ilk bölümü yayınlanmış 80 dönemi imb ve apple'ın tekelleştirdiği bilgisayar sektöründe daha iyi sistemler yaratmayı planlayan, 'wozniak' ve 'jobs' ikilisine benzeyen iki kişinin etrafında dönen dizi. bu diziyle beraber amc kendini aşmaya başladı diyebiliriz. neredeyse hbo kadar iyi yapımlar çıkarmaya başladılar. breaking bad, mad men ve walking dead'den sonra turn şimdi de halt and catch fire.

--- spoiler ---

1. bölüm itibariyle güzel bir başlangıç yapıp beklentiler oluşturdu. karakterler şimdilik fena değil. "abi coder dediğin adam şişko gözlüklü nerd tiptir onun yerine seksi kız koyalım" furyası ne zaman başladı bilmiyorum ama şu 'kısa saçlı seksi bilgisayarcı kadın' modelinden burada da var. iyi güzel hoş ama gerçekçilikten uzak. ayrıca 90'lara daha çok var. macmillan baya hırsılı bir karakter sanırım kayıp 1 yılı bu işi planlamakla diye içimizden geçiriyoruz. gordon ise dönemin bilgisayar dehalarından tekelleşme yüzünden tıkılıp kalmış. donanım işinde açık mimariyi bulup şimdiki toplama pc'lerin atası olarak kabul edeceğiz sanırım.

üstte de belirttiğim 1970'lerin sonu gibi apple ve ibm gibi firmaların aldıkları patentlerle piyasayı tekelleştirdiği bir dönem. http://cdnimg.chip.gen.tr/…/2013071714215866072.jpg
yani geliştiricilerde bu firmalara karşı açık bir nefret ve korku var. dizide bu açık bir şekilde gösterilmiş. özellikle avukatlarla gelen bir ibm ordusu güzel bir sahneydi. fakat dönem dizisi dedik ama küçük bir sahnede reagan diyaloğu dışında dönemle ilgili çok az şey duyduk. o mad men dönem atmosferini istiyoruz.

sonuç olarak gelecek vaad ediyor. amc dönemin önemli olayları yerine kıyıda köşede kalmış can alıcı hikayeleri işlemekte usta. umarım başarılı bir seri olur.

--- spoiler ---

(kutup cizgisinde ask - 23 Mayıs 2014 16:36)

ibm ordusu gelirken çalan müzik bonobo-cirrus

(bonifas - 24 Mayıs 2014 11:42)

ilk bölümünü izledim ve "bok edilmiş potansiyel" şeklinde bir yapım olduğuna kanaat getirdim. şimdi hikaye yoğun bir şekilde compaq'in kuruluş hikayesinden esinlenilmiş. cardiff electronics dediği de texas instruments hatta. yalnız sıkıntı, çok güzel anlatılabilecek bir hikayeyi çok yüzeysel yüzeysel, hatta stereotipik 3 adet karakter üzerinden anlatması. ilk karakterimiz bir adet puşt pazarlamacı. işin teknik kısmına çok yatkın olmasa da çekicilik ve people skills dedikleri şeylere sahip kendisi. diğer bir yandan elimizde zamanının ilerisinde fikirleri aile baskısı ve geçim kaygısından dolayı engellenmiş, tipik bir 'hacker' var. burası zaten jobs-wozniak dinamiği diye bağrıyor. son olarak da yapımda sadece "kız" olarak varlık göstermesi için konulmuş, hiper programcı ama bir yandan da asosyal ve fırlama olarak lanse edilen üçüncü bir karakter var. karakterlerin derinliği the big bang theory'dekilerden daha fazla değil kısacası. malzeme bu olunca da hikaye heba oluyor doğal olarak. ilk bölümden sonra tek aklımda kalan tek düşünce "lee pace'e yazık olmuş" oldu.

(hgeg - 3 Haziran 2014 21:29)

(bkz: halt altı kere sekiz)

(lalalanoluyola - 17 Haziran 2014 20:29)

harika bir openinge sahip, potansiyeli yüksek ama s1e3 ile vasat bir şekilde devam etmeye çalışan dizi. bazen punk bazen synthpop tarzı 80ler şarkılarıyla kulaklarımızı hoş ettiğini de belirtmeden geçemeyeceğim.

--- spoiler ---

joe macmillan sen nasıl bir adamsın fiziken insan üstü olmanı geçtim varoş özenti karının sevgilisini götürmek nedir ya. ne kadar hırslı bir adamsın sen. geçen bölüm sputnik üzerinden yaptığın duygu sömürüsüyle bu iki etti. ve sonuç olarak ba-yıl-dım.
--- spoiler ---

(cehennemindibinden - 20 Haziran 2014 23:31)

açılışında kullanılan canlı renkler, sentetik 80'ler müziğiyle bile buram buram retro tadı verebilen süper dizi. 4 bölümünü de izledim şu an beşinci için can atıyor, her commodore monitör gördüğüm karede sevinçten deliye dönüyor, her bölüm sonrasında da gaza gelerek arcade kabinde 83-84 yıllarının hit oyunlarına abanıyorum.

beğenmeyen kardeşlerimiz; bizde de seksenleri anlatan dizi var tabi o yüzden şiddetle birol güven tavsiye ederim, hiç bulaşmayın şu başlığa.

(mr nutz - 25 Haziran 2014 14:14)

4. bölümü yine iyiydi ama bir türlü ne sözlük ne torrent siteleri tarafından çok sallanmıyor.

--- spoiler ---
3. bölümle 4. bölüm arasında en azından bir bölümü unutmuşlar gibi, 3. bölümün sonunda ipucunu vermişlerdi bir şeylerin iyiye gitmeye başlayacağını, fakat 4'e bi bakıyoruz, zaman geçmiş, hatun bios'u yazmış, prototip üstünde çalışılınıyor, macmillan ortalığı yakıyor yine!
tamam, cool dizisin her şeyi anlatmak zorunda değilsin, zeki(!) insanların ilgileneceğini düşündüğün bir yapım yapıyorsun ama 2 bölüm aranı da bilim kurgu dizilerindeki zaman atlamaları gibi yapmak zorunda değilsin!
neyse aslında bölüm kendi içinde gayet güzeldi bence. yalnız macmillan'ın planı güzel olmasına rağmen, cameronın üretkenliği ve verimliliğini inanılmaz düşürecektir, kız mal gibi yedek almaya başladı dakika başı!
büyük başlar ise işlerin nasıl döndüğünü gayet net anlatıyor, vahşi batıda, bilginin değil paranın güç olduğunu döve döve anlatıyorlar. yalnız bu olaydan sonra cardiff elektriği ne yapar eder iflas ettirtir bu adam.
donna da dizinin en karizmatik karakteri olarak yoluna devam ediyor, yakındır onunda tidan ayrılması.
--- spoiler ---

(mch - 25 Haziran 2014 23:53)

yeni bölümlerini sabırsızlıkla beklettiren. ayrıca scoot mcnairy sen ne iyi bir oyuncuymuşsun.

zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum bu dizide, hareketli bol olaylı bir dizi değil ama akıp gidiyor.

(le fate ignoranti - 2 Temmuz 2014 03:23)

bence güzel olmuş. cameron'da baya taş

(slap - 15 Temmuz 2014 16:45)

benim çok hoşuma giden bir dizidir.

karakterlerinde ilginç detaylar var. özellikle joe mcmillan'daki babasını reddediş ve kendi ayakları üzerinde durma çabaları, bir yandan mükemmeli oynama çalışmaları, bir yandan en küçük sarsıntıda ezik davranışlarla karşımıza çıkmalar...

gordon'un içindeki iyi adamın, kendisini küçük görmesiyle beraber zaman zaman körelmesi, looser durumundan dönmeye çalışması ama bir bataklık içinde çırpınırmış gibi daha dibe batması her seferinde...

cameron'da ise üniversitede bilgisayar mühendisliğinden bir erkek arkadaşımı görüyor gibiyim. zaten sanki her ne kadar esas kız olsa da, bir biseksüel havası akıyor kızdan. hani joe ile takılmasa lezbiyen diyeceğim. küçük bir kız çocuğuyla, aşırı olgun davranan bir teyzenin dengesizliğinde, hoş biri.

john bosworth gibi çok yan bir rolde bile karakter yoğunluğuna şahit oluyorsunuz. adam esnaf kafasında, geçmişte kalmış ama zamana yetişmeye çabalayan, şirkette kontrolünü kaybettiğini gördükçe korkan ve pısan bir adam. bir yandan ilginç bir şekilde cameron için bir mentör görevi görüyor. ve o zamanlarda john'un içindeki o duygusal adamı görüyoruz.

velhasıl, dizi tam izlemelik. tavsiye ederim.

edit: bu arada biseksüel olduğunu düşündüğüm cameronla ilişkisi olan joe'nun biseksüel olması???

(bendesokakcapkinidegilimyuksekmuhendisim - 18 Temmuz 2014 20:39)

8. bölüm itibariyle iyice gelişen güzelleşen dizi.

--- spoiler ---

h&c fire 8. bölümüyle şunu fark ettim ki; amc yapımlarını ilk 3 4 bölüme göre değerlendirmek büyük haksızlık. ilk bölümüyle vasat başlayan dizi, karakterler oturdukça güzelleşmeye başlayınca elle tutulur hale geldi. lee pace oyuncuğuna laf edecek değilim tabii ama scoot mcnairy yani gordon baya baya oynuyor. özellikle çukur sahnesi süperdi. pilot bölümde taşak geçtiğimiz mackenzie davis yani cameron bile şimdilerde rol kesiyor.

4. bölüme doğru "lan şimdi hikaye iyice boka sarıyor, ilişki girdabına gireceğiz daha da çıkamayız" dedim yine yanıldım. asıl hikaye comdex'ten sonra başlayacak gibi duruyor. biz konuyu uzatıyorlar sandık fakat olay karakterleri oturtmakmış. gayet de güzel oldu.

yine aynı şeyi söyleyeceğim ama dönem unsurları koymaları lazım döneeeeem. ulan bak mad men'e 5 bölümde bir dönemin havadislerini gösterirler tv'den gazeteden. dizideki tek dönem unsuru jenerik ve cameron'un 90'lar saç teması. ki ona da çok var. ha hakkını yemeyelim son bölümde apple 2 msdos falan dediler sanırım.

ayrıca true detective'ten sonra 2014'ün en güzel jeneriğine sahipler. başa sarıp dinliyorum.

son olarak bu dizi izleyip seven ve merakından entry'i buraya kadar okuyan bir bağyan varsa bana ulaşsın.

--- spoiler ---

(kutup cizgisinde ask - 23 Temmuz 2014 02:59)

ilk bölümünü izlediğim amc dizisi.

dizinin konusu hakkında zaten bir sürü bilgi verilmiş, oraları geçiyorum. genel olarak akışı iyi sağlamışlar diyebilirim, ilk bölüm 47 dakikaydı hiç saate bakmadım. izlenebilir.

(biseybuldum - 1 Ağustos 2014 02:37)

amc'nin aynı dönem başlayan dizisi turnden 900.000 daha az izleyicisi olan dizi. reytinglerin düşük olması sebebiyle 2. sezonunun olup olmayacağı sallantıda olan son dönemlerin en iyi işlerinden.

dün gece yayımlanan sezon finali de o bandın en çok izlenen 30 şovu arasına girememiş.

(bkz: joe macmillan'ı harcayacaklar matmazel)

http://uproxx.com/…-and-catch-fires-ratings-on-amc/

(rotrink - 4 Ağustos 2014 16:22)

2. sezon onayı alan amc dizisi.

http://tvbythenumbers.zap2it.com/…wo-by-amc/294868/

(zeddicus zu l zorander - 20 Ağustos 2014 17:45)

karakterleriyle, hikayesiyle, diyaloglarıyla, müzikleriyle, jeneriğiyle, oyuncularıyla, klişeden fersah fersah uzak olmasıyla on numara dizi. 80lerin bilgisayar devrimini o kadar güzel anlatıyor ki , günümüz teknolojisine açtığı kocaman pencere için bile izlenmeye değer.

klişe takımı sevmeyecektir. her bölüm suçlu yakalayan, hızıyla baş döndüren dizi beklentisinde olan popcorncular yavaş bulacaktır ama belli bir kaliteyi esas alan herkes bayılacak.

8/10

http://trakt.tv/user/sozcelyk/ratings

(ananossoslukarides - 30 Ağustos 2014 04:29)

cnbc-e ekranlarinda da gormek istedigim dizidir. "lee pace hatrina izlenir" derken dizinin kendisi de bagimlilik yapiyor, ona dikkat.

(totkymotky - 20 Ekim 2014 00:23)

3 günde izlemiş bulunduğum 10 bölümüyle beni oldukça sarmış dizidir efendim. istatistikleri paylaşıyorum çünkü 3 günde 10 bölüm dizi izlemek benim için rekor açıkçası, günde 1 bölüm dizi izleyen,hiç çizgisinden sapmayan düz bir adamım ben.

diziye başlamadan önce açıkçası şüphe içersindeydim çünkü fazlasıyla kötü eleştiriler duydum , daha ilk bölümün altyazısını indirmeye çalışırken türkçealtyazı.comda "berbat ve sıkıcı" bir dizi olduğunu belirten bir yorum (hatta top comment idi) gördüm.

ancak ben diziyi oldukça sevdim, ve inanın hiçbir bölümünde sıkılmadan izledim ki çok kolay sıkılan bir adamım.

bilgisayarlara ilgi duyuyorsanız daha da çok seveceksinizdir ancak bilgisayarlara ilgisi olmayan birinin izlememesi gereken bir dizi değildir yanlış anlaşılmasın.

mad menle kapışabilir bir dizi olmuş. 9/10

(tanis the half elven - 25 Aralık 2014 01:38)

lee pace'i sevdiğimi bilen bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine izlemeye başladığım, sıkıcı mıdır ki derken ciddi ciddi başından kalkamadığımı fark ettiğim amc dizisi. lee pace'in olması diziyi izlememdeki ilk etkendi; ancak kötü bir yapımı bir yerden sonra sevdiğiniz oyuncular bile kurtaramıyor malum. ama bu dizi oldukça başarılı, ufak tefek kusurlar çok da göze batmıyor. konusu, kurgusu güzel. scoot mcnairy'nin oyunculuğu güzel, ayrıca jenerik müziğini de çok sevdim. ikinci sezon onayı da almış almasına da sanırım başlaması yaz aylarını bulacakmış. bir an önce başlasaydı da kaldığım yerden taze taze devam etseydim.

(lives - 7 Ocak 2015 22:01)

2. sezon mayıs 2015'te başlayacakmış. imdb'nin yalancısıyım.

http://www.imdb.com/…odes?season=2&ref_=tt_eps_sn_2

(woe - 7 Mart 2015 22:46)

dün itibariyle ikinci sezonu resmen başladı. çarşambaya kadar da altyazısı düşer herhalde.

(bkz: bekledik bunu çok bekledik)

(idioglossia - 1 Haziran 2015 14:53)