The Brothers (~ Bracia) ' Filminin Konusu : Sam Cahill, Afganistan dağlarında terörle savaşmak üzere gönderilmiş bir Amerikan askeridir. Eşi Grace ve çocuklarının yanına erkek kardeşi Tommy taşınır. Tommy kardeşinin ailesini korumak için onların yanındadır, oysa değişken karakteri ve tuhaf alışkanlıkları aile içinde sorun yaratır. Zaman geçtikçe Tommy ve Grace birbirlerini daha iyi anlamaya ve birbirlerinden hoşlanmaya başlarlar. Sam'in Afganistan'da yaşadığı travmalarla birlikte eve dönmesi ise bütün dengeleri değişecektir.
Love Jones(1997)(7,5-3345)
Love & Basketball(2000)(7,2-16442)
The Wood(1999)(7,0-7502)
Soul Food(1997)(7,0-6163)
The Best Man(1999)(6,7-8305)
Jason's Lyric(1994)(6,6-3108)
Brown Sugar(2002)(6,5-7937)
Two Can Play That Game(2001)(6,1-5761)
Waiting to Exhale(1995)(5,8-8564)
A Thin Line Between Love and Hate(1996)(5,7-3772)
How Stella Got Her Groove Back(1998)(5,6-6209)
Daddy's Little Girls(2007)(5,6-6560)
başrollerinde rachel weisz, adrien brody ve mark ruffalo'nun oynadığı yapım aşamasındaki film. http://www.imdb.com/title/tt0844286/
(constantine - 30 Aralık 2007 13:19)
altın portakal film festivalinde kapanış filmi olarak gösterilen film. aynı zamanda adrien brody annesiyle beraber gelmişti filmi izlemeye.
(cdnz - 8 Kasım 2008 14:10)
antalya dördüncü avrasya uluslararası film festivalinde türkiye galasına katıldığım güzel, eğlenceli ve etkileyici bir sona sahip film... filmin başrollerinde adrien brody, mark ruffalo ve rachel weisz var ve çok iyi performans göstermişler...filmin konusu;dünyanın en iyi dolandırıcıları olan bloom kardeşler, milyonerleri birbirinden değişik senaryolarla dolandırmakla geçinirler. her işte yaptıkları gibi bloom, stephan ve sessiz ortakları bang-bang son işlerini yapmak adına biraraya gelir. son işleri ise zengin ve güzel olan penelope'yi çıkardıkları dünya turunda dolandırıp $2.5 dolar koparmaktır. ancak bloom'un penolope'ye aşık olması nedeniyle işler yolunda gitmez. avcılar ava dönüşür.
(usesoap - 5 Şubat 2009 01:46)
brick'le iyi bir çıkış yapmış rian johnson'ın yeni filmi. film dolandırıcılık yapan iki kardeş hakkında. küçüklükten itibaren üçkağıt çeviren iki kardeşten küçük olanı bloom, bu işlerden ayrılmak ister. ancak abisi stephen, ona son bir işte çalışmak için teklif götürür. buna göre, zengin bir ailenin varisi penelope'yi antika satıcısı kılığına girip dolandıracaklardır. konusu tipik dolandırıcılık filmlerini anımsatsa da johnson'ın konuyu işleyişi türdeşlerinden oldukça farklı. çeşitli absürd yönleriyle film zaman zaman wes anderson'a, zaman zaman da tim burton'a göz kırpıyor.
(whatdreamsmaycome - 3 Ekim 2009 10:33)
2oo9'un kanimca en basarili filmlerinden birisi. adrien brody her zamanki gibi cok iyi bir oyunculuk sergilemekte. rachel weisz da ayni sekilde penelope rolunde yildizlasiyor.
(xeroquark - 3 Ekim 2009 12:08)
yakın bir zamanda birçok seveni olacak film.--- spoiler ---iddia ediyorum. bloom ile penelope'nin el tutuştukları, sonrasında bloom'un elini çektiği sahne sinema tarihinde unutulmazlar arasına girecek.--- spoiler ---
(whatdreamsmaycome - 6 Ekim 2009 22:04)
wes anderson'un yonetmedigi wes anderson filmi diye izliyorsunuz ama oyle olmadigi harika finalinde ortaya cikiyor. rian johnson takip edilmesi gereken yonetmenlerden.
(quaid - 16 Ekim 2009 22:09)
konusuyla , oyunculuğuyla , renkleriyle insana mutluluk veren bir film.
(strange paths of elvish dreams - 27 Ekim 2009 14:49)
kendine özgü bir anlatımı ve renkleri olan aşk soslu bir dolandırıcılık öyküsü. dolandırıcı kardeşlerin bu işe nasıl başladığını gösteren açılış sahnelerinin ardından iki kardeş arasındaki farklılıklar ve anlaşmazlıklar, onun ardından ise son bir kez dolandırıcılık yapma kararı alan kardeşlerin zengin, çok yönlü, asosyal ve şirinler şirinesi bir rachel weisz'ı dolandırma işine girmeleri, ardından bu dolandırıcı kardeşlerin gönülsüz olanı her zamanki melul haliyle adrien brody'nin aşk rüzgarına kapılması ve tüm bunların ardından gelen sürprizli ve oldukça akıcı ilerleyen bir film. çok öyle başyapıt mertebesinde değerlendirilecek bir film olduğunu söyleyemeyiz the brothers bloom'un. ne var ki, brick'ten tanıyabileceğimiz rian johnson'ın burada da kendine has naif bir dünya kurması ve filmi birbirinden hoş ayrıntılarla süslemesiyle filmin beğenimi kazanabileceğini söyleyebiliriz.
(sera - 25 Kasım 2009 14:44)
filmin girişindeki hızını tüm filme yansıtamaması en önemli eksiği.artılara geçersek. filmin başındaki göndermeler silsilesi, eleştiriler üst düzey. filmin belli bir seviyede sinema, edebiyat, dünya tarihi ve genel kültür sahibi olanlar için daha tatlı gelecektir. dostoyevskiler, diğer dolandırıcılık filmleri havalarda uçuşuyor.rachel weisz benim için kocaman bir artı. canlandırdığı karakter sinema tarihinin en yalnız en zengin ve en saf kızı. öyle ki inanamayıp filmin sonunda "kirli çürük ve adi" ye dönecek sandım. mark rufolo ve andryn broody cabası.eğlenceli ve "perfect con" takıntılı filmler arasında iyi bir yerde. tabi yol filmi olarak düşünüleibilir. biraz da romantik komedi gibi the brothers bloom.
(porco rosso - 15 Aralık 2009 09:11)
rachel weisz ve adrien brody ve o oyunculukları olmasa, filmde romantizmden bahsetmek biraz zor olurdu!
(endless bliss - 4 Ocak 2010 11:20)
içinde barındırdığı oyuncuların sergilemiş olduğu oyunculuk performansı ve zaman zaman sağa bir o kadar da sola yatıran senaryosu ile gayet başarılı olmuş bir film. son zamanlarda orjinal bir senaryo görmemiş bünyelerde ilaç etkisi yarattığı da söylentiler arasında.
(melancholy man - 4 Ocak 2010 11:29)
--- spoiler ---penelope nin yeteneklerini sergilediği bölüm kanımca filmin en eğlenceli ve tekrar tekrar seyredilmeye değer bulduğum yeriydi...--- spoiler ---
(beldar - 20 Mart 2010 06:40)
filmin mizah dozunu ben çok sevdim açıkçası. özellikle bang bang karakterine bayıldım. film ön planda ilerlerken, arka planda bir çok espri oluyor ve sanırım ilk izleyişte bunların hepsini yakalamak mümkün değil.--- spoiler ---misal bizim dolandırıcılar penelope'nin evine ilk gittiklerinde kız arabasıyla heykele çarpar ya; iki saniye sonra çekicinin arabayı çekiyor olması. (hazırda bir çekici bekliyor gibi anladım ben bunu.)ya da gemide stephen'in bang-bang'i penelope'ye tanıştırırken "..aynı zamanda şahsi masözüm"dediğinde bang-bang'in suratının aldığı ifade;ama en çok güldüğüm, yine gemide restorant sahnesinde, bang-bang'in ağır ağır elmayı tek seferde soyması, sonrasında elmayı denize atıp, soyduğu kabuğu yemeye başlaması.ayrıca bunu yazarken aklıma geldi, penelope'nin çocukluğunu bloom'a anlatırken, -tek planda- iskambil kağıtlarıyla yaptığı numaralar, vs o sahnedeki çekime bayıldım.--- spoiler ---kısacası eğlenceli, keyifli bir film olmuş.
(gioberg - 8 Haziran 2010 22:15)
basrollerinde adrien brody'nin elleri ve masum bakislarinin oynadigi, ''aman hicbirseyden eksik kalmayayim'' insanlarinda * acayip derecede karadag'a gitme arzusu uyandirmis ozel film. isvicreli bilimadamlarinin kahvehanede bir grup insan uzerinde yaptigi gozlemlerde, filmi izleyenlerin izlemeyenlere oranla borulu sekerlik kullaniminda 3 kat daha cekingen ve tedirgin olduklari gozlemlenmistir.
(indiegirl - 30 Haziran 2010 10:55)
yalanla ilgili bir hayat boyu öğretilmiş ezberleri bozan duygusal filmdir.insanı can damarından vurur çünkü çizgilerin dışındaki karakterleri aslında bizden çok farklı değildir. bizimle aynı sorunları yaşarlar. sadece daha aşırı yaşarlar. onların da kendi sorunları içinde boğulduklarını görmek bizi rahatlatır.--- spoiler ---"the perfect con is one where everyone involved gets just what they wanted" demişler ve filmin sonunda bunu kanıtlamışlardır. görülmüştür ki eğer bir yalan yeterince iyi, ama gerçekten iyi olursa herkes istediğini alabilir. bloom kardeşler zaten neresinden tutarsanız tutun her yerinden sahtekarlık çıkan bu hayatta, trajik bir şekilde de olsa yalanın herkesi mutlu edebildiğini göstermiştir.--- spoiler ---oyuncuların giydikleri filmler bende ayrı bi hayranlık uyandırdı. çekimler en haşin eleştirmeni bile mutlu edecek nitelikte. esasen bunun sebebi çekimlerin çok iyi olmasından değil de mekanların özenle seçilmiş olmasından. bazen kendinizi filmden çok manzaralara kaptırıp, dalıp gidebilirsiniz.
(mathetic - 26 Şubat 2011 10:26)
hayatı güzel kılan şeyin yalanlara gerçek muamelesi yapmak olduğundan bahseden film. bir sahnesinde; her şeyin yalan ve düzmece olduğu bir aşkla gerçek aşk arasında bir fark olmadığı söyleniyor. penelope'nin bir çok şeyin farkında olarak göz yumması da yalanın vurgusunu yapıyor. güzel bir film..
(fosforlu turuncu - 9 Nisan 2011 23:28)
olmayan bir rolde joseph gordon levitt'in de görülebileceği film, başlardaki kutlama sahnesinde gözüme çarptı kendisi. film güzel olmuş ama öyle acayip eğlenceli geçmiyor, adrien brody'nin oyunculuğunun yanında mark ruffalo eksik kalmış gibi geldi bana yani bazı sahnelerde suratına yumruk atasım geldi, rachel weisz rolüne cuk otururken, japon abla rinko kukichi çok tatlı güzel hoş bir şeyler koymuş ortaya, çok beğendim kendisini.film wes anderson'la coen biraderlerden ethan'ın ortak yapımı(istiyorsanız joel'de olabilir) gibi duruyor, mekan seçimleri cidden çok hoş, akıcılığın kesildiği anlar filme zarar vermiyor, aradaki donuk konuşmalar falan gayet güzel bir kombinasyon oluşmasını sağlıyor, yani güzel film izleyin.edit: bu filmi öneren az sevgili bal i shikeste'ye teşekkürü de bir borç bilirim.
(onelaole - 31 Ekim 2011 18:42)
beni final sahnesiyle ağlatmış filmdir. beklemiyordum böyle bir son. filme dönecek olursam başlar da sıkılmış olsam da, penelope'nin ortaya çıkmasıyla birlikte daha eğlenceli oluyor film. seçilen oyuncular ve mekanlar da bunu doğruluyor zaten.
(scream of silence - 7 Ocak 2012 14:35)
güzel ve neşeli bir dolandırıcılık filmi.- " hayatımın farklı zamanlarında abartmıyorum, bir eskimo'ya buz ve bir arap'a kum sattım. ama, kalenin dışına çıkmak için o adama ne gibi tatlı sözler sarf etmiş olabileceğini aklım almıyor... "
(zemin yesil 12 yildiz 3 ok sari - 30 Ocak 2012 16:14)
Yorum Kaynak Link : the brothers bloom