşı üzerine yapılan filmler arasında ayrıksı bir yere sahiptir. cool çavuş rolünde lee marvin oynamıştır. i shot jesse james farklı bir jesse james öyküsüdür ve varolan miti tersyüz eder. şiddetin insan doğasında bulunduğunu bu filmde de yineler fuller. house of bamboo egzotik bir kara filmdir. pickup on south street soğuk savaş dönemi amerikası'na ironik bir bakış açısının ürünüdür, yine eleştirmenleri ikiye bölmüştür. ben yine seven taraftayım. kısacası samuel fuller müthiş enerji taşıyan filmleriyle çok sevdiğim bir yönetmen.

muhteşem godard, harika fuller'ı anarşist suç filmi pierrot le fou'da oynatarak kendisine saygısını sunmuştur. tahmin edilebileceği üzere bu film de eleştirmenleri ikiye bölmüştür. pierrot le fou, venedik film festivali'nde olay haline gelmiştir. ne de olsa bir anti-film tabii.

wim wenders de bilindiği üzere kendisine hayrandır. der amerikanische freund, hammett, der stand der dinge filmlerinde ona kısa roller vermiştir. fuller ayrıca amos gitai'nin golem, le jardin pétrifié, aki kaurismäki'nin la vie de bohème, larry cohen'in a return to salem's lot, mika kaurismäki'nin helsinki napoli all night long filmlerinde de görünmüş, meslektaşları için çeşitli senaryolar da kaleme almıştır.

bu da ustanın en sevdiği 10 film:

1. the informer (ford)
2. the gold rush (chaplin)
3. battleship potemkin (eisenstein)
4. rashomon (kurosawa)
5. citizen kane (welles)
6. pierrot le fou (godard)
7. 400 blows (truffaut)
8. the last emperor (bertolucci)
9. la dolce vita (fellini)
10. brief encounter (lean)

harika bir liste bence.

samuel fuller için bonus:

favori yönetmeni: john ford
en sevdiği oyuncu: orson welles
en sevdiği aktris: audrey hepburn

(hanging rock - 21 Temmuz 2014 14:11)

samuel fuller'in shock coridor isimli filmini the dreamers filminin basina sinematekte izlerler. hatta filmin ne kadar sarsici oldugunu soyler.

(feela - 7 Kasım 2004 17:45)

vaktiyle amerikan sagcilari tarafindan elestirilmis (steel helmet filmi yuzunden), daha sonra solcular tarafindan yerin dibine sokulmus (forty guns ve diger studyo filmleri nedeniyle), kendisi ise genis yurekli dolu dolu bir hayat yasamis, otuz kadar romana, bir o kadarda filme imza atmis, omrunun son yillarini paris'te acaba ne filmi yapsam diye gecirmis, hepimizin keske dedem olsa diyecegimiz, super bir insandir. tim robbins, quentin tarantino hakkinda bir belgesel yapmislardir, orada bu sahsi daha iyi taniyabilirsiniz. ayrica atilla dorsay "yuz yonetmen" kitabina sam fuller'i da koyarak beni sasirtmistir. tam adi samuel michael fuller'dir. aksyon derken, tabancasini ateslermis, heyt be...

(bizim hanimin degajlari - 3 Aralık 2004 22:08)

(bkz: pickup on south street)

(arif - 25 Aralık 2005 23:40)