Carjacked (~ Gasp) ' Filminin Konusu : 2011 yapımı, ülkemiz sinemalarında gösterime girmemiş nefes nefese bir aksiyon/gerilim. Başrolleri Maria Bello ve Stephen Dorff paylaşıyor. ABD'nin güney eyaletlerinden Louisiana'nın küçük kenti Baton Rouge'da oğluyla birlikte araba yolculuğunda olan Lorraine, yolda azılı bir banka soyguncusu olan Roy tarafından alıkonur. Lorraine oğlunun yaşamını tehlikeye atmak istememektedir. Aralarında zorlu bir mücadele başlar.
Spartan(2004)(6,6-28121)
Zaytoun(2012)(6,6-1479)
Brake(2012)(6,1-10902)
Oliver's Deal(2016)(6,0-602)
Wheeler(2017)(5,8-327)
Heatstroke(2013)(4,8-2565)
esasında trişka bir film ama kendini izletiyor. oyunculuk iyi.
(bl - 13 Kasım 2011 22:06)
en tırt filmler listesinde başa oynar.
(xenophobe - 3 Şubat 2012 00:57)
çoğunlukla wwe gibi amerikan güreşi yönüyle ön plana çıkan yönetmen john bonito'nun tür olarak ilk farklı filmi olan 2011 yapımı hollywood filmidir.. aslında yukarıdaki yorumlar gibi çok kötü bir film değil, aksine, beklentileri zaten minimumda tutan ve bu nedenle de iyi oyunculuklarını gizleyen bir yapımdır.. maria bello'yu henüz tanımamış olanlara önerilebilecek bir film.. hele ki a history of violence ve the cooler'ı izlememiş olanlara "giriş dersi" olarak izletilebilir..kocasından garip ve acılı bir boşanma sürecinden sonra ayrılmış olan bir kadının çocuğuyla birlikte çıktığı araba yolculuğunu anlatıyor.. benzin istasyonunda durduklarında, lorraine bir şeyler almak için içeriye girer ve tekrar arabaya geldiğinde arka koltukta elinde silahla bekleyen roy'u görür.. bundan sonrası da filmin senaryo gelişimini anlatıyor zaten.. ilk bakışta konuya hemen dalan, heyecan ve aksiyon sözü veren, karakter sayısı az olsa da bol çığlıklı, daha bol gerilimli bir film izleyecekmişiz gibi geliyor ama özellikle filmin yarısına doğru düşen tempo gayet acemi hareketlerle yükseltilmeye çalışıyor bonito tarafından.. büyük çoğunluğu tek bir mekanda -arabanın içinde- geçmesine rağmen, izlerken sıkılabileceğiniz yönü bu değil carjacked'in.. filmi en az oyuncuyla kotarmaya çalışan bonito'nun senaryo işi içine hiç girmemesi, karakter çözümlemelerini de kısıtlamış, david lynch filmlerindeki o boğucu atmosferi ortaya koyma çabasının kötü bir taklidi olmaktan öteye gidememiş görünüyor.. gene de televizyonda verilse izlenebilecek filmlerin bir basamak yukarısında bulunuyor.. bunun da nedeni başrolündeki iki oyuncunun, bu kadar düşük bütçeli, az karakterli, daha az mekana sahip bir filmin adının üzerine çıkması..maria bello'nun thank you for smoking'teki küçük rolü, secret window'daki nefis amy canlandırması ve tabii ki er'daki 1 sezonluk katkısı paha biçilemez bana göre.. kendisini er'dan hatırlayamayanlar golden globe'a* aday olduğu iki filmine bakabilir.. yaşına göre hala bozulmamış o hüzünlü bakışları, geniş alnı, çıkık elmacık kemikleri ve hepsinden önemlisi morali bozuk, depresyona bir kala durmuş sorunlu kadın rollerindeki başarısı kendisini tanıma sebebidir.. bu filmde de bu sebepleri birer birer görebiliyoruz.. kararsız ve ne yapacağını gerçekten de bilemeyen rollerde yer alması da bunun göstergesi sanırım..carjacker roy rolündeki stephen dorff'u, ben bile ağzımın sularını toplayarak izleyebildiğimi itiraf etmeliyim.. blade'deki karizmatik vampir deacon frost'u -isme baksana, sence çirkin bir adam bile bu rolle efsane olmaz mı?- canlandırması kariyerini parlatmış olması gerekirken tam tersine düşüş içine girdi.. hem gişede hem eleştirmenlerin gözünde felaketle sonuçlanan alone in the dark tecrübesiyle dibi gördü ve tenis topu örneğindeki gibi yukarıya çıkmaya başladı.. public enemies ve immortals'da gayet iyiydi.. 2013'te vizyona girmesi beklenen ve çekimi sona eren, yalnızca kamera arkası işlerinin kaldığı the iceman'de de boy gösterecek.. kısaca kariyerini özetledim galiba, şimdi de filmdeki halet-i ruhiyesinden bahsedeyim.. soyguncu rollerine cuk oturacak yüz hatlarına sahip olduğu su götürmez bir gerçek.. buna sigaradan çatallaşmış kısık bir ses, gülümserken "aslında içim bembeyaz ama bakarsan kör olursun" bakışı ve anlık tepkilerindeki gerçekçilik de eklenince, ortaya, performansı hep deacon frost olarak kalması gereken bir aktör çıkıyor.. bu filmdeki soyguncu, bir dediği diğeriyle çoğunlukla bağlantısız, ne yapacağı belli olmayan ve kısaca dengesiz görünümlü roy ile gayet başarılı olmuştur bence.. sırf şu filmdeki rolüyle bile tanınmayı hak ettiği kanaatindeyim..evet, kıytırık bir film bu, hem senaryo hem de içerdiği mekanlar göz önünde bulundurulduğunda.. ama gene de, içinde ışıl ışıl parlayan ve yer yer göz acıtan maria bello ve stephen dorff'u bulundurması nedeniyle bile izlenebilir.. yine, yeni, yeniden kimsenin iplemediği bir filmin güzel bir fotoğrafıyla veda ediyorum..http://www.imdb.com/media/rm3405689344/tt1321861
(lake of the hell - 9 Haziran 2012 11:46)
Yorum Kaynak Link : carjacked