2010 yapımı ho-cheung pang filmi.
--- spoiler ---
hong kong banliyölerinden, hong kong rezidanslarına geçiş yapmak isteyen cheng li-sheung isimli manyak hatunun olaylardan habersiz daire sahiplerini vahşice ( vahşice biraz hafif kaldı aslında) öldürüşünü izlediğimiz görüntü topluluğu. uzakdoğu'nun gore filmlerini sevenlerin hoşuna gidecektir. bu türle alakası olan biri olaraktan söyleyebilirim ki; temiz iş çıkarmış yönetmen. abartmadan, yalın bir üslup kullanarak karakterin analizini de geçmişten, çocukluk yıllarındaki bir kaç olayı göstererek vurgulamış. bi arada babasını öldürüyor cheng. cheng, bir bankanın çağrı merkezinde çalışan, iş adamının tekiyle yatıp kalkan asosyal güzel bi hatun. duru, masum bi güzelliği var cheng'in. yönetmenin ironisi de budur.
filmde en çok güldüğüm sahne; cheng, torbacının bağırsaklarını eline verir, tabi adam hemen ölmez, ilkbaşta ölü taklidi yapar, sonra cheng diğer odalara gider, torbacı o sırada cigarayı yakmış, tüttürmektedir.
--- spoiler ---

(tanrek - 7 Aralık 2010 17:17)

2010 yılı mahsulü ho-cheung pang tarafından yönetilmiş olan hong kong yapımı bir film. dream home, 1973 doğumlu yönetmenin bugüne kadar yönettiği dokuz film içinde tek korku filmi.

dream home, uzakdoğu korku filmleri denince akla gelen uzun siyah saçlarıyla yüzünü kapatıp kameraya doğru sürünen hayaletler, huzursuz ruhlar, intikam peşindeki perili evler ya da birbirinden garip büyüler ile uzaktan yakından ilgilenmiyor. tür olarak daha çok yakın zamanda ivmesini yükselten fransız şiddet sineması’na yakın bir görüntü çiziyor. gerçi hong kong korku sineması’nın geçmişine baktığımızda fransızların topunu cebinden çıkaracak onlarca cat iii filmi sayabiliriz ya, o da ayrı mevzu.

dahası için...

(uzuntu - 3 Nisan 2011 21:11)

o kız öyle yapmayaydı iyiydi, zaten subprime mortgage krizi sonraı fiyatlar düşecekti.
(bkz: dünyanın en yüzeysel adamı)

(my jekyll doesnt hide - 17 Nisan 2011 21:15)

film, iki ayrı koldan ilerliyor ve aslında bu kolların her ikisinde de bir 'durum' gösteriliyor. herhangi bir öyküden söz etmek zor. dolayısıyla ortada herhangi bir öykünün olmadığı bir filmde, uzun uzadıya şiddet sahneleri izlemiş oluyoruz ki bu da bir yerden sonra filmi ister istemez bir 'şiddet pornosu' noktasına taşımış oluyor. bu açıdan popüler amerikan yapımlarından çok da farklı bir noktada duramıyor film. aslında amerikan yapımlarına nazaran, son dönemin fransız 'işkence pornosu' örneklerini daha fazla hatırlatıyor. ama genel anlamda bildiğimiz uzakdoğu korku sineması örneklerine benzediği söylenemez. en azından kendi adıma o filmlerde sevdiğim hemen hemen hiçbir şeyi bu filmde bulamadığım kesin...

http://hayatimizsinema.blogspot.com/…i-ev.html#more

(diamant - 10 Mayıs 2011 17:11)

kan, bağırsak, parçalanmış et, kopmuş envai uzuv derken bir filmin daha sonuna geldik. gözlerimi kah kısarak kah kapatarak izleyerek annneanne kıvamına gelmiş olduğumu gösteren film oldu. ha konusu mu? derinliksiz sosyal mesaj kaygısı var diyeyim sen anla. asıl mesele vahşet olsun, kan revan olsun.

sonuç olarak; ben sevmedim, seveni de sevmeyebilirim.

(neat kitsch on the blog - 14 Kasım 2011 22:42)

doğaüstü olaylara vurmayan, gerçekçi bir uzakdoğu korku filmi, daha doğrusu slasherı. arzu ettiğini elde etme yolundaki kadın adanmışlığınının, gözünü kırpmadan hayatındaki en değerli kişiyi harcaması ve insanlığın gözündeki en kutsal olgulardan biri olan hamile bir kadını vahşice öldürmesi gibi öğelerle yansıtılmasında bir miktar art niyet veya aşırılık bulunabilir. kapitalizm eleştirisi ve 'kadın'ın şeytani altyapısı yansıtılırken baymaması başarılı. genel olarak sıkıcı bir film değildi, yönetmenin sense of humorunu beğendim. bir tutam dram, bir tutam komedi, bolca gore sosu formülünde güzel bir iş çıkarmış.

edit: evil ne ya şeytanidir o.

(umuck - 26 Mayıs 2013 14:13)