fiyat-kalite ilişkisinden çok öte; en kaliteli malzemelerin, tecrübeli ellerde insanları şaşırtacak derecede yaratıcı bir şekilde yorumlanmasına denir.

(hidrofobik suaygiri - 1 Temmuz 2011 00:16)

jack good'un yemek, mutfak, sınıf (karşılaştırmalı sosyoloji çalışması) adlı eserinde "dünyanın her yerinde görülen hautecuisine afrika’da neden ortaya çıkmamıştır?" sorusunun cevabını arıyormuş, henüz okumadım ama en kısa zamanda kitabı edinip bu ilginç çalışmayı incelemek isterim.bu da ilgili yazının linkiyemek,mutfak,sınıf

(dumurr - 25 Mart 2013 11:55)

fransa cumhurbaşkanı mitterrand´a klasik ev yemekleri yapan özel aşçısı danièle mazet-delpeuch´ın hayatını anlatan 2012 yapımı fransız filmi...filmi tok karnına izlemenizi ve yatmadan önce izlememenizi tavsiye ederim çünkü oldukça başarılı yemek sahneleriyle karnınızdan gurultu sesleri yükselmesine neden olabilir...gastronomiye meraklı olanlar kaçırmasın derim...

(iliketomoveit - 5 Mayıs 2014 21:46)

gastronomi ile falan alakasız, dramatik yapısı sıfır, senaryosunun ne işe yaradığı belli olmayan, sıradan, dümdüz, faydasız, ruhsuz bir filmdir.

cumhurbaşkanı rolünün oyuncu seçimi berbat, aktör de karakter de bunamış. baş karakteri oynayan oyuncu da mutfak/aşçı olayını götünden anlamış. sadece malzeme ve mutfak göstermekle gastronomi, yemek, mutfak vs filmi olmuyor. çünkü hiçbir mekanın filmde karakteri yok.

baş karakterin aptal mı saf mı olduğu belli değil, o kafayla oralara nasıl geldiği hiç belli değil. mal olduğu ise kesin.

yönetmen katkısı sıfır, kurgucu mesleği öğrenmeye direk bu filmle başlamış. flashbackler ve hikayesinin bir amacı ve gereği yok.

işi bırakma sebebine aşçı kadının kendisi bile mantıklı bir açıklama getiremiyor. çekip gitmene sebep olan şey "çok yorulmak" dedin, ben de yedim. (hem de daha o yaşta.) yeni projenin seni çok dinlendireceğini de düşündüm tabi.

bu vasat, dümdüz, sıradan karakter insana "o kadar iyi malzemeye erişebilsem 5 senede ben de süperstar olurum" diye düşündürtüyor.

hikayenin aslını yaşayan kadının da aktarma yeteneği takdir edilesi. o mekanlarda bulunup da hayat hikayeni ancak "oraya gittim şunu yaptım, şurada bana şöyle yaptılar, buraya geldim böyle oldu" diye anlatabiliyorsan sana verilen vakte, ilgiye ve emeğe yazık. kadını bulup "yediğin, içtiğin, yaptığın sana kalsın; bütün bunlardan sana ne kaldı abla, sen onu bir anlat önce" diyesim geldi.

belki de ömrüm boyunca izlediğim en kötü film. çünkü film, herşeyin üstüne bir de iyi numarası yapıyor.

(narrow daylight - 25 Ekim 2014 03:13)

michelin the red guide ın üç yıldız verdiği restoranların menüsü..
(bkz: alain ducasse)
(bkz: paul bocouse)

(carlos - 16 Haziran 2004 13:08)

fransizca bir terimdir, yuksek seviye yemek pisirme, yani gurmelerin begendigi kalitede yemek yapma olayidir, haute coutureun yemek versiyonudur denebilir. ^*

(fincan - 10 Ocak 2002 19:23)