Süre                : 1 Saat 17 dakika
Çıkış Tarihi     : 18 Aralık 1957 Çarşamba, Yapım Yılı : 1957
Türü                : Drama,Korku,Bilim Kurgu
Taglar             : Taşa döndü,tuz,matbaa,çığlık
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Universal International Pictures (UI)
Yönetmen       : John Sherwood (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Norman Jolley (IMDB),Robert M. Fresco (IMDB)(ekşi),Jack Arnold (IMDB),Robert M. Fresco (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Grant Williams (IMDB)(ekşi), Lola Albright (IMDB)(ekşi), Les Tremayne (IMDB)(ekşi), Trevor Bardette (IMDB), Phil Harvey (IMDB)(ekşi), William Flaherty (IMDB)(ekşi), Harry Jackson (IMDB)(ekşi), Richard H. Cutting (IMDB)(ekşi), Linda Scheley (IMDB), Dean Cromer (IMDB), Steve Darrell (IMDB), Troy Donahue (IMDB), Paul Frees (IMDB), Paul Petersen (IMDB), Ezelle Poule (IMDB), William Schallert (IMDB)

The Monolith Monsters ' Filminin Konusu :
The Monolith Monsters is a movie starring Grant Williams, Lola Albright, and Les Tremayne. Rocks from a meteor which grow when in contact with water threaten a sleepy Southwestern desert community.


  • "yönetmenliğini john sherwood'un üstlendiği 1957 tarihli bilimkurgu."




Facebook Yorumları
  • comment image

    50'li yıllarda hollywood'a hakim olan bilim-kurgu ve uzay furyasının örneklerinden, 1957 yapımı bir film. öyle harika bir film değil. rod serling'in sunduğu orijinal the twlight zone'un bir bölümünün extended versiyonu gibi geldi bana daha çok. ki bu bile bahsettiğim bu furyayı sevenler açısından izlemeye değer bir sebep. ancak rod serling'in sunduğu 25-30 dakikalık bölümlerin tam ayarındaki lezzeti ve tadımlık porsiyonlarının ölçüsü bu filmde yok.

    hikayesi kabaca, dünyaya çarpan bir göktaşı ve vay başımıza gelenler şeklinde özetlenebilir. göktaşı ile dünyaya gelen parlak siyah taşların çoğalarak dünyayı istila etmeye başlaması ve bunu yaparken de insanlığın cinsini cibilliyetini tehdit etmesi. filmde benim ilgimi çeken asıl şey; böylesine alengirli taşları, her kesimden insanın hiç çekinmeden eline alması, cebine atması, evine götürmesi, dokuztaş beştaş falan oynaması oldu. insanların bu saflığını tuhaf ve hatta film saçmalığı olarak karşılayabilirdim. eğer ki geçenlerde radyum kızları'nı okumasaydım.

    filmde ufacık bir rolü olan meteoroloji görevlisi ne kadar komikse, küçük şirin kızı tedavi etmeye çabalayan doktor da bir o kadar itici. bunda tuhaf bir şekilde bana oğul bush'u hatırlatmasının da payı büyük. aslında ilk bakışta pek andırmıyor ama konuşmasından mıdır, kaşından gözünden midir, yoksa hal ve hareketlerinden midir bilmem; bir şekilde o meymenetsizi hatırlattı bana. "babasını da sevmezdim zaten" lafı bir insanın üzerine ancak bu kadar oturur.


    (ronesans adami - 25 Mart 2015 22:52)

Yorum Kaynak Link : the monolith monsters