About a Boy (~ Byl sobie chlopiec) ' Dizisinin Konusu : Londralı Will, yakışıklı, zengin, sorumsuz bir adamdır. Kadınlarla tanışmak için güzel bir mekan olabileceğini düşündüğü, boşanmış anne-babaların katıldığı toplantılara gitmeye karar verir. Kendisine çocuk sahibi ve boşanmış bir baba pozu takınan Will gittiği bu toplantılardan birinde Marcus adında, ana-babası boşanmış bir çocukla tanışır. Çocuk Will'i kendine yakın görür ve ikili arasında güzel bir arkadaş ilişkisi başlar.
About a Boy(2002)(7,1-160391)
Enlisted(2014)(7,0-5094)
Trophy Wife(2013)(6,9-5875)
A to Z(2014)(6,7-5338)
nick hornby'nin romanından uyarlanan,yönetmenliğini chris weitz ve paul weitz'in yaptığı film.nisanda vizyona girecek filmin başrollerinde de hugh grant,rachel weisz ve toni collette var.badly drawn boy'un soundtrackini yapmış olması da harika tabi.
(ren hoek - 30 Mart 2002 18:09)
ayrıca, (bkz: high fidelity), (bkz: fever pitch), (bkz: how to be good)
(tamagotchii - 5 Temmuz 2002 12:16)
kitabi okumamiş olsam da filmden çok zevk aldim ben... hugh grant gerek güzel kiyafetleri, gerek inceliği, gerekse boş boş oturmasi ile takdirimi kazandi, "ben de ileride böyle yaşiycam işallah" diye iç geçirtti, ayni zamanda da bu tip kebap bir yaşamin da az çok sorunlari olduğunu gösterdi bize, peki teşekkür ederiz, fakat ben yine de bu yaşami alayim... genel olarak süper esprilerle bezeli {hep bezeli sözcüğünü kullanmak istemişimdir} fazla duygusala kaçmayan, sonunda da fazla uçmayan, holivud tarzi "heyo yaşasin filmdeki herkes aile oldu mutlu oldu heyo" diye bitmeyen {itiraf edeyim, will'i aile babasi olarak göreceğim diye tirsmiştim bir an} bir film... çocuğun dinlediği müziğin etkisinin biraz fazla abartildiği kanisindayim yine de, shake your ass dinliyor diye adamdan sayilmaz ki biri...
(portakal - 14 Eylül 2002 22:52)
verdiğim sinema molasından sonra, cok keyifli bir dönüş yaşatan eğlenceli film. izlenebilir zevkle. kitabı da varmış demek..
(mceyhan - 15 Eylül 2002 01:05)
(bkz: mad about the boy)
(everythingbutthegirl - 17 Eylül 2002 13:54)
kıytırık bir romantik komedi bekler iken bir kaç dirhem fazlasını bulduğum bir filmdi, eksikleri vardı tabii. hoş bir derecede romantik idi, ama sulu bir romantizm değildi, gerçekçiydi de bir yandan. tabii çocuğun bazı tripleri hariç... ama onlar da çok batmıyordu. izleyelim eğlenelim.. izlemesek ne olur? bir poh olmaz..
(aernath - 17 Eylül 2002 13:58)
(bkz: i want my money back)
(broken - 20 Eylül 2002 00:33)
neşeli. cumartesi öğleden sonrası iyi vakit geçirmek için ideal. hayatla ilgili dersler çıkaracak kadar ciddiye alınmamalı.
(nazmiye demirel - 22 Eylül 2002 12:14)
'iyi bir senaryo nasıl yazılır?', 'dramatik yapı nasıl kurulur?', 'insan nasıl anlatılır?', 'işin suyu nasıl çıkarılmaz?' gibi soruların cevabını arayan her münevver şahsın seyredip feyz alması gereken sanatsal çalışma.özellikle marcus'un hiç birimizi dinlemeyip o şarkıyı söylemekte gösterdiği dirayet, nefisti.
(sudaki duman - 23 Eylül 2002 09:49)
fimdeki cocuk marcus'un saf, iyiniyetli cocuk'lugunu ve bashındaki tum olumsuzluklara karsi güclü ve umutlu olmaya devam etmesini duygulanarak izledigim, hos, ve hic de o kadar bos olmayan film...
(bebru - 23 Eylül 2002 10:28)
hafta sonu akşamını keyifli bir şekilde geçirmek için birebir tatlı bir film. filmin büyük bir kısmını hoş bir tebessüm içinde izleyip, film çıkışında tüm izleyenlerin "kardeşim ben de will gibi cool bi adamım artık" havalarıyla yürüyüşünü izlemek çok zevkli.film çıkışında cool bir şekilde, taksimdeki cool bir bara gidip bira içmeden bu filmin tadı çıkmamaktadır.ayrıca, film müzikleri de oldukça başarılıdır.
(sarapci - 23 Eylül 2002 16:48)
ufaklığın "killing me softly"'yi annesiyle söylerken hugh grant'i yavaş yavaş öldürdüğü sahne ve yine aynı şarkıyı salonda annesine bakarak söylerken onun hatasını yüzüne vurduğu sahne akııllara kazınmalıdır.
(pilachka - 30 Eylül 2002 22:21)
hugh grantin kendisine de, zarafetine de, evine de, arabasina da, kiligina kiyafetine de kurban oliim die die seyrettigim, bos ama hos olsa da gorduklerimin bana yettigi, ozellikle hugh'un gitar calip sarki soyledigi sahnede* iptal oldugum film..*
(dumspirospero - 6 Kasım 2002 14:16)
soundracki çok tatlı olan film..(bkz: badly drawn boy)
(hala pek bi superkahraman - 17 Kasım 2002 19:31)
artik kitabi okumuş full bir insan olarak da belirteyim ki, kitapta marcus'un okulda, tipindeki değişimlere göre değişen popülaritesi çok daha başarili anlatilmiş, yani killing me softly söylerken öldürün, ertesi gün shake your ass dinlerken süper marcus durumu yok... ayrica, daha da güzeli, kitapta marcus'u popüler yapan rap değil, bildiğimiz basbayaği nirvana ve kurt cobain... ve tabii ki ayni zamanda ellie ile olan arkadaşliği... ellie demişken, filmde çok yumuşatilmiş olduğunu da belirtmek lazim... sonuçta, kimileri kendini süpermen'de, kimileri kuzularin sessizliğinda bulur, ben de will'de buldum gelecekteki halimi...
(portakal - 20 Kasım 2002 22:04)
hatta kitaptan bir eğlenceli anektod.. marcus ellie'ni t-shirt'unde kurt cobain'in resmini görürmarcus: hey o da kim?ellie: bu mu? kirk o'banemarcus: kirk o'bane? o da kim?ellie: futbolcu. manchester united'da oynuyor, geçen hafta beş gol atti. {okuyucu: kirk o'bane? körkobeyn? haaaaa körtkobeyn}
(portakal - 20 Kasım 2002 22:07)
badly drawn boyun bir kez daha harika sarkisi demeliyiz.
(mathieu delarue - 19 Ocak 2003 21:28)
"babam noel sarkisi yazsa telif hakki benim olsa" dedirten film.
(volcano - 19 Ocak 2003 21:35)
nick hornby nin 2. kitabidir kendisi.cevresindeki insanlarla ilişki kurmayı beceremeyen, icine kapalı genc bir cocuk ve onun tipik uyuz annesi ile olan ilişkileri ve bir de hayatına bir sekilde giren will isimli genc bir adam...drama seyreder gibi bi kac saat icinde bitecek bir surukleyicilikte bir kitaptir.okunmalı
(sirius black - 18 Aralık 2001 01:00)
(bkz: about a girl)
(nevermind - 18 Aralık 2001 01:31)
Yorum Kaynak Link : about a boy