ingilizce "baykuşun ağlayışı"

(rollerblade - 30 Aralık 2008 06:43)

bir patricia highsmith çığlığı.. baykuşlu yazarın en has romanlarından.. polisiye-gerilimin en güzel örneklerinden..

(charlottesometimes - 30 Ekim 2002 10:38)

patricia highsmith'in romanından uyarlanan ve başrollerinde paddy considine ve julia stiles'ın rol aldığı 2009 yapımı değişik bi gerilim filmi.

(bce - 28 Şubat 2010 00:53)

şahane bir highsmith kitabı. ingilizcesi çok kolay ve anlaşılır. psikolojik gerilim öğeleri yine gediğine oturmuş. spoiler içerikli kısaca konusu:
yeni boşanmış robert'ın kurduğu yeni hayatta başına gelenlerdir. robert nedenini bilmeksizin jenny isimli bir genç kızın evini gözetler. ancak jenny karakteri de çok normal değildir ve gözetleyicisini evine davet eder ve hatta ona aşık olur. robert herne kadar jenny den uzak durmaya çalışsa da jenny adete roberta yapışmıştır ve bu da terk ettiği nişanlısı greg'i çok rahatsız etmektedir. greg robertı tehdit eder ve bir gün dövüşürler. bu dövüşme sonrası greg ortadan kaybolur ve robertın kendisini öldürdüğü intibası bırakmaya çalışır. işler bu minvalde ilerlerken bir de robert'ın huzursuz karısı greg'e yardım eder. robert bu zor durumdan kurtulabilecek mi??

(labit - 7 Mayıs 2012 14:10)

iyi film.

sıklıkla tv2'de gecenin bir köründe , her daim, aynı sahnesini gördüğüm bir film idi bir zamanlar, türkçe çevirisi ile "saplantı".

bugün gene tv2'de gördüm (bu kez daha erken bir saatte) ve oturup izleme kararı aldım.

iyi filmdi. kabul ediyorum, eksikleri olsa da, iyi senaryoya sahip bir filmdi.

ancak asıl söylemek istediğim övgüler başrol oyuncusu paddy considine'e gidecek birazdan. adam oynamış sözlük, harbi harbi oynamış.

--- spoiler güzellemesi --

film boyunca "katil kim?" diye soruyorsunuz kendi kendinize. ancak ortada en başta kesinlikle bir katil yok. robert mütemadiyen, yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış insanlar ıle olmak sorunsalına kurban giden bir masum karakter...

başta jenny karakterine hissettiği "mutluluk" hali zaman ile onun sonunu getiriyor. kadına, onun ona olan saplantısına cevap olarak verdiği, "ben senin mutlu olmanı sevdim sadece" cümlesi de bununla alakalı zaten..
çünkü, kendisi mutlu değil robert'ın.

film süresince, şok olmak kesinlikle mümkün (her ne kadar film durağan akıyor gibi görünse de).
birden patlayan silahlar, evlerin arkasından çıkan kim olduğu bilinmeyen kişilikler,
robert'ın, bence asıl saplantı'lı olan eski karısının bir karakolda greg karakteri ile beraber birden ortaya çıkması..

film saplantı ve mutsuzluk üzerine kurulu çoğunlukla.
kadınların saplantılı halleri ise erkeklere nazaran çok daha fazla.

ha bir de,
robert'ın etrafındaki herkese "şansızlık" aşılayan bir karakter olmasından da sanırım bahsetmek gerek.

yer yer bu karakterde kendimi de görmedim değil sözlük. atılan dümdüz bir adımda bile düşüp yere kapaklanan, ne zaman mutlu olsa ardından bir şekilde mutsuzluğu çağıran/çağırtan ben..

neyse bu başka bir başlığın konusu son tahlilde.

(kelebeklerinviziltisi - 27 Nisan 2014 22:34)

türkçeye "baykuş çığlığı" olarak çevirilmiş roman. piyasada bulunmuyor. ben internette sahaflardan aldım. daha iyi polisiye - gerilim romanları okumuşluğum var. bu da güzel ama amatör eğlendirir.

(penumbralzone - 24 Mayıs 2014 13:06)