(bkz: jarrod spector)
(bkz: dominic nolfi)

(ranini - 24 Ekim 2009 22:32)

13 - 24 kasim tarihleri arasinda zorlu center psm'de sahne alacak, icinde turkiye'de de hit olmus beggin', can't take my eyes off you gibi sarkilari da barindiran bir broadway muzikali. detayli bilgi ve bilet satisi burada:

jersey boys hakkinda bir diger bilgi ise; halihazirda clint eastwood tarafindan beyaz perdeye aktariliyor olmasi ve 2014'te gosterime girecegidir efendim.

(what the hell - 17 Eylül 2013 16:07)

13 - 24 kasım 2013 tarihleri arasında istanbulda gösterilecek tony awards ödüllü broadway muzikali. hafta içine gelen günlerde akşam hafta sonuna gelen günlerde hem öğleden sonra hem akşam gösterimi olacak. imkanı ve ilgisi olanların kesinlikle kaçırmaması gereken bir etkinlik olacak.

(rks8rks - 16 Kasım 2013 23:54)

usta çevirmen nermin saatçioğlu çevirisi eşliğinde bu ara istanbul'da izlenebilecek müzikal.

bir de, sahne sanatlarında seyircinin izlediği şeye reaksiyon vermesi ya da vermemesinin performansın düzeyini bir şekilde etkilediğini bir kez daha uygulamalı olarak görmeme neden olan müzikal. (bu durumun en uç ve en keyifli örneğini kevin spacey'li richard iii'te yaşamıştık, orası ayrı.)

sahnedekiler cidden salondan besleniyor sevgili sözlük ahalisi. kesin bilgi. misal, cumartesi günkü suarede ve pazar günkü matinede müşerref olunan ölgün, tutuk seyirciden sonra pazar günkü suarede karşılaşılan coşkulu seyirci kitlesi bir şeyleri değiştirdi sahnede. verilen es'ler farklılaştı, daha yedire yedire seslendirildi replikler, sahnedekiler biraz daha yükseldi. zaten temelde eğlencelik bir müzikal bu. çok derin analizlere sevk etmeyecek sizi. bilet alabilecek ve bu müzikali izleyebilecek maddi gücünüz varsa (evet, maalesef herkes için erişilebilir değil bu fiyatlar), kasmayın kendinizi, tempo tutun, alkışlayın, kahkahanızı bastırmayın, sahnedekilere eşlik etmeye bakın derim. spoiler'ımsı bir tüyo vereyim hatta: oyunun başında sahneye fırlayıp "what a night" adlı şarkının fransızca versiyonunu söyleyen beyefendi, haydi eller havaya tadında bir hareket yaptığında cidden tempo tutmanızı istiyor olacak sizden. oyunun başından verin bu gazı bence. sonra da keyfinize bakın.

(takitani - 19 Kasım 2013 11:57)

filmekimi'nde vizyona gireceği netleşmiş film.

(azmanyus - 19 Eylül 2014 17:44)

filmekimi kapsamında izleme fırsatı bulduğum broadway müzikalinden uyarlama eğlenceli clint eastwood filmi. frankie valli'yi canlandıran john lloyd young bildiğin atilla taş'ın ikizi mübarek. bakınız:

john lloyd young
atilla taş

(kurk mantosuz saziye - 12 Ekim 2014 22:51)

clint eastwood yanılmıyorsam 2 sene boyunca a star is born adlı müzikal filmi yeniden çekmeye (ilk filmin 4. yeniden çevrimi üzerinde) çalışmıştı. leonardo dicaprio'dan tom cruise, christian bale, russell crowe'a kadar bir sürü isimle filmin başrolünü üstlenmesi için görüşmüştü ama hiçbiri teklifi kabul etmemişti. filmin diğer başrolü beyonce de ayrılınca proje iptal edildi. sonra eastwood'un karşısına bu film çıktı. müzikal yapmak istediğinden kabul etti. bu haziran ayında gösterime girdi. ama pek iyi eleştiriler almadı ve hızla unutuldu. kötü bir film bekliyordum bu yüzden. ama beklediğimden iyi çıktı. müzikal bir film olmadığını da belirtmek gerek (filmin tek müzikal sahnesi finalde dans edildiği sahnedir). grubun oluşumu, popülerleşmesi ve çöküşü anlatılıyor 2 saatte. eastwood'un filmine dağınık demişlerdi. biraz dağınık olduğu söylenebilir. ikide bir anlatıcılar değişiyor (house of cards dizisinde kevin spacey'nin yaptığı gibi kameraya dönülüp olaylar anlatılıyor), bir yandan grubun oluşumu, popülerleşmesi, dibe vurması, şarkıları işlenirken diğer yandan da italyan mafyasına değiniliyor. neyse ki eastwood ve senarist, öykünün aşırı dağılmasına izin vermemişler. gruptaki elemanların hepsine dengeli bir şekilde değinilmediğini belirtmek gerek. öykünün merkezinde frankie yer alıyor. ona daha çok odaklanılıyor.

bu arada filmden martin scorsese tadı almak da mümkün. frankie'nin kötüye giden evliliği, ailesiyle sorunları, uyuşturucu, mafya, düze çıkma ve toparlama çabaları, şan şöhret, kadınlar... hep scorsese'yi hatırlatır şekilde işlenmiş. ki bu kötü bir şey değil. scorsese'nin suç türünü revize ettiği bilinen bir şey. neyse. demem o ki dendiği kadar kötü bir film değil bence. sıkıcı bir film beklerken hiç sıkılmadığımı da söyleyeyim. yer yer epey eğlenceliydi. eastwood dört oyuncusundan iyi performanslar almış; ki bilen bilir, eastwood, oyuncularından oscarlık performanslar almayı başaran yönetmenlerden. christopher walken dört oyuncunun aksine çok görünmüyor filmde. gene de onu kırık dökmeyen, bağırıp çağırmayan, küfretmeyen, kimseyi öldürmeyen bir mafya rolünde izlemek güzeldi. aşırı beklentiye girmeden izlenirse zevk alınabilir.

(sherlock holmes 90 - 10 Kasım 2014 13:17)

clint eastwood'un sıkılarak izlemekten vazgeçtiğim ilk filmi.

(kurdan - 18 Kasım 2014 11:49)

eastwood'un yönettiği en sıkıcı film. sonunda bir şey olacak diye bekleme, olmayacak.

(ed gein jr - 20 Kasım 2014 11:20)

basrolde atilla tasin oynadigi muthis film.

http://img02.alkislarlayasiyorum.com/…0_640x360.jpg

https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…qomhu4gkd-dalfw

(nick cave and the sad seeds - 28 Aralık 2014 11:36)