bence başrolünde dean martin ve kim novak değil de karı kocayı oynayan ray waltson ve felicia farr vardır.

--- spoiler ---
kıskanç kocamız ne kadar karısına taparsa tapsın geceyi başka bir kadınla geçirir, güzel karısı da hiç geri kalmaz zamanın yakışıklı müzisyeniyle beraber olmaktan kaçınmaz. gayet rahatlar yani. sonra da biraraya gelirler yeniden.
--- spoiler ---

film vakti zamanında katolik kilisesi tarafından eleştirilmiş ve vatikan tarafından da yasaklanmış.
bir de filmin başında dean martin'in şarkı söylediği sahneler kendisinin gerçek sahne şovu sırasında çekilmiş.

(miel - 25 Ocak 2009 13:47)

her ne kadar bir komedi de olsa kafada ciddi ahlaki soru işaretleri, tartışmalar yaratabilecek film. çok dar mekanlarda geçmesine rağmen bu mekanı kullanımı, kurgusu, abartılı da olsa oyunculuklarıyla tıkır tıkır işleyen bir yapıya sahip aynı zamanda.

(turgut ozben - 16 Nisan 2009 09:12)

söz konusu wilder olunca filmin kalitesinden şüphe etmemek gerek. bu film de onun kaliteli romantik-komedilerinden bir tanesi. gayet başarılı, eğlenceli bir film. tabi her filminde eleştirecek bir şeyler bulan (iyi de eden) wilder burada da toplumun ahlaksızlığını eleştiriyor (the apartment'te ve some like hot it'te olduğu gibi). finalde de her zamanki gibi ahlakçı tavrını takınıyor. tabi hollywood'u da, şöhret olmayı da eleştiriyor filminde.

iki kafadar ünlenip para kazanmak isterler. ama bir türlü amaçlarına ulaşamazlar. bir gün şanslarına şovmen dino kasabalarından geçer. olaylar gelişir. komik bir film ama dönemin kilisesini karşısına alacak kadar tehlikeli(?) de. bir yerde okuduğuma göre sydney pollack "bazı hikayeler vardır. bu hikayeleri siz sinemaya aktaramazsınız. bu hikayeler ağırdır, hazımları zordur. işte bu zamanda imdadınıza komedi yetişir. bu şekilde hikayenizi anlatabilirsiniz" gibi bir şeyler demişti. tam olarak öyle değil ama buna yakındı dedikleri. wilder'ın da yaptığı bu sanırım. bazı hikayeleri dram vb türlerde çekemeyeceğini bildiğinden bu hikayeleri komedi türünde kotarıyor. izleyici de gülüyor ama aslında kendisine gülmüş oluyor. tehlikeli hikayeler de bu şekilde daha az tehlikeli hale geliyorlar. neyse. bu filmde de ahlaksızlığı eleştiriyor dediğim gibi. finalde polly'ye "erkeksiz bir kadın arabasız bir karavana benzer" demesi wilder'ın bekar kadınlara bakışını özetliyor sanırım. ölmeden önce toplumun geldiği nokta hakkında ne düşünüyordu acaba?

velhasıl wilder her zamanki gibi rahat durmuyor. eğlenceli bir komedi yaparken üzerine düşünülecek mesajlar vermeye ve dönemin toplumuna eleştiri oklarını saplamaya devam ediyor.

(sherlock holmes 90 - 31 Temmuz 2012 21:20)

billy wilder'in az bilinen filmlerindendir. basrollerini dean martin, kim novak ve ray walston paylasiyor.
ünlü sarkici dino, bir tv cekimine giderken yol calismasindan dolayi ufak bie kasabadan gecer (bkz: climax). sarki yazip ünlü olmayi kafaya takmis iki kafadar (bkz: iki kafadarin nefes kesen macerasi) dino'nun arabasini bozup kumpas kurarlar, iyi halt ederler. cok güleriz cok, müzikler, özellikle de sofia adli sarki enfestir, hele hele kiskanc kocanin kiskanclik krizine girdigi andaki keman partisyonu...
dönemin ahlak anlayisina... diye bir giris yapicam ve lafin sonunu getiremicem, bunu caponsever yapsin diyor, iyi günler diyorum.

(kwisatz haderach - 6 Ocak 2006 22:13)

(bkz: kiss me kate)

(la traviata - 6 Ocak 2006 22:14)

billy wilder'ın senaryolarını i.a.l. diamond ile beraber yazdığı dönemin, the appartment ve one two three ile beraber en iyilerinden birisidir. ama yannış hatırlamıyorsam bu filmde diamond "aman bu konu bana fazla sansasyonel" diyerek yan çizmiştir. diyecek pek birşey bulamadım, billy wilder işte, her zamanki gibi neşe ile izliyoruz. kim novak yine soğuk gecelerde aklımıza düşecek bir performans çiziyor. ha bir de en başta başrol oynayacak peter sellers filmin çekimlerinde (biraz da wilder'la çekişmekten mi?) kalp krizi geçirdiğinden başrolü ray walston üstlenmiştir.

(caponsever - 25 Mart 2006 23:11)