Süre                : 2 Saat 15 dakika
Çıkış Tarihi     : 07 Mayıs 2008 Çarşamba, Yapım Yılı : 2008
Türü                : Aksiyon,Macera,Komedi,Drama,Aile,Bilim Kurgu,Spor
Ülke                : ABD,Avustralya,Almanya
Yapımcı          :  Warner Bros. , Village Roadshow Pictures , Silver Pictures
Yönetmen       : Lana Wachowski (IMDB)(ekşi), Andy Wachowski (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Andy Wachowski (IMDB)(ekşi),Lana Wachowski (IMDB)(ekşi),Tatsuo Yoshida (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Emile Hirsch (IMDB), Nicholas Elia (IMDB)(ekşi), Susan Sarandon (IMDB)(ekşi), Melissa Holroyd (IMDB), Ariel Winter (IMDB)(ekşi), Scott Porter (IMDB)(ekşi), Giancarlo Ganziano (IMDB), Peter Fernandez (IMDB)(ekşi), Harvey Friedman (IMDB), Sadao Ueda (IMDB), Valery Tscheplanowa (IMDB), Sami Loris (IMDB), Olivier Marlo (IMDB), Sean McDonagh (IMDB), Kick Gurry (IMDB), Christian Oliver (IMDB), John Goodman (IMDB), Vinzenz Kiefer (IMDB), Mark Zak (IMDB), Paulie Litt (IMDB), Willy (IMDB), Kenzie (IMDB), Christina Ricci (IMDB), Julia Joyce (IMDB), Clayton Nemrow (IMDB), Ricky Watson (IMDB), Brandon Robinson (IMDB), L. Trey Wilson (IMDB), Matthew Fox (IMDB), Nayo Wallace (IMDB), Roger Allam (IMDB), Lauren Blake (IMDB), Cosma Shiva Hagen (IMDB), Ralph Herforth (IMDB), Rain (IMDB), Waldemar Kobus (IMDB), John Benfield (IMDB), Max Hopp (IMDB), Julie T. Wallace (IMDB), Hiroyuki Sanada (IMDB) >>devamı>>

Speed Racer (~ Hizli yarisçi) ' Filminin Konusu :
Pistte fırtına gibi giden, yarış öncesinde, sırasında ve sonrasında toz attıran Speed Racer (Emile Hirsch) direksiyon başında doğal bir yetenektir. Yarış arabalarının içinde doğan Speed, saldırgan, içgüdüleriyle hareket eden, en önemlisi de korkusuz biridir. Onun tek gerçek rakibi idol olarak gördüğü ağabeyinin anısıdır. Speed efsanevi bir yarışçı olan ağabeyi Rex Racer’ın bir yarış sırasında ölümünün ardından kalan boşluğu doldurmak istemektedir. Speed, babasının öncülük ettiği aile mesleği olan yarışçılığa sadıktır. Babası Pops Racer (John Goodman), aynı zamanda Speed’in kullandığı, rüzgar gibi giden Mach 5’in de tasarımcısıdır. Speed, Royalton Industries’den gelen cömert ve cazip teklifi geri çevirince, şirketin hasta ruhlu sahibini (Roger Allam) öfkelendirmekle kalmaz, korkunç bir sırrı da öğrenir: Büyük yarışlardan bazılarında, kazançlarını arttırmak için en iyi yarışçıları avuçlarına alan nüfuzlu iş adamları tarafından şike yapılmaktadır. Eğer Speed, Royalton adına yarışmayacaksa, Royalton, Mach 5’in bir daha finiş çizgisi görememesi için ne gerekirse yapacaktır. Speed için aile mesleğini ve sevdiği bu sporu kurtarmanın tek yolu Royalton’ı kendi oyununda yenmektir. Ailesinin ve sadık kız arkadaşı Trixie’nin (Christina Ricci) desteğiyle, Speed bir zamanlar rakibi olan gizemli Racer X’le (Matthew Fox) işbirliği yapar. Amacı, ağabeyinin canını alan, ölüme meydan okuyan, “Crucible” adlı cross-country rallisini kazanmaktır.


  • "wachowski biraderler'in yeni projesi."
  • "sinema salonlarının tozunu atacağı şüphesiz, heyecanla beklediğim film. bu sene transformers'ın yerine geçecektir, seneye de voltron gelsin lan, bekleyemiyorum!"
  • "fragmanindan da anlasilabilecegi uzere wachowski biraderler v for vendetta'dan sonra bos vakitlerinde bol bol asit cakip ridge racer oynayip speed racer izlemisler.*"
  • "film imax salonlarında 3 boyutlu olarak gösterilmemektedir... tabi sadece imax'ın büyüklüklerinden yararlanmak adına bile değmiştir orada* izlemek..."
  • "kısaca özetlemek gerekirse göz kamaştırıcı* bir film."
  • "icinde bir adet turk bayan spiker bulunduran film..."
  • "nefesimi kesen film. christina ricci de her zaman filmdeki gibi olmalı diye düşünmeden edemiyorum. john goodman'ın da olması oldukça keyifliydi....."




Facebook Yorumları
  • comment image

    sinema salonlarının tozunu atacağı şüphesiz, heyecanla beklediğim film. bu sene transformers'ın yerine geçecektir, seneye de voltron gelsin lan, bekleyemiyorum!


    (alice in sourland - 8 Mart 2008 16:46)

  • comment image

    vaşovski biladerlerin yeni filmi, fragmanı orda burda fink atıyo, izledik tabi tüketici olarak hemen, ecnebinin cheesy (peynirli tombi gibi birşey sanırsam anlamı) dediği türden olmuş, metriksi yap sonra sen git böyle bir filmle geri dön oha!, jack'in yanına o velet hiç gitmemiş!, jack varsa ben gene de izlerim bunu tabi ama çok az görünüyo :). akira'dan çalıntı o ışık oyunları gözden kaçmadı ayrıca!


    (cinematography - 17 Mart 2008 13:03)

  • comment image

    su siralar en iyi yatirim araci, dolariniza markiniza karsilik sizi bu kadar mutlu edecek baska bir sey yok.

    speed'in en azili hayranlarindan biri olarak diyorum ki, "olmus". wachowski kardeslerden turbo genc filmi bekliyoruz bundan sonra.


    (dementia - 14 Mayıs 2008 11:48)

  • comment image

    film imax salonlarında 3 boyutlu olarak gösterilmemektedir... tabi sadece imax'ın büyüklüklerinden yararlanmak adına bile değmiştir orada* izlemek...


    (matrix - 23 Haziran 2008 12:21)

  • comment image

    hep derim. bi filmden çıktıktan sonra yolda bile etkisinde değilsem; beğenmemiş oluyorum kafadan. misal en son bunu altın pusula filminde hissetmiştim.

    haliyle bir filmi en az ertesi gün dile getirmenin daha sağlıklı olduğunu düşünürüm. ve ben yoldaki etki şurda dursun; şu an 2. kez sinemada izleyebileceğimi hissediyorum speed racer'ı...

    şimdi ben şahsım adına wachowski'lerin parmağı olduğu bir projenin ortanın aşağısına düşeceğini olasılık tanımam. buna rağmen bunun sevdikleri bir çizgifilmi sinemaya dökme kaygısıyla yola çıktıkları tee en başından belliydi. yani konusal yoğunluğu aşağı yukarı bir çizgi film kadar olacaktı. buna ek olarak bazı arkadaşlarımın da "yok yok umutlu değilim" gibi telkinleri bende "tamam ortanın altına düşmez ama ortanın az üstüne bile çıkamama riski olur mu yav" şüphesi yaratır gibi olmuştu ama neyseki film geldi, izledik ve bittiğinde hissedilen tatminkarlık ile kendinden şüphe duymaktan kelli kendime kızmadım da değil hani...

    işte tam bu noktada wacho'ların aslında yine güzel bir zamanlama örneği oluyor bu proje. ister istemez (ki ne alaka; ne cesaret) her yaptıkları / yapacakları film matrix('in yoğunluğu) ile kıyaslanacaktır (bir hata da olsa..). ve onunla hiç alakası olmayan, sıradan (izleyicisine verdiği keyif felan ayrıdır tabi..) mazisel hayranlıkları olan bir çizgifilmi uyarlamak hem güzel bir vurdumduymazlık cesareti, hem de izleyiciyi nadasa bırakma taktiği olacaktır benim gözümde. speed racer ile tamamen eğlenirsin, başka birşey vermez, gerek de yoktur, ve bu sebeple matrix'le de kıyaslayamazsın, yoluna devam edersin, adamlara zaman tanımış olursun...

    speed racer; vadedebileceği herşeyi verebilen bir film olmuş. konusu ve senaryosu sıradan... kurgusu, yönetimi, görselliği çok başarılı. sinemanın şartlarını zorlamayı gerçekten iyi biliyorlar. çok ilginç kamera geçişleri, taktikleri olan, yine sinemaya yol gösterici olabilecek görsel numaraları mevcut. özellikle yarış sahnelerinde döktürmüşler. çok fantastik yarışlar gördük. ilk başta biraz zorluyor (belki imax'ın perdesi çok büyüktür diye böyle gelmiştir, bilemiyorum) o curcunayı takip etmek ama film bitmeye yakın tam hakimiyet söz konusu. yaratılan dünya rengarenk. eski yılların havası ile geleceğin ilginç bir harmanı olmuş.

    ve son olarak birşey daha var ki artık ilgi odağı oldu çıktı bu bende... christina ricci'den bahsediyorum. zaten severdim (hele en son samuel'in kara yılan inliyor'unda inleye inleye izlemiştim kendisini...) şimdi en üst noktaya çıktı hayranlığım. ve bu filmin rengarenk dünyasına cuk uyan bir renk olmuş, kıyafetleri, saç kesimi (wacho'ların kısa saçlı hatun takıntısı), makyajı, şirinliği ile...

    bu adamlar matrix ve vendetta gibi filmleri ortaya koyan/koyabilen insanlar. buna / bunu yapabilecek potansiyele sahipler. ve sahip olmalarına rağmen... bu sefer speed racer gibi bir film yapıyorlar. yani bu nasıl manyak birşey... güç var ama kullanmaya da biliyoruz tadında bir durumla birlikte bir çizgifilmden böyle doyurucu bir film damıtabildikleri, ve yine sonraki wachowski projesini görene kadar damardan almanın doyurucu "uçmuşluğu" için kendilerine teşekkürü borç bilirim...


    (matrix - 23 Haziran 2008 12:27)

  • comment image

    aynı v for vendetta gibi, wachowski'lerin seyirciden önce kendileri için çektikleri bir film... matrix'ten elde ettikleri kredi sayesinde resmen zevkine film yapmaya başladı adamlar... tabii bu yine de güzel bir şey bence...

    v for vendetta'dan yola çıkarak herhalde bu da güzeldir, izlenmeye değerdir diye tahmin ediyorum...


    (forrestgump - 23 Haziran 2008 12:46)

  • comment image

    içi boşaltılmış bi laf vardır ya: "görsel şölen.." diye-
    gerçi şölen kelimesinden ne anladığınıza göre değişir bu yargı.. neysse,, gittik izledik filan..
    -hatırlarsınız, matrix'in 2 ve 3. bölümleri inanılmaz bi reklam kampanyasıyla gösterime girmişti: ancak, speed racer'ın kampanyası o kadar da görkemli diildi: hatta tvlere bile çook az reklam verilmişti.. "taktik değiştirdiler galiba.." diye düşünmeye devam ederken, film gösterime çıktı.. sonra da battı: tahmini 120 milyonluk bütçesinin yarısını bile amerika'da karşılayamadı (15 haziran itibariyle gişesi 42,5 milyonmuş: imdb'ye göre..)
    bunun kanımca tek sebebi, aptal senaryosu: klişe olmasını geçtim, gerçekten içerik olarak bomboş bi film speed racer..
    sanırım bunun farkında olan wachowski'ler de, işin "görsel şölen.." faslına yönelmişler: film zaman zaman görsel orgazm sağlasa da, bi zaman sonra etkisini yitiriyor: içiniz sıkılmaya, yanınızdakiyle filan konuşmaya başlıyorsunuz..

    neysse,, spielberg, devasa bütçeli aksiyon filmleri çektikten sonra, görece normal/sakin filmler çekerek dinlenir filan: "speed racer da, wachowskiler için böyle bi film herhalde.." filan demek isterdim ama, "5 yıl boyunca yeterince dinlenmişsinizdir herhalde, ayrıca 5 yıl boyunca, "böyle.." bi film çekmek için mi beklediniz??, gerçi siz de haklısınız, siz beklemek istemeseniz bile, filmin post-prodüksiyonu yıllaar sürmüştür, o yüzden mecburen beklemişsinizdir.." dedim..


    (ug tek - 24 Haziran 2008 12:45)

  • comment image

    speed in kardesıne ve maymununa hasta oldugum fılm olmustur.ne seker seylerdi yahu....filmin görselliğine ise soylenecek ıfade bulamıyorum cok keyıf aldım ızlerken.ayrıca matthew fox ınsanı da fılmde yer aldıgı sahnelerın yuzde seksenınde suratının yarısını gostersde o kadarcık kısımla bıle "harıka mımıklerımle yer bıtırırım ulen sizi " triplerine boğmuştur bizi.nasıl bir adamdır bu yahu demekten kendımızı alamıyoruz sayın seyırcııııııı.


    (frusciantegreenie - 29 Haziran 2008 21:22)

  • comment image

    hiçbir sinema salonunda, afişte, internette epilepsi hastalarına karşı kriz tetikleyebilir uyarısı göremediğim film. öküz kadar sağlıklı olduğum halde sinemadan çıktıktan sonra başım çatlayacak gibi ağrıyordu ve gözlerimde flaşlar çakmaya devam ediyordu. belki de öküz kadar sağlıklı olduğum için trene bakar gibi bön bön izlemiş de olabilirim filmi; go go go speed racer! vıy. bir de christina ricci yaşlanmış artıkın.


    (random blonde - 2 Temmuz 2008 05:08)

  • comment image

    rengarenk, nerdeyse tribale kaçan bir çocuk filmi.. final yarışının sonlarına doğru artık renk algımı yitirdim.. iyi mi kötü mü anlamadım. ayrıca çoğu kimse wachowski'lere yakıştıramasa da tıpkı matrix'te olduğu gibi (özellikle dövüş sahnelerinde) daha önce hiç görmediğim, tamamen wachowskilerin buluşu olduğuna inandığım abuk subuk çekim teknikleri mevcuttu. bu arada cast hayvan olmuş, bir yığın "aa bu şey değil mi?" diyip durduğumuz yan karakter vardı. wachowski'yi duyan gelmiş sanki..


    (sir gawain - 30 Temmuz 2008 23:55)

  • comment image

    "ben bu filmi 100 kere izlerim ki?"
    --fırat

    hayatımda izlediğim en iyi çizgi film uyarlaması. (çizgi roman demiyorum bak, çizgi film. şimdi gelip "neden speed racer o adamları öldürmüyor batman öldürüyordu ama?" filan demeyin. sonunda da şampanya yerine süt içilecek tabi, "uyarlama" çünkü bu. çizgi filmden.)

    bu arada dünya çapındaki tüm şeker adamların favori filmi olacaktır kanımca, dvdsi çok el değiştirecektir...


    (mortifera - 4 Eylül 2008 19:07)

  • comment image

    sonundaki grand prix yarışında spikerlerden birinin "hayret birşey" diye bağırdığı animemsi film.
    ben şahsen çok beğendim. özellikle kamera geçişleri ve dövüş sahneleri falan harikaydı. (tabi burada teknik tabir kullanmam hiç bir bok anlamadığım gerçeğini değiştirmiyor.)

    edit: "hayret birşey" bizzat türkçe olarak bağırıldı tabiki.


    (pastoutlemonde - 13 Eylül 2008 01:04)

  • comment image

    çok başarılı bir "şıppıdırık" tarzı film.
    şimdi şıppıdırık ne diye soranlar olursa söyleyeyim bu tip filmlere otoriteler şıppıdırık derler. yani öyle böyle şöyle olmuş; ne için çekildiği anlaşılamamış filmler!
    "imdb most shippdirik 250" de 17 .sırada ay sonu itibariyle.
    gitti ömrümden koca iki saat.


    (seyuranto - 29 Ekim 2008 23:26)

  • comment image

    wachowski kardeslerin bize ne kadar anime ve manga sever kardesler oldugunu tekrar ve tekrar gostermis olan filmdir.matrix'te ghost in the shell etkilenmis bu kardeslerin boyle bir filmle tekrar karsımıza gelicegini umuyordum ama aman tanrım bu nasıl bir gelis.film film degil insan filmi izlerken sanki kendisi filmden bir parcaymıs gibi hissediyor.yarıs hissi bizlere o kadar guzel sunuluyor ki yarıs esnasında 3 ay boyunca uzattıgımız tırnaklarımız film sonunda birde bakmısız tamamen kokunden * yenmis.acıkcası suana kadar anime ve mangadan sinemaya uyarlanmıs filmler arasında bu film tam bir sahaser ve tam bir bas yapıt.keske anime ve manga live action actionları bu film kadar guzel olabilse.filmi izledikten sonra odamın kosesinde yıllardır terk edilmis manga sandıgımı tekrar acıp icersinden bu filmin mangasını cıkartıp ve bana okutturup tekrar guzel bir nostalji yasamısımdır.kısaca son zamanlarda izledigim en iyi live action manga uyarlaması olup ve uzun zamandan beri bana tekrar zevkle film izleme tadını tattırmıstır bu film efenim.


    (toutaku - 20 Kasım 2008 22:50)

  • comment image

    mortifera'yı delirtme girişi:
    görselliği ile ön planda bir film.

    asli entry içerği:
    çoook uzun bi uçak yolculuğu sırasında, koltuk ekranından izlemiştim bu filmi. eğlendim izlerken ama, bittikten sonra, wachowski biraderlerin, ah özür dilerim, wachowski kardeşlerin filmi ya, bir alt metin aradım. bulamadım. herhalde kaçırdım dedim. tekrar izledim. bu sefer o gözle izledim, yine bulamadım. aynı uçak yolculuğunda toplam 3 kez izledim filmi.

    son kararım odur ki, renkli renkli, maymunlu zevzekli naif çok güzel bi çocuk filmi bu. bildiğin çocuk filmi. bööle, "hile yapanların sonunda kaybetmesi" gibi dramatik derecede naif olmayan bir mesajı varsa ve ben alamadıysam noolur bi aldırın sözlük. bu kadar adamsınız.

    not: otisabi hariç. onun dediklerinden filmin mesajını anlama ihtimalim filmi izleyerek filmin mesajını alma ihtimalimden daha az. otis'im yorma bünyeyi sen. dinlendir cihazı biraz. biz arkadaşlarla hallederiz.


    (trenchkot - 6 Temmuz 2010 23:40)

Yorum Kaynak Link : speed racer