Süre                : 1 Saat 27 dakika
Çıkış Tarihi     : 03 Mart 2014 Pazartesi, Yapım Yılı : 2014
Türü                : Aksiyon,Korku,Bilim Kurgu
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Paul Hough Entertainment
Yönetmen       : Paul Hough (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Paul Hough (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Paul McCarthy-Boyington (IMDB), Eddie McGee (IMDB)(ekşi), Trista Robinson (IMDB), T. Arthur Cottam (IMDB)(ekşi), Brianna Lauren Jackson (IMDB)(ekşi), Fred Coury (IMDB)(ekşi), B. Anthony Cohen (IMDB)(ekşi), Noel Britton (IMDB)(ekşi), J. Louis Reid (IMDB), Celine Tien (IMDB), Ian Tien (IMDB), Richard Gale (IMDB), Luke Y. Thompson (IMDB), Jonica Patella (IMDB), Trip Hope (IMDB), Tiana Smith-Jones (IMDB), Katie Marengo-Compton (IMDB), Amir Khanbabaei (IMDB), Domiziano Arcangeli (IMDB), Creep Creepersin (IMDB), Tracey Adlai (IMDB), Lisa 'George' Bell (IMDB), Marco Capem (IMDB), Holly Clapham (IMDB), Sean Decker (IMDB), Megan Frances (IMDB), Greg L. Glass (IMDB), Drew Hampton (IMDB), Mark Hampton (IMDB), Amber Jenkins (IMDB), Edward Joyce (IMDB), Tiffany Kimbrough (IMDB), Elizabeth Ann Koshak (IMDB), Adrian Merendon (IMDB), Kristina Plisko (IMDB), Becky Porter (IMDB), Tisha Rivera (IMDB), JohnRobert Schoen (IMDB), Ryan Sherman (IMDB), Chris Vick (IMDB) >>devamı>>

The Human Race (~ A Corrida Humana) ' Filminin Konusu :
:Veronica ne olup biteni anlamadan kendini çok tehlikeli ve korkutucu yarışın işinde bulmuş olur. Oyunun kuralı basittir ne olursa olsun geride kalma ve çemberin dışına asla çıkma.. Çıktıkları bu gerilim dolu yolculukta ise sadece bir kişi kalabilecektir.


  • "10 kilometre uzunluğunda bir parkura sahip yarış. gerçi görevli eleman 8.5 kilometre dedi ama olsun ben yine de 10 olması konusunda ısrarlıyım."
  • "yarış için verilen 10ytl'nin sadece 1ytl'si global yardım kuruluşlarına gitmektedir."
  • "katılım için kaydolmaya çalışıpta kontejyanın dolduğunu öğrendiğim koşudur. oysa ki 1. olunca yapacağım konuşmayı bile tasarlamıştım."
  • "herkesin 10 ytl verdigini duydugumda şok oldugum, maliyenin bir an evvel inceleme başlatmasını istedigim organizasyondur.10 ytl'ye kaç ekmek alınıyor biliyor mu bunlar ?"




Facebook Yorumları
  • comment image

    10 kilometre uzunluğunda bir parkura sahip yarış. gerçi görevli eleman 8.5 kilometre dedi ama olsun ben yine de 10 olması konusunda ısrarlıyım.


    (agamemnon - 20 Temmuz 2008 23:09)

  • comment image

    ne işe yaracağı insanlara yeteri kadar iyi anlatılamayan organizasyon. tamam wwf, laf gibi kuruluşlara yardım ediliyor ve tabi ki sonuna kadar desteklenmeli ama bence insanları daha kuvvetli bir bağ ile bir araya getirmesi için ortada daha net ifade edilen bir amaç olmalı, insanlara daha iyi ve detaylı anlatılmalı.


    (arachnid - 26 Temmuz 2008 22:23)

  • comment image

    cnn türk'te spor servisindeki herkesin "x için koş" diyerek insanları davet ettikleri bir tanıtıma sahip organizasyon.*

    dünya için koş, kendin için koş, spor için koş diye türlü türlü şeyler söylüyor cnn türk spikerleri.. insan da ister istemez bu kaydın sonunda bir "emrah koş" sloganı bekliyor..

    fena mı olurdu orada cüneyt özdemir tüm ciddiyeti ve sempatik duruşuyla çıkıp da "emrah koş" deseydi..


    (frtslck - 21 Ağustos 2008 17:30)

  • comment image

    katılım için kaydolmaya çalışıpta kontejyanın dolduğunu öğrendiğim koşudur. oysa ki 1. olunca yapacağım konuşmayı bile tasarlamıştım.


    (stean - 28 Ağustos 2008 00:25)

  • comment image

    beylerbeyi'nden değil, tıpkı avrasya koşusu gibi altunizade köprüsünün altından başlayacak olan ve parkurun uzunluğunun her ne kadar 10 km. olduğu söylense de bal gibi 8.5 km. koşulacak yarıştır. gidiş dönüş için servisler ayarlanmış da üstümüzü başımızı ne yapacağız, yarış başlangıç noktasına tight ve t-shirtle mi gideceğiz, gitmezsek ne olur, üstümüzü nereye çıkartır koyarız, servislerde bunun için bir ayarlama yapmışlar mıdır gibi bilgilerin web sayfasında verilmediği bir yarıştır.

    edit: yarış altunizade köprüsünün altından değil boğaz köprüsü girişinin biraz üst tarafından başlamıştır. buna ilaveten yarış kesinlikle 10 km.'dir kesinlikle. zira barbaros yokuşundan beşiktaş'a inince hemencecik sola kıvrılıp ortaköy üzerinden kuruçeşme'ye uzanmak varken, önce dolmabahçenin önüne kadar koştuk, sonra geri döndük. nike azmetmiş parkuru 10 km.'ye tamamlamış.


    (tenar - 30 Ağustos 2008 22:00)

  • comment image

    nike'ın bugün için tasarladığı tişörtten almamış olanların katılamadığı, kapıdan çevrildiği koşu.
    o yüzden bir avrasya maratonu sıcaklığı yok. böyle ailecenek, çoluk çocuk, kah çekirdek çitleterek, kah köprünün ortasında piknik yaparak...


    (muhabirkedi - 31 Ağustos 2008 20:31)

  • comment image

    taksime geçmek için üsküdar'dan bota binip beşiktaş'ta gazabına uğrayıp lanet ettiğim zamazingodur. ulan acelemde var göt gibi kaldım meydanda. kadıköye geri dönsem karaköy, kabataş yapsam zamanda yok. ne o insanlar koşuyormuş, insan yarışıymış. asosyal ettiniz beni allahsızlar. *


    (filthy humanoid - 31 Ağustos 2008 22:01)

  • comment image

    ertuğrul sitesi civarında polisin yola barikat kurarak yolu kapatması nedeniyle kışlaönü'nde otobüs şöförünün; "herkes insin, yol kapalı, ben geri dönüyorum." şeklinde beyanat vermesine neden olan, akabinde de eve ulaşmak için beni kilometrelerce yürüten koşu. istemeden yürüyerek katıldım yani..


    (brazen - 31 Ağustos 2008 22:25)

  • comment image

    herkesin 10 ytl verdigini duydugumda şok oldugum, maliyenin bir an evvel inceleme başlatmasını istedigim organizasyondur.10 ytl'ye kaç ekmek alınıyor biliyor mu bunlar ?


    (amarat - 31 Ağustos 2008 23:48)

  • comment image

    şu ana kadar yüklenen sonuçlara göre 1. olan kişinin, 29' 50" ile meksikajulius keter olduğu yarıştır. gerçi sanmıyorum ki bu derece çok büyük bir farkla geçilsin. nihai sonuçlara 3 eylül'de aşağıdaki linkten ulaşmanız mümkün:

    http://nikeplus.nike.com/…humanrace/leaderboard.jsp

    edit: bugün istanbul da yüklenmiş. bakabilirsiniz. ayrıca birinci olan şahıs, 29' 25" ile günther weidlinger olmuş, kendisini kutlar başarılarının devamını dileriz* . ayrıca istanbul, dünya sıralamasında sonunculuğu kimseye kaptırmamıştır. e tabii elin gavurunun böyle güzel manzarası mı var anasını satiim.


    (duckling - 1 Eylül 2008 00:03)

  • comment image

    katıl(a)madığım(!), organizasyon saçmalığının nadide örneklerinden biri.

    10 ytl'yi verip de formayı alınca ulan dedim ne güzel olacak.aradan haftalar geçti.ne servis bilgileri var ne de cep telefonuma ya da e-mail adresime gelecek servis noktaları hakkında bir mesaj.neyse bugün istanbul dışındaydım.yarıştan hemen önce döndüm ve döner dönmez üstümü değiştirip taksiye atladım.8.10 civarı altunizade köprüsünün oradaydım.bir baktım kimse yok hiçbir şey yok.fakat polis yolu kesmiş.neyse üstümü aradılar ve oradan daldım koşmaya.ama yollar bomboş.biraz ilerledim polisler barikatları topluyor.şaşırdım neyse benim gibi birkaç insan daha var öyle koşan.ne yapsın trafik var gecikebiliyor insaoğlu.neyse efendim 5 dk koştum ve o da ne!köprünün girişinde uzun bir barikatımsı stand benzeri bir şey.onun altından geçtim ve devam edecektim aa süpriz.polisler bastı ve yolu açacağız diye nike'dan elemanları uyardılar.sonra amir olduğunu düşündüğüm biri yanıma geldi ve daha fazla devam edemezsiniz az sonra yolu açacağız geri dönün dedi.oha dedim aradan 8 dk geçmiş.saat 20.18! sinirlendim tabii.hayır bu 10k kişi istanbuldaki en hızlı 10k mıdır azizim yalnızca 18 dkda nereye uçtunuz böyle hiç mi tıkanmadınız nedir yani?var mı böyle bir olay parkur bitmeden kim açıyor trafiği.neyse darlandım beylerbeyine yürüdüm boğaza gittim.keyif çattım

    avrasya maratonu neymiş efendim miss mis.saatlerce o köprü kapatılır.bunlar topu topu 25-30 dk kapattılar yalnızca.sonra akşam akşam beyninizi seveyim ne mantıktır.dünyanın başka yerinde olsam sabahın 03.00ünde mi yarışacaktım bu ne akıl bu ne fikir.koşu lan bu.gece mi yapılır.

    velhasılı kelam hiç hoşuma gitmeyen boş aptal saptal bir organizasyon.ben şunu merak etmekteyim.acaba yarış altunizade köprüden mi yoksa boğaziçi köprüsünün girişinden mi başladı.eğer boğaziçinden ise bir ikinci küfür yağmuru benden nike gidecek.

    ilk senenin vermiş olduğu çömezlik diyorum umarım seneye adamakıllı yaparlar.avrasya maratonunu 4 gözle bekliyorum, bize özgü sıcaklığı,samimiyeti ve ilginçliğiyle.

    beklenen edit:efendim kimi arkadaşlara mesaj gelmiş.bana ne mesaj geldi ne de e-mail.ayrıca madem köprü girişinden başladı ulan o zaman niye altunizadeden köprü ayağına boyuna ring yapmadınız.oradan oraya koşturmanın ne alemi var insanları.yolun kesilmesine gelince.sanırım polislerin yüzünden bu sorunu yaşadım ve benim gibileri yaşadı.çünkü önde polis arabası eskortluğunda arkadan trafik geldi onu görünce dedim trafik açılacak.eh o zaman bu soruna sevgili mavi gömlekliler %50 hissedar olarak katılmışlar.ayrıca bize verilen kağıtta gerekli bilgi yazıyordu bilgiler değil.tekil olduğundan o bilgiyi biliyorum.ama diğerlerini sağolsunlar iletmediler.


    (sir alexander - 1 Eylül 2008 00:34)

  • comment image

    sonda başlayıp sonda bitiren grubun bir parçası olarak köprü üzerinde lay lay yapıp, fotoğraf çekip, kuruçeşme' deki varış noktasına gitmek ve konsere girmek yerine üsküdar motoruna atlayıp evimin yolunu tuttuğum koşu organizasyonu.

    verdiğimiz 10ytl bağış olarak dilediğimiz kuruma iletiliyor, yetmezmiş gibi bir adet süper t-shirtünüz oluyor, üstüne bir de konser izliyorsunuz. binlerce şişe bedava su da cabası.

    bütün organizasyon gerçekten eksiksiz gibiydi. su standlarındaki görevlilerin koşuculara yardım düşüncesiyle yüzlerce şişe suyu içecek kimse olmadığı halde kapaklarını açıp telef etmeleri ise salaklığın daniskasıydı, başlardakiler içmiştir eminim ama nal toplayan grup geçerken hala bir sürü kapağı açılmış su masalarda beklemekteydi.

    koşuya nereden ve nasıl katılacağınız ve organizasyon öncesi ve sonrası nereden ve hangi saatlerde servisler kalkacağı ve koşunun kaçta başlayacağı ve parkuru 70 dakika üzerinde bitiremeyenlerin otobüslerle toplanacağı koşu için kayıt yaptırdığınız an verilen kağıtta belirtilmekteydi. hatta hangi servisi tercih edeceğimizi sorup, ona göre kayıt da aldılar.(onunla bağlı değildiniz ama) yarışın başlangıç noktası da organizasyonun başından beri haliyle belliydi, ne diyeceğimi bilemiyorum bilmeyenlere. ayrıca http://www.nikehumanraceistanbul.com/ adresinden halen bu bilgilere(ne işinize yarayacaksa) ulaşabilirsiniz. bu nedenle organizasyona ilişkin eleştirilerin haklı olduğu söylemek güç.

    kendi adıma daha çok yürüdüğüm ve zaman zaman durduğumdan(sanki istesem tümünü koşabilecekmişim gibi) 70 dakikada beşiktaş meydan' a gelip veda ettiğim koşu olmuştur. bu da 7km civarı bir parkur ediyor ki normalde ben 6km' yi 60 dakikada yürüyen biri için epeyce yavaş. ama valla köprü üzerinde epeyce bekleme yaptım.

    boğaz köprüsünü yürüyerek katetmek, beylerbeyi' nden beşiktaş' a yürüyerek gitmek, yürüyerek kıta değiştirmek gibi benim için bir sürü ilke konu olduğundan epeyce eğlenceli geçti.

    en arkadan gelen trafik polislerinin koşmak yerine yürümeyi tercih edenleri trafiğin açılacağı yönünde uyarırken "bu bir koşu organizasyonu, yürüme değil." uyarısı epeyce güldürdü.

    http://www.flickr.com/…nzuk/sets/72157607045410405/


    (kanzuk - 1 Eylül 2008 00:40)

  • comment image

    başlangıç noktasinda yaris ne zaman basladi anlayamadık. bitişte de fotograf cekelim derken en sona kalip (kesinlikle yanlis anlamayin sevgili sozluk okurları, istesek 2. olurduk) biz taa ortakoydeyken herkesin elinde torba torba cikolatalarla dondugunu gorduk. bize cikolata kalmamisti bitiste. bunlari saymazsak gayet basarili organizasyondu.

    dikkatimi ceken bir baska durumu sizlerle paylasmak istiyorum sevgili sozluk okurlari. koprunun avrupa tarafi ayaginda polis arabalari esliginde bir konvoy geldi. dedik herhalde basbakan onun icin yol acildi. lakin daha sasirtici olani suydu:o araba koprunun ayaginda durdu, sofor indi, arka kapiyi acti, bir kirmizi tshirtliyi arabaya bindirdi konvoy devam etti.

    kenan dogulu sahnesi de guzeldi. guzeldi de londrada moby cikarken.. ahh ahhhh...londranin mobysi turkiyenin kenanina tekabul etti.


    (asteroid b612 - 1 Eylül 2008 10:07)

  • comment image

    benim için oldukça eğlenceli geçmiş organizasyondur. köprünün üstünde hebele hübele diye koşup zıplayan yerlere yatıp korkuluklara çıkıp resim çektiren insanları gördükçe daha da eğlendim. köprü üstünde kıçımız donmasına rağmen durup durup resim çekildik. hayatımda ilk defa köprünün üstünden yürüyerek geçiyorum. ne koşacam o manzaranın tadını çıkarmak varken.

    arkadaşlarla gayet aheste aheste yer yer koşarak yaklaşık 100 dk'da tamamlayabildik parkuru en nihayetinde. aç olduğumuzdan beşiktaş'ta büfede durup ekmek arası bir şeyler atıştırdık yoksa erken giderdik yani.*biz kuruçeşme'ye yaklaştığımızda şöyle bir anons yapıldı: arkadaşlar kenan doğulu birazdan burada olacak, arkada 40-50 kişilik bir grup kaldı, onları bekliyoruz. sonuncu olmamak için bastırıp koştuk biz de tabii bu anonsun ardından.

    organizasyon bence birkaç eksik dışında gerçekten iyiydi. standlarda dağıtılan sular boşa israftı. bir de adamlar kapağını açıp veriyorlar. kardeşim ben alınca bitirmek zorunda mıyım onu hemen ki? içilmeyen onlarca şişe standlarda durduğu gibi, bir o kadar boş da yerlere atılmıştı.

    sonuncu olduğumuzdan olacak çikolata falan göremedik. allahtan t-shirt kapabildik. teselli oldu en azından. kısaca hem eğlendim hem de amaç uğruna koşmuş oldum. 10 lira da helal olsun.


    (constantine - 1 Eylül 2008 15:14)

  • comment image

    53 yaşında sat komandosu oğluyla yazlığından geldiği gibi koşuya katılan teyze mi dersiniz, 75 yaşında saç sakal karışmış ama ayağında new balance'larıyla cool'luğun doruğunda amca mı dersiniz, 13 yaşında bebe mi dersiniz, elele koşan yürüyen çift mi dersiniz (bunlara bi anlam veremedim), başı açık, kapalı bir ton insanın katıldığı spor organizasyonudur. çok eğlenceli geçti. türk halkının spora ilgisi ve katılanların çeşitliliği akıl almaz raddedeydi.

    heba olan su inanılmazdı. artislik olsun diye 2 yudum su içip şişeyi metrelerce uzağa fırlatan koşucular gördüm. barbaros'un başında yerlere dökülen sudan ıslak yokuşta kaymadan koşmaya çalışırken, alkışlarla koşuculara destek veren asyalı bir güruh sempatik insan vardı.. beşiktaş'ta ortam çok sıcaktı. hem dj hem halkın ilgisi acayip gaza getiriyordu.. şampiyon kokoreçin önünden durmadan geçebilenler motivasyonu yüksek olarak devam ettiler.. dolmabahçe'ye kadar koşmayıp aradan fırtan koşucular da mevcuttu.. ama ayakkabılarındaki çipler bu durumda performans adına neyi kaydetti bilemiyorum. ortaköy'de bir ara elektrik kesik şekilde karanlıkta koştuk.

    varış süperdi.. çok çok iyi organizasyondu. verdiğimiz 10 ytl'nin bir kısmı dilediğimiz derneğe bağış (bkz: wwf) gittiği gibi, kalanı da türk atletizmini destekleme payı olarak gitti.. (umarım birinin cebine gitmez. giderse beddularım kendisiyle olsun) nike bundan 5 kuruş almadığı gibi para da harcadı (bir çalışandan biliyorum), havai fişekler kaliteliydi mesela.. artı standlar, dj'ler.. tabii pazar yarattılar ve ben dahil bi sürü kişi nike plus ürünü olan ve ipod çipiyle çalışan nike air pegasus alacak, ama napalım koşuyu sevene verilen hizmet sonuçta ve kapitalist dünya ve her şeyin bedeli var ve soğuk savaş da bitti anasını satayım, tarihin sonu da geldi *, aaaa darlandım..


    (sarapis - 1 Eylül 2008 16:59)

  • comment image

    aradan geçen iki güne rağmen hala hiçbir kasımın işlevini yerine getirememesine neden olan organizasyon. ama buna rağmen hiç pişman değilim. iyiki katılmışım köprünün üzerinde ve birçok tuhaf noktada sürekli fotograf çekmemize rağmen tam 90 dakikada yarışı tamamlamayı başardık ki bu bizim gibi hayatı boyunca en fazla lan otobüs kaçıyo koşunnn diyerek harekete geçen bir grup için ciddi başarıdır ikinci t-shirtümüzü o tuhaf bilekliğimizi ve ikişer tane çikolatamızı aldıktan sonra kenan doğulu mu kumpir mi diyerek ortaköye geri yürüdük bu da dolmabahçeye koşmak yerine aradan kaçmamızı telafi eder heralde...
    yalnız o boşa giden sular, boşu boşuna kullanılan ve yerlere fırlatılan pet şişeler cidden sinir bozucuydu. elimize tutuşturulan kapağı açık suları ağaçların dibine dökerek bir nebze olsun yararlı olmasına çalıştık ama bir işe yaramadı tabi..
    bu arada kadıköyden kalkacağı duyurulan servislerin miting nedeniyle ordan kalkamaması sonucu salı pazarına doğru koca bir grup kırmızı t-shirtlü insan halinde yürüdük yani fazladan kalori yaktık yoksa bir saatte tamamlanırdı o parkur...


    (zesaa - 2 Eylül 2008 10:51)

  • comment image

    belediyenin, köprüyü planlanandan 1 saat geç trafiğe kapaması sonucu koşucuların bileklik rengine göre ayrıştırılarak başlatılması yapılamamıştır. koşu öncesi insanlara ısınma hareketleri yaptırmak çok parlak bir fikir olmasına karşın, herkese ulaşılabildiği şüphelidir. su servisi olan bölgelerde asfaltın kayganlaşması pek çok insanı yürümeye veya yavaşlamaya yöneltmiştir. finiş alanının yerleştirilmesi ise toplam 20 dakika gibi rekor bir sürede yapılmıştır. o bölgede trafiğin kapatılması ile ilk koşucuların finişe gelmesi arasındaki süre buna yakın bir süre olduğundan, orada masaları kurmakla görevli olanlar stresin doruklarında zamana karşı yarışmıştır. avrasya halk koşusunun aksine, trafiğin kapatılması minimum sürelere indrigenmiş, pazar akşamı gibi en az zarar verecek bir vakit seçilmiştir. yine aynı maratonla karşılaştırıldığında, finişteki t-shirt ve madalya dağıtımı gayet düzenli, kolay, sıfır izdihamla ve çarçabuk olmuştur. efendimize söyleyelim, köprü bittikten sonraki ilk haber olan 3 km.'nin geçildiğine ilişkin tabelayı gören koşuculardan "nee?! daha 3 km. mi oldu lan?" şeklinde isyan nidaları yükselmiştir. iradelerini koruyarak beşiktaş'tan dolmabahçe yönüne dönenleri, ilerideki üst geçitte yer alan "çoğu bitti, azı kaldı" ilanı yüreklendirmiştir. yine dolmabahçede kurulan standda gaz vemekle görevli sunucu arkadaş, koşarak geçenlerin ellerine çakmak suretiyle o metrelerin hızlanmasına katkıda bulunmuştur. ayrıca her kalabalık mevkide, özellikle kamera ve fotoğrafçıların yoğun olduğu yerlerde, oraya kadar yürümekte olanlar tekrar koşmaya başlamış, bu stratejik noktaları koşarak geçiyor görünmeyi tecih etmişlerdir. genel olarak, koşmanın fiziksel yeterlikten çok bir motivasyon meselesi ve irade savaşı olduğu dersini aldığımız bir organizsayon olmuş, zaman zaman güldürürken koşturmuş, koştururken düşündürmüştür. türkiyenin diğer ülkeler kadar hızlı olabilmesi için, nike türkiye'nin parkur boyunca alkışlamak ve gaz vermekle görevli insanlar dizmesinin fark yaratacağı kesindir.


    (amelie - 2 Eylül 2008 21:41)

  • comment image

    paul hough'un yönettiği fazlasıyla kanlı gerilim filmi. şöyle özetlemek gerekirse: testere serisinin tamamında bu filmde olduğu kadar kan revan yoktur. vasatın üstüne çıkamayan kurgusuyla, vakit geçirmelik, çerezlik bir yapım.


    (trawmatolog - 5 Ocak 2014 14:37)

Yorum Kaynak Link : the human race