lonely kelimesinin (ve loneliness halinin) ilk kez ingilizcede kullanıldığı, icad edildiği rivayet edilen shakespeare eseri.

(hooker with a penis - 24 Ekim 2008 02:00)

istanbul şehir tiyatroları tarafında muhteşem olarak sahnelenen eser.
oyunculuklar muhteşem, efektler muhteşem, eser zaten muhteşem.

--- spoiler ---

cahilin gözü kulağından bilge olur

--- spoiler ---

tek eleştirim coriolanus'un oğlunu oynayan genç arkadaşıma. abileri ablaları biraz yardımcı olsun, yol yordam öğretsinler ki her şeyin bu derece şahane olduğu bir oyunda böyle sırıtmasın.

gidin, görün, sonra da düşünün bakalım türkiye ile bir bağ kurabilecek misiniz shakespeare'in bu muhteşem eseri ile.

(acilin ben akrebim - 21 Kasım 2009 00:24)

yanilmiyorsam ralph fiennes'in yönetmenligini yapacagi ilk film. trailer'i gayet güzel olmus, üstüne hakkinda yapilan kritikleri de okuyunca fazlasiyla heyecanlandim acikcasi. görsel acidan bir emmanuel lubezki performansi beklemek hata olur, ancak trailer'i o heyecani almak icin illa olaganüstü görüntülere ihtiyac olmadigini göstermis yeterince.

bekliyoruz sabirsizlikla.

(stenns - 24 Aralık 2011 05:57)

shakespeare dediler, ralph fiennes dediler gittik gördük. ralph fiennes çok riskli iş yapmış, ilk yönetmenliğinde bir shakespeare oyununu alıp modernize etmiş ama aynı sherlock gibi çok nefis bir denge yakalamış, hiçbir şey sırıtmıyor. karakterler shakespeare line'larıyla konuşuyor ama apple bilgisayarlardan video konferansları da yapıyorlar.

ralph fiennes'ın oyunculuğunda sürekli tekrar eden bir motif var, burada da görünce hakkında atıp tutmakta bir sakınca görmüyorum artık. adam burada da amon göth gibi, in bruges'deki harry gibi bol atarlı bir karakteri oynuyor. voldemort ve english patient'taki almacy'de olduğu gibi deforme bir yüzü var. ilkini adamın tutkulu oyunculuk aşkına bağlayabilirim de, ikincisi neden bilemiyorum.

filmle ilgili tek pürüz: jessica chastain'e yine tree of life'taki gibi endişeli anne rolünde izlemek. bir de varlık göstermesine fırsat verilmemiş, vanessa redgrave'in yanında dekor gibi duruyor. evet çok ince, çok duru, çok zarif, çok hassas; ama kadın daha yeni yeni yükselirken kısa bir süre içinde ikidir bu rolde izlemek endişendirmiyor değil. şu durumda kadın türk magazin basınına bir fahişeyi de oynayabilirim yane, sınırlarım yoktur diye açıklama yapmadan rahat edemiycem sanırım.

(fapple - 14 Ocak 2012 13:09)

izleyicinin; jason stathamın boş aksiyon filmlerinden birine gittiğini zannedecek kadar sanattan ve sanatçıdan uzak kalmış bir insan olmadığı sürece yada kapaktaki gerard butler'ı görünce "akşam bizim çocuklarla izleriz çıkmadan" diye düşüerek, mahallenin korsan dvdcisindeki, inatla dünyanın en yanlış altyazılarının videonun üstüne basıldığı iğrenç dvdyi izleme kararı almış, malesef yaşam filminde nereyi kaçırdığını asla öğrenemeyecek bir insan olmadığı sürece, ister sadece iyi bir film izlemek istemiş olsun ister iyi bir senaryo, ister trajedilere özel bir ilgisi olsun ister biraz tiyatro düşkünü, ister bir isyan filmi izlemek istiyor olsun ister sadece bir yabancı film özentisi, kendisine saygıyla hayranlık beslememesi için hiç bir mantıklı sebebinin olmamasını sağlayacak güce sahip olan bir film.

(strencher - 10 Mayıs 2012 01:09)

güzel bir film.

--- spoiler ---

ben seviyorum böyle uyarlamaları, alternatif bir dünyayı gösteriyorlar bir nevi. arada bir lazım böyle filmler. halk, senato, ordu öyküyü anlatan medya çok başarılı. mesela romalı askerlerin zamanın en güçlü devletini gösterme biçimi de çok güzel olmuş. üniformaları , silah ve teçhizatı keza askeri tören kıyafetleri aynen amerika'dan alınmış, volsklar ise kaleşnikoflu, grup halinde gezen isyancılar, yani kim kim bir bakışta anlayabiliyorsunuz. corolius, menianus, batiatus falan derken bir yabancılaşma olmuyor (warhammer 40k havası sevenlerdenseniz o ayrı tabii) aristokrasi ve halk için geçerli sınıf sisteminde gene çok bir sırıtma yok, ünvanlar olmasa da sınıflar baki zaten, politika, politikacılar ise o zaman da aynı haltmış işte.

velhasıl güzel film, hoşlananlar için bir kaç benzer film daha var;

(bkz: romeo + juliet) leonardo di capriolu olan...

(bkz: titus) gene roma, anthony hopkins var...

(bkz: richard iii) ian mckellen oynuyor, daha ne olsun?

(bkz: hamlet) ethan hawke

(bkz: the king is alive) bu tam sayılmaz gibi ama ilginçti brion james vardı

--- spoiler ---

(gilbertus albans - 12 Mayıs 2012 19:06)

insanlara shakespeare'in neden deha olduğunu anlatabilecek güçte bir film.

(nebuch - 28 Mayıs 2012 00:32)

ne dünya ne de türkiye gişelerinde hak ettiği değeri bulamamış ralph fiennes filmi. daha ilk filminde böylesine ağdalı bir eseri yöneten fiennes'i takdir etmek boynumuzun borcu. oldukça güzel yönetmiş senaryoyu. shakespeare dilinin ağır olması tabii ki sıkıntı yaratıyor ama olacak o kadar!
fiennes oyunculukta da esere bağlı ağır bir oyunculuk sergilerken gerard butler, brian cox ve vanessa redgrave kendilerine verilen görevi yapan iyi birer oyuncu olarak akılda kalıyorlar.

filmi izlerken bir çok ders de çıkarabilir akıllı izleyici...

* en çok halkın yanında görünenlerin halkı en az düşünen çıkarcı dalkavuklar olmasını,
* ülkesine gerçekten hizmet edenlerin show yapıp hava atmadıkça sürünmeye mahkum olmasını,
* dürüstlüğün asla fayda sağlamadığını,
* halk dediğimiz şeyin yanar-döner; her rüzgarda başka bir yana eğilen sürü olduğunu william shakespeare çok güzel yazmış; ralph fiennes de çok güzel yönetip oynamış!

--- spoiler ---
halk temsilcisi karı, sakallı halkçı adam ve iki yavşak senatör, hareketleri ve sözleriyle ciddi bir öfke yaratıyor seyircide! bu haliyle de izleyici bir süre sonra kendisini postal yalayıcı olarak hissediyor! (tabii ki coriolanus'un kıymetli botlarını. hain aufidius'u eşekler götürsün!
--- spoiler ---

bu filmi izleyip de türkiye ile bağ kurmayanın da orasını burasını öpeyim!

(seyuranto - 15 Haziran 2012 01:05)

fikri guzel ifade eden film. kısaca ne biçim karaktersiz insanlarız biz diyor. birbirimizi kandırmayalım diyor.
...ya da zaten karaktersizdik değil mi, kandıradabiliriz. sıkıntı yok.

(operaghost - 14 Temmuz 2012 11:32)

modernize edilmiş ama içine edilmemiş çok güzel bir shakespeare uyarlaması olan bir film. dilin sadeleştirilmeyip aslına uyulması -bence- filmi daha güzel kılmıştır.

(phonex - 3 Ağustos 2012 00:42)

shakespeare-vari bir film, tam anlamıyla nasıl yapılır, nasıl yönetilir ve oynanır bizlere göstermiş ralph fiennes.
zaten daha önce yazılmış ama yinelemekte fayda var; shakespeare'e ya da en azından tiyatroya aşina olmayanlar için ağır gelebilir bu film. buna rağmen her ne kadar, eski ingilizceden kopmayışı ve alışıla gelmiş film sahnelerinin olmayışı gibi handikapları olsa da genel izleyici için, yine de tam bir film olmayı başarabilmiş.
ilk yönetmenlik deneyiminde hem de başrolde olmak, daha ne denebilir ki. çok kaliteli bir iş.

(brissenden - 21 Kasım 2012 14:40)

tam anlamı ile şekspir film yapsaydı nasıl olurdu sorusunun cevabı niteliğinde bir film. ancak şekspir niye film yapsın sorusuyla karşı karşıya kalınca ne kadar b.ktan bir yapım olduğunu anlıyoruz. bir oyun olarak çok iyi ancak modernleştirilip film haline getirilmiş hali ultra fantastik hede hedö sıkıcı. ha bunu çok seven yaşasın şekspir uyarlaması filmler diyen bir elitist tayfa mutlaka olacaktır. onlara aldanmayınız efenim.

(cladoceran - 23 Şubat 2013 17:56)

shakespeare uyarlaması olduğunu, hiç fikriniz olmadan izlediğiniz andan itibaren bile kendi kendine ifade eden bir varyasyon... diyaloglar sinemadan çok tiyatroda izlemeye alışık olduklarımızdan olsa da...

(qfwfq - 13 Mart 2013 20:36)

belki bazı oyunları sinemalaştırmamak lazım... tiyatroda döneme ait duygular yaşayabilirsin ama sinemada böyle bir oyunun ruhunu barındırmak çok zor gibi sanki.
bir de shakespeare' deki özgünlük, oyunda oluşturduğu romalı bir karakterin bile biraz ingiliz oluşudur, ahlaki çıkarımları, tanrı ve güç kavramları biraz dönemin ingilizini taşır sanki. tabi bir de oyunlar anafikire odaklı oldukları için, karakterler, karakter içinde olduklarından haberdar gibidirler sanki, verdikleri cevaplar ve tepkilerle, iç ve dış çatışmaları çok net bir şekilde belli olur... overreactionlar cok fazla vardır mesela..
sende al bunu sinema yap amina...

(straight saphiens - 10 Aralık 2013 00:40)

mark gatiss ve tom hiddlestonlu kadrosuyla su siralar londra donmar warehouse'da sahnelenmektedir. biletleri satisa cikmasinin uzerinden 5 dakika gecmeden tukenmis olup su aralar oyunu ayakta izlemek icin sabah cok erken saatlerde siraya girerek ucuza bulunabilecek barclays biletleri vardir.

(larrydimmick - 15 Aralık 2013 16:31)

william shakespeare adlı büyüh güruhun kitaplarından biri.

(guybrush - 22 Mayıs 2004 14:21)

roma imparatorluğu atmosferinde ve teknolojisinde oldukça etkileyici bir oyunken modern zamanlarda çekilmiş bir sinema filmi olarak vasat altıdır. ralph fiennes the magnificent'a rağmen öyledir.

(mistir loba loba - 25 Haziran 2014 15:28)

anakronizm'in gözümüze gözümüze sokulduğu bir film. bu açıdan çok hoşuma gitti aslında, ama fazla teatral, sinemada bu kadar teatrallik bayıyor sanki, şahsi fikrim tabii ki. onun dışında, ralph fiennes'e tekrar hayran oldum. filmi sanki sırf kendisi için çekmiş; yönetmenliği değilse de oyunculuğu için 10 veririm.

edit: imla

(indocilis - 16 Aralık 2014 14:48)

shakespeare in en iyi tragedyalarından biridir, ismini romalı komutan caius martius coriolanus tan alır. halkını sevmeyen "kibiri kahramanlığına denk" komutan, volsk şehri corioli yi fethettikten sonra coriolanus (corioli fatihi) adını alır. ^*

(aton karimca - 31 Ocak 2005 20:49)

politikacı, halk, ve yönetimi, üstü kapalı, zekice sorgulayan shakespeare in olgunluk dönemi oyunlarındandır.

(epicurus - 2 Haziran 2005 02:07)