ekim 2008'de gösterime girecek olan film. başrollerinde bill murray, tim robbins ve atonement'ta briony olarak izlediğimiz saoirse ronan var. yer altında kurulmuş olan ember şehrini aydınlatan jenaratör arıza yapar. olaylar gelişir. gecenin bu saatinde bu kadar özetleyebiliyorum konuyu, idare edin. fragman falan da yapmışlar, güzel bişeye benziyor:

http://www.apple.com/…s/fox/cityofember/medium.html

(constantine - 28 Mayıs 2008 02:35)

(bkz: steampunk)

(birahi - 15 Ekim 2008 23:21)

son dönem ünlü fantastik-bilim kurgu türündeki çocuk kitaplarının beyazperdedeki versiyonlarından biri.

http://www.resetmagazine.net/…ma/city-of-ember.html

(er2 - 7 Kasım 2008 15:46)

--- spoiler ---

bana konu itibariyle wall e'yi hatirlatan film
--- spoiler ---

(prion - 11 Ocak 2009 20:53)

korkunç bir film. korkunç derken harbi harbi tırsarak izlediğim bir film. klostrofobi de yok bildiğim kadarıyla bende ama yine de karanlık koridorlar, abuk subuk bir köstebek, sürekli çatırdayan ve derinden gürültü çıkartan borular ve üstüne son demlerini yaşayan jenaratörün çıkarttığı abuk sesler beni germedi desem yalan olur.

bu film kesinlikle çocuk filmi olamaz, dediğim gibi oldukça tırsınç bir film. ama ben heyecanla ve zevkle seyrettim. gelelim ufak yorumlara:

filmin konusu üç aşağı beş yukarı fragmanından anlaşılıyor. kitabı okuma fırsatım olmadı ancak film başlar başlamaz aklıma ilk gelen platonun mağara denklemi oldu. 200 yıl geçtikten sonra artık herkesin herşeyi kabullendiği, dışarısı diye bir yerin olmadığı, her çalışanın kendi işinden başka hiç bir fikrinin olmadığı bir kapalı kutu, bir mağara ortamıydı kor şehri.

bir süre sonra film bu kavramdan sıyrılıyor ve kahramanlarımız artık çıkış yolu arama konusunda kesin kararlarını veriyorlar. daha fazlası spoiler olacağı için burada kesiyorum.

bill murray oldukça güzel rol yapıyor, tim robbinsi görmek de oldukça sürpriz oldu. cgi bazı alanlarda çok belli oluyor ancak idare eder. şehir tasarımı oldukça hoş.

--- spoiler ---

son olarak steampunk mantığına göre bu cihazlar varken herhangi dijital bir cihazın varlığı düşünülemezdi. oradaki en teknolojik şey belki de telesekreter kasedi.

dünyanın sonu diye tasvir edilen şeyin (bence) nükleer savaş olmaması da kor şehrinin tepesindeki küçük delik.

--- spoiler ---

açıkçası beklediğimden çok çok daha iyi bir film çıktı, brandon fraser'in oynadığı mumya veya dünyanın merkezine seyahat tarzı bir film bekliyordum.

(alric - 12 Ocak 2009 22:41)

gereksiz bir film. yapımcıların aklamaları gereken kara paraları vardı herhalde ki böyle bir hikayeye yatırmışlar parayı. hikaye fallout oyununun hikayesine benziyor. benziyor? ulan bu bildiğin fallout! ama son derece çakma bir fallout. başarısız oyunculuk. bill murray ve tim robbins gibi iki ustanın yan rollerde heba edildiği bir film. izlemeyin. zaman kaybı.

(shadayim - 19 Ocak 2009 05:53)

sana göre süt bana göre çilolata. sen fantastik kurdu dersin ben apocalyptic and post-apocalyptic fiction genre'sinde bakarım filme. neden mi ? çünkü kıyamet senaryosunun nasıl oluşturulduğu belirtilmeden başlıyor herşey, insanların o fanusumsu şehre nasıl hapsolduğunun kurgulanması tamamen izleyicinin hayalgücüne bırakılmış. ben filmi bir adet fallout manyağıyla birlikte izledim, fallout oyuncusu değilim ama oynayanı çok izledim mesela, f3'ten bahsediyorum (hala 1-2'den bi-haberim.) amber şehrinin atmosferini fallout 3'ün maplerine benzettik biz, hatta öyle ki, lağım tünellerinde yaşayan hamamböceğine benzeyen yaratıkların modellemesi bilene f3 yaratıklarını anımsattı bize. filmin sonlarına doğru çocukların ellerindeki haritayla şehirden çıkma çabaları desen gene oyunlarda oyunculardan çözmeleri istenen bulmacalara benziyordu. yer karolarının tekstürleri, kıyamet ya da yaşanmış bir felaketten sonra beliren gazoz kapaklarıyla alış-veriş yapma mevzusu. (bkz: nuka cola) sonracıma insanoğlunun fıtratında bulunan âkileye mensup olma eğilimine topluca şarkı söyleme / dua etme seanslarıyla yapılan vurgu metalon şehrinin ortasına düşen patlamayan atom bombasına tapınmayı çağrıştırdı. tabi bütün bunlar bizim kendi kafamızdan uydurduğumuz alternatik benzeşim senaryolarından ibaret. en başında dedim ya sana göre süt bana göre çikolata, nasıl ve nereye yorarsan öyle izlersin. demekki bu filmi bir fallout fanıyla izlememek gerekiyormuş

(thelepermessiah - 22 Ocak 2009 14:39)

konusu güzel olmasına rağmen olmamış dedirten, çocuklar için eğlenceli, güzel olacağını düşündüğüm film...

(mecazi dem - 22 Ocak 2009 14:40)

8-15 yaş grubu çocuklar hedef alınarak hazırlanmış bir fantastik macera. bunun dışında kalan izleyici kitlesi için eminim film 90 dakikalık bir zırva olacaktır. belli bir kalite seviyesine alışmış izleyiciyi kesinlikle tatmin etmeyecek bir kurguya sahip. sadece oyunculuk güzel. bunun sebebi de çok basit roller olması.

--- spoiler ---
olması gereken her şeyin olduğu bir film. kahramanlarımızın nerede yardıma ihtiyacı olsa o anda hızır orda bitiyor. yok efendim etrafın sakinleşmesi gerek herkes şarkı söylemeye gidiyor. işte kutu 200 yıl sonrasına ayarlı tam o vakitlerde de bir kaç kişi çıkış olması gerektiğini düşünüyor ve hop kutu ellerinde. efendim makina sıkışıyor ama adamın biri çarkların arasına bir çubuk sokarak hepsinin çalışır hale getiriyor. sandalla giderken aşmaları gereken bir engel çıkıyor ve bir dalga gelip onları öbür tarafa atıyor. işte efendim bir yere ulaşmaları gerek paat yol önlerinde bitiyor. kurgusal mantıksal özellikle fiziksel bir çok hata mevcut.

--- spoiler ---

(hacer ul esved - 29 Ocak 2009 02:50)

kanımca bünyesinde bir adet lord of the rings referansı barındırmaktadır, zira ana karakterlerden birinin adı doon harrow'dur.

(bkz: dunharrow)

(the best is yet to come - 2 Temmuz 2009 01:31)

dun gece kablo tv'de sinema hd2 kanalinda oynayan film.

az biraz dark city tadinda lezzetli film.

(hep okur - 1 Aralık 2009 12:43)

izlemek için baya geç kaldığım bir filmmiş. ama bu sürede hiç bir şey de kaybetmemişim. zira film acayip dandik. ilk başlangıçta gizli kutu filan olunca baya farklı kurmuştum hikayeyi daha gösterişli bir film beklemiştim. boşunaymış. direk zaman kaybı.

(yesildeki mavi - 2 Ocak 2011 21:57)

saoirse ronan hatrına izlenesi film.

aslen bir kitaptır.
ha bir de not, film yapımcıları arasında tom hanks var ne arıyorsa...

(gominist redar - 12 Şubat 2011 17:07)

çocuk filmi... büyükler için değil... +7 değil de, -7 uyarısı konulabilir... yani 7 yaş ve altı... gerisi zaman kaybı...

(journalist - 12 Şubat 2011 17:53)

(bkz: vault 13)

(camel soft - 22 Nisan 2012 03:44)

çocuklara yönelik bir kitaptan uyarlandığını bilerek izlemeniz gereken, pek keyifli, muhteşem müziklere sahip film. hayal kuramayan bazı sıkıcı yetişkinler izlemesin. 7/10. (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=gojdsltn8jg)

(rinnegan - 7 Eylül 2013 10:59)

izledigim, hoca vakit gecirdigim, hic sikilmadigim film.
yetiskinler de izleyebilir. amaciniz oturalim vakit gecirelim vs ise memnun kalirsiniz, yok bir film izleyeyim de hayatim degissin diyorsan. ozaman bulasma tabiki.

(drkobay - 5 Ocak 2014 21:10)

bu aralar neredeyse içinde yaşadığım "wasteland" söz konusu olduğunda anlamı daha da derinleşen, hafif, güzel, eğlenceli, umut dolu bir post apocalyptic sığınak kurgusu..

"çocuk filmi" denip küçümsenen sayısız filmi tekrar tekrar ve hayranlıkla-keyifle seyredebilen ben gibi saftorikler için çok kıymetliyse demek, sözlüğün yüce eleştirmenleri tarafından hor görülmesi zoruma gitti.. the neverending story, jumanji, stardust, the gnome-mobile, zathura, the wizard of oz ve adını hatırlamak için kendimi zorlamayacağım sayısız eski/yeni film ile beslediğim içimdeki "çocuk" olmasa nefes alamazdım sanıyorum..

izlerken bu dünyanın çekilmezliğinden kaçmak, ardına bakmadan, düşünüp sıkılmadan dörtnala kaçmak mümkün.. ve bu benim için paha biçilmez bir şey..

(sahlanankoc - 20 Mayıs 2014 08:34)

konusu hoş olan ama kendisi öyle çok şey vaadetmeyen filmdir. yine de her karşılaştığımda izlerim, o ayrı. görsellik ve oyuncular yeterince iyi ama sanki tv filmi olarak çekilmiş gibi, sinemaya pek yakıştıramadığım filmdir. andrew lockingtonun muhteşem müzikleri ile filmi beğenmesiniz de o film havası içine girersiniz diye tahmin ediyorum.

(nickalangeronimo - 22 Şubat 2015 21:32)