ashton kutcher ve ali larterin basrollerini paylastigi, halen cekimleri devam eden film. turkce meali, "bir hayli ask gibi" olabilir mesela

(griselda - 25 Mayıs 2004 08:08)

basrollerini ashton kutcher ve amanda peet in oynadigi keyifli bir ask filmi. 22 nisan itibariyle amerikada gosterime girmistir.

(thing - 23 Nisan 2005 08:19)

müthiş bir romantizm..kusursuz bir arkadaşlığın sonu olabilir...sloganıyla dikkatleri çeken, 27 mayıs'ta gösterime girecek olan başrollerini ashton kutcher ve amanda peetin paylaştığı romantik komedi
(bkz: aşk gibi bir şey)

konusu çok bildik olmak üzere şu şekildedir...esas kız ve oğlan ilk kez bir uçak yolculuğunda tanışırlar. gecen zaman içerisinde ikisinin de kariyeri sürekli değişir, farklı ilişkiler yaşarlar. çeşitli yıllarda ve çeşitli kentlerde karşılaşmaya ve birbirlerini bulmaya devam ederler. ancak aşklarını itiraf etmelerini engelleyen, ikisini sürekli ayrı tutan esrarengiz bir güç var gibidir. acaba birbiriyle bu kadar iyi anlaşan bu iki insan sonunda aşkı bulabilecek midir?

tipik hollywood ask filmi düsturunda cekilmis ve touchstone pictures tarafindan sunulan a lot like loveaşk gibi birşey'in yönetmenliğini nigel cole üstlenmiş.

(sister moon - 22 Mayıs 2005 00:36)

benzeri icin (bkz: serendipity)

(pharaoh - 24 Mayıs 2005 17:39)

benim gibi romantik komedi tutkunlarinin kacirmamasini tavsiye ettigim ve son zamanlarda en keyif alarak izledigim filmlerin basinda geliyor bas rollerini ashton kutcher
ve amanda peet'in paylastigi filmde bu iki kahraman ilginc bir sekilde ucak seyahatlerinde karsilasarak tanisiyorlar ve iliskileri yedi sene boyunca cok farkli yer ve zamnalrda arkdaslika ask arasinda gel-gitlerle surup gidiyor ama filmde ilginc olan amanda peet'in canlandirdigi karakterin aslinda cok rahat ve ozellikle ikili iliskilerde vurdumduymaz bir kizi canlandiriyor gibi gozukmesine ragmen bu iliskinin yedi sene boyunca aska donusmemesinin nedenin ikili iliskilerde bazi kurallar olduguna inanmasi (örnegin ashton kutchur'u canlandigi karakterle tanismasinda ilk adimin erkekten gelmesi gerektigini dusnmesi ve bu nedenle acilamamasi.. )
bunun disnda iki karakterin aslinda yasam tarzi olarak tamamen zit gibi gozukmelerine ragmen birlikteyken yasadiklari filmi bayagi eglenceli ve komik hala getiriyor ..film sonunda cikan birlikte cekilmis fotograflarda cok hos ...

(joey82 - 28 Mayıs 2005 19:24)

tek kötü yanı film çıkışı realiteyle karşılaşması olan film.

(poison - 29 Mayıs 2005 11:06)

ülkemizde henüz revenge of the sith'in ikinci haftasında gösterime girmiş olmasına rağmen enteresan bir şekilde onu daha küçük salonlara atarak, sinemaların büyük salonlarında gösterime girmiş film. haftasonu "herhalde 3-5 kişi izleriz, inşallah tek kişi olmam da oynatırlar" diye gitmişken önceki hafta revenge of the sith'i izlediğim salondan neredeyse daha kalabalık bir salonla karşılaşmak şaşkınlığa uğratmıştır. ayrıca, "ashton kutcher'ın bu kadar hayranı mı varmış yani?" dedirtmiştir.

film olarak ne çok iyi ne de çok kötü bir romantik komedidir. vıcık vıcık bir duygusallığa bulanmamış olması önemli bir artı olup bir miktar when harry met sally filmine benzemektedir. elbette o kadar iyi değildir ama izlemiş olmak da hiç bir şey kaybettirmeyecektir. bunun yanında izlememiş olmak da hayatta herhangi bir kayba yol açmayacaktır. en güzeli film boyunca gayet güzel şarkılar dinlemektir.

(filmmaker - 30 Mayıs 2005 16:58)

özellikle punk d programını sunarmış havasında ortaya, amerikan futbolu takımından arkadaşlarıyla konuşuyomuş gibi bi oyunculuk buklesiyle çıkan ashton kutcher’ı izlemek için kaçırılmaması gereken bi film. şimdilerde ilk sezonunu yani 4 sene öncesini izlediğimiz six feet under’dan kilo almış, olgunlaşmış ve sorunlarından kurtulmuşa benzer bir biçimde fırlayan jeremy sisto’yu filmin bir anında, altında şortu, üstünde çiçek desenli gömleğiyle barbekü başında amanda peet’e bakmış evlilik hayalleri kurarken izlemek süper, ablasıyla sorunları olmadığında iyi bi adam olabiliyo aslında dedirten türdendi.
filme gelirsek kötü bir film ama iyi bir romantik komediydi. lakin romantik komedinin kötüsü olmaz. sonunda birleşiceklerinden emin olduğumuz iki sorunları olan karakteri 100 dakika boyunca anlatan bi filmin nesi kötü olabilir ki?
ayrıca film kutcher ve peet'in ayışığında parlamış popolarını görmek için kaçırılmaz bir fırsat.

(ving - 30 Mayıs 2005 22:29)

dikkatli izlerseniz, bir cok sahnede yukardaki mikrofonu gorebileceginiz film.
(bkz: film hataları)

edit: bu bir film hatası değil, sinemanın tırtlığından kaynaklanan bir olaymış efendim.
kaynak: sedrik

(rvnmakaay - 30 Mayıs 2005 23:02)

ashton kutcherin cirkinlikten yakisikliliga gecisini gozlemlemek icin izlenebilecek film. yada kiz kiza pijama partisi filmi de diyebiliriz.

(ozi2gozi - 31 Mayıs 2005 16:01)

film kahramanlarının bunalımlarına çare olarak yemeye gittikleri pancake'in sinemada türkçeye gözleme olarak çevrildiği film. aradaki farklar için,

(bkz: pancake)

(bkz: gözleme)

(allegretto - 3 Haziran 2005 13:33)

"aptal gibi görünmeye hazir degilsen, asik olmayi hak etmiyorsun demektir" gibi, adama "tövbe yarabbim" dedirten, gayet geyik repliklere sahip, genç kardeslerimizin begenme olasiliginin daha yüksek oldugu, büyüklerin de düzenli araliklarla "hadi ordan!" diyecegi sahnelere sahip, kendi halinde, dümdüz bir film... ne romantik, ne de komedi. ne iyi, ne de kötü. bir pazar aksami, evde ayak uzatip, koltugun yakinlarindaki bir sehpayi abur cubur ve içeceklerle donatip, manda gibi yata yata seyredilmesi gereken filmlerden.

sigara içenler için ek bilgi: filmde kizimiz, mütemadiyen sigara içmekte. bu sebepten, insanin cani çok fena sigara istiyor, hazirlikli olmak lazim. ama neyse ki, o on dakika ara tam zamaninda imdada yetisiyor, ilaç gibi geliyor.

(nelernelero - 7 Haziran 2005 01:09)

sonuna yaklastikca nispeten kotulesen, ama baslari asiri eglenceli film.. vicik vicik romantik komediden hoslanmayanlar icin bile sevilebilecek bir film gibi geldi bana.. hatunun ayrica hastasi oldum, o ayri..

(assos - 10 Haziran 2005 02:38)

before sunset/sunrise vardı zaten size ne gerek dedirten film.

(en kendini bilmez yasam formu - 10 Haziran 2005 19:02)

film muzikleri harika olan, izlenmeye deger filmlerden, amanda peetin gozleri basrolde. esas kiz ve oglan birlikte vakit gecirirken film cok eglenceli, ama tabi yalnizsaniz tokat gibi de gelebiliyor. aman dikkat.

(lavinia - 11 Haziran 2005 15:42)

pazar gunu kız arkadas ile gidip guzel vakit gecirilebilecek bir film.

(theking - 21 Haziran 2005 01:56)

ashton kutcher filmde hırslarına göre hayatını yönlendiren,ideallerinin peşinden koşan,hayatı renksiz ve bir o kadar da sıkıcı olan esas oğlanı canlandırmaktadır.derken birgün hayatının kadını olduğunu çok geç anlayacağı amanda peet yani esas kızla karşılaşır.esas adamın bir hedefi vardır 7 sene içinde çok parlak bir hayatı,iyi bir işi ve eşi olacaktır.ama işler umduğu gibi gitmez ve 7.senenin sonunda kendini esas kızın kapısında gitar çalıp,serenat yaparken bulur.filmi bu şekilde anlatmak istesek sanıyorumki uzun uzadıya devam edecektir.klasik "bana kaderimin bir oyunu mu bu?"mantığıyla çekilmiş,romantik komedi bile diyemeyeceğim keza pek komik bulmadığım hatta ve hatta sıradanlığıyla vaktimi boşa geçirmiş olduğumu hissettiren bir film.

(friction - 22 Haziran 2005 00:47)

sevgilisi olmayanlar giderse kıskanabilir filmdeki çiftin aşkını. ama gene de aşık olabilmek için gaza gelmeyi bekleyen insanlara da iyi bir gaz sağlayabilir.
şu sözler tam olarak da filmin mesajını anlatamıyor olsa da şöyle bir fikre kapıldım

(bkz: hayat beklemez)
ya da belki de
(bkz: carpe diem)

(kestane sekeri - 22 Haziran 2005 22:47)

"bir alternatif sevda hikayesi" - foo's tribune -

(foo - 25 Temmuz 2005 09:29)

cin lokantasi ve yilbasi partisi sahneleri disinda ilginc hicbir yani olmayan film..tesaduflerle dolu klasik hikaye,ve tabi ki mutlu son..

(clavicle - 11 Ağustos 2005 13:37)