david gilmour "kulaklığı takip şöyle arkasına yaslanıp bu albümü ilk defa dinleyen bir insan olmak isterdim, bunu yapma şansım olmadı çünkü hiç" demişti bi belgeselde bu albüm hakkında.

(gatesofdawn - 10 Kasım 2006 10:01)

dünyada 30 milyondan fazla satan pink floyd albümü...

(stinkfist - 9 Mart 2000 14:09)

mükemmel bütünlügü,sarkılar arası gecisleri,sozleri,muzikleri,efektleri bir baska albumde bulunmayan ve bulunması imkansıza yakın olan bir album.

(verbal kint - 12 Mayıs 2002 21:23)

bu albüm hakkındaki bütün düşlerimizi yıkan bir cümleyi roger waters sarfetmiştir:

soru: dark side of the moon un başarısını neye bağlıyorsunuz?
roger waters: o zamanlar hepimizin ortak bir amacı vardı. ünlü ve zengin olmak..

(tduirlaan - 14 Nisan 2008 23:21)

micheal jackson nin thriller albumune kadar en cok satan album idi, su anda ikinci siradaki yerini korumakta. pink floyd un amerika listelerinde ilk kez 1 numaraya ciktigi albumdur. money alti aydan fazla sureyle ilk sirada kaldi. tum zamanlarin billboard listelerinde 1 numarayi en cok isgal eden albumdur.

(neo - 20 Temmuz 2002 22:32)

ingiltere'de yapılan bir araştırmada ingilterede her 4 ailede 1 tane dark side of the moon albümü varmış.

(morkeste morke - 27 Temmuz 2002 18:11)

shuffle modda dinlenemeyen albüm.

(led zembil - 13 Nisan 2009 00:31)

birçok otorite tarafından sadece pink floyd'un en iyi albümü değil, tüm zamanların gelmiş geçmiş en iyi albümü olarak gösterilir. ama işin ilginç yanı da grubun hiçbir üyesinin favori albümü değildir. david gilmour ve rick wright'ın favorisi wish you were here'dir, nick mason'un ise animals'tır ve roger waters'ın favorisi de the wall albümüdür.

sözü geçen bu 4 albüm de pink floyd'un altın yıllarında çıkmıştır. ancak dark side of the moon grup üyelerinin hayatları açısından bakıldığında diğerlerinden en önemli farkı, hepsinin hayatlarını en çok değiştiren albüm olmasıdır. çünkü dark side öncesinde pek dikkat çeken bir grup olmayan pink floyd, bu albümle beraber bir anda milyonlara hitap eden bir gruba dönüşmüştür.

gerek pink floyd, gerekse roger waters albümün hakkını vermişlerdir. pink floyd 1994'teki the division bell turnesinde(roger waters artık grupta değilken), konserlerin 2. yarısında bütün dark side of the moon'u çalmıştır. roger waters ise, 2006'da başlayan bir ayağı da istanbul olan ve 3 yıl süren bir dark side of the moon turnesi düzenlemiştir.

(roger waters - 30 Haziran 2009 02:38)

pink floydun şaheser albümü... başyapıt.. dünyanın en uzun süre listelerde kalmış albümü.

(guru - 26 Mayıs 2000 10:10)

(bkz: time)

(gazolin - 5 Haziran 2000 02:32)

bu albümü shuffle yaparak dinlemek, akşam yemeğine tatlı ile başlayıp çorba ile bitirmeye benzer. ^*

(together we stand divided we fall - 10 Mayıs 2010 18:36)

30.000.000 adet civarı satılması nedeniyle dünyada çalınmadığı bi an olması olanaksızdır.

(veralynn - 12 Haziran 2001 14:50)

(bkz: dark side of the moon)

"there's no dark side of the moon, matter of fact it's all dark" diye biten album..

(osric - 12 Haziran 2001 23:30)

içiçe geçmiş şarkılar, sesler...

ha hayata dair kalın bir kitap okumak, ha dark side of the moon'u dinlemek...

sesini açmak istiyorum bu albümün. açayım iyice ki
speak to me'deki kalp atışlarını hissedeyim
breathe'in sözlerinden yaşamı öğreneyim
on the run'ı duyarken o "boşa koşan adam"ı görebileyim
time'daki ziller, çanlar acıtsın, rahatsız etsin beynimi
the great gig in the sky'daki vokal ürpertsin tüylerimi
money'yi özümseyeyim, paranın bir suç olduğunu anlayayım
us and them'de benliğimi tanımlayayım
any colour you like'ta kendimden geçeyim
brain damage'daki kahkahalar kafamın içinde yankılansın
eclipse'te kapalı gözlerimle o tayfı göreyim...

(roda cherji - 23 Eylül 2004 15:13)

roger waters bir roportajda ummagumma ile ilgili bir soruyu cevaplarken

"dark side of the moon'dan once bizi kimse dinlemiyordu ki" diye cevap vermis.. pink floyd'u pink floyd yapan albumdur diyelim kisaca..

(osric - 11 Eylül 2001 21:36)

insanlar için güneş vardır aslında.

dünya yaşamı sonsuz güzelliklerle doludur. mutlu olmak, iyi bir yaşam sürmek hiç de zor değildir... en azından o kadar da uzak değildir. ama insan kapılır... hırsına kapılır, kazdıkça kazar, neyin peşinde koştuğunu bilmez, ama koşar, zamanın onun için nasıl hızla geçtiğini, ömrünü aptalca şeylerle tüketmekte olduğunu, ölümüne doğru koştuğunu farkedemez.

insanlar için güneş vardır, ve işte ay, her ne kadar güneşin yanında küçücük kalsa da, önüne geçip ışığını kesmeye, dünyanın sonsuz güzelliklerine gölge düşürmeye başlamıştır...

ve insan kapılır... para peşinde, şöhret peşinde, kimlik peşinde tüketir kendini. kendisiyle birlikte diğerlerini de bu yarışa sürükler, kendi rahatsızlığını başkalarının rahatsızlığıyla besler, susuzluğunu gidermek için tuzlu su içer...

küçücük ay, güneşin o kudretli ışıklarının önüne geçmiş, kapamıştır. insanlar için dünya karanlıktır artık, güneşin yerine ayın karanlık yüzü vardır; güneş sadece arkadan göz kırpmaktadır, kendisine inananlar ve kendisi için savaşanlar için...

dark side of the moon tüm bunlara ve çok çok daha fazlasına dair, bir edebiyat yapıtı, bir sinema filmi, bir opera, bir tiyatro oyunu, bir müzik albümü, bir sanat eseridir.

(roda cherji - 8 Ocak 2005 21:54)

bu albumun kapagindaki prizma ile albumun icindeki bazi seslerin arasinda bir iliski var.kapaginda prizmaya carpan ve renklere ayrilan bir isik var. albumun basinda da once kalp atislari, yazarkasa sesi, garip bir aksaganla konusan adam (i've always been mad...) , saat sesi, ucak sesine benzer bir ses , hep beraber veriliyor. sonra bir bayan cigligi duyuluyor^* ve albume geciliyor. albumde de her sarkida bu bahsettigim sesler ayri ayri duyuluyor (time'da saat, money'de yazarkasa, great gig in the sky'da o deli adamin konusmasi, on the run'da ucak sesi ...)

bu durumda o seslerin toplamini isiga, kadin cigligini prizmaya ve albumun her bir sarkisini ayri bir renge benzetebiliriz^*. yorumlarim bu yondedir.

(motorbreath - 7 Temmuz 2005 07:30)

1 mart 1973 tarihinde piyasaya sürülen albüm tam olarak 740 hafta (14,5 yıl) listelerde kalarak rekor kırmıştır.

(bizans - 28 Ocak 2002 17:41)

speak to me
breathe
on the run
time
(breathe reprise)
the great gig in the sky
money
us and them
any colour you like
brain damage
eclipse

(sokratesla - 28 Aralık 2001 11:53)

ilk kez dinleyen ve ayrımına varan kişinin; öncesinde ve sonrasında dinlediği tüm albümleri tekrar gözden geçirmesine yol açan, büyük ölçüde değersizleştiren şaheser. o kadar gaddar bir albümdür ki, beyne bir kere yerleşti mi çıkmaz. her dinlediğiniz şarkıda, albümde sizi karşılaştırma yapmaya zorlar. yanında diğerleri ile^*** bulutların arasındaki zirvedeki tahtında oturup diğer gruplara, albümlere küçümseyerek bakan bir varlık gibidir adeta, " bu ne?" der size, "bunu mu dinliyorsun?".

yeter artık başka gruplar, başka albümler de dinlemek istiyorum denir, başarılır da. sonra gün gelir bu 4 adam tekrar toplanır ^*, çıkıp sadece 20 küsür dakika çalarlar. sigarayı bırakmış bir insanı tekrar sigaraya başlatan tek sigara gibi yeterlidir bu 20 dakika, paket gerekmez. herşey baştan başlar, ayın karanlık yüzü sizi bekler.

(gebura - 24 Ağustos 2005 10:18)