Süre                : 1 Saat 30 dakika
Çıkış Tarihi     : 02 Nisan 2007 Pazartesi, Yapım Yılı : 2007
Türü                : Aksiyon,Macera,Heyecanlı
Taglar             : Yolculuğa çıkmak,Mercedes benz,harita,gaz istasyonu,kayıp
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  SilverCrest Entertainment , Marker Entertainment
Yönetmen       : Darren Lemke (IMDB)
Senarist          : Darren Lemke (IMDB)
Oyuncular      : Dean Cain (IMDB)(ekşi), Ashley Scott (IMDB)(ekşi), Danny Trejo (IMDB)(ekşi), Irina Björklund (IMDB)(ekşi), Justin Henry (IMDB)(ekşi), Griffin Armstorff (IMDB), Luis Chávez (IMDB)(ekşi), Paul Green (IMDB)(ekşi), Robert Easton (IMDB), David Willis (IMDB), Lois Hall (IMDB), Rob O'Malley (IMDB), Jonathan Bell (IMDB), Taylor Boggan (IMDB), Steven Lee Allen (IMDB), Hunter Gomez (IMDB), Dylan Hoffman (IMDB), Andy Massagli (IMDB), Pasquale Solomon (IMDB), David Weiss (IMDB), John Paul Lubran (IMDB), Darren Lemke (IMDB), Matt Kuiper (IMDB), Cindy Jo Hinkleman (IMDB), Yan Ruiz (IMDB), Selma Pinkard (IMDB), Farrell Bender (IMDB), Bill Cobbs (IMDB), J. Paul Boehmer (IMDB), Craig Ayers (IMDB), Christopher Dean Johnston (IMDB), Andrea Leflere (IMDB), Douglas Howell (IMDB), John Coven (IMDB), Don Hannah (IMDB), Marina Zapata-Valenzuela (IMDB), Vivian Bueno (IMDB), Dion Ramos (IMDB), Shawn Wilson (IMDB), Angela Finger-Erben (IMDB)

Lost (~ Lost - Sem Saída) ' Filminin Konusu :
Lost 'un altıncı sezonu 2 Şubat 2010 tarihinde başlayacağı ABC tarafından açıklandı. 7 Mayıs 2007'de, ABC Entertainment Başkanı Stephen McPherson, Lost 'un 2009-2010 sezonunda


  • "yonca evcimik'in yillar once buyuk vermis oldugu hadisedir.(bkz: 8 15 vapuru)(bkz: oceanic 815)"okai yamasita kombambama kombamba"."
  • "her düşen uçağa ethan'mı yollanır arkadaşım, adanın ofisboy'u .mına koyim."
  • "zavallı jin, tam ingilizceyi sökmeye başlamıştı, şimdi de fransızlar çıktı karşısına."
  • "6x09'da gösterilen kelebeğin, ilk sezonda kate'in adada gördüğü atla ilgisi vardır."
  • "hakkında şöyle salakça bir geyik döndü geçenlerde evimizde."lost'un en önemli iki olgusu "dharma" ve "black smoke" yani "duman".yani "dharma duman"."bunu diyen arkadaşımı dövdük."
  • "fenerbahçeliyim ve bu sezon bunu ikinci kere yaşıyorum"




Facebook Yorumları
  • comment image

    bu dizi benim icin her seyden once hayatimda cozmeye calistigim en buyuk ve en eglenceli bulmaca. ve her bulmacada oldugu gibi her onemli detay ayrintilarda gizli. ugrastikca ilk izledigimde hic dikkat etmedigim ama sonradan cok sasirdigim bir cok ayriti mevcut. ve ayrintiyla kastettigim, katie babasiyla konusurken arka plandaki televizyonda sayid’in olmasi gibi guzel ama basit ayrintilar degil. bazen bir seyi saklamanin en iyi yolu onu cok acik bir sekilde, sanki siradan bir seymis gibi goz onune sermektir. –ki lost yazarlari bunu sayisiz defa yapti. lost’un sirri, bu ayrintilarda gizli. tum bu ayrintilari bir araya toplamak bize dizinin geneli hakkinda daha saglam bir fikir veriyor. her bolumden sonra onumuze sunulan her soruyu cevaplamak yerine biraz geriye gidip resmin geneline bakacak olursak ortaya soyle bir liste cikiyor.

    krakterlerin isimlerinin anlamlari
    the blas door map
    black smoke
    back rock ve magnus hanso
    dharma initiative
    orientation filmleri
    casimir effect
    for toed statue
    casimir kuvveti ve evrim teorisi

    bu liste sayisiz fan sitelerinden, forumlardan ve abc’nin resmi kaynaklarindan yaralanilarak olusturuldu.
    bunlari bir araya toplamamin birinci sebebi daha once belirttigim gibi bulmaca cozmeyi seviyor olmam. ikinci sebebi ise hakkinda bu kadar cok sey yazilmis, milyonlarca insanin milyonlarca fikir urettigi bu dizi hakkinda dogru duzgun bir bilgiye ulsamanin hic kolay olmamasi. fan sitelerinde o kadar cok bilgi kirliligi var ki, resmin genelini gormek ve dogru bilgiye ulasmak cok zor. ve simdiye kadar yazilmis en saglam teorilerde bile bir cok hata mevcut. cunku yazarlar bu teorileri, yeni fikirler uretmek ve bizi ters koseye yatirmak icin bol bol kullaniyorlar.

    ---------------------------------------------buradan itibaren yazılan her sey cok fena spoiler icerir -------------------------------------------------------

    --- spoiler ---
    karakter isimlerinin anlamlari, atifta bulunulan kisiler ve isimler arasindaki tesadufler:

    john locke:
    ayni adli ingiliz filozof, aydinlanma felsefesinin oncusu, modern demokrasinin kurucusu. (abarti olmasin)

    jack shephard:
    jack shepherd, 1702 1724 yillari arasinda yasamis ingiliz hirsiz. yaptigi hirsizliklardan dolayi idama mahkum edilmis, fakat yattigi hapisaneden dort kez acmayi basarmistir. bu da onu halk arasinda bir kahraman haline getirmistir.

    shepherd'in sozluk anlami: çoban.(rehber/refakatçi olarak) (birini) getirmek/götürmek, (birine) refakat etmek.

    katherine austen:
    katherine austin, 1864–1902 yillari arasinda yasamis amerikali gazeteci, avukat, anarsist, feminist.
    dizide kullandigi diger isimler, katherine ryan, katherine dodd, joan heart, maggie ryan, annie, lucy,
    monica callis.

    james sawyer:
    jesse james + tom sawyer,
    tom sawyer, mark twain'in unutulmaz karakteri, kacma konusunda uzman, iflah olmaz bir hilebaz, uckagitci.
    jesse woodson james, 1847 1882 yillari arasinda yasamis, unlu hirsiz, kanun kacagi, james younger cetesinin en bilinen uyesi.
    (kisisel favorim)

    sayyid jarrah:
    ziad samir jarrah, 11 eylulde ikiz kulelere saldiran tererostlirden biri.

    hugo "hurley" reyes:
    hugo de los reyes chávez, hugo chavez'in babasi. neden hugo yerine hurley'i tercih ettigini bilmiyoruz.
    zira hugo ile hurley arasinda fonetik bir baglanti yok.
    (hugo + curly : hurley 'imiş. spass'a tesekkürler.)

    charlie hieronymus pace:
    stephen king'in the stand adli rominindaki larry underwood karekterinden esinlenerek yaratilmistir. hieronymus antik yunancada kutsal isim anlamina gelmektedir.

    shannon rutherford:
    ernest rutherford, nukleer fizigin babasi kabul edilen iskoc asilli yeni zellandali bilim adami.

    desmond david hume:
    david hume, john locke'un takipcilerinden aydinlanmaci, empirimist iskoc filozof.

    penolope widmore:
    penolope homeros'un odysses'inde odysseus'un sadik karisidir. odysseus'u 20 yil boyunca bekler ve bu yirmi yil boyunca onunla evlenmek isteyen 108 adet erkegi geri cevirir. (bak, bak rakama bak!)

    benjamin "ben" linus:
    ibranicede benjamin guneyin oglu ve sagin oglu anlamina gelir. lostie'lere ilk olarak kendini henry gale adiyla tanitti, henry gale wizard of oz'da dorothy'i balonla kacirmaya calisan amcasinin ismidir.

    juliet burke:
    burke kelimesinin sozluk anlami: bogmak, vücutta iz birakmadan öldürmek; dolambaçli bir davranisla bir seyden siyrilmak. (sinsi hatun)

    richard alpert:
    ayni adli harvard'da profesorluk yapmis psikolog. 1963 yilinda insanlar uzerinde pshychadelic uyusturcular uzerine deney yaptigi gerekcesiyle harvard'tan atilmistir. daha sonra hindistana giderek neem karoli baba adli gurunun ogrencilerinden biri olmustur. ilerleyen yillarda adini baba ram dass (tanrini hizmetcisi) olarak degistirmis ve 1971 yildinda best seller olan be here now adli bir kitap yazmistir. ayrica richard isminin sozluk anlami guclu lider'dir.

    mikhail bakunin:
    mikhail alexadrovich bakunin; rus filozof, devrimci, anarsist.

    ethan rome:
    isminin other man, the roman, ve more than gibi anagramlari mevcut. (biraz tirt bir bakis acisi ama yazmadan gecemedim.)

    daniel faraday:
    michael faraday; 1791 - 1867 yillari arasinda yasamis ingiliz fizikci. elektromagnetizm uzerine yaptigi calismalar ve faraday kafesi ile taninir.

    charlotte staples lewis:
    clive staples lewis, narnia gunluklerinin yazari, sosyolog ortacag ve ronesans profesoru.

    matthew abaddon:
    abbadonveya abaddon, incilde olum melegi, cehennem melegi olarak gecer.

    isimlerin hepsinin atifta bulunuldugu kisilerle bire bir ortusen bir mana cikarmak gereksiz. bence senaristler bu isimleri cok titizlikle seciyorlar fakat zannediğilinden daha az onem yukluyorlar bu isimlere.

    the blast door map:

    the swan ambarinda, guvenlik kapilari kapandiginda karsimiza cikan, sadece mor isikta gorulebilen, radzinsky tarafinda bulasik deterjani ile cizilmis, diger istasyonlarin yerini gosteren harita. kelvin joe inman, radzinsky'nin basladigi bu haritayi, o intihar ettikten sonra cizmeye ve gelistirmeye devam etmistir. haritada adanin merkezini isaret eden 7 adet istasyon ve bunlarin tam ortasinda da buyuk bir soru isareti bulunmaktadir. haritanin cesitli yerlerine ingilizce ve latince notlar ve bazi fizik-matematik problemleri yazilmistir.

    haritada yazilanlar (saat yonunde) ve anlamlari soyle;

    arrow station - primary function - restocking and staging area for d.i.h.g.
    ok istasyonu oncelikli fonksiyon, d.i.h.g (dharma intiative, hanso group) icin ikmal ve harekat toplanma bolgesi

    possible terminal point for subterranean e.e.p tunnel network?
    acil kacis tunellerinin olasi terminal noktasi

    possible manufacturing facility with light industrial equipment
    olasi hafif endusturiyel ekipmanli imalathane.

    hub of d.i.h.g. road system or other major route of overland travel
    dharma'nin yol sebekesinin merkezi ya da karayolunun ana guzergahi

    suspected shut down date 10.28.84
    suphelenilen kapanma tarihi 28.10.84

    final destination in case of code 42?
    kod 42 durumunda gidilecek son nokta

    mountainous terrain most likely by d.i.h.g for meteorological research
    daglik arazi, buyuk olasilikla d.i.h.g. icin meteorolojik arastirma bolgesi

    credo nos in fluctu eodem esse
    i think we're on the same wavelenght
    sanirim ayni dalgaboyundayiz

    why so many dharmatel relays in such an untenable location
    neden bir cok dharmatel ekipleri (yedek malzemeleri) savunmasiz bolgelerde

    mus uni non fidit antro
    a mouse does not rely on just one hole
    bir fare asla sadece bir delige guvenmez.

    geological composition likely to cause magnetic interference with project
    cografik olusum manyetik paratize neden oluyor.

    interference might also prevent location use as listening station/
    cryptogrpahy research/communications analysis facility
    parazit bu bolgenin dinleme/kriptografi/arastirma/komunikasyon ve analiz unitesi olarak kullanilmasini
    engelliyor olabilir.

    x4 y8 z15 subterranean conduit
    yeralti kablo kanallari

    liberate te ex inferis
    save yourself from hell
    kendini cehennemden koru

    high potential for r.v.s facility
    yuksek ihtimalle r.v.c fasilitesi

    cv iv?
    cerberus (hades'in cehennemin kapisini bekleyen uc basli kopegi) vent 4?

    the pearl?

    hic sunt dracones
    there are dragons here cv iii
    burada ejderhalar var

    primary nexus of cerberus related activity
    cerberus ile ilgili aktivitenin baglanti noktasi

    sightings coincide with emergency shutdown of intranet services of heightened security
    ic agin yukseltilmis guvenliginin kapatilmasiyla gozlenen tesadufler

    known final resting place of magnus hanso/blackrock
    magnus hanso'nun bilinen istiharatgahi/blackrock

    activity minimal during lockdown and restocking procedures
    kapanma ve yiyecek ikmali sirasinda minimal aktivite

    rev 4.3.02 or possible location of zoological research facility
    rev 4.3.02 ya da olasi zoolojik arastirma fasilitesi

    stated goal, repatriation, accelerated de-territorialization of
    ursus maritimus (kutup ayisi) through gene therapy and extreme climate change
    amac acilen gen tedvisinden gecmis kutup ayisini alindigi bolgeye
    geri donmesini saglamak, ekstrem iklim degisikligi.

    no connection to islandwide e.e.p. network
    adanin genelinde acil kacis protokolune baglanti yok

    possible cv ii inactive since accident
    muhtelemen cerberus vent 2 kazadan beri aktif degil.

    ut sit magna, tamen certe lenta ira deorum est
    the wrath of the gods may be great, but certainly is slow
    tanrilarin gazabi buyuk fakat kuskusuz yavas olur.

    the swan 3 of 6 (4 8 15 16 23 42)

    home of h.g. delegation inspection 12.07.81
    hanso grubunun denetim delegasyonunun merkezi 07.12.81

    complete shutdown in effect
    tamamen kapanma yururlukte

    p.r.d. every 6-8 months
    kumanya ikmali her 6-8 ayda bir

    fatalities:5
    kaza sonucu olenler:5

    stationwide failure of dharmatel intranet 4.08.00, 8-15-01 01.06.03
    dharmatel ic aginda, istasyon bazinda hata

    multiple escape conduits blocked after incident
    bir cok kacis kanali kaza sonrasinda tikandi.

    possible recretion area for d.i.h.g. teams
    d.i.h.g elemanlarinin olasi eglence ve dinlenme alani

    low priority zone for exploration, possible site for
    above ground study of low relevance to
    valancetti related research activity
    valancetti arastirma aktiviteleri icin dusuk oncelikli; yer alti tetkiklerine uygun
    olasi kesif bolgesi.

    no safe location dharmatel servers/hubs/cabling for infrastructure
    dharmatel altyapi sebekesi icin guvenli bolge degil

    cogito ergo doleo
    i think therefore i am depressed
    dusunuyorum oyleyse karamsarim

    alleged location of aborted #7 large number of underground springs heavywater tabel
    bosaltilmis 7 ncinin olasi yeri, buyuk miktarda yerlalti agir su kaynagi

    cv i highly unlikely
    cerberus vent 1 mumkun olmayacak kadar yuksek seviyede.

    activity unstable for d.i.h.g
    d.i.h.g. icin denegsiz aktivite.

    but unlikely due to cerberus activity
    fakat cerberus yuzunden olma olasiligi yok.

    alleged location of #4 the flame
    the flame'in bulundugu iddia edilen bolge.

    caduceus station believed to have been abandoned due to ah/mdg incident
    of 1985 or possible catastrophic malfunction of cerberus system
    caduceus istasyonu'nun (tibbi deneylerin yapildigi istasyon)
    1985 yilindaki ah/mdg kazasindan ya da caduceus sistemindeki buyuk bir arizadan
    sonra bosaltildigina inaniliyor.

    malum consilium quod mutari non potest
    it's a bad plan that can't be changed.
    bu degistirelemeyecek kotu bir plan.

    estimated travel time incompatible with 108 do not attempt journey
    tahmini yolculuk suresi icn 108 dk yeterli degil. denemeye tesebbus etme.

    aegrescit medendo.
    the remedy is worse than the desease.
    tedavi hastaliktan daha kotu.

    confirmed site of cadaceus medical station (the staff)
    cadaceus medikal istasyonunun dogrulanmis yeri.

    sursum corda
    lift up your heart
    moralini yuksek tut.

    from following ah/mdg but could be #6
    ah/mdg nin devami ya da 6 nci olabilir.

    ortada:

    ?

    purpose unknown relation to d.i.h.g. unkown
    nedeni bilinmiyor, d.i.h.g ili ilskisi bilinmiyor.

    nil actum reputa si quid superest agendum
    don't consider that anything is done if anything is left to be done.
    geride yapilmamis bir sey kaldiysa isinin bittigini zannnetme.

    matematik formullerini yazmadim ama yazilanlarin elektromagnetizmle ilgili oldugunu tahmin ediyor. eger tahminim dogruysa rakamlar gercek olamayacak kadar yuksek seviyede. geri sayim tamamlandiginda ortaya cikan heorogliflerin anlami yeralti.
    bazi kaynaklara gore her sembolu tek tek ele alirsak soyle bir anlam cikiyor:
    she/rises to the sky/in flames/he/dies

    black smoke:

    black smoke’un burada cerberus olarak adlanadirildigini varsayarsak adada birden fazla (en az dort adet) black smoke oldugunu ve bunlardan birinin kazadan sonra aktif olmadigi sonucunu cikarabiliriz. black smoke’un bir cesit guvenlik sistemi oldugu ve insan sekline burunebildigi (yemi’nin kiligina girmesi ve mr eko’yu oldurmesi) yazar ekibi tarafindan dogrulanmisti. fakat burada dikkat cekici olan dharma istasyonlarini koruyan bir guvenlik sistemini icin, dharma yasam alanina neden ikinci bir guvenlik sistemi (sonic fence) yapildigi. bunun iki nedeni olabilir,

    1) balack smoke dharma'nin yapay zeka deneylerinden biriydi, fakat deney kontrolden cikti. kendilerini korumak icin sonik bir savunma sistemi kurdular.

    2) balck smoke adada zaten vardi. dharma bunu kontrol etmenin bir yolunu buldu, kazadan sonra kaybetti.

    81, 83, 84 ve 85 yillarinda cesitli bolumlerin kapatilidigini ve bazi seylerin yolunda
    gitmedigini ve 85 yilinda buyuk bir kaza oldugunu blast dor map’tan ogreniyoruz.

    black smoke insan zihnini okuyabiliyor, bir cok kazazedeyi duygusal olarak etkileyecek kisiliklere burunerek kimi zaman onlara yol gosteriyor, kimi zaman onlari olduruyor. ikiye – uce ayrilip daha sonra tekrar birlesebiliyor. yerin altindan tunellerden cikiyor (ya da dharmanin actigi tunelleri kullaniyor) dinamitle en azinda sersemletilebiliyor. (jhon’u tunele cekmeye calismasi ve kate’in tunele dinamit atarak john’u kurtaramasi) adanin bazi yerlerinde guvenli noktalar var ve black smoke bu yerlere giremiyor. belli bir rotayi veya bolgeyi kullanabiliyor. rousseau bir cok kez hangi yolu secip hangi yolu secmemeleri gerektigi konusunda lostie’lere yardim etmisti. black rock’a giderken black smoke saldirdiginda katie’yi agac dallarinin arasina cekmis ve orasinin guvenli oldugunu soylemisti. hatta bir keresinde yanlis hatirlmiyorsam “ “burasi onun cikis yolu uzerinde degil” gibi bir cumle kurmustu.

    black smoke ne olursa olsun vahsi bir hayvan gibi onune gelene saldirmiyor, cok guclu ve savunmasi zor bir silah olmasina ragmen hic bir zaman tam gucunu gostermiyor, ne lostie’lerin ne de the others’in tarafinda yer aliyor. bence black smoke kollektif bilinc teorisindekine yakin bir ifadeyle adanin kollektif bilincini yansitan, manyetik alan teknolojisiyle uretilmis bir varlik. yani onun icin onemli olan kisiler degil ada. jacob, black smoke’u kontrol ediyor olabilir.

    black rock ve magnus hanso

    blast door map'ten alinabicek en onemli bilgi magnus hanso'nun mezarinin adada oldugu bilgisi. lost experience da anlatilanlara gore black rock new world sea traders adli sirkete ait bir kole gemisiydi. bunun yaninda guney dogu asya ve pasifik adalarinda maden arama ve altin ticaretinde de kullaniliyordu. magnus hanso'nun sahip oldugu bu gemi 40 kadar murettebati ve saysi bilinmeyen koleleriyle birlikte 1881 yilinda ortadan kayboldu.

    black rock ile bu adaya geleneler burada mahsur kalmis, ve yasamlarina burada devam etmis olmalilar. bu da dharma ile savasan, daha sonra ben'in isbirligiyle onlari olduren ada yerlilerinin yani the others in neden ingilizce konustuklarini ve beyaz olduklarini acikliyor.

    blackrock'in murettebati ile adanin gercek yerlileri arasinda bir catisma gerceklesmis olma olasiligi yuksek. ya da murettebat ile adanin gercek yerlileri bir sekilde karisarak yeni bir topluluk olusturmus olabilirler.

    dharma insiyatifi ile magnus hanso arasinda baglantiyi soyle kurabiliriz. magnus hanso bir sekilde bu adadan ayrilmayi basarmis ve buradan buyuk bir servet elde etmis, daha sonra adaya geri donmus ve yasami burada sonlanmisti. magnus hanso'nun ailesi ada ve adaya ait sirlari saklamayi basarmis ve magnus hanso'nun torunu alvar hanso adanin sirlarini gelisen teknoloji ile tetkik etmek ve nihai dunya barisini (!) saglamak amaciyla dharma insiyatifini kurmus ve ada da calismalara baslamisti.

    hanso foundation:

    merkezi kopenhagdanimarka'da bulunan alvar hansoonderliginde kurulmus, amaclarini "daha iyi yarinlara ulasamak" ve "olen bir dunyayi ve insanligi tekrar canlandirmak" olarak tanimlayan cok uluslu sirket . dharma insiyatifinin sponsoru. yaptiklari arastirmalari 7 ana baslik altinda toplamislar:

    mathematical forecasting initiative
    worldwide wellness and prevention development program
    mental health appeal
    electromagnetic research initiative
    institute for genomic advancement
    life extension project
    educational outreach imperative

    hanso foundation un insternet sitesinin dorduncu ve son versiyonunda alvar hanso'nun bir yazisiyla karsilasiyoruz.

    http://www.thehansofoundation.org/

    yazinin ucuncu paragrafinin sonundaki humanity kelimesine tikladigimizda sayfa degisiyor ve karsimizda dr. thomas werver mittelwerk'in su sozleri soylerken buluyoruz:

    "you've taken a battle, but that's all it was - a battle. humanity needs me, now more than ever. i have the virus, i have the will and i will not fail."

    savasi baslattin, ama butun hersey sadece bu; bir savas. insanligin bana her zamankinden daha cok ihtiyaci var.virus benim elimde, hayalimi gerceklestirirken
    yenilmeyecegim.

    ayni yazinin son paragrafinda alvar hanso kizina ve dr. thomas mittelwerk'in karanlik rejimine karsi koyan herkese tesekkur ediyor ve suclamalardan aklandigini ve artik ozgur oldugunu soyluyor. sirketinin ikinci bir sansa kavustugu icin global welfare consortium'a da ayni tesekkurlerini sunuyor. buradan anladigimiz hanso foundation'dan bir bilim adami, sirketle ve hanso ile ters duserek bir komplo kuruyor. ama alvar hanso bu kompladan kurtuluyor ve dunyayi daha yasanabilir bir yer haline getirmek icin ikinci bir sansa kavusuyor.

    ayrica dr. thomas mittelwerk'in sozlerini dinlerken ikinci kez humanity kelimesi gectiginde sayfanin ortasinda daire seklinde bir golge beliriyor buraya tikladigimizda karsimiza ikinci bir mesaj cikiyor.

    "harsh light of inquiry in shadow. it is this shadow dr. thomas werver mittelwerk costs many their happiness. some few have, i assure you now as i did then, that the work intended to bring birth to a dying land and this moment. the hanso foundation enters transparency and oversight will be our guiding principles. response to feedback, our greatest strength, tap into just that – our humanity. much thanks to the timeless efforts of my movement set against the dark entity and freed from consortium.

    kisacasi sorusturmadan aklanarak ciktigi icin tekrar tesekkur ediyor.

    ayrica rachel blake sonunda babasina yani alvar hanso’ya ulastiginda alvar ona dr mittelwerk’in onu zorla alikoydugunu ve hanso foundation’un adini kullanarak deneyler yaptigini soyluyor.

    bu videdoyu da suradan bulabilirsiniz:

    http://youtube.com/…h?v=ntrciwmifqq&feature=related

    dharma intiative:
    (department of heuristics and research on material applications initiative)

    dharma insiyatifi 1970 yilinda gerald ve karen degroot adinda michigan universitesinde calisan iki bilim adami tarafindan kuruldu. hanso foundation'un destegiyle meteoroloji, psikoloji, parapsikoloji, zooloji, elektromagnetizm ve utopik bir sosyal duzen uzerine arastirmalara basladilar. sri lanka videosundan anladigimiza gore dharma insiyatifinin adadaki asil amaci cevresel faktorleri manuple ederek valanzetti denklemini bozmak ve boylece insanligin gidisatini degistirmek. (valanzetti denklemine daha sonra gelecegim)

    adada 7 adet istasyon kuruyorlar.

    the arrow: matematik, ikmal, yiginak, stok, sahneleme (bosaltilmis)
    the staff: medikal depo ve arastirma unitesi (bosaltilmis)
    the swan: elektromagnetik arastirmalar.(yok edildi)
    the flame: komunikasyon merkezi (yok edildi)
    the hydra: zoolojik arastirmalar unitesi. (bosaltilmis)
    the looking glass: parazit yapan radyo istasyonu olarak kullaniliyordu. (batmis)
    (sekizinci istasyonu 4. sezonda gorecegiz.)

    dizide ve lost experience 'de dharma insiyatifi ile ilgili bazi filmler yayinlandi. filmler ve filmlerin iceriklerini :

    (tek tek her filme link vermedim. youtube’da hepsi mevcut ve bulmasi kolay.)

    the swan orientation video:

    ilk bulunan film. filmde bazi eksik parcalar varidi. daha sonra bu eksik parcalari bularak filmi tamamladilar filmin icerigi:

    “welcome. i am dr. marvin candle, and this is the orientation film for station 3 of the dharma initiative. in a moment you will be given a simple set of instructions for how you and your partner will fulfill the responsibilities associated with the station. but first, a little history:

    the dharma initiative was created in 1970, and is the brainchild of gerald and karen degroot,two doctoral candidates at the university of michigan. following in the footsteps of visionaries such as b.f. skinner, (?) imagined a large-scale communal research compound where scientists and free-thinkers from around the globe could pursue research in meteorology, psychology, parapsychology, zoology, electromagnetism, and utopian social... ...(re)clusive danish industrialist and munitions magnate, alvar hanso, whose financial backing made their dream of a multi-purpose, social-science research facility a reality.

    you and your partner are currently located in station three, or the swan, and will be for the next 540 days. (108 x 5) the station 3 was originally constructed as a laboratory, where scientists could work to understand the unique electromagnetic fluctuations emanating from this sector of the island. not long after the experiments began, however, there was... an 'incident'... and since that time, the following protocol has been observed:

    (that?) every 108 minutes, the button must be pushed. from the moment the alarm sounds, you will have 4 minutes to enter the code into the microcomputer processor... ...duction into the program. when the alarm sounds, either you or your partner must input the code. it is highly recommended that you and your partner take alternating shifts. in this manner you will both stay as fresh and alert... ...most importance, that when the alarm sounds, the code be entered correctly and in a timely fashion.

    now do not attempt to use the computer... ...for anything...
    ...for anything else other than the entering of the code. this is its only function.

    the isolation that attends the duties associated with station 3 may tempt you to try and
    utilize the computer for communication with the outside world. this is strictly forbidden. attempting to use the computer in this manner will compromise the integrity of the project and worse, could lead to another incident. i repeat, do not use the computer for anything other than entering the code.

    congratulations! until your replacements arrive, the future of the project is in your hands. on behalf of the degroots, alvar hanso, and all of us at the dharma initiative, thank you, namaste, and... good luck.”

    filmin eksik kisimlari, bilgisayarin rakamlar disinda baska hic bir is icin kullanilmamasi gerektigini anlatan kisimdi. -ki michael, walt'la bilgisayari kullanarak iletisime gecmisti. (senaristler iletisime gectigi kisinin walt oldugunu dogruladi. hatta “belki de walt’in iletisime gecmek icin bilgisayara ihtiyaci yok.” gibi kafa karistran bir cumle sarf ettiler.)

    yasayan en son dharma uyesi (ben haric) kelvin inman bu istasyonda calisiyordu. tum dharma uyelerini olduren ve tum dharma istayonlarini ele geciren (sualtindaki the looking glass dahil) digerlerinin en onemli istasyon olan swan'i ele gecirmemis olmalari ve tamamen kendi haline birakmis olmalari dusundurucu. istasyondaki bilgisayarla iletisime gecme olanaklari olsaydi bunu en basta yaparak, kelvin veya desmond'u ayartmaya calisabilirlerdi. ama yapmadilar ya da yapamadilar. neyse...

    the pearl orientation film:

    “hello. i am dr. mark wickmund and this is your orientation film for station five of the dharma initiative. station five, or the pearl, is a monitoring station where the activities of participants in dharma initiative projects can be observed and recorded; not only for posterity but for the ongoing refinement of the initiative as a whole.

    as karen degroot herself has written, "careful observation is the only key to true and complete awareness". your tour of duty in the pearl will last three weeks and, during this time, you and your partner will observe a psychological experiment in progress.

    your duty is to observe team members in another station on the island. these team members are not aware that they are under surveillance or that they are subjects of an experiment.

    working in eight-hour swifts, you and your partner will record everything you observe in the notebooks we provided. what is the nature of the experiment, you might ask. what do these subjects believe they are accomplishing as they struggle to fulfill their tasks? you, as the observer, don't need to know. all you need to know is that the subjects believe that their job is of the utmost importance. remember, everything that occurs, no matter how minute or seemingly unimportant, must be recorded.

    each time a notebook is filled with the fruits of your diligent observation, roll it up and insert it into one of the containers provided. then, simply place the container in the pneumatic tube and - presto! - it will be transported directly to us. at the end of your eight hour shift proceed to the pala ferry which will take you back to the barracks to prepare for your next ... on behalf of the degroots, alvar hanso and all of us here at the dharma initiative - thank you, namaste and good luck.”

    bu film pisikoljik bir deney hakkindaydi ve john locke'un kafasini epey karistirmisti. zira swan istayonunda olanlar sadece bir deneyden ibaretti. fakat daha sonra gorduk ki tutulan notlar hic bir zaman yerine ulasmadi.(yanilmiyorsam bu defter yiginini ilk olrak kate bulmustu) yani deney uzerine not aldiklarini zanneden dharma calislari asil deneyin ta kendisiydi. neden boye bir deneye ihtiyac duyuldugu tam olarak aciklanabilmis degil.

    barracks video:

    dharma calisanlarinin yasam alani ve sonic cit hakkindaki bu filmi ben ve babasi adayailk geldiklerinde, kayit yaptirirken arka planda goruyoruz.

    welcome to the island. for your own comfort and safety, we ask that you stay whitin the confines of your new living quarters. our barracks are surrounded y a high frequency sonar fence to protect us from the island’s abundant and diverse wildlife. you are now a member of the dharma initiative. (...)
    every morning, you will be given a new code that will allow you to cross outside the fences if you so desire. there are properties on this island that exist nowhere else on earth. our mission is to study these properties for the betterment of mankind and advancement of world peace. most of you will be working on the mainland. should you be assigned to zoological study, our ferry will carry you to and from the site three times a day. here at the barracks enjoy all the comforts and amenities of a modern suburban lifestyle. (...) ing your children (...) we (operate/offer a) (...) dharma initiative.

    adaya hosgeldiniz. konforunuz ve guvenliginiz icin yeni yasam alanlarinizin disina cikmamanizi tavsiye ederiz. barakalarimiz sizi adanin bereketli ve cesitli vahsi yasaminda korumak maciyla yuskek frekansli sonic bir citle cevrilmisitir. siz simdi birer dharma mensubusunuz (...) her sabah citin disina cikmak istediginizde kullanacaginiz yeni bir kod verilecektir. bu adanin yeryuzunde baska hicbir yerde olmayan kendine ozgu ozellikleri var. bizim gorevimiz buz ozellikleri arastirarak insanligi ve dunya barisini daha iyi bir noktaya getirmektir. bir cogunuz anakarada calisacaksiniz.
    zoolojikal arastirmada calisacaklar gunde uc kere calisan gemiyle calisacaklari bolgeye tasinacaklardir. barakalarinizda banliyo hayatinin konforunu ve rahatligini bulacaksiniz.

    bu videonun birde almanca versiyonu var. orijinal dvd'de almanca secenegini
    sectiginizde filmin sonu farkli bir bicimde sunuluyor.

    ...our mission is to study these properties for the betterment of mankind and advancement of world peace. the worldwide peace, the end of all hostilities and wars was linked to the hope of the arrival of a redeemer for centuries. the messiah - who destroys all hostiles to unite all peaceful people in harmony. but now, after 2000 years of waiting, a group of scientists has ...leadership of... ...degroot...

    dunya barisi, tum dusmanlarin ve savaslarin sonu yuzyillardir bekledigimiz kurtariciya bagliydi. tum dusmanlari yok edecek ve tum bariscil insanlari biraraya getirecek mesih'e. ama simdi, 2000 yillik bekleme suresinin sonunda, bilim adamlarimiz ... liderliginde ... degroot...

    bu filmde ilgi cekici bir kac nokta var. birincisi adanin isminin belirtilmemesi, ada ve "anakara"dan bahsedilmesi. ingilizce bilgim beni yamultmuyorsa "mainland" ana kara veya kita anlamina gelir, yani jack katie ve sawyer'un hapis tutuldugu bizim ikinci ada oldugunu varsaydigimiz yer tahminimizden cok daha buyuk olabilir. zaten isim belirtmemekle birlikte adalara hosgeldiniz demiyor. adaya hos geldiniz diyor. almanca kismindan ise artik mesihi beklemeye gerek kalmadigini, bilimadamlarinin sonsuz dunya barisini kurmak uzere calistiklari ima ediliyor...

    psychology test video:

    izlememis olanlar icin ilk once link vereyim,

    http://www.thehansofoundation.org/…g_issue_1980.swf

    (bu site bir süreliğine kapatılmış.)

    bu video dizide degil lost experience'de yayinlandi. ard arda gelen 115 fotograf karesinden olusan bu filmin sonunda who were they? where did they go? why didn'y return? whatever happenned to the dharma initiative? sorulari ekrana geliyor. bunu sorulari rachel blake'in (alvar hanso'nun kizi) ekledigini biliyoruz. rachel blake'in cektigi iki film daha var. sri lanka videosu ve norway videosu.

    room 23 film:

    alex, sawyer ve kate’in kacmasina yardim etmesinin karsiligi olarak erkek arkadsi karl’i kurtarmalarini ister. karl’i bir odada, koluna bagli bir igneyle film izlerken bulurlar. filmde cesitli resimler ard arda gelmektedir. (resimlerden biri nazar boncuguydu) filmde ayrica uc adet cumle gecer:

    we are causes of our own suffering. bizler kendi izdirabimizin kaynagiyiz.

    everything changes. her sey degisir.

    god loves you as he loved jacob. tanri seni, jacob’i sevdigi kadar seviyor.
    (incilden alinti) (bkz: yakup peygamber)

    ayrica bir kadin sesi bir kac kez su cumleyi tekrarlar.

    only fools are enslaved by time and space. sadece aptallar zamanin ve mekanin kolesidir.
    (burada direkt olarak budizm’e bir gonderme var)

    bu videonu neden digerleri tarfindan kullanildigini tam olarak bilemiyoruz. zira videonun dharma calisanlarinin beynini yikmak icin kullanildigi acik. filmde degroot ve alvar hanso’nun resimleri de var. digerlerinin yok etmeye calisti bir gurubun baskanlarina ait resimlerin bulundugu bir videoyu kendilerinden birine karsi kullanmalari kusku uyandirici.

    flame computer video:

    john, jacke, sayid ve kate flame istasyonunu bulduklarinda, john binan bir odasinda dharma insiyatifine ait bir bilgisayar ve bu bilgisayarda satranc oyunu bulur. aslinda oyun istasyonun bazi fonksiyonlarini harekete gecirmeden once girilmesi gereken bir kod’dur. john locke satranci bilgisayara karsi oynamaya baslar, bu sirada mikail o nu gorur ve bilgisayari yenmenin imkansiz oldugunu cunku bilgisayarin hile yaptigini soyler. john aldirmaz oyuna devam eder. ilk once yenilir daha sonra yener. yendiginde ekranda marvin candle belirir ve istasyonun bazi fonksiyonlarini kullanmak icin gereken kodlari verir:

    manual override achieved
    for pallet drop enter 2-4
    for station uplink enter 3-2
    for mainlan communication enter 3-8

    jhon 3-8 rakamlarini girer ama uydu vericisi calismaz ve ekrana yeni bir goruntu gelir.

    uydu vericisi kullanilamaz durumda
    iletisim kesik
    sonar giris icin 5-6

    john 5-6 rakamlarini girer ve ekran tekarar degisir:

    sonar kullanilamaz durumda.

    3-8 ve 5-6 kodlarinin ard arda girilmesi ekranin tekrar degismesini saglar.

    istasyon saldiriya mi ugradi? eger ugradiysa 7-7

    ve john 7-7 yi girer ve istasyon havaya ucar. aslinda john’un rakamlari girdigini gorduk mu gormedik mi tam hatirlamiyorum gerci john iletisim istasyonunu havaya ucurmak icin bu firsati kacirmazdi.
    yine de acil durum protokolunu uygulamak icin boylesine zor ve zaman alan bir sifre koymak mantiksiz. bu durumda ikinic bir secenek olarak john’un bilgisayara karsi degil gercek bir insana karsi oynadigini varsayabiliriz. bu john’un neden bu kadar cabuk kazanabildigini aciklar ve gerektiginde, yani acil durumlarda- bilgisayara karsi oynamak gibi uzun ve belirisiz bir surec yerine, iki kisi proseduru uygulamak icin kisa bir oyun oynayabilir -coban mati gibi- .

    boylece adanin baska bir yerinde hala dharma insiyafine uye birinin yasadigini ve john’la iletisime gecmeye calistigini dusunebiliriz.

    rachel burke video:

    once link’ini vereyim, cunku pek bilinen bir video degil.

    http://youtube.com/watch?v=sv9jwbaehyi

    juliet’in kiz kardesinin dogum yaptigini ve cocugunun saglikli bir sekilde buyudugunu ben; juliet’e cektigi bir video ile gostermisti. bu arada rachel’in de bos durmadigini ve kiz kardesine ulasmaya calistigini ve onu dharma konusunda uyardigini ogreniyoruz. bu videonun juliet’e ulasip ulasmadigi mechul.

    juliet, juliet it's me, i've been trying to contact you for years and warn you......since i knew they were coming to get you....since before you left.....this is the only way....communications out there juliet. but hanso has been doing experiments on humans for years. and you're in one....the (inaudible) experiment. you are one. we all are. the hanso foundation, the jwc, widmore corporation, mittelos biosciences. it's all the same juliet. over a century they've been in control they've been killing us. they were trafficking slaves in the 1800's not to sell....they're going to kill you!.. and they were the ones who commissioned valenzetti....still doing experiments on humans......just don't let them know that i contacted....

    juliet benim. yıllardır sana ulaşmaya ve seni uyarmaya çalışıyorum... yani seni almak için geliceklerini öğrendiğimden beri...yani gittiğinden beri...bu tek yol... iletişim kurmamızın juliet. ama hanso insanlar üzerinde yıllardır araştırmalar yapıyor ve sende bu (duyulmamış,gizli )araştırmalardan birinin içerisindesin. sen onlardan birisin (arstirma yapilanlardan) . bizlerde öyle. hanso kuruluşu , jwc , widmore corporation, mitteles biosciences.. bunların hepsi aynı juliet. yüzyıllardır bizi kontrol ediyorlar , bizi öldürüyolar. onlar 1800 lerden beri kole ticareti yapiyorlar ama satmak icin degil … onlar seni oldurecekler. ve onlar valenzettiyi görevlendiren insanlar ... hala insanlar üzerinde araştırmalar yapıyorlar ... seninle iletişime geçtiğimin öğrenilmesine izin verme

    sri lanka videosu:

    bu film iki kisimdan olsuyor ilki 1975 tarihli dharma insiyatifinin neden kuruldugunu ve valenzetti denkleminin ne oldugunu aciklayan bolum. ikinci bolumde ise daha once sozunu ettigim alvar hanso'ya komplo kuran bilim adami thomas mittelwerk'in konusmasi yer aliyor, ki bu film bize bir cok ipucu veriyor.

    birinci bolum; alvar hanso:

    i'm alvar hanso. if you are watching this film, you already know and have worked with gerald and karen degroot, founders and masterminds of the dharma initiative.
    by now, you also know there are many research goals for our joint venture. what you may not know, is why we have assembled the dharma initiative, why we have assembled the greatest minds in the world and given them unlimited funds and access.

    as with all you've already been told, you are bound by your honor and commitment
    to keep what you are about to hear a secret.
    in a few weeks, after your induction counseling and survival training, you and your colleagues will be shipped to a top secret facility... the precise location of the facility is known only to myself, the degroots, and the few high ranking members of my organization. why all the security, all the secrecy? the answer is simple: your research is intended to do nothing less than save the world as we know it.

    in 1962, only thirteen years ago, the world came to the brink of nuclear war. the united states and the soviet union almost fulfilled the promise of mutual assured destruction. a promise they continue to foster through a destructive cold war. after the cuban missile crisis, both nations decided to find a solution. the result was the valenzetti equation. commissioned under the highest secrecy, through the u.n. security council, the equation is the brainchild of the italian mathematician enzo valenzetti. it predicts the exact number of years and months until humanity extinguishes itself. whether through nuclear fire, chemical and biological warfare, conventional warfare, pandemic,
    over-population... the results are chilling, and attention must be paid...

    valenzetti gave numerical values to the core environmental and human factors in his equation: 4, 8, 15, 16, 23 and 42. only by manipulating the environment, by finding scientific solutions to our problems we will be able to change those core factors, and give humanity a chance to survive. although the equation has been buried by those who commissioned it ... panic. it has always been my belief that we ignore warnings at our own peril; and thus, the dharma initiative was born.

    dharma is an acronym for
    department of
    heuristics
    and
    research on
    material
    applications.
    it also stands for the one true way. ...and through your research, you will help human...

    we have constructed several stations on the island, underground laboratories with the facilities you will need to do your research, with optimal expediency...all of the support you will need, including regular medicine and food drops will be made in perpetuity.
    a radio transmitter has also been erected on the island broadcasting in a frequency and encryption known only to us. the transmitter will only broadcast the core numerical values of the valenzetti equation. when, through your research, you manage to change the numerical value of any one of these factors, when you have created through science the ... we will know that the one true way has been found.

    that is the work to which you have committed yourself. change the core values of the valenzettiequation, and you will change the course of destiny. the fate of the human race is in your hands.

    thank you and namaste.

    birinci kisim:
    ben alvar hanso. eger bu filmi izliyorsaniz, simdiden dharma insiyatifnin kuruculari ve baskanlari gerald ve karen degroot’u taniyor ve onlarla calisyorsunuz demektir.

    bildiginiz gibi ortakligimizin bir cok arastirma hedefleri var. bilmediginiz nokta neden dharma insiyatifini bir araya getirdigimiz. neden dunyanin en zeki insanlarina sinirsiz kaynak ve imkan verdigimiz…
    size soylendigi gibi birazdan duyacaklarinizi bir sir olarak saklamak uzere serefiniz uzerine yemin ettiniz.

    bir kac hafta icinde gorevinizle ile ilgili bilgilendirildikten ve hayatta kalma egitiminizden sonra siz ve calisma arkadaslariniz cok gizli bir bolgeye dogru bir sefere cikacaksiniz. bu bolgenin kesin olarak nerede oldugunu sadece ben, degroot cifti ve organizasyonumuzun bir kac yuksek gorevli uyesi bilmekte.

    1962 yilinda, sadece 13 yil once, dunya nukleer bir savasin esigine geldi. karsilikli tehditlerinin son raddesine varan amerika birlesik devletleri ve sovyetler birligi , soguk savas boyunca buyuyen nukleer savas tehditini ortadan kaldirmak icin kuba krizinden sonra bir araya gelerek ortak bir cozum aramaya karar verdiler. sonucta ortaya valenzetti denklemi cikti. birlesmis milletler guvenlik konseyinin korumasi altinda yapilan arastirmalarin sonunda orataya cikan denklem italyan matematikci enzo valenzetti’nin parlak bir bulusuydu. bu denklem tam olarak insanligin kendisini yok etmesine kac yil ve ay kaldigini ortaya koyuyordu. sonucta ne olursa olsun; nukleer savas, ya da nukleer olmayan bir savas; kimyasal veya biyolojik silahlar, evrensel nufus artisi… insanligin sonu gelmekteydi ve bir an once onlem alinmaliydi.

    valenzetti bu denklemin cevresel ve insani faktorlerine bagli bazi sayisal degerler verdi: 4 8 15 16 23 42. sadece cevresel faktorleri iyilestirerek ve sorunlarimiza bilimsel cozumler bularak bu denklemin ozunu degistirebilir ve insanliga yasama sansi verebiliriz. tabii ki bu denklemin sonuclari guvenlik konseyini dehsete dusurdu. her zaman inanmisimdir ki; icinde bulundugumuz tehlike gormezden gelindi. ve boylece dharma insiyatifi dogdu.

    adanin cesitli yerlerine istasyonlar kurduk; arastirmalirinizda kullanacaginiz tam donanimli yeralti laboratuvarlari… tum ihtiyaclariniz yiyecek ve ilaclar dahil, periodik olarak adaya birakilacaktir.
    adada frekansi sadece bizim tarafimizdan bilinen ve sifrelenen bir radyo vericisi de bulunmaktadir.
    bu verici sadece valenzetti denklemindeki sayilari yayinlayacaktir. calsimaniz sirasinda bu sayisal faktorlerden herhangi birini degistirmeyi basarabilirseniz, insanligin gercek ve dogru yolunu bulmus olacagiz.

    kendiniz adaycaginiz is iste bu: valenzetti denkleminin degerlerini dolayisiyla insanligin kaderini degistirmek. insanligin kaderi sizin elinizde.

    part 2
    thomas mittelwerk:
    we all know what happened - the dharma initiative failed and in spite of every effort of the foundation,
    we are gripped in the tyranny of those six numbers.
    we have tried to change those values by manipulating the environment in many, many ways. we have done our level best, and yet this inscrutable equation keeps bringing us back to the numbers. so now, we have to take radical action and i just want to tell all of you, that i trust you to do what is best.

    the villages of filan and vetul-milani have allowed us to test our vaccine on them. they think they are infected by a virus carried by local macaques and they believe we are bringing them the cure, so when you go in, you have to keep up the story. you know it by heart, don't waver. when the deaths begin you must comfort everyone with compassion and empathy then the bodies of the dead must be brought to the station immediately for full genetic work-up. we must make absolute certain we are hitting precise genetic targets we have engineered into the virus.

    the optimal mortality rate is 30 percent. our operatives at the vik institute have verified this figure.
    if more or less people succumb, we have failed. we need not take any more lives than is absolutely necessary.

    yes?

    scientist #1:
    but tom, these are people, innocent human beings, and we're just-

    mittelwerk:
    if you knew, with mathematical certainty, that you could end all famine, war, and poverty,
    what would you do? exactly, you'd find the best way to get it done - precisely, surgically,
    without allowing for any more suffering than is absolutely necessary.
    it is not fair that innocents have to die so that we can perfect this virus
    but i promise you, someone is going to hell...

    is there something... reflecting... in the back?

    ikinci kisim:

    thomas mittelwerk:

    hepimiz neler oldugunu biliyoruz. kurulusun tum destegine ragmen dharma insiyatifi basarisizliga ugradi.
    hala bu alti adet sayinin hukmu altindayiz. bu sayilarin degerlerini dolayisyla cevresel faktorleri degistirmek icin bir cok sey denedik. elemizden gelenin en iyisini yapmamiza ragmen denklem bizi yine ayni sayilara getirdi. simdi radikal bazi kararlar almanin zamani geldi. elinizden gelenin en iyisini yapacaginiza yurekten inaniyorum.

    filan ve vetul-milani koylerinde asimizi denedik. koyluler makak maymunlarindan kaynaklanan bir virusle hastalandiklarini ve bizim onlara gerekli asiyi getirdigimizi zannediyorlar. oraya gittiginizde bu hikayeye sadik kalin. bu ise tum kalbinizle inaniyorsunuz, kararsizliga dusmeyin. olumler basladiginda sevkat ve empatiyle herkesi rahatlatmaya calisin. cesetler zaman kaybetmeden genetik arastirma icin istasyonlara getirilmelidir. virusun dogru genetik hedeflere vardiginda kesin olarak emin olmaliyiz. optimal olum orani % 30’dur. vik enstitusu bu orani dogruladi. eger daha fazla veya az insan viruse karsi dayanirsa basirisizliga ugradik demektir. gerektiginden fazla insan yasamina kast etmememiz gerekmektedir.

    bilim adami 1:
    ama tom bunlar masum insanlar ve biz…

    mittelwerk:
    eger matematiksel bir kesinlikle sonumuzun aclik, savas ve caresizlik oldugunu bilseydin, ne yapardin?
    tabii ki cozum bulmak icin elenden gelenin en iyisini…
    kesin ve gerektiginden baska acilara sebep olmayacak bir mudehale. virusu mukemmelestirmek icin masum insanlarin olmesi adil degil ama sana soz veriyorum en az bir kisi cehenneme gidecek…
    (videonun sonunda mittelwerk hatun kisinin farkina varir ve hatunu yakalarlar.)

    orchid orientation film:

    dr candle: hello. i'm doctor edgar halowax, and this is the orientation film for station 6 of the dharma initiative. as you have no doubt surmised, station 6, or "the orchid", is not a botanical research. we apologize for asking you to deceive your family and colleagues. this is, of course, in the interest of their own security. the unique properties of this island created a kind of casimir effect, allowing us to...
    a shot of the room 23 film is very briefly shown, reading "god loves you as he loved jacob". the film resumes with candle holding the rabbit again. (tavsanin uzerinde 15 yazdigini goruyoruz)
    candle: the field you have been selected to study is highly volatile and potentially dangerous. but, over the next few minutes we will demonstrate the elaborate safety measures that have been put in place to ensure... (an object falls from above candle with no crashing noise) ... the hell?!
    (on the shelf above candle is another white rabbit with the number 15 painted on its side. several people start shouting, and the assistant runs past candle.)
    male voice: hey, what is that?! what's going on...?!
    : oh god, it's fifteen!
    candle: ... the hell?! don't let them near each other! when did you set the shift?
    assistant: negative 20!
    (a recorded female voice counts backwards from ten, cutting off at "three".)
    candle: how long?
    assistant: nine minutes, but we're still learning how to...!
    candle: (looks at camera) why is that still running?
    male voice: he told me to keep the camera running...
    candle: turn it off. turn it off!
    (the camera cuts briefly to an upside down frame of someone riding a bicycle through the barracks. candle's voice can be heard very faintly, mentioning "harvesting". the film then cuts back to candle without any alarm or chaos.)
    candle: hello. i'm doctor edgar halowax, and this is the orientation film for station 6 of the dharma initiative. as you have no doubt surmised, station 6, or "the orchid", is not a botanical research unit.
    (the film cuts off.)
    bu filmin icerigini cevirmeye gerek gormedim cunku bu filmde onemli olan casimir efektinden bahsedilmesi. en son fizik dersini lise ikide almis biri olarak biraz aciklamaya calisacagim. ama bu video kutup ayisinin neden colun oratsinda milyonlarca yillik bir fosil olarak ciktigini acıkliyor. orchid'e tutulan hayvanlar zoolojik bir arastirma icin degil, zamanda yolculuk deneylerinde kullanilmisti. su anda pasifik'in guneyine denk gelen bolgede bugunku afrikanın kuzey kisimlari yer aliyordu. yani kutup ayisini adayla ayni koordinatlari kullanarak milyonlarca yil onceye gonderirseniz, fosilini bugun afikanin kuzeyinde aramanız gerekir.

    casimir effect:

    bu kuvvetin varlığı, hollanda- eindhoven’da philips laboratuvarlarında çalışan hendrik casimir tarafından 1948 yılında öngörüldü.

    kuantum mekaniğinin denklemleriyle oynayan hollandalı fizikçi, boşlukta karşılıklı yerleştirildikleri takdirde, iki ayna arasında bir çekim etkisinin ortaya çıktığını gösterdi.

    bu aynalar tüneldekine benzer şekilde, boşlukta özellikle elektromanyetik türdeki çalkantıları deforme eden bir rezonans (titreşim) meydana getiriyor: yalnızca, levhalar arasındaki mesafeyi bölen dalga uzunluğundaki titreşimler bu aralıkta var olabiliyor.

    dıştaki boşluğun çalkantılarından kaynaklanan basınç, içtekinden yüksek olduğundan levhalar arasında çekim etkisi ortaya çıkıyor.

    ayni dalga boyundaki titresimlerin urettigi negatif enerji kontrol edilebilirse, yapay bir wormhole elde etmek mumkun. ama bunu icin cok yuksek miktarda negatif enerji gerekiyor, (gunesin bir yilda yarattiginin on kati kadar) teorik olarak kontrol edilebilir wormhole yaratmak mumkun. eger bu basarilabilirse zamanda yolculuktan, isik hizinda seyahate kadar bir cok sey mumkun olabilir.

    (bu konu cok cetrefilli bir konu, eminim ekside bunu benden daha iyi aciklayabilecek fizikciler vardir.)

    kasimir kuvvetini ve zamanda yolculuğu basit bir bicimde aciklayan bir videoyu suradan bulabilirsiniz:

    http://www.youtube.com/watch?v=eeaobbkwyxm

    filmde 15 numarali tavsanin aniden odanin baska bir yerinde belirdigini goruyoruz. bu casimir kuvvetinden yararlanarak dengeli yani kontrol edilebilen bir wormhole yarattiklarini ya da buna cok yakin olduklarini gosteriyor. eger wormhole’un bir ucundan girip diger ucundan ayni noktaya cikarsaniz ayni mekanda ayni anda fakat farkli zaman dilimlerinde var olmaniz mumkun. (dusunce kulaga her ne kadar sacma gelse de teorik olarak mumkun. bu fikri birazcik olsun anlayabilmek icin bildiginiz tum zaman ve mekan kavramlarini bosvermeniz gerekiyor.) dr candle’nin tavsanlari birbirinden uzak tutmaya calismasinin nedenide bu. cunku ayni madde ayni mekanda farkli zaman dilimlerinde var olamaz (ya da olmamali) eger tavsanlar birbiriyle temas etseydi mantik sinirlarinin disinda bizim henuz anlayamayacagimiz bir etki dogurabilirdi.

    doktorun soyledigi bir baska dikkat cekici sey ise bu adanin ozel yapisinin casimir kuvvetini yaratmaya elverdigini soylemesi. yani ada gereken enerjiyi sagliyor. bu durumda adada kendiliginden kontrolsuz bir sekilde wormhole yaratiyor olabilir. bu da bize dusen ucaklarin, ormanin orta yerindeki geminin vesairenin nasil adaya geldigini, neden kimsenin adaya dogrudan ulasamadigini ve ayrilamadigini acikliyor. cunku adadaki basit ve kucuk olcekteki wormhole dengesiz oldugu icin giris ve cikis noktalarini bulmak kolay degil. biraz daha ileriye gidecek olursak adadaki zamanin dunyadaki zamandan daha yavas aktiginida soyleyebiliriz. cunku wormhole’da seyahat ederken gecirdiginiz zaman dunya zamanindan daha yavas akiyor. ilk kez einstein’in ortaya attigi bu fikre gore zaman gorecelidir. tani dunyadaki bir saatlik zaman diliminin uzunluguyla adadaki bir saatlik zaman diliminin uzunlugu ayni olmayabilir.

    four-toed statue:

    sayid, jin ve sun tarafindan gorulen sandalet giymis, 4 ayak parmakli bir insana ait sol ayak heykeli. dizin hemen alt kismindan kirilmis. bu heykelin eski bir uygarliga ait oldugu akla ilk gelen dusuncelerden biri fakat heykelin kaidesi sahile, yani asinmanin cok hizli ve buyuk miktarda olacagi bir yerde bir kac kaya parcasinin uzerine oturtulmus. heykelin gercek boyutunu goze alirsak kaide cok kucuk kaliyor. ayrica heykelde asinma soz konusu degil ve volkanik bir adaya uyum gostermeyecek turde bir tastan imal edilmis.

    bazi teorilerde dort ayak parmaginin evrimlesmeyi temsil ettigi ve bu nedenle dharma tarafindan sembolik olarak oraya dikildigi iddia ediliyor... gercekten de bazi bilim adamlarina gore gelecekte kucuk ayak parmaklari yok olacak, cunku pratikte dengede durabilmemiz icin dort ayak parmagi yeterli. ya da bu heykel baska bir hatch'i gizliyor, bu da kaidesinin neden olmasi gerektiginden daha kucuk ve asinmamis oldugunu acikliyor.

    electromagnetizm ve evrim teorisi:

    her sey magnus hanso’nun maden arastirma gemisinin adaya varmasiyla basladi. adanin yerlileri ile magnus hanso’nun murettebati arsinda kiran kirana bir savas oldu. yerliler adalarini olumune savundular ve buyuk kayiplar verdiler. sonucta modern silahlariyla magnus hanso’nun murettabati galip geldi. daha sonra adada o gune kadar bilinmeyen bir mineral kesfettiler ve kisa zamanda bu mineralin olaganustu ozelliklerinin farkina vardirlar. olaganustu gucte bir magnetik gucu olan bu minerali alvar hanso yer altindan cikarip islemek ve satmak istedi. fakat magnus hanso’nun murettebatindan bazilari adanin cok ozel bir yer oldugunu ve bazi “guclerinin”oldugunu dusunmeye basladilar. hastalar kisa zamanda iylesiyor ve yaralar kisa zamanda kapaniyordu. bu ada yuzlerce yildir durmadan aranan fakat bulunamayan guneydeki cennetti. magnus hanso ve murettebati arasinda bir husumet olustu ve bu husumet magnus hanso’nun adadan kacmasiyla sonuclandi. ne de olsa geri gelebilecegini dusunuyordu. uzerinde fazla metal bulunmayan ahsap bir kayik ile adadan ayrilabildi. adanin elektro magnetik gucu modern tasima araclari uzerinde etkiliydi fakat basit ahsapdan yapilmis bir kayigin uzerinde hicbir etkisi yoktu. o sirada ne magnus hanso ne de murettabat bunun farkindaydi. (bu nedenle the others desmond’un yelkenlisine dokunmamisken, walt’i aldiktan sonra michael’in salini atese verdi. kacma ihtimallerini yok etmek icin. )

    magnus hanso bu mineralden bir parcayi beraberinde goturdu ve arastirmalara basladi. bulduklarindan faydalanarak servetini arttirdi. fakat yillar gectikce adaya donme istegi agir basti. yaptiginin yanlis oldugunun ve adayi terk etmemesi gerketiginin farkina vardi ve geri kalan yasamini adaya geri donmek icin harcadi ve sonunda bunu basardi. adayi ancak tum maddi isteklerini ve yasamini tamamen geride biraktiginda tekrar bulabildi. tekrar murettabatinin yani adanin yeni yerlilerinin lideri oldu. sonucta magnus hanso ne olu ne de yasiyor, adayla tek vucut olmus bir sekilde varligini surduruyor. (adada tarih tekerrur ediyor. bilim insani ile inanc insani arasindaki celiskiler, jack’in tipki magnus hanso gibi yaptigindan pisman olmasi ve adaya geri donmek istemesi gibi vs.) magnus hanso’nun adayla ilgili sirri ailesinin son iki kusagina aktarildi. daha sonra alvar hanso buyuk dedesinin yolundan gitti ve buyuk ugraslar sonunda adayi buldu. gelisen teknoloji ile magnus’un buldugu bu minerali inceleyen alvar adaya ulasmanin baska bir yolunu buldu. sualti…

    uzun arastirmalar sonunda adanin yerini tespit etti ve kendisine yardimci olmalari icin zamanin dahileri olan iki genc bilim adamiyla anlasti. bu iki bilim adaminin -gerald ve karen degroot- kurdugu dharma insiyatifi’ne sponsor oldu ve onlara yol gosterdi. fakat burada babasiyla (babasinin babasiyla) sorunu olan tek kisi jack ya da john degildi. alvar hanso’nun da dedesi yani magnus’la sorunu vardi zira magnus, ya da bildigimiz adiyla jacob torunun yaptiklarinin hic birini onaylamadi. bu nedenle the others’i yonlendirerek dharmaya savas acti.

    ikinci dunya savasinin sonunda ortaya cikan soguk savas nukleer silahlanmayi beraberinde getirdi. amerika birlesik devletleri ile sovyetler birligi kuba krizinde nukleer savasin esigine geldi. neyse ki liderler sagduyulu davrandi ve soguk savas boyunca buyuyen nukleer savas tehditini ortadan kaldirmak icin bir araya gelerek ortak bir cozum aramaya karar verdiler. sonucta ortaya valenzetti denklemi cikti. birlesmis milletler guvenlik konseyinin korumasi altinda yapilan arastirmalarin sonunda orataya cikan denklem italyan matematikci enzo valenzetti’nin parlak bir bulusuydu. bu denklem tam olarak insanligin kendisini yok etmesine kac yil ve ay kaldigini ortaya koyuyordu. sonucta ne olursa olsun; nukleer savas, ya da nukleer olmayan bir savas; kimyasal veya biyolojik silahlar, evrensel nufus artisi… insanligin sonu gelmekteydi ve bir an once onlem alinmaliydi.

    bu denklem hanso foundation ve dharma intiative’in ilgisini cekti zira ada ile valenzetti denklemenin veridigi rakamalar arasinda bir bag vardi. bu bagi arastiran dharma insiyatifi cozumun cevresel faktorleri manuple etmek ve denklemin ozundeki degerleri degistirmek oldugunun farkina vardi. ada bu is icin mukemmel bir yerdi. dunyanin en iyi bilim adamlarini toplayarak aday goturduler ve calismalara basladilar. calismalari iki konu uzerinde yogunlasti. adanin cok ozel yapisi (elektromagnetizm) ve adanin iyilestirme gucu. adanin elektro magnetik gucunu arastirmak icin swan istasyonunu kurdular. adada casmir kuvvetiyle aciklanabilen, kendiliginden ve cok guclu miktarlarda var olan bir guc vardi. bu guc kendiliginden kucuk, dengesiz wormhole’lere benzer (solucan deligi) bir etki yaratiyordu. (karl, room 23 de karl’in beyni yikanirken kapida nobet tutan aldo, steven hawking’in a brief history of time adli kitabini okuyordu. okudugu bolum wormhole’lar hakkindaydi.) girisi bulabilirseniz tipki wormhole’larda oldugu gibi adanin icine cekiliyor ve ayni anda farkli zamanlarda var olabilen bir mekana variyordunuz. ada nin yerini bulmak ve adadan ayrilmak bu nedenle cok zordu. ancak sualtindan yani elektromagnetik gucun var olmadigi bir yoldan adaya varmak mumkundu. fakat dharma su altinda bir istasyon insa ederek her turlu modern aracin adaya giris cikisini kontrol aldi. ayni zamanda dharma insiyatifi’nin bilim adamlari dharma istayonunda calismalara baslayarak adanın magnetik gucunu kontrol etmenin bir yolunu aramaya basladilar. boylece adada kendiliginden var olan bu wormhole benzeri seyin kesinlikle nerede oldugunu bulabilecek ve kontrol edebileceklerdi. ilk yaptiklari deneyler yolunda gitti ve bazi canlilari (meshur kutup ayimiz gibi) istenilen zaman ve mekana gonderebildiler. fakat daha sonra isler umuldugu gibi gitmedi ve bir kaza meydana geldi. gucu konrol edemiyorlardi ve magnetik alanin urettigi enerji cok yuksek seviyelere ulasiliyordu. bu enerjiyi desarj etmenin bir yolunu buldular. her 108 dakikada bir biriken yuksek miktardaki enerji desarj edilmeliydi. bunun icin iki kisi 540 gun boyunca sekiz saatlik vardiyalarla calsisarak desarj islemini gerceklestirecekti. sonucta swan isatasyonun islevi degisti. guclu bir siginak ve barinak haline getirildi ve calisanlar dunyadan soyutlandi.

    dharma insiyatifi’nin onem verdigi ikinci konu adanin saglik uzerinde etkisiydi. ada da kimse hasta olmuyor ya da hasta olanalar cok cabuk iyilesiyordu. hanso foundation’nun yillar once baslattigi deneyleri burada devam ettirdiler. (bu konuya daha sonra deginecegim) arastirmalarini surduruken bazi kisilerin yasarken evrimlestiklerinin farkina vardilar. gen yapilari olumlu yonde degisiyor ve binlerce yilda kazanilabilecek bedensel yetenekleri cok kisa zamanda kazaniyorlardi. bagisiklik sistemleri super bir guce kavusan, yaslanmalari minimum duzeyde olan bu insanlarin tek bir hadikapi vardi: dogum… evrimlesmenin bir sonucu olarak uzayan yasam suresi ile birlikte dogumlarda bir azalma meydana geliyordu. tipki bir baligin turunu devam ettirebilmesi icin milyonlarca yumurta birakmasi gibi. yasama sansi azaldikca uretilen yumurta miktari artar. insanlarda ise tam tersi oldu. beden yapilari neredeyse sonsuz bir yasama sahip olacak kadar mukemmellesmis bu insanlarin dunyaya saglikli bir bebek getirme sansi gittikce azaliyordu. evrim sureci kendi nufus otokontrolunu beraberinde getiriyordu.

    dharma’nin bilim adamlari bunu asmanin bir yolunu aramaya basladilar. iki hedefleri vardi. bu evrimlesme surecini yapay olarak yani adaya gerek duymadan yapabilmek ve dogumlari kendi kontrollerine almak. genleri manuple etmenin yolunu araken bir virus buldular. bu virus dogru genetik hedefe vardiginda insani hasta etmek yerine guclendiriyordu. her iyi sey gibi bu virusun de kotu bir yani vardi. zira bazi insanlarda ise yaramiyordu. hatta tam tersine ani olumlere neden oluyordu. evrim surecinde dogal olarak gucluler ayakta kaliyor zayiflar oluyordu. yani uygun –guclu genetik koda sahip olmayan insanlar yer yuzunden silinmeye mahkumdu. (bkz: sri lanka videosu) kontrolu cok zor bir deneydi zira olumlerin orani %30 olmaliydi. ne eksik ne fazla. eger az olursa uzun yasayabilecek fakat yeterli sayida yeni nesli dunyaya getirmeyecektik, eger cok olursa yani daha cok insan dayanabilirse nufusta buyuk bir patlama meydana gelecek ve dunyanin kaynaklari bu kadar insani beslemeye yetmeyecekti. cunku dogumlar devam edecek fakat olumler neredeyse durma noktasina gelecekti.

    ve adada ikinci bir kaza (!) meyadana geldi. dharma insiyatifi’nin bilim adamlari virusu kullanip kullanmama konusunda fikir ayriligina dustuler. bir grup bilim adami virusu kullanmaktan yana degildi. eger virus dunyaya yayilirsa en iyi ihtimalle dunya nufusunun % 30'u olecekti. (dunya nufusu 6 milyar kabul edersek bir milyar sekiz yuz milyon insan) bu grup milyonlarca masum insanin olmesine goz yummak istemedi. diger bir grup ise eger virus kullanilmazsa ilerde sonuclarin cok daha kotu olacagini savunuyordu. zira valenzetti denkelminin sonuclari ortadaydi ve bunu durdurmanin tek yolu virusu kullanmakti. hanso foundation’in dolayisiyla dharma isniyatifinin baskani alvar hanso virusu kullanmak istemedi. en azinda iyice emin oluncaya kadar. bu karadan sonra dr thomas mittelwerk virusu calarak adadan kacti. kacmadan hemen oncede adada virusu serbest birakmasi ve dharma ekibini oldurmesi icin digerlerine yardim etti. digerleri hem dharma’dan hem de dr thomas mittelwerk’ten sonsuza kadar kurtulduklarini dusunduler. cunku onlar kimsenin tarafinda degillerdi. eger dharmanin tum istasyonlarini ele gecirirlerse adayi dunyaya kapatip sadece kendi istedikleri kisilerin gelmesine izin vereceklerdi. tam bu sirada roussaeu ve ekibi adaya varmisti rousseau’nun ekibindeki yedi kisi hastalandi rousseau’ya bir sey olmadi cunku kendisi ve kizi evrimin guclu tarafindaydi. rousseau hastalanmis arkadaslarini oldurmek zorunda kaldi. hastalik cok acimasiz ve korkunc bir sekilde olduruyordu insani.

    dizinin ozunu olusturan konulardan biri olan olumsuzluk tam gozumuzun icine sokularak belirtildiyse de pek fazla uzerinde durulmadi. john’un cozdugu bulmacadaki endiku’nun arkadasi: gilgames ibaresinden daha acik bir sekilde referans yapilamazdi herhalde.

    dr mittelwerk alvar hanso’yu zorla alikoyarak, hanso foundation adini kullanarak deneylerine devam etti. insanlar uzerinde deneyler yaptiginin anlasilmasi uzerine hanso foundation’un imaji buyuk olcude zedelendi. ve hakkinda bir cok suclama ortaya cikti. cok uluslu bu sirketin destekcileri bir bir desteklerini cektiler, dharma insiyatifi denedigi bir cok seyde basarisiz olmustu. politikalar ve devletler ustu bu kurulusun kendi basina hareket etmesi bir cok cevrede rahatsizlik yaratti. fakat rachel blake hanso’nun gercek yuzunu ortaya cikarmaya calsirken aslinda hanso’nun alikoyuldugunu ve o’nun kendi babasi oldugunu ogrendi. sonucta alvar hanso’yu mahkum etmek yerine aklanmasini sagladi. dr thomas mittelwerk ise kendine yeni destekciler bularak adayi tekrar gecirmek icin yola cikti. swan istasyonunun havaya ucmasiyla bir an icin ada dunyaya acik hale geldi ve adanin yerini tespit etmeye calisan dharma insiyatifi ve penolope amaclarina kismen de olsa ulasti. tum bunlar olurken hanso foundataion'un adayla irtibatini kaybetse de onceden dusunulmus bazi onlemlerle adaya yiyecek yardiminin yapilmasina devam etti. hanso foundation isi sansa birakmayacak kadar iyi organize olmus bir olusumdu. (ikinci ada da hala bazi kesfedilmemis istasyonlar hatta gizli bir ikmal ussu olmasi olasiligi cok yuksek.)

    (adaya gelen dort kisilik ekibin dr mittelwerk'in ekibi olma ihitimali de var. amacları da ben'i bulmak, cunku dr mittelwerk ben ve digerlerine dharma insiyatifini yok etmek icin yardım ederken bir anlasma yapmıstı. ben dharma uyelerini oldurecek ve bu olayin dr mittelwerk ile bir baglantisi olmayacakti. buna karsilik dr mittelwerk, ben'e adayi gozden uzak tutmak ve karara vardiklari bazi deneylere devam etmek yardim edecekti. (ornegin dogumlarda yasanan sorunlar). ama ben sozunu tutmadi ve iplerin kontrolunu kendi eline aldi. boylece hem dharma'cilari, hem de dharma'nin ne yaptıgını bilen ve dharma'dan daha radikal kararlar alan ayrilikci bazi bilim adamlarini adanin disinda tutmayi basardi. bu da bir ihtimal ama gelenlerin dhrama olma olasiligi daha yuksek.)

    dharma resmi olarak kurulmadan once hanso foundation’nin yaptigi bazi denyeler vardi. aslinda magnus adaya geri dondugu andan itibaren oglu ya da ogullari ve son olarakta torunu tarafindan bir cok deney yapilmaktaydi. bunlardan biri de pesinde kostuklari o mukemmel insani yaratmakti. tipki adada yasayan bazi ozel insanlar gibi. bunun icin bir cok kisi gonullu oldu. hanso foundation’un guclu baglantilari sayesinde farkli ulkelerden, toplumun farkli kesimlerinden bir cok insan secildi.

    bu secilen insanlarin dogacak cocuklarinin genleriyle oynandi. ortaya bir cok farkli sonuc cikti. henuz o sıralarda genetik bilmi gelismemisti. yapilan deneneylerin kimisi basarili kimisi basarisiz oldu. en basarili denyeler john locke ve walt idi. yillarca takip edildiler fakat dharma’nin dagilmasiyla ve hanso foundation’un ele gecirilmesiyle bir terslik oldu. birbirinden habersiz calisan fakat hanso foundation'a bagli bir cok kurum kendi baslarina kaldi. (walt'un annesi bu sirketlerden birinde calisiyordu.) jacob bu insanlari dharma ve hanso foundationdan once ele gecirmek ve kendi yanina cekmek istedi. ucaktaki herkes bu deneyin bir parcasi degildi tabii ki. sadece kurtulanlardan bazilari bu deneylerin bir parcasiydi. ben iyi olanlardan bahsederken tam olarakta bundan bahsediyordu. yani basiraya ulasmis deneklerden. ben’in ve the others’in amaci bu denekleri toplamak ve kendi saflarina cekmekti. bazilarini kendi saflarina cekmek cok kolay oldu. bazilari ise gercekten de zordu cunku onlar adanin, dolayisiyla yasamlarinin amacinin sirrini cozmek uzereydiler. (yine john ve walt) digerleri ben’in john locke’i kacirmak yerine kendini yakaltarak bizzat john un aklini celmeye calsimasi gibi bu ozel denklere karsi farkli takikler uyguladilar. (hala walt ve michael’in kacamayi basarabildigine inanan varsa beri gelsin)

    ben’in otoritesinin zedelenmesinin ve digerlerini john’a bir kurtarici gozuyle baklamalarinin bir nedeni de ben’in dogum olayina kafayi takmis olmasi. jacob’un ona verdigi asil gorev denekleri toplamak ve kendi tarfina cekmekti. fakat ben adaya gelen kadinlarin ve cocuklarin deneyin bir parcasi olmasalar dahi onemli oldugunu dusunuyordu. ben'e gore onlar da 'iyi' idi. bu yuzden jacob ve ben arasinda da bir anlasmazlik dogdu . jacob’in john’dan yardim istemesinin asil sebebi buydu.

    jacob’in tum bunlari yapabilecek gucu nereden buldugu sorusunun cevabi yine evrim teorisi ve uzak dogu felsefesine dayanıyor. kuantum fiziginin ugrastigi zaman mekan sorunlari ile uzak dogu felsefelerindeki zaman-mekan algisi ve insanin evrendeki yeri arasinda buyuk benzerlikler var. bunlardan biri her maddenin bilince sahip oldugu bir digeri de zamanin ve mekanin dogrusal olmadigidir. bir madde ne oldugunun farkindadir ve bu ozunu korumak ister. tabii ki maddenin dusunme yetisi yoktur fakat ornegin ada; ada oldugunun farkindadir ve bir hafizaya sahiptir.. zaman bizim zihnimizin yarattigi bir kavramdir ve eger gerekli olgunluga erisebilirsek ya da gerekli fiziksel ortami yaratabilirsek zamanin esaretinden kurtulabiliriz. zamani bukebilmek ve farkli zamalarda ayni yerde olabilmek teorik olarak mumkun. budist rahiplerin gecmise ve gelecege zihinsel olarak seyahat edebildikleri iddia edilmekte vs vs vs…

    jacob bunlarin yani inancin ve bilimin gerceklerinin tam ortasinda duruyor. ayni budizm’de ve bir cok diger ogretide oldugu gibi, kendi bedenin sinirlarindan ve bu dunyaya ait kaliplasmis her dusunce yapisindan kurtulabildigi icin evrenle (evrenin kucuk bir modeli olarak ada ile) bir olmayi basarabiliyor. artik ne bir bedene ne de bedensel gereksinimlere ihtiyaci var ama hala dunyayi daha yasanir bir yer yapmak gibi ulvı bir amaci var. adina ne derseniz deyin nirvana’ya ulasmak ya da ermis olmak, jacob tum evrenle bir olmayi, dolayisiyla cevresinde olup biten her seyin bir parcasi olmayi basarmis bir insan ve yasadigi yer esi bulunmaz ozellikleri ile ona sinirsiz bir imkan ve guc sagliyor. jacob ne iyi ne de kotu biri cunku istedigi tek sey var olmak ve mukemmel dengeyi kurmak.

    bizim kaliplasmis fikirlerimiz ve sig algi yetenegimize gore paranormal sayilabilecek bir cok aktivite gercekte fiziksel olarak yapilmasi mumkun seyeler. zamanda yolculuktan, astral seyahate kadar bir cok konuda felsefe ve bilim ayri yollardan ayni noktalara geliyor. halen birinin ak dedigine digerini kara diyecegi bir cok konu var fakat bu gercegi degistirmiyor. ornegin schoredinger’in kedisinde ele alinan kavramla charlie’nin nasil hem olu hem de gercek oldugunu ve hugo’yla konustugunu anlayabiliriz.

    ben’in yaptigi kutu benzetmesi buydu. john’ a “bu adada buyuk bir sihirli bir kutu oldugunu soylesem ve gercekten istersek bu kutuda istedigimiz her seyi bulabilcegimizi soylersem inanir misin? “ derken kastetigi buydu. john’in babasinin bu kadar kolay ve hizli bir bicimde adaya getirlebilmesinin nedeni de buydu. kutuyu (!) actiklarininda ihtiyaci olan neyse onu bulmuslardi. bu yapay wormhole benzeri guc kullanılarak istedikleri bir cok seyi elde edebiliyorlardi.
    bir baska ornekte black smoke. dharma’nin kontrolden cikan deneyi olan black smoke’u kontrol edebilmek jacob icin cocuk oyuncagiydi. adadakileri yonlendirmek hatta cezalandirmak icin black smoke’u defalarca kullandi. ozellikle denekleri sinamak icin bir cok sekle burundu. kimi zaman hugo’nun hayali arkasi dave oldu kimi zaman yemi kimi zaman kate’in siyah ati. bu sinavlardan gecebilenler hayatta kaldi, gecemeyenler oldu. hatirlarsaniz yemi defalarca mr eko’ya yaptiklarinin yanlis oldugunu kabul etmesini istedi. mr eko kabul etmeyince black smoke onu oldurdu. cunku herkese ikinci bir firsat verilen bu adada sadece gecmis yasamindaki yanlislari kabul edebilen ve yeni bir baslangic yapmak isteyenlere yer vardi.

    jacob adadaki herkesin zihninin en ucra kosesinde yatan anilara ve dusuncelere ulasabiliyor. ornegin sawyer hakkinda hazirlanan dosyada sawyer’in tum gecmisi vardi fakat bunlar sadece resmi kayitlar degildi. ucaga binmeden bir gun once oldurdugu adami bile biliyorlardi. –ki bu olayin tanigi hic kimse yok. ama maddenin hafızası ve evrenin 'tek'ligini dusunursek jacob'un bu biligilere nasil ulastigini anlayabiliriz. jacob yillar boyunca bu deneklerin hayatlarini sayisiz yontem kullanarak tek tek yonlendirdi. kimi zaman digerlerinden yardim aldi kimi zaman adanin ozelliklerinden faydalandi. sonunda hepsinin bu ucaga binmesini ve adaya dusmesini sagladi. bunu yaparkende dharmanın son elemanı olan kelvin inman'i kullandı. kelvin zaman zaman swan istasyonundan disari cikiyordu. hugo, kate ve jack'e yaptığı gibi balck smoke'u insan kiligina sokarak kelvin'i manuple etti. eninde sonunda desmond'un bunun farkına varacagini biliyordu. sonuçta kelvin disari cikti, desmond o nu takip etti ve bir an icin rakamlari unuttular ve ucak dustu. zamanlaması icin fazla bir sey yapmaya gerek yoktu. zira ucak saatler oncesinden adanın etrafında donup duruyordu. fiji adalarini gectikten kısa bir sure sonra ucak bilidigimiz dunyanin etkisinden cikip adanin "yorungesine" girmisti. ancak swan'da bir terslik meydana geldiginde yani biriken guc sarj edilmediginde ucak adaya dusebildi.

    adaya ulasabilen yeni ekibin tek derdi ben'i bularak cezalandirmak ve adayi ele gecirmek. fakat bu gelenler'in ne john ne de walt'la bir dertleri var. cunku dharmanın bu ozel projesindeki kisilerin o ucakta oldugunu henuz bilmiyorlar. dharma dagildiginda ve ardinda hanso foundation dr mittelwerk tarafindan ele gecirildiginde yapilan bir cok deneyin ve bir cok denegin izi kaybedildi. bu denekler kim oldugu ve nerede olduklarini cok az insan biliyordu -ki bunlardan cogu olduruldu.

    ada da ben, the others, john lock ve beraberindekilerele; dharma ve jack'in beraberindekiler karsi karsiya geldi. bu savastan john locke basta galip cikacak ve ben'in yerini alacak. jack kismen de amacina ulsarak adadan ayrilmayi basaracak fakat bunu yaparken yaptigi anlasma ve gizlilik yemini vicdanini rahat birakmayacak ve adaya geri donerek diğerlerine ve adada kalan kazazedelere yardim etmeye calisacak. (bunu zaten biliyoruz.) burada ortaya bir ikilik cikacak zira ben'in yerini alan ve jacob'un birinci adami haline gelen john, adayi dis dunyaya kapatip sadece kendi sectikleri insanlari adaya getirerek yeni bir toplum kurmak ile dunyanin gelecegini kurtarmak arasinda bir secim yapmak zorunda kalacak. jack tamamen dharma'ya teslim olmasa da dharma ile adanin yerlileri arasinda bir arabulucu gorevini ustlenecek. sonucta ikinci bir anlasma yapilarak ada kismen jack'in denetiminde (dharma'yi temsilen) yerlilere ve john'a birakilacak. ve en sonunda lost'un senaristleri bizi bir kez daha ve son kez koseye yatiracak. dr mittelwerk nihai amacina ulasacak ve virusu dunyaya yayacak. bir cok insan olecek. dunyada yeni bir duzen kurulacak ve bu duzenin yeni bekcisi istesmeden de olsa ada yerlileri olacak.
    ---
    spoiler ---

    bu teorimde bir cok teoride oldugu gibi bazi acik noktalar olabilir. ve sadece iki bolum sonra cok baska seyler yasanabilir ve teorim curutulebilir. zaten senaristlerin en buyuk ilham kaynagi bizzat teori ureten izleyiciler. sayisiz fans itesinde yapilan onca yorum ve teoriyi buyuk bir dikkatle takip ediyor ve diziyi daha once kendililerinin bile dusunmedigi noktalara getiriyorlar. ama basta dedigim gibi lost hayatimda cozdugum en buyuk bulmaca. benim gibi dusunen binlerce insan gibi amacim sadece eglenmek. o nedenle yazilanlarin cok da ciddiye alinmamasi lazim.

    hamis: imla hatalari ve cevirilerdeki acemiliklerin kusuruna bakmayin.
    teorimde michael ve walt, juliet, black smoke, desmond vs gibi bir cok konuya deginmememin nedeni bir fikirim olmaması degil teorinin uzadikca uzamasi. o yuzden her ayrinti hakkinda teorime uygun olarak az cok bir fikrim olsa dahi hepsini yazma geregi gormedim.

    son bir not: bu dizi tamamen john locke'a adanmis bir dizidir. jack her ne kadar dizinin kahramani olarak gosterilsede asil karakter john locke'dur.

    faydanilan kaynaklardan bazilari:

    http://lostpedia.com/

    http://www.yuzsekiz.com/

    http://abc.go.com/primetime/lost/index?pn=index

    http://www.lostturk.com/

    http://www.lost.com/

    http://www.lostfan.net/

    http://www.lost-tv.com/

    http://www.lost-media.com/

    http://www.thehansofoundation.org/

    http://www.oceanic-air.com/

    http://www.thelostexperience.com/

    http://www.amazon.com/…ion-gary-troup/dp/1401302769


    (aryon - 14 Şubat 2008 15:17)

  • comment image

    --- spoiler ---
    dört sezon boyunca ilginç olaylar izledik. yolcuları derinlemesine inceledik. herhangi bir beklentimiz olmadı.

    - ölen adamlar dirildi "vadesi dolmamış" dedik.

    - gökten yemek yağdı "ne bereketli yermiş" dedik.

    - kötürüm adam yürümeye başladı "damar damar üstüne gelmiştir sarsılınca kendine geldi" diye sevindik.

    - ayı gördük "ayı nerede yok ki" diye kendimizi avuttuk.

    - zamanda yolculuk yaptılar "bizler tuvalet kağıdının üstüne akı kapasitörü çizerek büyümüş nesiliz alışkınız böyle olaylara" * dedik.

    - michael ortalığı dağıtıp " dey tuk may san" *diye bağırdı. baba yüreği dedik.

    - dededen kalma çalışan vw minibüs buldular "almanlar yapmış abi" dedik.

    - benjamin'i bağrımıza bastık. gözlüklerine hasta olduk.

    - sayidi taklit ederek evdeki ütüyü tamir ettik.

    - fazla yeme hurley gibi olursun eleştirilerini yerinde bulduk. gece yarısı dürümü kestik.

    - "lost ne lan?" sorusunu "ada var. uçak düşüyor. böyle süper bişey." seklinde cevapladık.
    "ee ne var yani bunda. sıkıcı bence." diyenlere karşı sakin tavrımızı koruduk.

    - locke usulü çeyizlik 36 parça bıçak takımı aldık.

    - arkadaşlara chinzuşii diye hitap ettik. yadırgandık.

    - 108 dakikada bir kod girilen bilgisayara reset atsak süre sıfırlanır mı acaba? diye düşündük.

    hepsini kabullendik ama bize o adanın suya atılmış bozuk para misali ortadan kaybolmasını açıklayacajsın j.j. * bunu hakediyoruz.

    ---
    spoiler ---


    (blackshankson - 19 Ocak 2009 13:32)

  • comment image

    --- spoiler ---
    815 kazasından kurtulan 6 kişi üç sene sonra başka bir uçakta tekrar kaza geçirip kayboldular.. dünya basını bu konu hakkında ne düşünüyor acaba merak içindeyim..

    locke ilk sefer kötürüm düştü sağlam kalktı, ikincisinde ölü düştü canlı kalktı.. bir daha ki sefere adanın üzerine lock'un küllerini boşaltıcaklar böylece black smoke olayı açıklanmış olacak sanırım.. iddia ediyorum black smoke john locke'tır..

    bu işi çözse çözse jacob çözer.. jacob uyuma adaya sahip çık!!
    ---
    spoiler ---


    (ciplak turist - 27 Şubat 2009 03:31)

  • comment image

    --- spoiler ---

    evleneceğim hatun tipini sonunda buldum. juliet. sokayım kate'e. hatun güzel, latince biliyor, yemek yapıyor, silah kullanabiliyor, arkanı kolluyor*, aynı zamanda doktor ve araba tamir ediyor. bunca şeyi gördükten sonra kate'le götümü bile silmem.

    ---
    spoiler ---


    (cilgin fantezilerin adami - 5 Mart 2009 19:55)

  • comment image

    --- spoiler ---

    5x13 te kate bir ara ben'in babasını teselli etmek için parkta gitti yanına oturdu. başladılar bira içmeye. normalde şehirde çocuk parkında gündüz vakti bira içmeye kalksan vay efendim sapıklar diye linç edilebilirsin ayrı konu tabi ama bir şey dikkatimi çekti. kate kendine sunulan birayı açarken bugünkü kapaklarımız gibi açtı. halbusem 1970'li yıllarda kutu içeceklerin kapaklarını çekip koparıyordun. ben dizide böyle birşeyi buldum ya şimdi. öyle zeki ve öylesine bilge hissediyorum ki kendimi sormayın gitsin. şimdi yavaşça sandalyeden kalkıp aynanın karşısında kendimi okşamaya gideceğim.
    ulan dawnspiper zaman yolculuğundan, yer değiştiren adaya, dharma gibi bir girişimden 4 8 15 16 23 42 ye kadar herşeye inanmış birinin gelip bira kutusunun kapağına takılması hakikaten denyoluktur.

    ---
    spoiler ---

    vakti zamanında (yüzüklerin efendisi yeni vizyona girmişti) kampüste yürüyorum, önümden de 8-9 kişilik bir kalabalık yürüyor. hafta sonu filme gitmişler belli. çocuğun biri "abi herşey tamam da kafama takılan bir şey var; o yüzük nasıl oluyor da herkesin parmağına oluyor?" demişti.


    (dawnspiper - 16 Nisan 2009 22:19)

  • comment image

    --- spoiler ---

    05x14 yalın ve faraday benzerliğine de açıklık getirmiştir.

    eğer faraday annesinin sözünü dinleyip müzikten vazgeçmeseydi bütün bunlar yaşanmayacak ve faraday 2000'li yılların ikinci yarısında karşımıza yalın olarak çıkacaktı ve "bi bakmışın ben yokmuşum" diye çığıran bir insan olacaktı.

    ---
    spoiler ---


    (event - 30 Nisan 2009 23:37)

  • comment image

    obama bu dizinin son sezon ilk bölümü ile çakışmasın diye konuşma saatini değiştirmiş.
    yapımcılar da kendisine bu bölümü dvd ile göndermişler.

    şimdi obama gerçekten halk adamıysa bunu rapide yükler. bekliyoruz.


    (yuki - 14 Ocak 2010 22:00)

  • comment image

    - sana adanın gizemini anlatayım mı?
    - anlat.
    - anlat demekle olmaz. sana adanın gizemini anlatayım mı?
    - e anlat ulan.
    - ehehe anlat ulan demekle olmaz. sana adanın gizemini anlatayım mı?
    - anlat laaaan.
    - anlat laaaan demekle olmaz. sana adanın gizemini anlatayım mı?

    ...


    (kibritsuyu - 19 Mart 2010 11:02)

  • comment image

    --- spoiler ---

    6x10 da sun'ın zengin kızı olduğunu bir kez daha gördük. gerizekalı "im sorry" diye bir sayfaya kocaman yazacağına küçük küçük yazsana..sanki adada kırtasiye var. o konuştuklarının hepsini bir sayfaya sığdırırdım lan ben. defter bitince agacları oymaya başlarsın ama..

    ---
    spoiler ---


    (dirtyoxygen - 31 Mart 2010 18:19)

  • comment image

    bayağı bayağı iyi bir bölümle devam eden dizi.

    --- spoiler s06e13 ---

    sanırım "the candidate"in kim olduğu konusunda kimsenin kafasında bir soru işareti kalmamıştır bu bölüm itibariyle. tabi yine de lost'un ters köşe yapma potansiyelini de akılda bulundurup çok emin olmamakta fayda var.

    yalnız eminim, sun ve jin'in kavuşma sahnesinde herkesin yüreği ağzına gelmiştir. birbirlerine sarılmak için manyetik zımbırtıların arasından geçerlerken, "cozzztttt" efekti eşliğinde kızaracaklarını düşünmeyen var mı aranızda?

    --- spoiler s06e13 ---


    (muratti36 - 21 Nisan 2010 12:34)

  • comment image

    hakkında şöyle salakça bir geyik döndü geçenlerde evimizde.

    "lost'un en önemli iki olgusu "dharma" ve "black smoke" yani "duman".

    yani "dharma duman"."

    bunu diyen arkadaşımı dövdük.


    (godmother theme - 28 Şubat 2013 03:11)

  • comment image

    lütfen dikkatli okuyun,

    --- son derece bilimsel gerceklere dayanan spoiler ---

    dizinin ucu einstein'a gidiyor ve yine sanırım son derece bilimsel bir açıklama faraday'dan gelecek.
    çünkü gerçekte elektromanyetizmayı bulan ve ışıkla ilgili olduğunu yıllarca iddia eden michael faraday'dı. yani faradaya göre ışık elektromanyetik bir dalgaydı. ama ıspatlayamıyordu.
    bu iddiasını ona yardım eden bir matematikci james clark maxwell sayesinde kanıtladı, neydi o kanıtladığı?
    bir sabit, neydi o sabit? (the constant)

    ışık hızı "c"
    300.000km/s
    ışık hızı olmadan bu denklem gerçekleşmiyordu. yani döngü ışık olmadan olmuyor.
    ışık bütün döngüyü sağlayan elektromanyetik bir dalga.
    .

    hatırlayaım einstein'ın takıntısı neydi? ışık.
    herşey nerden çıktı ortaya? einstein'ı herşeyi düşünmeye iten neydi?
    ışık..
    çünkü einstein ışığa inanılmaz meraklıydı. hatta bir dostuna "tanrı ışık olarak aramızda dolaşıyor" dediği iddia edilir. -tam karşımda resmi de var şimdi fena oldum bak-
    einstein maxwell'e hayranlık duyardı bu arada. ek bilgi.

    jack'in kırdığı ayna olayı;

    ışık hızıyla aynı anda giderseniz aynaya baktıgınız da ne görürsünüz? kesinlikle kendinizi değil.. sizden gelen ışık aynaya ulaşamaz. şimdi burda ben bir teori atıyorum: enerji tünelindeki başka bir yansımayı görebiliriz..mümkün. açıyı dğeiştirdikçe daha başka yansımalar...

    neyse benim teoriyi bir kenara bırakalım einstein a gore zaman, ışığın manyetizma ve elektriğe dönüşmesiydi. zaman, ışığın sabit hızıydı. ışık yavaşlarsa zaman yavaşlar. hız konusunda konuşmak isterseniz 4. boyuttan bir koordinat vemek zorundasınız o da yine zaman.

    şimdi, ya bu ada stabil bir ışık hızında falansa yani zaman onemini kaybettiyse? ışık tünelin içinde durduğuna göre ışık hızında olabiliriz adada. çünkü ışık hızındaysak ışık bir kütle gibi görünebilir, tüneldeki gibi.

    bu zamanda sıçramalar falan son derece alakalandırılabilinir, hatta flashforwardler izliyoruz uçak normal yollardan inmiş oluyor. zamanla oynayınca bu da mümkün. constant (sabit), formuldeki sabit olabilir mi? tabiki olabilir! en başta bir vurguladım zaten.

    einstein ın nobel aldığı konu da ışıktı. herşeyin başlangıcı. einstein'ın dördüncü makalesi ışık zaman ve uzay (space: boşluk) üzerineydi siz bunu zaten duymuştunuz, özel görelilik teorisi. (relativity)

    e=mc2
    enerji, kütle, ışık.

    ışık hızını geçemeyiz, ışık hızını geçmeye çalıştıkça kütlemiz ağırlaşır. enerji (e) burda kütleye (m) dönüşüyor.

    black smoke? sizce mağaraya girip ruh (enerji) ışık sebebi ile kütle kazanmış olabilir mi.. içindeki elektrik dalgalarını hepimiz biliyoruz zaten. neyse bu da aklıma geldi ama gerçeğe donelim.

    madde nedir? enerjinin yoğunlaşmış hali.

    m, e ve c.

    bunların hepsi lost'a maskelenebilir. cidden ben denedim çok uyuşuyor.

    hatta dharma gibi bir bilim topluluğu veya mısırlılar bu adadaki enerji kaynağını keşfetmiş ve e=mc2 -ki gerçektir- deney alanı olarak kullanmış olamaz mı?
    adadaki bombayı hatırlayalım. en büyük enerji atom parçalanmasından çıkıyor, lost'a uyarlayalım formulu: e (bomba) m (ada,insanlar kütle yani) c (ışık hızı, mağaradaki ışık diyelim buna)

    örnekleyelim;
    m =1
    c=4 ışık hızı sabit. dizide cok c4 patladı diye 4 verdim:)
    e=16

    yani;

    16=1.4^2

    bomba patladı, enerji açığa çıktı ve diyelim ki 32 oldu, ışık hızı sabit olduğundan ada da kütle artışı olmak zorunda ve 2 oldu (çok basit anlatmaya çalışıyorum) bu olması gereken farkda gelenler olabilir mi dersiniz. neden olmasın?

    32=2.4^2

    ya da adadaki herhangi bir enerji açığa çıkması, hatch'in uçtuğunda ortaya çıkan muazzam enerji gibi, kütle artışına sebep olabilir mi?... evet uyandınız sanırım biraz.. tabiki olabilir! hemde manyetik enerji, enerjinin en babası.. hatch patladı uçak düştü. enerji açığı kutle ile kapandı. (adanın toplam kütlesi)
    adaya birilerini getirmek için o bombayı patlatmış olabilirler mi.. ve desmond broya adaya kimsenin gelmesini istemedikleri için bunları gir demiş olabilirler mi.. adayı saklı tutmak için.. bu konu çok onemliydi hatırlayın.

    birçok detayı bu düzeye oturtabiliyorum kesin sonuç bu değilse bile temelinin bu olduğunu düşünüyorum. yani populer yapmak için ekleyip çıkarılmış bir çok bilgi tabi ki vardır lakin ana çizgi bu.hatta bu şarap olayını da çözdüm gibi şimdi aklıma geldi ama çok uçuk uyurken bi düşüneyim.
    aha da dedim. çıkmazsa çok şahane göt olurum.
    ama bilirsem lost benim için çok farklı bir anlam taşıyacaktır.

    ve evet, saat şu an 23:12 , 48 dakika daha bekleyip bu entryi herkes okusun diye tam 00 da girmeye çalışacağım.

    --- spoiler ---

    ne lost forumları takip ederim ne bişey, sadece sozlukten okudum bugüne kadar. el emeği göz nuru teorimdir.


    (dirtyoxygen - 14 Mayıs 2010 00:00)

  • comment image

    --- spoiler ---
    açık açık söylediler dizinin konusunu. beğenirsin beğenmezsin ayrı ama durum belli. verildi cevaplar.

    dizinin konusu ve adanın olayı belli; ab-ı hayat.

    ada; ab-ı hayat'ın saklandığı yer.

    tarih boyunca bir çok kişi tarafından aranılan ab-ı hayat, adanın içinde yer alıyor. ab-ı hayat'ın özelliği insanlara sonsuz bir yaşam ve gençlik vermesidir. bu durumda önce jacob'ın sonra richard'ın içtiğini gördüğümüz şaraba benzeyen koyu renkli o sıvı, ab-ı hayat.

    jacob'ın elinde sınırlı miktarda bulunan sıvının kaynağı muhtemelen ışığın merkezindeki yer. kadını ışığa bakarak şöyle söyledi; bütün insanlar bu ışığın peşinde oysa hepsinin içinde biraz var ama kimseye yetmiyor, yaşam ve ölüm orada. bütün insanlık yüzyıllardı ölümsüzlüğün, sonsuz hayatın peşinde ve aslında gerçekten hepimizde biraz olan tek şey bu; hayat. var ama yetmiyor, fazlasını istiyor insanoğlu. bu ab-ı hayatın kaynağı bulunursa bulan insanlar insanlığı bitirir. pek çok inanç sisteminde inanılan şudur; tanrı, yaşam kaynağı, ışık demeti, evren artık hangisini seçerseniz; büyük güç, enerji, ışık, yaşam herkesin, her canlının içinde vardır.

    bizim hikayemizde bu ab-ı hayat bir adanın içine saklanmış duruyor. gelip geçen bulamasın, hiçbir insan sahip olamasın diye. fakat engellenmek istense de bir şekilde insanların yolu oraya düşüyor. bazen bir gemi kazası bazen bir uçak kazası. teknoloji değiştikçe geliş yolları değişiyor. işte bu insanlar adaya geldiği zaman ab-ı hayatı ele geçiremesinler diye bir bekçiye ihtiyaç duyuluyor.

    bu bekçide aranılan şartlar; tercihen adada doğmuş olması, ab-ı hayat içmiş olması, özünde iyi bir insan olması.

    jacob'ın ve isimsiz evladın annelerini öldüren kadın da aslında bir emanetçiden fazlası değil, öldüğü zaman teşekkür ediyor çünkü artık bu döngünün dışına çıkmış yerine vekil atamış durumda. ada artık o'nun ölmesine izin veriyor ve tıpkı richard gibi o da ölmeyi uzun zamandır istiyor.

    jacob'ın ve desmond'ın ortak bir özelliği var. ikisi de tam sebebini bilmedikleri halde adayı korumak için odaklanıyorlar. desmond 108 dakikada bir deli gibi butona basarken dünyayı kurtardığını düşünüyordu. jacob da, ab-ı hayatı saklarken dünyayı kurtardığını düşünüyor. ikisi de haksız sayılmaz.

    özel ve seçilmiş ölü bedenlerin yerini alan black smoke'un bir özelliği var. bedenine girdiği kişinin bazı hareketlerini ve sözlerini yaşatıyor. locke'un bana ne yapmam gerektiğini söyleme civarında bir lafı vardı ve black smoke, locke'un bedenine girdikten sonra bu sözü kullanmaya devam etti. sahil kenarında oturan ve anası isim vermeden öldüğü için isim açısından piç kalan eleman da, annesinin ve kendisinin sözlerini tekrarlıyor. insanlar gelirler yıkarlar...

    bu ab-ı hayat durumu bize, çok zengin insanların hani sayid'in dünyayı dolaşarak vurduğu insanların ve widmore efendinin aslında neyin peşinde olduğunu anlamamızı da sağlıyor. ilana gibi jacob'a bağlılığı ile bilinen insanlar widmore'un karşısında yer alıyorlar çünkü widmore'un o ışığı gördüğünü ve amacının adayı, jacob'ı kurtarmak değil de black smoke olayına girmeden o sıvının, ışığın kaynağına ulaşmak olduğunu biliyorlar. hatırlayın ilana ekibindekiler minibüste söylemişlerdi yanlış taraftasın diye... öyle değil mi ama bir düşünün tarih boyunca gerçekten çok zengin insanlar, krallar ve widmore gibiler yani elde edebilecekleri her şeyi elde eden insanlar neyin peşinde olurlar? ölümsüzlüğün.

    bu arada tamam jacob'ın yerine biri geçiyor ve o görev devrediliyor da arkadaş harbiden salaksınız ha bu kavuk olayı black smoke geleneğinde yok hala uyanamadınız. dumanın özelliği şu; o ışığı korumakla görevli kimseler ölürse onların bedenlerine yerleşebiliyor. deli teyzenin amacı neydi? adayı koruma görevini piçe vermek, aday o'ydu yani. o ölünce bedenine girebildi black smoke tıpkı, locke gibi bir başka seçilmiş aday ölünce bedenine girebildiği gibi.

    adadaki manyetik alanın özelliği falan filan hep aynı çünkü adanın içinde ab-ı hayat var ve bu enerji kaynağı çok güçlü...

    peki ölüler niye dolanıyor?

    hayatın ve ölümün kaynağı olan yerden bahsediyoruz. bilumum inanışa göre ölen ruh, enerji aslına rücuu eder yanı o kaynağa geri döner. o enerji ise bazılarının öldüğü halde işlerinin bitmediğine inanıyor ve içine almıyor. o kimseler serbest salınıma devam ediyor.

    ---
    spoiler ---


    (rewlofweno - 12 Mayıs 2010 12:58)

  • comment image

    --- spoiler ---

    önce jacob'un üvey annesi yıllandırılmış şahane bir kırmızı şarapla görevi jacob'a verdi.

    sonra jacob metal bir kabın içine doldurduğu berrak kaynak suyuyla görevi jack'e verdi.

    şimdi ise jack dandirik plastik şişenin içindeki tozlu suyla görevi hurley'e veriyor.

    hurley herhalde bir sonra görevi devralacak kişinin direkt ağzına tükürecek.

    ---
    spoiler ---


    (kafam kadar gulsah - 24 Mayıs 2010 11:55)

Yorum Kaynak Link : lost