manyak komik bir flash oyunu. türkçe alt desteği bilem varmış.

http://www.kongregate.com/…tendo/you-only-live-once

(26r00l - 8 Ağustos 2009 16:21)

fritz lang'ın humanist hassasiyetlerini işlediği bi diğer erken dönem film noir. şu açık ki, toplum, sahip olduğu sinerjinin de gazıyla büyük bir orospu çocuklugu içersinde. tek tek incelendiği vakit tüm insanlar bi çuval bok içersinde birer pırlanta olabilir lakin kalabalıkta şımarıyor ipneler. bu şımarık toplulugun sırt sıvazlayıcısı olan devlet ve onun adaleti kendinden menkul kanunları sade ve sadece şımarikliğin devamı için orada. toplu bir düzen ve huzur ilüzyonu, bireyin saadetinin fersah fersah önünde. toplulugun selaheti için kanun işletilir ve adalet kanun kitapları nezdinde saglanabilir. burada önemli dogruya ulaşmak değil, işliyor görünmektir, ilizyonun devamıdır. işte you only live once bu sahne tasarımının içersinde kendine yer bulmaya çalışan bir toplum düşmanını ve ona meyleden biavukatanımı konu ediyor. toplumun çeşitli örgütlenmelerinden -hukuk, din, aile vb.- tekil yardımlar alsalar da büyük organizma onları yutmak istiyor, isteyecektir de her daim. suçlunun üzerinden vicdanı rahatlatmayı da, çalıştıkları dükkanda yaptıkları hırsızlıgı pre-boni clayd çiftimize yıkan kasiyerler ile hatırlıyoruz. "eger tüm bu soygunları yaptılarsa ceplerinde binlerce dolarla sınıra yaklaşıyor olmalılar" derken radyonun başındaki, onlar soguktan donuyorlardı oysaki.

ek1: j.l.godard hastaymış bu filme, afferim ona.

(dwight - 25 Kasım 2010 21:51)

http://i.imgur.com/aov8r.jpg

(barut hakki - 6 Mayıs 2012 19:36)

(bkz: yolo)

(muz agaci - 30 Mayıs 2012 22:13)

bir suicide silence parçası.

http://www.youtube.com/watch?v=312sb-2pova

(kahcob - 16 Haziran 2012 06:29)

james bond bunu gormus ve arttirmistir.
(bkz: you only live twice)

(delnaja - 14 Ekim 2012 20:39)

henry fonda'nin basina daha sonra the grapes of wrath'de ve the wrong man'de de gorecegimiz gibi gelmeyen kalmamistir, bu guzide fritz lang filminde.

sosyolojik vurgularinin yaninda kurbagalarin askini da anlatir film.
bonnie ve clyde oluverir joan ve eddie, kurbaga askindan.

(ronesans adami - 31 Aralık 2012 08:04)

sözleri pek bir anlamlı şarkı. çevirelim

bazı insanlar hep haklı olduklarını düşünürler
diğerleri sessiz ve kararsızlardır
diğerleriyse gayet iyi gözüküyorlar
ama belki içlerinde üzgün ve yanlış hissediyorlardır

29 farklı sıfat
sen sadece 7'sini beğenirsin
dünyayı görmek için 20 yol
bir kavga başlatmak için 20 yol

ama yapma, yapma, yapma.. çık dışarı!
günışığını göremiyorum
seni bekliyor olacağım bebeğim
çünkü ben duraksızım^*
oturttur beni, sustur beni
sakinleşeceğim
ve senin beraberinde olacağım

bir erkek onların neyi olduğunu umursamaz
ama kadınlar buna baya kafa yorar
bir erkeği memnun etmenin bin yolu vardır
ve biri bile bir plana bağlı değildir, bilirim
ve sayısız gereksiz dinler de,
hangisini seçtiğinin bir önemi yok
arkanı dönmek için bir inatçı yol
bu benim denediğim şeydi ve şimdi kabul etmiyorum

ama yapma, yapma, yapma.. çık dışarı!
günışığını göremiyorum
seni bekliyor olacağım bebeğim
çünkü ben duraksızım
oturttur beni, sustur beni
sakinleşeceğim
ve senin beraberinde olacağım

tamam
sustur beni
sustur sustur sustur
ve senin beraberinde olacağım

(overlockcu - 17 Eylül 2014 00:39)

yanni parçası. pek güzel, pek nadide.

1992 dare to dream albümünden.

(terrapin - 27 Eylül 2005 17:27)

strokes ın first impressions of earth den internete sızmış ikinci parçasıdır... tam klasik alıştığımız strokes soundları taşır... çok böyle çok acaip tatlı tatlıdır...
kimse sözlerini de yazmamış, o zaman sözlerini de yazayım tam olsun bari...

ooooooooh
some people think they're always right
others are quiet and uptight
others, they seem so very nice nice nice nice (echo), oh
inside they might feel sad and wrong
oh!

29 different attributes
only seven that you like, oh
twenty ways to see the world, oh
twenty ways to start a fight, oh

oh, don't don't don't get out
sh sh sh sh shot gun see the sunshine
i'll be waiting for you baby
'cause i'm through
sit me down, shut me up
i'll calm down
and i'll get along with you

oooooooooh.

a man don't notice what they got
uh, women think of that a lot
one thousand ways to please your man, oh
and every one requires a plan, i know
and countless tired religions too
it doesn't matter which you choose (oh no)
one stubborn way to turn your back, oh
i guess i've tried and i refuse, oh

don't don't don't get out
sh sh sh sh shot gun see the sun shine
oh, i'll be waiting for you baby
'cause i'm through
sit me down, shut me up
i'll calm down
and i'll get along with you

alright

shut me up, shut me up
and i'll get along with you

(tatei matinyeri - 16 Ekim 2005 01:22)

girişinde biraz under pressure tadı olan, ancak yine de son zamanların güzel rock n rolllarından.

(riptide - 12 Şubat 2006 18:04)

eğer sokağın ortasında umarsızca, manasızca dansımsı bişiler yapan, hoplayan adamlar görürseniz bilin ki bu zıplak şarkıyı dinliyorlardır. bir you were the last high etkisi yaptı üzerimde.

(estranged - 17 Şubat 2006 22:18)

sikkidi sikkidi sik sik diye baslar bu harika, sonra julian "don't don't don't get out" der, siz "dumdumdum" anlarsiniz, sallana sallana dans edersiniz odanizda, sözlerinin ezberlemeye calisirsiniz, ki bir sürü inci barinmakta sözlerinde; icindeki bana göre en biri icin:

"twenty ways to see the world, oh
twenty ways to start a fight, oh"

yeah!

(chileksuyu - 24 Şubat 2006 15:29)

bahar aylarina hakim olan bir karnaval havasi bir gotune koymusluk yillardir hepimizin dikkatini cekmistir, her baharin bir simge sarkisi var cogu insan icin, 2006 baharina da bu sekilde damgasini vuran sarkimiz strokes'tan geliyor, arabada,evde sacma sapan dans eden insanlar, cicek vermeye hazirlanan agaclarla hayat hic bu kadar guzel ve kolay olmamisti^*

(longview - 5 Mart 2006 02:41)

insanda lunaparka gitmek, piknik yapmak, kırlarda koşmak gibi abidik açıkhava aktiviteleri yapma ve bi de the strokes konserine gitme isteği yaratan şarkı.

(dissolved girl - 15 Mart 2006 17:36)

kalk artık hasta yatağından çocuk! yani o yüzünde koca bir yara izi olan dünya. ondan. deniz değil o baktığın-hisleriyle solunan; room on fire'ın alıştırdığı dipten uçan gitarların üzerine; hafif bir ramones kifayetsizliği. sağ kalp kapakçığının karşında ki kıza göz kırpması. seninde elini olmayan ön cebine atıp, bir yaşam lekesini parmaklarınla örtmeye çalışman.

soluk.

(bad astronaut - 19 Temmuz 2006 13:37)

haziran ayinin ortalarina dogru yayinlanacak the strokes single'i. video sam bayer tarafindan la'de cekilmis. ingiltere'de klibin ilk gosterimi 24 mayis 2006 tarihinde channel 4'te olacakmis.

(july12 - 19 Mayıs 2006 02:35)

girişi i want to break free den alınmışmış.

(kc - 24 Mart 2006 20:14)

klibini izlerken fab moretti'yi ıslak ıslak davul çalarken görüp garip duygular yaşatan strokes şarkısı.hikayesi şudur;nerde olduğunu anlayamadığımız bir yerde çalarlarken ve julian garip garip hareketler yaparken neyse dans ederken diyelim, birden yanlardaki deliklerden içeriye sular dolmaya başlar ve strokelar ıslanır.bu^*.gerisi birde strokes'u ıslak ıslak kıyafetler üstlerine yapışmışken görün fikri üzerine kurulmuş.klip bittikten sonra hayalgücünüz öyle hızlı çalışıyor ki siz bile inanamıyorsunuz.

(howveritas - 22 Haziran 2006 00:39)

bir elele elele verin cocuklaaaar oynaya oynaya gelin cocuklaar esansi seziyorum bu sarkida; bilmem yaniliyor muyum.

(aimar - 2 Haziran 2006 17:37)