Tetsuo II: Body Hammer (~ Tetsuo - Vasember 2.) ' Filminin Konusu : Tetsuo II: Body Hammer is a movie starring Tomorô Taguchi, Shin'ya Tsukamoto, and Nobu Kanaoka. Sequel to "Tetsuo" this time has the Iron Man transforming into cyberkinetic gun when a gang of vicious skinheads kidnap his son. When...
Bullet Ballet(1999)(7,1-1928)
Tokyo Fist(1995)(7,1-2613)
Tetsuo(1989)(7,0-16668)
Rokugatsu no hebi(2003)(7,0-3636)
Sôseiji(1999)(6,9-1977)
Vital(2004)(6,9-2616)
Kotoko(2011)(6,7-1064)
Denchû kozô no bôken(2008)(6,6-501)
Futsû saizu no kaijin(1986)(6,3-264)
Akumu tantei(2007)(6,1-2514)
Yôkai hantâ: Hiruko(1991)(5,9-1044)
Tetsuo: The Bullet Man(2010)(5,7-1494)
izlemeye tahammul edemedigim tek filmdir. basarili olup olmadigi tartisilir. eger amaci insanlari rahatsiz etmekse cok basarili bir filmdir. ama o kadar rahatsiz edicidir ki o gurultude hic bir mesaji anlayamamisimdir.
(lakerda - 10 Ekim 2006 20:18)
japonca demir "tetsu" ve erilliği simgeleyen "o" nun birleşiminden oluşmuş isim.edit: demir adam yani.
(iron - 21 Mart 2002 00:22)
kısa film olsa süper olacak filmdir.time lapse'nin dibine vurmuş stop motion ile uğraşmış durumuştur.ağzında dolgu olan hatta kemiğinde platin olan kişilerin seyrederken dikkatli olmaları ve bittabii sivilceleri ile çok oynamamalarını tavsiye ediyoruz.eraserhead'in düzenli sahne olgusunun, daha karmaşığını ama itiraf edeyim daha parlak halini, filmin normal durağan başlangıç sahnesini ve mekanlar asındaki geçişlerde hızlı mahalle görüntüleri, geçişi ve mekansal kuruguyu da ön tarafa getiriyor.ama kısa kesmeyi de bilmeleri lazım. ilk kez seyrederken (evet bugün ekran görüntüsü alırkene 3. kez izledim) hanım da içeride şehrazat yeni başlamıştı onu seyrediyordu.hangimiz mutlu kalktık ekran başından????
(ucurulmusayasofya - 25 Mart 2008 02:04)
filmin türkiye'de oynaması halinde alacağı muhtemel ad:"demircan".(bkz: oha)
(tabularasa - 26 Temmuz 2002 20:58)
masashi kishimoto'nun gaara karekteri için esinlendiğini düşündüğüm karekter. dış görünüş (kafam kadar alın), bir nevi kobay şeklinde kullanımı, baş ağrıları ve tetsuo'nun form değiştirdikten sonraki uzuvlarının dallanıp budaklanması. bildiğin gaara.
(nightcrawler - 31 Aralık 2008 07:02)
(bkz: tetsuo the bullet man)
(elamona - 10 Eylül 2009 22:35)
(bkz: recep tayyip erdoğan)*
(mr lucky - 30 Ocak 2010 03:23)
natural born high* bi zeka urunu. filmin tamami mukemmel bir "film" olmasa da, genelinde ve ozellikle ilk yarim saatinde uyandirdigi hayranlik ve urpermeyle super bir "eser". o soundtrack nasil iyi kullanilmis, sanki klip cekimi. aslinda evet repligin cok az oldugu da goze alindirilirsa dehset/guzel bir saatlik bi klip.imdb linki icin; http://www.imdb.com/title/tt0096251/
(infected grail - 30 Eylül 2010 00:11)
tetsuo shima. akira isimli dev eserlerde sonradan kavustugu deli kuvvetlerden gaz alarak koca tokyonun eline veren telepat, telekinetik, teleporter, her bi bok. eleman seviyeli bir genclik kulubunun* en genc elemanidir. tabi sozkonusu seviyeli grubun elemanlari da "hua lan tetsuo bufeden iki ekmek arasi sushi kap gel hadi bakayim" modunda davranmaktadir, o kadar olmasa da kaneda'ya olan hayranligi ve genel bir "buyuyunce ben de oyle olucam" duygusu tetsuo'yu dengesizlik ucurumlarina sevkeder. neticede bir kaza sonucunda elemanin psisik kuvvetlere sahip oldugu anlasilir ki artik pek cok sey icin cok gectir. manganin geri kalan 5.5 cildi boyunca tetsuo her pozisyon ve kombinasyonda neo-tokyo'nun amina koyar. koyar da hakikaten ilginc koyar, bir suru olmadik hadise meydana gelir. bunun dengi olarak bir akira vardir ki kendisi olayi cok onceden yiyip bitirmis oldugu icin tetsuo'dan daha yetenekli bir manyak bebedir, lakin tetsuo'nun da akira kadar kudretli olabilecegi arada citlatilan ayrintilardan biridir. tetsuo'da kendine has, icine kapanik bir karizma* vardir, yarma atma modundan cikmaz, manga'da neo-tokyo'ya basbakan oldugunu ilan etmis, animasyon filminde de akira'nin ortada olmayisindan faydalanarak mesih neyin olmustur, insanlar buna tapmislardir, neticede gotu kalkik bir tiptir.
(darksideofthemind - 6 Mayıs 2003 08:46)
(bkz: kei fujiwara)
(kage - 22 Ağustos 2003 16:00)
filmle ilgili bir yorumda şöyle denilmiş: "...but if women have the vagina monologues than i guess the men have tetsuo the iron man due to all the phallic scenes which in this film are symbolic of the relationship of man and destruction."
(arsonist - 24 Aralık 2003 20:22)
bir öğrenci projesiymiş bu film, japonya da nasıl bir sinema eğitimi verildiği konusunda meraka boğuyor izleyeni.
(alex murphy - 24 Mayıs 2004 22:29)
lider/im olmasını istediğim karakterlerden biri(bkz: velinimet)(bkz: ford hazretleri)(bkz: akira)
(inokin - 14 Temmuz 2004 18:15)
progressive ve psychedelic tarihinin gizli kalmis muazzam gruplarindan biri. sanki yesil cam esintileri carpiyor tenimize dinlerken. kimse duymasin kimse dinlemesin diye alip gogsume saklayasim geliyor. sarkilar insanlarla bagdasinca mahremahremiyetimize girer ya. bu da benim en mahrem gruplarimdan.. https://m.youtube.com/watch?v=kmdwu6ed6bchttps://m.youtube.com/watch?v=jvuq52uci5w
(nonelikeyou - 4 Mayıs 2015 13:48)
akira filmindeki piskopat karakter.. kücüklügünde ezildiginden dolayı eline güç geçtigi zaman daatirim huleyn burayi ayaklarına yatan sonrada geberip(sanırım) giden elemandir kendileri..
(muzlu - 24 Temmuz 2004 23:01)
makineye ho$geldin.(bkz: welcome to the machine)
(tabakhane yolcusuyum - 1 Ağustos 2004 21:04)
filmin cast'i soyledir :tomorowo taguchi as man kei fujiwara as woman nobu kanaoka as woman in glasses renji ishibashi as tramp naomasa musaka as doctor shinya tsukamoto as metals fetishist ayrica man'in woman'a tecavuz ettigi matkap sahnesi koparicidir.
(kafa utusu - 22 Ağustos 2004 16:01)
stop motion effectlerin, siyah-beyaz renklerin, diyalog yerine, goruntu ve inanilmaz etkileyici bir soundtrack'in konustugu bir film tetsuo, the iron man. kritiklerce, david cronenberg'un videodrome'u, david lynch'in eraserhead'i ve sam raimi'nin evil dead'inin karisimi bir film olarak gorulmus olsa da, ben yine de orjinalitesinin tartismasiz oldugunu dusunuyorum. sonucta her buyuk yonetmen, diger buyuk yonetmenlerden etkilenir ve cogu da bunu itiraf ederler acik acik. bu filmde de etkilerin oldugu tartismasiz ama cult ve gore elementlerin arkasinda, cok derinliklerde bize bir seyler anlatmaya calisiyor tetsuo.film metal fetisisti bir dostumuzun, bacagini yararak icine bir metal parcasi sokmasiyla basliyor. daha sonra bir trafik kazasinda, bu dostumuza carpan zavalli is adami oteki dostumuz da ertesi sabah yuzunden metal parcaciklari cikmaya basladigini farkediyor. kucuk bir sekilde baslayan bu metal dokumu kisa zamanda butun vucudunu kaplamaya basliyor. bundan cok hoslanan sevgilisi de cabasi... ayni zamanda metal fetisisti dostumuzla, ona arabasiyla carpan dostumuz arasinda destructive bir telepati basliyor. tetsuo sci-fi olmanin otesinde bir cok sosyolojik ve toplumsal sorunlara ve konulara elestirel bir bakimdan yaklastigi icin cyberpunk olmaya aday bir filmdir bence. hatta oyledir. film bittiginde oyle bir gaza gelirsiniz ki, disari cikip "heyyyt!!!" diye butun dunyaya dalasiniz gelir. ama ne yazik ki bir demirden yapilmadik, o yuzden geri tepebiliriz.
(ningyo - 2 Ekim 2004 06:50)
tsukamoto'nun gerek ışığıyla gerek oyuncu yönetimiyle, gerek sahne yönetimiyle, gerek stop-motion efektlerinin ve kameraların kullanımıyla şaheser olarak nitelendirilebilecek filmi. tsukamoto'nun performansı da, taguchi'nin performansı da ayrı ayrı mükemmel.
(kibariye nin annesi - 26 Aralık 2004 21:58)
sinemadan anladığı giri$-geli$me-sonuç yahut art house dramatik yapısı olan bir kesim olduğu üzere, sinemadan anladığı, tüm bu anlam deryasının içersinde kendisine yer edinemeyi$ becerisiyle ün edinmi$ filmleri sarıp sarmalamak olan bir güruh da mevcuttur malum. $imdi bu ikisi birbiriyle didi$e dursun, tetsuo the ironman namlı bu görsel histerinin, elbette bu iki cenahın da haksız olduğu yönleri sergileyebilecek fikre sahip üçüncü sınıfta yer alan aklı selim kimseler üzerindeki etkisine gelelim...her $eyden önce "hey anlam arayan sizler, hepinize fuck you!" yüzeysel söyleminden, bo$ ve kapkara bir ekrana ne getirirseniz getirin izleyicinin kendi fikri dramaturjisini kuracağını bilerek yapılan bir i$ olan sinemada yahut bence yerini belleyememi$ bir video art çalı$masına benzeyen tetsuo dahilinde (her ne kadar film, 'film' olsa da) uzak durmak gerektiğini belirtmek gerek. haliyle, filmin sürekli söylenegelen, üzerine gidilen temalarından misal bir kaçı (futuristik tela$lar, insaniyet kaybı, metalle temellenen bilmem boklar, cinsi münasebetle alakalı freudyen hezeyanlar, filan ve de fistan) belirlenmi$ bir süre dahilinde 87 kere bokun ve de kablonun içersinde kafanıza gözünüze sokula sokula idrak ettiriliyorsa eğer, burada yapımın genel kompozisyonuyla ilgili bir sorun var demektir. keza filmin bu özrü, bir yerden sonra gülünç hale gelmekle birlikte, bu özrün yarattığı ba$arısızlık ise eserle birlikte dile gelen "neden-sonuç ili$kisi değil, sekansların birbiriyle ili$kisi" tezini de dokuzbinyerinden çürütüyor elbet. zira bir kurgu dahilinde, kurgunun bütününden izleyene geçenlerin tümü, sadece bir kerede ve sanatçının vurgulamak istediği haliyle geçmeliyse, bunun tekrar takip edilmesi (mesela bir filmi 50 kere izlemek) izleyiciye dü$mekteyse, tüm derdinizi linear bir biçimde yahut histerik görüntülerle anlatmanız arasında bir fark yoktur (uzun oldu tane tane okuyunuz). ancak ikincisinin tercih edilmesi (doğrusal değil, parçalı paramparçalı bir kurgu), sırf tercih edilmi$ olmasından ötürü bir "ba$arı, bir üstünlük" sayılamaz. zira bunu becerememekle ilkini becerememek arasında fark yoktur. tetsuo'nun tüm meziyetinin de, gerçekten yönetmeninin hayal gücünde yattığını söylemek mümkün, ama filmin dünyasının gizlene gizlene vardığı nokta (ortaya çıkan hikaye) gerçekten de bir o kadar vasat, kuru, yavan... bu yavanlık, muhte$em bir kısa film olabilecek bu filmin tüm meziyetlerini (süpper hayal gücü eseri yapılandırmalar, $ahane tema(-lar) ) silip, yerine "anlamadıysanız bir kez daha vurgulayalım"cı düpedüz sığ ve finali itibarıyle gülünç bir görüntü silsilesine çevirmekte i$i... ve bunun temelinde de, filmin olması gerektiği $ekilden (minimal düz bir hikaye kurgusu) tamamen üniversiteli gerizekalı sinemacı mazeretiyle ('ben rus fosmalistleriyle daha yakınım') uzak durmu$ olması, bu uzaklıkla ilgili mesafe sorunları ya$aması ve fazla geri gidip uçuruma yuvarlanması yatmaktadır... ancak film, külliyen beceriksizlik olmaktan görüntü yönetmeninin ve sanat yönetiminin muazzam becerisi, yönetmeninin filmle ilgili cesaretiyle kurtulup evimizin, dvd player'ımızın içine giriyor. "siktin kafamızı adam, verin makası $u filmi bir ba$tan keseyim" dememiz ve rejisörün bizzat kendisini "derdin neydi ağabey" diyerekten çaya çağırmamızla sonuçlanıyor. not: hele finalde, bir saat boyunca dünyanın en en en diplerinde gezinen fikriyatlarını bırakıp, dünyanın en sikindirik hikaye finaline varması yok mu? tamamen metalle kaplanarak birle$mi$ ana karakterlerin elindeki o makineli silah hele? götümle güldüm shinya tsukamoto'cuğum... kusuruma bakma hiç..not2: bunun ruh ikizi (ama ailenin gerizekalı çocuğu olmayanı) ve el yordamıyla yolunu bulup, afiyetle yumruğunu vurabileni için ku$kusuz: (bkz: david cronenberg)
(lem - 13 Ocak 2006 02:11)
Yorum Kaynak Link : tetsuo