filmekimi 2007 de de gosterilen, ulrich seidl in yonettiği 2007 tarihli bir film. guzel bir film olmasına rağmen, çok sert sahneler içerdiği için herkese tavsiye edilmez.

(shit happens - 4 Aralık 2007 20:42)

modern avrupa art-house sinemasından, 'sovyetler-birliği-sonrası-doğu-avrupa’ ve ‘uluslararası göç’ üzerine çok güçlü, cesur ve çok etkili bir film.

http://www.otekisinema.com/?p=6068

(asden - 19 Haziran 2009 13:54)

sanki bir filmden değil, hayattan sahneler seyrettiren filmdir.

--- spoiler ---
pauli'yi döven gençlerin türk olması ve halay çekerek etrafında türkü söylemeleri de ilginç bir sahneydi.
--- spoiler ---

(kedim sidikli sise - 23 Ocak 2010 18:21)

(bkz: mpls)

(ibish - 23 Ocak 2010 18:25)

yönetmenin kameralarını ilginç yerlere yerleştirdiği bir film. bunların gayet hoş yerler olduğunu söyleyebilirim.
bunlardan bi' kaç tanesini şuraya koydum.
bunun dışında film genel bir üşüme hissine neden olurken; sarı abla deri bermudasıyle karların içinde fink atar.
soğuk bir film. bir yandan insan ilişkilerinin sıcaklığını itiştiren filmler varken dünyada, diğer yandan böyle sosyal olarak, his olarak içten içten üşüten filmler de var. (izlerken, geçici olarak yalnızlıktan ölecek hastalığına yakalandım adeta.)
hayata nereden baktığına ya da hayatı nereden göstermek istediğine bağlı demek ki.

bir de popolu bir filmdir. iyi popo yapmıştır.

(fauxhumanitas - 27 Ocak 2014 23:02)

temel iktisadi sorunlar etrafında kendini gerçekleştiren bir film import/export. sosyal güvensizlik insanların zor kararlar almasını mecburi kılıyor ama ulrich bunu sinemaya yansıtırken bünyemde pekte yeni bir şeyler izliyormuşum hissiyatı yaratamıyor. kötü bir film mi hayır, ama oturup iki saatinizi bu filme ayıracak bir sinemaseverseniz pekte yeni şeylerle karşılaşmayacaksınız. belki de sıkıntı 2007 yapımı bu filmi benim 2014 yılında izlemiş olmamdır, bilemedim.

(happykafka - 3 Ekim 2014 17:06)

film değil belgesel: anlattığı şey ne kadar etkileyici olursa olsun ve yönetmen bu gerçeği ne kadar gerçekçi anlatırsa anlatsın, bir belgeselden öteye gidememiş film.

(katildiyeceklerbana - 4 Şubat 2015 21:42)

paradies üçlemesinden (liebe, glaube, hoffnung) sonra izlediğim dördüncü ulrich seidl filmi oldu import/export. bir yönetmenin birkaç filmini izleyince insan o kişinin tarzını daha da bir anlıyor. import/export, paradies üçlemesinden çok daha önce çekilmiş bir film ama en az o üçleme kadar başarılı. yönetmen aslında daha çok belgesel çektiğinden olsa gerek, tüm filmleri belgesel atmosferi taşıyor ve çok gerçekçiler. yönetmenin değindiği konular da önemli. film, adıyla müsemma zaten diğer filmlerinde olduğu gibi. ukraynalı bir kadının şansını avusturya'da, avusturyalı bir adamın da şansını ukrayna'da denemesine dair film. bu sefer kesişmeyen hayatlar var. oyunculuklar gayet başarılı, oyuncu yönetimi mükemmel, görüntüler yine üçlemede olduğu gibi gayet estetik.

(feministim ben - 7 Şubat 2015 20:51)

içe aktarmak/dışa aktarmak şeklinde türkçe çevirisiyle karşılaştığımız paket içine veri aktarma ya da dışarı kayıt bilgisi/dosyası verme şeklinde adlandırılan yazılımsal hareket.

(kymophobia - 7 Şubat 2015 20:58)

fazlasıyla çarpıcı, ilginç bir avrupa filmi.
merak edenler için şurada spoiler içermeyen tatlı bir yazı var: tıktık

(eloisabelard - 8 Nisan 2015 12:15)