david france yönetmenliğinde çekilen, aids salgının ilk yıllarından itibaren aktivist act up ve tag gruplarının aids gelişimini önleyen ilaç geliştirme çalışmalarına kaynak aktarımı ve hiv+ bireylere karşı gelişen toplumsal ayrımcılığa karşı mücadelelerini, amerika birleşik devletleri'nin dönem politikaları ve devlet felsefesi ile harmanlayarak anlatan 85. akademi ödül törenlerinde en iyi belgesel film dalında oscar ödülüne aday gösterilen izlenmesi şiddetle tavsiye edilen film.

--- spoiler ---

act up üyelerinin salgının yoğun bir şekilde hissedildiği 80'lerde düzenledikleri konferanslardaki konuşmalar, politikalara karşı protestolar ve aids komplikasyonları sonucu yaşamını yitiren aktivistlerin cenaze törenlerinden görüntülerle daha bir etkileyici olan belgesel, bu yönüyle, aids fatigue olan amerikan toplumunu yeniden harekete geçirme amacını taşıyor diye düşünüyorum.

--- spoiler ---

türkiye'de aids fatigue'den bahsetmeden önce bir bilinçlenmenin olması gerekiyor elbette.

(susamsokagisakini - 16 Şubat 2013 14:15)

azim ve kararlilikla kenetlenildigi takdirde olumun bile ustesinden gelinebilecegini anlatan bir devrimin hikayesi, muhtesem bir belgesel.

--- spoiler ---

insanlarin aids nedeniyle olen yakinlarinin/sevdiklerinin kullerini beyaz saray bahcesine savurduklari sahnede en homofobik insan bile gozyaslarina hakim olamaz sanirim.

--- spoiler ---

(sossity - 21 Şubat 2013 23:48)

türkçe altyazısını deli gibi aradığım güzel bir film.

(haniaklimagelmeyecektin - 18 Nisan 2013 11:16)

gosterildigi festivallerde dakikalarca ayakta alkislanan, hem gulduren hem aglatan mutlaka izlenesi belgesel.

(slackerbitch - 18 Nisan 2013 11:34)

sanırım, her halk başına gelen yönetimi hak eder ^* sözüne referans verilebilecek bir belge niteliğinde.

aids ilk çıktığında tanı konma yöntemi yoktu ve insanlar genelde oral candida enfeksiyonu ve uzun süren soğuk algınlıklarından sonra tanı alabiliyordu. bu noktadan sonra ise sonuç neredeyse %100 ölüm.

işte, bu noktada bir avuç eşcinsel act-up adında bir grup kurarak 12 süren bir aktivizme başlıyorlar. hareket planını new york'ta, paris komününe benzer, yazarlar aktörler ve tiyatrocular kendi aralarında en son makaleleri okuyarak ve tüm aktiviteleri grup içinde oylayarak yapıyorlar. bir çoğu ölüyor, kalanlar ise ümitsiz ama, bir şehit olma nosyonu ile hareket ediyor. amaç ilk etapta yurt dışında olan ama amerikada onay almamış ilaçların onayını hızlandırmak. bunu başardıktan sonra karşılarına daha büyük bir engel çıkıyor bu da, ilaçların hiç biri etkili değil. bu sefer de hiv üzerine araştırmaların bütçesini artırmak için uğraşıyorlar. elbette ümitsizlik, grup içinde çatlamalar ve devamlı ölen, kör olan, sağır olan bir sürü insan.

yıllar süren özveri, gözyaşı ve sonunda başarı. hem destansı, hem de sivil toplum nasıl olmalı sorusuna çok güzel bir cevap, direngezi günlerinde.

not: kör olan jesus'ı görünce ağladım.

(bumpyourhead - 22 Temmuz 2013 12:43)

gösterimi sonrasında david france ile tanışma fırsatını yakaladığım film. aids'le alakalı olduğu kadar aktivizm belgesidir de. belki de 2013 türkiyesinin protestolarda argüman geliştirebilmenin önemi konusunda yıllar öncesine bakıp ders alması gerekiyor.

(profmooreng - 27 Kasım 2013 07:51)