Liberal Arts (~ Amor e Letras) ' Filminin Konusu : Liberal Arts is a movie starring Josh Radnor, Elizabeth Olsen, and Zac Efron. When 30-something Jesse returns to his alma mater for a professor's retirement party, he falls for Zibby, a college student, and is faced with a powerful...
The Seeker(2016)(8,1-90)
Martha Marcy May Marlene(2011)(6,9-45770)
Happythankyoumoreplease(2011)(6,8-28306)
Very Good Girls(2014)(6,0-13184)
ozellikle abd'de yaygin olan fakulte sistemi. siz universiteye gidiyorum diye bu bolume girersiniz, herseyden biraz okur, sonra da mezun olursunuz. amma velakin henuz bir meslek sahibi olmadiginizi cakar, hukuk ya tip okuyacagim diye caninizi cikartirsiniz.
(milestones - 28 Kasım 2002 21:35)
bu egitim sisteminde asil amac cok yonlu ogrenci yetistirmektir. mezun olana kadar fen, matematik, sosyal bilimler, sanat, dil, felsefe, tarih gibi alanlarin her birinden birer ders almak zorundasinizdir. bu dersler sizin icin bahsedilen alanlara giris niteligi tasiyacaktir. eger ki kendiniz bu alanlar hakkinda okumaya ve ogrenmeye devam etmezseniz, almis oldugunuz derste ogrendikleriniz, bir kokteyl partisinde herhangi bir konudan soz acildiginda konusmaya bir iki kelime ile kakida bulunmanizi saglamaktan oteye gecmeyecektir. liberal arts okullari kucuk okullardir. siniflardaki ortalama ogrenci sayisi 15-20 kisi civarindadir. bu yuzden derse devam zorunludur ve gitmediginizde de hemen farkedilip notunuz dusurulur. bu cok kil bir lise egitim sistemi goruntusu yaratsa da sizi derse gidip bir seyler ogrenmeye zorlayacagindan ise de yarar. bunun yaninda hicbir zaman derslerinize asistanlar girmez, profesor pesinde kosmak zorunda da kalmazsiniz. hatta gerektiginde profesorler sizin pesinizden kosar. cogu liberal arts okulunda her olanaktan bol miktarda vardir. ogrenci sayisi cok fazla olmadigindan bu olanaklardan istediginiz gibi de yararlanabilirsiniz. bu okullarin kampusleri genellikle cok kucuk olup nadiren buyuk bir sehrin dibindedirler. yani bir kez gittiniz mi kacma olanaginiz da pek yoktur. liberal arts okullarinda okudugunuz her sey sizi dusunmeye iter. mesela fen derslerinde problem set bombardimanina tutulmazsiniz, size bol bol yazi yazdirirlar ve aciklama yaptirirlar. benzer sekilde sanat derslerinde de yaptiginiz sanatla kalmaz, bunu kelimelere dokup uzerinde dusunmeye itilirsiniz. cok odev verirler ama hepsini yapmadan da hayatta kalabilirsiniz. okulun adi ustunde liberal bir ortami vardir. herkes istedigi seyi istedigi gibi protesto etme ve eylem yapma hakkina sahiptir. bu hakki en cok feministler, cevreciler, gay ve lezbiyenler, bir de okulun aykiri ogrencileri kullanir. yine kucuk okulda okumanin bir getirisi olarak kampusteki bir cok kisiyi tanirsiniz. her yerden arkadaslariniz olur. bir liberal arts okulundan alinacak diploma, herhangi bir universiteden alinacak diplomayla es duzeydedir. turkiye'de liberal arts diye bir sistem olmadigindan ailelere adinda "university" yerine "college" kelimesi gecen okullarin guzel turkcemize "kolej" yani "lise" veya "fakulte" diye degil, yine bildigimiz "universite" olarak cevrildigini anlatmak oldukca guctur. ingilizcedeki "university" ile "college" in kullanimi ise okullar arasindaki buyukluk farkina bagli olarak degismektedir. liberal arts okullarinda diploma alaninizi ikinci yilin sonuna kadar secmeniz gerekir. bu secenegin sizi buyuk bi yanlis yapmaktan kurtarabilecegi gibi "ne okumak istiyorum ben yaa hala bilmiyorum kimbilir n'olucam!" bunalimina surukleme ihtimali de vardir. ustelik boyle bir durumda yapacaginiz her secim sizin kendi sorumlulugunuz olacagi icin sistemi suclayip gonlunuzu ferah tutma olanaginiz da pek yoktur. liberal arts hakkinda daha bir suru sey soylenebilir ama bu entry daha da uzarsa hem yazan hem de okuyanlar kriz gecireceginden fazlasini merak ediyorsaniz ogrenmenin en iyi yolu gidip gormektir der noktayi koyariz.
(bocuk - 9 Aralık 2002 22:29)
en liberalleri vassar bennington grinnell oberlin reed diren muhaf zakar leri ise davidson amherst pomona etc.
(mother - 1 Şubat 2003 01:17)
icinde iken insani bezdiren, "neyani ben bu saatten sonra hala fen bilgisi mi okuyacagim" dedirten, ancak bir cok sey gibi getirisinin sonradan anlasilacagi* bir sistem. sadece liberal arts collegelarda degil kimi universitelerde de uygulanir
(antihistaminik - 1 Şubat 2003 01:29)
josh radnor abimizin yine yazıp, yönetip, oynayacağı 2012 yapımı film.
(lapset - 6 Haziran 2011 05:45)
son birkac yuzyildir adi amerika'yla anilsa da dogum yeri olan kita avrupasina basta hollanda uzerinden yavas yavas donus yapmaya baslamis, sizi erken uzmanlasmaya zorlamayip bunu master donemine birakan (ve takiben sahane master programlarina kabul alabildiginiz) , ders programini secme ozgurlugunuzun bol bol oldugu yani inisyatifi on plana cikaran, sikecil iniz musade ettigi taktirde bir-iki ekstra dil ogrenebildiginiz, devaminda sureceginiz hayati kisitlamadan transfer-edileybil beceriler kazandiran; butun bunlari yaparken de harika zaman gecirmenizi saglayan 2000 yillik sahane bir egitim gelenegi kendisi. liberal arts and sciences diye de gecerkokeni antik yunan ve roma'nin ozgur vatandaslari (a.k.a kole olmayanlar) icin retorik, matematik, geometri gibi ugraslar elzem kabul edilmesine dayanmakta imis. lisans suresi 3-4 yil arasinda degismekle birlikte hangi ulkede oldugundan bagimsiz olarak ogrenim dili genellikle ingilizcedir. egitimde dunya lideri sahane ulkemizde de bu kosullara yaklasabilen yegane okul sabanci olmakla birlikte, bu tanimi hakedebilecegine supheyle yaklassak yeridir diye dusunmekteyim. soyle buyrun:(bkz: amsterdam university college)(bkz: university college maastricht)(bkz: university college utrecht)(bkz: leiden university college the hague)(bkz: roosevelt academy)(bkz: university college freiburg)(bkz: european college of liberal arts, berlin)(bkz: john cabot university)(bkz: tallinn university catherine's college)
(quigley - 2 Nisan 2012 04:15)
yakın zamanda trailer'i meraklılarına sunulmuş olan josh radnor yapımı.ahanda trailer: http://movies.yahoo.com/…ical-trailer-30218794.html
(larsvontier - 9 Ağustos 2012 01:17)
elizabeth olsen'ı da barındıran josh radnor yapımı.trailer'dan anlayacağımız üzere adam yine ohio'yu sokuşturmuş bir yere. memleket faşizmi bi bizde yok demek ki.
(jeanne - 1 Aralık 2012 03:43)
daha yumuşak bir young adult gibi geldi bana. daha çok konuşan, daha sakin. o yüzden desakin kafayla, sözleri dinlene dinlene izlenmesi gereken bir film. romantik komedi gibi ama değil. josh rodnor -nam-ı diğer ted mosby- hem yazmış hem yönetmiş hem oynamış. ted'likten fazla sıyrılmasına da gerek kalmamış. kahramanımız new york'un keşmekeşinden sıyrılıp mezun olduğu okuldan emekli olan bir hocasını ziyarete gelir ve olaylar gelişir.son zamanlarda young adult ve seeking a friend for the end of the world ile beraber beğendiğim üçüncü -bence- aynı tarzda film oldu. iddiasız gibi görünüp içe dönük düşündüren bu filmleri yalnız ve sessiz izlemek lazım.
(agirroman - 9 Aralık 2012 01:56)
sanırım türkiye'de sadece sabancı üniversitesi'nde var olan bölüm, bölümüstü.
(awelley - 9 Aralık 2012 02:01)
uzun zamandır torrentlerde bakınıp bulamadığım (ve hatta sahtelerini defalarca kandırılarak indirdiğim) filmi, nihayet malum ortamlara çevirisinin düşmesiyle fark ettim. bu vesileyle çevirenleri burak fertek ve sezerkcn'ye teşekkür ediyorum. hoş bir yılbaşı hediyesi oldu denebilir. ayrıca josh radnor hazır yönetmenlik hayatının başındayken, kendisinin ilk filmini * izlemeden buna atlamayınız efenim. mutlu yıllar!
(eh iste bilemiyorum - 1 Ocak 2013 02:59)
hazır türkçe altyazısı sitelere düşmüşken ıskalanmadan izlenesi güzel film; özellikle birlikte olduğunuz insan ile birlikte seyredin diyorum; keyif alacaksınız.
(aegeus - 1 Ocak 2013 21:47)
pek tatlı bi filmmiş. güzel, sakin çatışmalar, hoş sohbetler, kitaplar, müzikler baya izlenesi bi film çıkarmış ortaya. vıcık vıcık aşk yerine daha sade ilişkiler izlettiği için de ayrıca sevdim. yalnız himym'i nadiren izleyen biri olduğumdan film boyunca baş roldeki abinin kim olduğunu düşündüm, ted mosby tabi, ya ne olacağıdı? şimdi de hanım kızın kim olduğunu düşünüyorum, daha önce nerede izlemiştim ki? ben imdb'ye gidiyom. izlesem izlemesem mi diye düşünürken bu satırları okuyorsanız, adriana go go go diyeceğim.edit: şimdi tekrar izleyeceğim. doyamadım zira.
(seriouslysleepy - 3 Ocak 2013 15:56)
bu filmi izlemekten uzun süre kaçındım, nedendir bilmem beni epey etkileyeceğini hissettim. halbuki ne fragmanını izlemiş, ne de konusunu okumuştum. tanıtımdan yalnızca bir cümleyle tavladı beni.haklıymışım, fena çarptı. kendimi ve muhtemel gelecek-benleri gördüm; kimini sevdim, kimine üzüldüm. birkaç yerde de ağladığımı saklamayacağım. huyum değildir ama bu filmi birkaç kez daha izlemeliyim, muhabbeti çok güzeldi.josh radnor büyümek, olgunlaşmak, işe yaramak, kitap okumak, tartışmak, sevişmek, arkadaşlık, intihar, emeklilik, akademi, ahlak gibi bıyıklı konuları almış, önümüze çok güzel ve sakince bırakıvermiş. baş etmek kolay olmasa da, kabullenme sürecimizi hızlandırır belki. o zaman ağaçlara bir kez daha teşekkür edelim.
(nobetciokur - 4 Ocak 2013 05:50)
epey zamandir alt yazisini bekledigim filmdi. "cumartesi gecesi film izlemekten baska ne yapilir ki" diyerek alt yazisi da gelmisken izleyeyim dedim. basindan duraganlik olmasina ragmen sonradan acildi film. tam bir orta yas insani filmiydi. filmin ozellikle ahlak, duygusallik ve romantiklik kavramlari uzerinde yogunlastigini dusunmekteyim. kisaca soylemek gerekirse: 35 yasindaki bir adamin, kendinden 16 yas kucuk bir kizla tanismasindan sonraki yasadiklari anlatiliyor. josh radnor dan bunu beklemiyordum acikcasi, beklentimin kat be kat ustundeydi. biraz kendimi sorgulamama ve kafamin karismasina neden oldu. ha bide jash radnor'a asik olmus olabilirim. o baygin duygusal bakislari, yeri gelince sessiz sakin halleri, yeri gelince de heyecanli tavirlarinin hastalari olduk.
(pandoraninkutusuacildihanim - 6 Ocak 2013 00:03)
uzatmadan "yeni bir açılımı var mı?" diye merak edenlere var diyorum ve çok güzel.--- spoiler ---yıllarca hocalık yapan emekli öğretim görevlisi: "kimse bir yetişkin gibi hissetmek istemez. dünyanın iğrenç sırrıdır bu."--- spoiler ---basit ama doğru akan bir film olmasına rağmen sıkıcı olmaktan pek kurtulamıyor. ama hoca sözü yetti yine de.
(ikipirekareboluyedi - 9 Ocak 2013 22:23)
(bkz: liberal arts college)
(pele - 28 Ekim 2003 21:53)
(bkz: a liberal education)
(flaneur in exile - 12 Nisan 2005 22:31)
(bkz: libos arts)
(sanslis - 12 Aralık 2005 20:22)
larry shiner'ın türkçe'ye sanatın icadı olarak çevrilen the invention of art a cultural history kitabında, rönesans döneminde liberal sanatların üçlüler,dörtlüler ve studia humanitatis olarak türlere ayrıldığından bahsedilir. üçlüler; gramer, retorik, mantık, dörtlüler; aritmetik, geometri, astronomi, müzik, studia humanitatis; gramer, retorik, şiir, tarih, ahlak felsefesinden oluşur.
(neriman koksal - 12 Aralık 2005 20:43)
Yorum Kaynak Link : liberal arts