walt disney'in yarattigi heralde en kotu, en urkutucu karakter; cocukluk kabusum. gercekten itici, kayalik bir yerde ona eslik eden bir takim garip ve hafiften aptal yaratiklarla birlikte yasar. omzunda her seyi ona yetistiren bir kuzgunu vardir. daha minicik bir bebekken aurora'yi lanetleyen buyudugunde kim oldugundan bile habersiz olan altin sesli prensesin lanetinden vazgecmeyen, inatci, acimasiz, yesil suratli, goth cadidir. o kadar guclu bir buyucudur ki hic bir peri onun gucuyle boy olcusemez. kisaca kendisi kotu kalplinin tekidir, zaten ismi de latince'den turemistir ve "seytani" anlamina gelmektedir..

(clara - 4 Şubat 2007 05:47)

sleeping beauty'deki kötü peri. masala göre yaptığı büyünün tek nedeni, prensesin^* doğumunu kutlamak için düzenlenen ziyafete çağrılmamasıymış. biraz aşırı tepki vermiş olabilir ama tüm perileri çağırıp onu çağırmamaları da ayıp olmuş^*. bir tabak fazla koyun yani nedir..

(just overjoyed - 6 Ekim 2012 17:44)

malevolent ile magnificent'in bir araya getirildigi ingilizce'de reha muhtar anlamina gelen sifat..

(ssg - 19 Mart 2001 11:00)

fragmanına baktım da, uzun zamandır ilk defa angelina jolie'yi bir role bu kadar yakışmış halde gördüm. sanırım alıp götürecek filmi.

(sambalici - 27 Ocak 2014 21:25)

tim burton değil de robert stromberg filmin yönetmeni. zaten en başta kadın başrol helena bonham olmadığından tahmin edilebilirdi tim burton olmayacağı.

(aboutablank - 27 Ocak 2014 22:51)

nasıl vizyon değiştirdilerse, kötü karakterlerin, prenseslerden daha güzel olduğu filmler çekmeye başladılar. pamuk prensesteki cadıyı oynayan charlize theron kristen denen ablanın eline verdiydi, burdada angelina verir. bir kaç sene sonra da cindirella çekilecekmiş ondada kötü kadın olarak elflerin elfi cate blanchetti seçmişler... o da artık eve prensesi paketleyip yollar.

(oblinaa - 6 Şubat 2014 00:07)

sınavlardı efendime söyliyeyim arada izlediğim filmler falan olsun izleyip hakkında iki kelam edemediğim disney'in yeniden uyarladığı masallardan biri. başrolde uzun zamandır sinema izlemediğimiz angelina jolie var.

disney'in şu bildiğimiz klasik prenses hikayelerini bir de diğer taraftan bakın mottosu ile en baştan yorumlayıp, yeniden çekmesine bayılıyorum. çünkü 9 yaşında olmak bunu gerektirir. şaka bir yana çocuk hikayesi dediğime bakmayın son derece gotik ve karanlık bir filmdi kendisi.

--- spoiler ---

hep prenseslerin tarafından bakınca onların haklı olduğunu karşılarındaki kötü kalpli kraliçelerin, büyücülerin ne kadar taş kalpli olduğunu düşünürüz. peki ya onlar o hale dönüşmeden önce kalpleri kırıldıysa, acılar çektiyse? işte maleficent onlardan biri.

kendisi moors topraklarının en büyük ve en önemli perisiyken ki kendisi büyüdüğünde toprakların koruyucusuna dönüşür küçük bir erkek çocuğuyla^* tanışır aşık olur. gerçek "sevgi" öpücüğünü verdiğini düşünür ama öyle değildir bu küçük erkek çocuk büyür hırslarına yenilir. kralın maleficent'ı öldürene tahtını vaad etmesinden hemen sonra maleficent'ın yanına gider, uyutur arkasından da öldürmeye yeltenir ama o an yapamaz vicdan mı neyse artık merhamet eder ve maleficent büyük ve güzel kanatlarını keser. maleficent artık uçamaz o hüzünle dark side'a kayar. sonra gerisi malum bebeğin doğum şeysini basar, lanetler çıkrık falan. bilmediğimiz diğer şeyse aslında maleficent'in auora'nın koruyucu meleği olmasıdır her ne kadar lanetlese de maleficent bir gün bile auora'yı yalnız bırakmaz. sonra lanet gerçekleşir. orda da gider prensle öpüştürürler olmaz sonra kendisi öper. mutlu son.

daha uzun özet geçerdim de üşendim demek istediklerim var lakin. öncelikle angelie jolie bu role inanılmaz yakışmış hatun harbiden güzel hele lensleri bayıldım. gerçek sevgi öpücüğünü bir ara yanındaki karga-insan yapacak sanmadım değil hani. heh bi de arkadaşlar şu çeviri çok önemli şey. sen oraya love kelimesi için sürekli aşk yazıp durursan, maleficent auora'yı öpüp uyandırdığında olmaz. salonun tepkisi kahkahalar olur. sevgi yazmak bu kadar mı zor?

moors topraklarını büyüleyiciğine hayran kalmamak da elde değil hani. hele su perileri, göldeki dansları. peri gibi peri su perileri.^* filmde ne diye adlandırılıyor bilmiyorum ama şu ağaç adamlar bildiğin ent'lerdi efenim. middle earth'u terk edip gelmiş gibilerdi. sanırım genç halleri bunlar. yoksa bizim ent'lerle bu yavrucukları kıyaslayamayız.

--- spoiler ---

(rapper jedi - 3 Haziran 2014 01:57)

--- spoiler ---

benim filmden anladığım, ana gibi yar olmaz??

--- spoiler ---

(diyazpiyano - 3 Haziran 2014 21:21)

çok etkileyici görseller barındırıyor. angelina çok yakışmış role ve çok etkileyici oynamış.

--- spoiler ---

malefizin kanatları kesildiği ve uyandığı sahnede ki acıyı bizzat hissettim. ayrıca aşkın 'gerçek aşkın' çıkış noktası çok güzeldi. işin güzel tarafı bir insanda da değildi o gerçek aşk..
--- spoiler ---

(mymissingstars - 4 Haziran 2014 00:00)

türkçe karşılığı melun'dur, ancak ille de bir orijinallik isteniyorsa mendebur de olabilir.

(bojya korovka - 5 Haziran 2014 23:55)

huffpost, washington post ve birkaç kaynağa göre meşhur peri masalının feminist bakış açısıyla ele alınmış hali.

--- spoiler ---

özellikle "gerçek sevgi^* ilk görüşte ve mutlaka fiziksel etkileşimle olur" saçmalığına son verdiği için sevdim bu filmi, ve kötü kadın kişisini bir tip olmaktan çıkarıp karakter kılığına bürüdüğü için. feminist bir yorum olduğuna katılıyorum, bu yüzden de çok sevdim kendisini.

--- spoiler ---

(nanakomatsu - 6 Haziran 2014 00:23)

hayatımda izlediğim en güzel filmlerden biriydi.

--- spoiler ---

maleficent'ın kendisiyle mücadelesi, nefret ettiği bir adamın kızı olmasına rağmen aurora'ya kıyamaması, laneti geri çekmek istemesi, kanatlarının koparıldığını anladığı anda duyduğu acı.. çok güzel aktarılmış hepsi
--- spoiler ---

(dolce vita dolce gabbana - 6 Haziran 2014 12:04)

bir tecavüz hikayesi.

--- spoiler ---

gece vakti, sevdiğiniz adamın uzattığı uyku ilaçlı içki ile uykuya dalıyorsunuz.

uyandığınızda acı içinde buluyorsunuz kendinizi. öfkelisiniz. kırılmış ve incinmişsiniz. canınız yanıyor. size güç katan şey sizden çalınmış. sizi özgür kılan kanatlarınız kırılmış, kesilmiş.

etrafınıza dikenli duvarlar örüyorsunuz, kimsenin geçemeyeceği.

bir kızınız oluyor ama nefret ediyorsunuz bu tecavüz çocuğundan. lanetliyorsunuz.

sonra doğan bu masum bebenin bu öfkeyi hak etmediğini fark ediyorsunuz. taşlaşmış yüreğiniz yumuşuyor. onun sevgisi sizi tekrar kanatlarınıza kavuşturuyor. ayağa kalkıyor ve tekrar eski iyi ruh halinize kavuşuyorsunuz.

--- spoiler ---

alıntı: http://www.huffingtonpost.com/…scene_b_5445974.html
alıntı 2: http://www.dailymail.co.uk/…cene-metaphor-rape.html

(sacmaladi bu yine - 14 Haziran 2014 13:07)

aşkın sadece dokunmak olmadığını bilen biriyle izlenesi film.

filmleri sinemaya gidip tek başına izleme taraftarı olan ben, gittiğim kişiyle filmi analiz etmeyi, onla zevzeklik yapmayı istedim. çünkü film klasik masal filmlerinden ziyade biraz üzerinde oynanmış masalın yapaylığından sıyrılmış.

görsel efektler yere göğe sığdırılmayan avatardan çok çok iyi. yaratılan peri krallığı çok güzel. denizden çıkan minik denizkızları bile çok detaylıydı.

herkes gibi angelina jolie'nin oyunculuğuna hayran kaldık. o kadar güzel oynadı ki kraldan bozma herifin boktan oyunculuğunu bile bir nebze çekilir hale getirdi.

ekşi sözlük hiç bi boku beğenmeme timinden olacaksam da şunu söyleyebilirim prensesin kaşları biraz daha açık renkte (saçları sarı çünkü) olamaz mıydı?

filmin bogazima yumruk oturtan noktaları hayli fazlaydı. özellikle malefix'in uykudan uyandıktan sonra çektiği acıyı gözlemlemenizi tavsiye ederim.

ayriyeten goblinterbiyecisine teşekkürlerimi iletiyorum izlememe vesile olduğu için :)

edit: yazım yanlışı

(eksiltilmis - 15 Haziran 2014 21:49)

angelina jolie'nin kariyerinde en üst sıralarda olmasa da, iyi bir yerde olacak bir film gibi duruyor. bir yetişkin filmi değil ama yetişkinlerin de izleyebileceği bir çocuk filmi . sıkılmadan keyifle izlenebiliyor.

uyuyan güzel masalına "buyrun bir de buradan bakalım" denmiş ve bence bunu da iyi kotarmış. angeline jolie hem fizik olarak hem de oyunculuk olarak filme müthiş değer katıyor. başka bir oyuncu ile bu filme bu övgüleri yapmak bu kadar kolay olmazdı.

genel atmosfer itibari ile yer yer şen şakrak kısımları olsa da, oldukça karanlık bir film. görselliği ve efektleri çok üst düzeyde. zaten son 10 yıldır bu fantastik dünya yaratımında bir kalıplaşmış durum söz konusu. yaratıkların ve faunanın detayları değişse de, amerikalılar bu konuda aşağı yukarı aynı elf/peri/büyülü dünya ortamını her filmde kullanıyorlar. her defasında detaylar ve parlak yaratıklar daha bir can alıcı oluyor fakat masalların dünyalarınıda adamlar en sonunda bence bir standarda bağladı. artık herkes aynı tip bir perili dünya hayal eder oldu. her ne kadar teknik çok üst düzey olsa ve çeşit artsa da, yaratıcılık artık oldukça tek düze. ben artık sayısını unuttuğum kadar filmde aynı tarz büyülü yaratık ve orman, su ve şirinlik abidesi acaip yaratık görmekten sıkılmaya başladım. aslında bu ; çocukların hayal dünyalarını bile formatlama anlamında bir sınırlama gibi geliyor.

neyse efendim, film "gerçek aşk" kavramı açısından da alt okumalara müsait , gerçekten güzel dönüşlere sahip. aşk, emek,vicdan,sadakat, bir sürü şeyi düşündürebiliyor. yarı çocuk filmi için oldukça derinlikli denebilir. aşk'ın bile regüle edildiği bir dünyada böyle bir yaklaşıma ucundan kıyısından bile değinmesi güzel bir yaklaşım. bu açıdan kadın filmi, feminen falan denmiş ama, ben kocaman erkeğim arkadaş, azıcık farklı bir şeye dokunulmasından keyif almak için kadın olmaya gerek yok.

değinilmiş yine yukarılarda; kral'ı oynayan aktörler ki , ilk kral dahil, becerememişler bu işi. angeline'nın karşısına sağlam bir adam çıkarsalar, film bir kaç basamak daha iyi olurdu. kötü oyunculuk nasıl olur dersi vermiş adamlar.

en sıkıcı yerleri bana göre ; üç perinin çocuk yetiştirme klişeleri ve itişmeleri. bu üç peri hem görsellik olarak hem de tarz olarak çok itici idi ayrıca. sahneden bir an önce çekilmelerini bekledim resmen.

bir de ben türkçe izlemek durumundaydım, orijinal sesleri duymak gerek elbette.

(civilmechanic - 24 Haziran 2014 11:02)

çocuk yetişkin diye bir ayrım yapamam. çocuk masalı olmasına rağmen fantastik seven herkesi çekebilecek bir film olmuş.
masal olunca klasik bir amerikan filmi izleyeceğimizi sanmıştım. ıyiyle kötünün kesin bir çizgiyle birbirinden ayrıldığı, sonunda iyinin, sevginin kazandığı bayık bir amerikan filmi beklemistim. ancak karakterler öyle güzel oturmuştu ki sasirmaktan kendimi alamadim. kesin bir kötü ya da iyi yoktu (ben zaten bu kavramlara inanmam). kötülük yapan neden yapmış, ona hangi 'iyi' kötülük yapmış da bu hale gelmiş vsvs. filmdeki tek nefret ettigim karakterler şu salak perilerdi.
gerek atmosferi gerek öyküsü gerek karakterleri, muhteşem bir filmdi. çok para harcandığı belli, izlerken tüylerim diken diken oldu, resmen büyülendim.
--- spoiler ---

o salak prensin değil de maleficent'in aurora'yı uyandirmasi başlı başına filmi sevmek için bir neden. o prens bozuntusu uyandirsaydi klasik bayık bir şey olacaktı. ancak maleficent'in uyandirmasi, sevginin sadece kadın erkek ilişkisinden ibaret olmadığını burnumuza sokmuştur. vıcık vıcık bir romantizmden de kurtarmiştir bizi. maleficent'in aurora'ya duyduğu sevgi saf ve güçlüydü. zaten en önemli şey de bu değil mi?
--- spoiler ---

fantastik seviyorsaniz izleyin. ben aşırı derecede sevdim. siz de sevebilirsiniz.

(incantatrix - 24 Haziran 2014 23:20)

aurora'nın 5 yaşındaki halini brad pitt ve angelina jolie'nin kızları vivienne jolie-pitt'in oynadığı film.

http://www.imdb.com/name/nm5226242/

(aagrid - 17 Ağustos 2014 20:09)

hayal gücü kuvvetli içindeki çocuğu büyütemeyenlerle hayata daha gerçekçi bakanları ayırmış film bence. filmi çok beğenenler genelde ilk grupta yer alıyor. beğenmeyip de fazla masalsı olduğu yönünde eleştirenler ikinci grupta. ama film de mantık hatası arayanları anlayamadım. lan zaten film fantastik türünde neyin peşindesin. yok malefiz kalede niye adamları uçuramamış yok ormanda stephan seslenince nasıl duymuş yok o kanatlar nasıl canlanmış. ip var amk ip var arkada.

(aksam olunca eve en son giren cocuk - 19 Eylül 2014 03:11)

filmin kısa özeti;

(bkz: ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar).

bu arada anjelina; çok kırmızı ruj süren kadın gördüm de sana yakıştığı kadar yakışanı görmedim be kadın.
çok boynuz yemiş kadın gördüm de boynuzun bile yakıştığı tek kadın seni gördüm zalımın kızı.

yürüyen karizma anasını satayım.

sayende senin de dediğin gibi gidip aynadaki yansımama "merhaba böcek" diyesim var.

mutlu musun?

(nukleerella - 2 Ekim 2014 12:15)

spoiler.

biliyorsunuz ki love ingilizcede aşk ve sevgiyi aynı anda karşılayan bir sözcük. bu nedenle türk izleyicinin kafasını karıştırabilir. aslında ingilizce konuşan izleyici de bunun birinci anlamına odaklanır. frozen ve daha sonra maleficent burada kelime oyunu yaparak prenseslerin kaderini değiştiriyor, feminst mesajlar veriyor.
prensin gelip prensesi kurtardığı olay örgüsünü söküyor. ''act of true love'' (gerçek aşkın göstergesi) ve ''true love's kiss'' (gerçek aşkın öpücüğü) tamlamalarını gerçekte nasıl anlayabileceğimizi gösteriyor. frozen'da bu kardeş sevgisiydi. maleficent'ta vaftiz annenin öpücüğü, şefkati. yani bir kadını bir kadın kurtarıyor sonunda. ikisi de istemeden sebep oldukları bir hatayı düzeltiyorlar. olaya kurtarıcı olmak üzere dahil olan erkek figürü gereksizleşiyor.
maleficent masalı yeniden kurgularken iyi-kötü dengelerini sarsıyor. bir yanda çok masum, iyi bir kız varken öte yandan tamamen kötü bir kadın yok. karakter dönüşümü var. masala başka bir açıdan bakıyoruz, kadın düşmanı öğeler yok olup gidiyor, yerine kadın dayanışması geliyor.
eleştirmenlerin malefizin kanatlarının koparıldığı sahneyi tecavüz olarak yorumlaması şaşırtmadı (angelina jolie bunun kasıtlı bir gönderme olduğunu ifade etmiş) çünkü çok etkileyici bir sahne ve anında ne olduğunu kavrıyorsunuz. ben bunu tecavüz olarak düşünmemiştim ama malefizin bedensel bütünlüğü her halükarda bozuluyordu. savunmasız bir haldeyken zarar görüyor ve kendisinden bir parçayı kaybediyordu. ilerleyen kısımlarda bunun asıl intikamını kraldan alıyor, uyuyan güzelden değil. duvarları yıkıyor ve ülkeler birleşiyor.
bir ikinci okuma da, vikipedi'den öğrendiğim üzere, kapitalizm-sosyalizm çatışması imiş. zaten filmin başında moors'un bir yöneticiye sahip olmadığı söyleniyordu. malefiz kalbinin katılaşmasıyla baskıcı bir insan oluyor ve koruyucudan kraliçeye dönüşüyor. bu çok önemli. düzenleri insanların düzenine benziyor. insanların kralı ise kral olmak için malefizi iğfal etmişti. malefiz eziliyor ve kendisinden güçsüz olanları eziyor. filmin sonunda ise bu iki sistem barışıyor.

konusu çok güzel işlenmiş diye düşünüyorum, senaryoyu beğendim. bir-iki mantık hatası dışında. kanımca görsellik o kadar önemli değildi, fazla abartılmasaydı, daha gerçekçi olsaydı daha iyi olurdu. bu çocuklara da hitap eden bir film değil bir yetişkin filmi olabilirdi. animasyondan, sevimli yaratıklardan biraz kısmak lazımdı.
güzel fakat mükemmel değil. konusu ve amacı bakımındansa önemli ve başarılı.

(ucuncude keramet vardir - 3 Ekim 2014 15:54)