• "muhteşem bir araştırmanın ve keşfin öyküsü. izlenmeli."




Facebook Yorumları
  • comment image

    daha çok "inci küpeli kız" resmi ile tanınan hollandalı ressam johannes vermeer'in eserleri ve kullandığına inanılan resmetme teknikleri üzerine bir belgesel. araştırmaları yapan ve bu teknikleri bizzat test eden kişininin adı tim jenison. sanırım filmin ismi de kesin buradan geliyor galiba. ^^

    beni yakından tanıyanların bildiği bir tuhaflığım nedeniyle "inci küpeli kız" resmini hiç sevmem. aynı isimli filmi bile izlemedim, o derece. şimdilik sadece fragmanını izleme imkanı olmasına rağmen, resme ve özellikle o dönem resmine biraz da olsa ilginiz varsa ilgiyle izleyeceğiniz bir belgesel film gibi duruyor.


    (ronesans adami - 2 Ocak 2014 16:19)

  • comment image

    vermeer'in tablolarının gerçeğe yakınlığı sanat çevrelerinde olduğu kadar sanıyorum sıradan sanatseverlerin de fazlasıyla ilgisini çekmiş olacak ki tim janison vermeer'in izinde tabloların yapılış sırrını çözmek için yıllarca sürecek bir araştırmaya girişmiş ve ressamın bir tablosunu merkeze koyarak ve özellikle de bulduğunu öne sürdüğü "vermeer'in tekniğini" kullanarak o tablonun bile birçok kişi tarafından gerçeğe yakın bir şekilde çizileceğini ispatlamak için bu projeye imza atmış. bu belgesel çalışma vermeer'in sırrının tim'e göre ifşası niteliğinde...

    tim'e göre vermeer optik bir aygıt ve belirli bir düzenekte kurduğu aynalarla resimlerini çiziyordu. renk tonajlarını daha doğru bir ifadeyle gerçek rengi minik bir aynanın yansıttığı gerçek görüntüyle, çizmekte olduğu resmi karşılaştırarak elde ediyordu. tim'e göre bu sebeple vermeer resimleri bu kadar gerçeğe yakındı ve sahici bir yanı vardı.

    açıkçası tim'in bu çalışmayla elde ettiği şey bana da çok mantıklı geldi ve açıkçası vermeer'i nereye koymalı sorusunun sormama da neden oldu. diğer yandan vermeer'in anısına bir haksızlık mıdır şimdi bu diye de içimden geçirmedim değil. sonuçta vermeer ve resimleri noktasında epey bir hayal kırıklığı ile salondan ayrıldım. bilemiyorum belki de sırlar olduğu yerde kalmalı ve evet ne olursa olsun gerçek ne olursa olsun hiçbir şeyin büyüsü bozulmamalı...


    (mimiko - 31 Mayıs 2014 00:54)

  • comment image

    ilk baslarda eleman "hic resim bilmem elime firca bile surmedim" diyerek, babasinin eski bi resmini, portre seklinde vermeer'in kullandigini varsaydigi ayna ile oyle bi resmediyor ki birebir aynisi. hemde bir iki saat icinde..

    hic egitilmedin ama;

    • boyalarin nasil karistirilacagi, hangi boya kombinasyonlarindan hangi renk cikacagini nerden biliyorsun?
    • firca darbelerini nasil sectin? hangi fircanin hangi kisimlarda kullanilacagini nasil bildin?
    • siradan hic resim yapmamis birisi bile bu resimleri kolayca yapabilir derken. uzaklardan biri sana "senin sakalini sikerim spoiled got oglani" derse, ne dersin?


    (angster - 3 Haziran 2014 11:31)

  • comment image

    tim jenison'un 1800+ günlük macerası. insan gerçekten imreniyor.

    bu arada tim'in daha önce yapmadığı şey "yağlı boya". resim değil. ayrıca 3d modelleme üzerine şirketi olan adamın eğitimsiz olduğunu düşünmek de ayrı cahillik. birader sen ya belgeseli götünle izledin ya da vermeer'in sırrının ortaya çıkmasına bozuldun. aç belgeseli yeniden izle.

    tim jenison 350 yıllık bir sırrı ortaya çıkarırken vermeer'in anısına saygısızlık yapmayı aklının ucundan bile geçirmiyor. aksine onu "inventor" olarak tanımlıyor. icad ettiği resim tekniğinin 350 yıl sonra keşfiyle vermeer'i asırlar sonra onurlandırıyor. bunu yaparken ömrünün 6 yılını veriyor.

    yani tim'in arkasından atıp tutmak sizin harcınız değil. tim öyle bir tablo yaptı ki vermeer görse alnından öperdi. bize de bu azim ve zekaya karşı saygıyla eğilmek düşer.


    (ya birak ya - 3 Haziran 2014 17:46)

  • comment image

    romantik dalyaraklara haddini bildiren film! (agresif olacan).

    daha yeni sut doken kiz resmine yeniden yakindan bakmis biri olarak vermeer'in "sirri"nin aciga cikmasi acikcasi beni mutlu etti. insanlarin bu olaya duygusal yaklasmalarini da anlayabiliyorum tabii ki. sonucta yok sanat sudur yok yok sanat aslinda budur diye beynimizi siken paris/londra/viyana/nisantasi entelleri yuzunden resim-heykele dogru duzgun bakamiyoruz, hep bir duygusallik, bir yorumlama istegi "bu sanat mi simdi hakkaten ya?" duygusu...

    belgeselde mesela sanat ile teknolojinin ayrismasindan dem vuruluyor. simdi gardas yanlis anlamasin kimse de teknoloji ile hasir nesir adamin sanatla ne derdi olmus ki? varsa yoksa dali ozentisi, pipolu yavsaklarin sanati boyle cok ilahi, ulasilamaz, gorsen de bilemez, bilsen de duyamazsin tarzi bir yere konumlamasi durumu var. yalansa yalan diyin.

    onu da gec, tim kardesimiz vermeer'in "sirri"ni afise ediyor da ergenler gibi "nasil koydum lan hepsi yalan iste ibneler" gibi mi dolasiyor ortalikta. lan her seyi kurduktan sonra sadece resmi yapmasi 6 ay suruyor nerdeyse. verniklemesi bitince agliyor falan. bu mu yani saygisizlik, yoksa yuzyildir kafa siken "sanatci" zirvalamasi mi saygisizlik.

    sanatin aslinda insanin kendi icine acilan bir pencere oldugunu, sanatin kendine "sanatci" diyen dallamalarin tekelinde olmadigini alcak sesle dillendirmis bu belgesel bence neticede.


    (k mno4 - 15 Haziran 2014 14:41)

  • comment image

    ilk entry'i yazdığımda belgeseli henüz izlememiştim. şimdi izlemiş birisi olarak şunu söyleyebilirim;

    bu belgesel bana vermeer'in resim dehasını (?) veya optik dehasını anlatmadı. bu belgesel bana, merak ettiği ve anlamak istediği bir konuda tüm özverisini ortaya koyarak çalışan bir adamın hikayesini anlattı. o adamın adı tim. bu bir başarı hikayesi değil. sonucun ne olduğunun pek önemi yok. bu bir kararlılık hikayesi. tüm bunlardan sonra ben vermeer'e değil tim'e hayran kaldım.

    ayrıca tim'in çelloyu eline alınca smoke on the water'ın meşhur riff'ini çalarak "neyse işimize dönelim artık" tavırlarıyla kenara bırakması gülümsetti beni. bence sen de bir riffçalarsın, tim. yeme bizi...


    (ronesans adami - 7 Ağustos 2014 09:32)

  • comment image

    hayatın nasıl varolduğunu anlamak istiyoruz değil mi birçoğumuzda bu istek var, tim aynı şekilde bunu bir indirgeme ile vermeer in resiminde bulmuş, bu resmin nasıl varolduğunu anlamak ve tekrar bunu hayata geçirmek hepimizin yaşamı anlamak isteği gibi değil mi? ya da çocukken hatta şimdi bile gökyüzüne bakıp uzayın nasıl bir yer olduğunu birçoğumuz hayal etmiyor mu? ancak bu dünya üzerinde çok az insan bunu cidden deneyimledi. tim'in azmi onun yaşadığını hissettiren birşey , hepimizin kendimizi gerçekten yaşarken bulduğumuzdaki o çocuksu merak, bebekken salyalarımızın akarak herşeyi tatma hissi ile aynı şey ya da efes'e gidip harabelere dokunduğumda onu o zamanlarda yapan taş usatası kölelerin nasıl hissettiğini hayal etmek gibi, ancak bu belgeselde tim bunların ötesine geçip 1900 güne yakın sabırla bu sonu görmek istemiş, dünyada herşeyi anlayamayacağız ama her birimizin gerçekten istediği şeyler var bunların ne olduğunuz sadece kendimiz biliyoruz, bulmalıyız ve umarım tim'in ki gibi güzel şeyler olur.

    biraz nefeslenip, bu güzel belgeselin damağımda bıraktığı tadı hissetmeye çalışacağım..


    (bilinc6 - 2 Mayıs 2015 19:28)

  • comment image

    gerçekten belgeselde tim abinin aylarca özveriyle çalışması, pes etme anlarında devam edişleri etkileyici olan taraf.

    --- spoiler ---

    özellikle de kendi çizdiği sandalyedeki hatasını bilinçaltı uyarılmasıyla farketmesi şaşırtıcıydı.

    ---
    spoiler ---


    (finalnote - 11 Mayıs 2015 21:47)

  • comment image

    ilginç bir keşfe dair büyük keyifle izlediğim belgesel. optik, fotoğrafçılık, johannes vermeer tabloları gibi konular biraz olsun ilginizi çekiyorsa eminim siz de heyecanla izleyeceksiniz.
    bir fikri gerçekleştirmek için bıkmadan, usanmadan çalışan insanlara hayranım.


    (haydi abbas vakit tamam - 18 Mayıs 2015 22:29)

  • comment image

    muhteşem bir belgesel. kesinlikle izlenmeli.

    vermeer'in tablolarındaki optik detayları tek tek keşfedip ortaya çıkarmaları beni çok etkiledi. olağanüstü bir çalışmanın sonucu. ben o tabloya yıllarca baksam bulamam, yani tablonun bi yerindeki renk tonundan, yada başka bir yerinde oluşmuş kavisden, yada halının desenindeki kumaş detayından falan filan...

    aynı zamanda bir azmin zaferi hikayesi.

    bu arada vermeer'e de helal olsun bence, 10 numara bir taktik keşfetmiş yıllar önce, ve ortamlarda da şöyle resim yaparım böyle resim yaparım diye artisliğini yapıp takılmıştır umarım. ekmeğini yemiştir işallah iyice.

    vermeer'e helal olsun ama asıl tim abimize 2 kere helal olsun. hadi vermeer çakallık yaptı kimseye söylemeden böyle bir teknikle yıllarca milleti yedi. ama sen kalkıp yıllar sonra bu adamın foyasını ortaya nasıl çıkardın be adam. nasıl gördün o tablolardaki o detayları. vallahi şaşırmamak elde değil. tek kelimeyle muhteşem.

    --- spoiler ---

    tim, piyanonun üstündeki minik desenleri yaparken resmen benim içim daraldı, adam haftalarca onlarla uğraştı. orda pes etmediyse bu adam hayatında daha hiç bir şeyde pes etmez bence.
    ---
    spoiler ---


    (herhavsindibiayni - 25 Mayıs 2015 03:09)

  • comment image

    belgesel ile polisiye filmi karisimi ilginc bir eser. muthis surukleyici, gozumu kirpmadan seyrettim.

    tim abiye hayran kaldim. ben bu abi kadar zengin olup, onun gibi isi gucu birakabilecek olsam ya besiktasa yonetici olurdum ya da ayvalikta baliga cikardim. tim abi ise kendini 350 yillik bir gizemin aydinlatilmasina adiyor.


    (gezginmuhendis - 29 Mayıs 2015 20:03)

Yorum Kaynak Link : tim's vermeer