Süre                : 3 Saat 5 dakika
Çıkış Tarihi     : 08 Mayıs 1988 Pazar, Yapım Yılı : 1988
Türü                : Aksiyon,Macera,Drama,Gizemli,Heyecanlı
Taglar             : Cia,Suikastçi,Çatışmada,firari,Zürih, İsviçre
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Alan Shayne Productions , Warner Bros. Television
Yönetmen       : Roger Young (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Robert Ludlum (IMDB)(ekşi),Carol Sobieski (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Richard Chamberlain (IMDB), Jaclyn Smith (IMDB)(ekşi), Anthony Quayle (IMDB)(ekşi), Donald Moffat (IMDB), Yorgo Voyagis (IMDB)(ekşi), Peter Vaughan (IMDB)(ekşi), Denholm Elliott (IMDB), Michael Habeck (IMDB), Wolf Kahler (IMDB), Philip Madoc (IMDB), Bill Wallis (IMDB), Franziskus Abgottspon (IMDB), Frederick Bartman (IMDB), John Carlin (IMDB), George Lane Cooper (IMDB), Otto Dornbierer (IMDB), Freddie Earlle (IMDB), John Harding (IMDB), Kate Howard (IMDB), Leslie Lai (IMDB), Michael Mellinger (IMDB), Wayne Michaels (IMDB), Jürgen Pruschanski (IMDB), Terry Richards (IMDB), William Roberts (IMDB), Cyril Shaps (IMDB), Rand Takeuchi (IMDB), Roger Tebb (IMDB), Bruce Boa (IMDB), James Faulkner (IMDB), James Laurenson (IMDB), Jacqueline Pearce (IMDB), Shane Rimmer (IMDB), Michael Anthony (IMDB), Robert Arden (IMDB), Marianne Borgo (IMDB), David Michael Clarke (IMDB), Joseph Frost (IMDB), Leon Herbert (IMDB), Fabreice Houg (IMDB) >>devamı>>

The Bourne Identity (~ Agent ohne Namen) ' Dizisinin Konusu :
Bir İtalyan balıkçı teknesi, ölmek üzere bir adamı bularak kurtarır. Genç adam iyileştiğinde, ciddi bir hafıza kaybı geçirdiği farkedilir. Kim olduğunu ve o hale nasıl düştüğünü hatırlamamaktadır.Kim olduğunu araştırırken, bazı özel yetenekleri olduğunu farkeder. Yakın dövüş ve yabancı dillere inanılmaz yatkınlığı vardır. Marie adlı güzel kadının da yardımıyla kendisini öldürmeye çalışan suikastçilerden kaçarak kimliğini bulmaya çalışır...


  • "valla angut bond serilerinden sonra ilaç gibi gelen*izlediğim en iyi ajan filmlerinden biri. gerçi buradaki yorumları okuyunca insan kendinden şüphe ediyor.... kesinlikle şans verilmeli derim."
  • "ajan tanımına pek uygun olmayacağını düşünürdüm matt damon'ın, ama bu filmde karakterine cuk oturmuş. soğuk ifadesiyle filme çok yakışmış."
  • "takip sahnesi sonrasında izleyenlerin hemen bir mini almalıyım evet evet almalıyım şeklinde fereyatlar gösterdiği film."
  • "geçmişi olmayan adam tükçeleştirmesiyle, en bi abuk çeviriye maruz kalmış filmler sınıfına dahil olan ve şu aralar desemde gösterimde olan film.."
  • "son sahne eşcinsellere pazarlanan yunan adası mykonos ta vuku bulmakta."
  • "kavgada bir tükenmezkalemin hasma damardan nasıl verileceğinin işlendiği dövüş teknikleri üzerine bir film."
  • "müziklerinden bahsedilmemiş ama bana göre sahneleriyle uyumlu, müthiş müzikleri olan bir film. heyecanlı bir kitap okurken iyi gider bu soundtrack albüm. ayrıca; (bkz: john powell)"
  • "oz'dan adebisi olarak hatırlayacağımız adewale akinnuoye-agbaje'i gözlükle görünce gülümseme neden olmuş filmdir."
  • "amerika'da 2003 yılının en çok satılan dvdsidir."
  • "amerikan filmi olup da avrupa da çekilmiş güzel bir yapıt. seyri zevkli, tipik amerikan filmleri gibi kafa kurcalamayan ama avrupa havası kokan güzel bir film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    valla angut bond serilerinden sonra ilaç gibi gelen*izlediğim en iyi ajan filmlerinden biri. gerçi buradaki yorumları okuyunca insan kendinden şüphe ediyor.... kesinlikle şans verilmeli derim.


    (john mason - 27 Haziran 2007 00:56)

  • comment image

    basrollerde matt damon ve run lola run filminden tanidigimiz franka potentenin oynadigi yeni bir amerikan thriller'i. cekimler neredeyse tamamen avrupa'da yapilmistir, bu nedenle goruntulerin oldukca ic acici oldugu soylenebilir. filmde matt damon hafizasini unutmus bir ajandir, kendini bulmaya calisirken bir yandan da birileri onu yok etmeye calismaktadir. hatun kisi olaylar sirasinda matt kardesimize can yoldasligi yapar..

    filmde bir miktar james bond havasi sezilmektedir, toy arkadasimiz matt damon'a gereksiz bir karizma yapilmaya calisilmistir. yine de yuksek tempolu, izlenesi bir film diyebiliriz..

    bu arada filmde matt damon ettigi fransizca laflarin hicbirinin anlamini bilmemekle beraber, fransiz bir elemanla karsilikli calisarak o sozleri soylemeyi ogrenmistir*


    (bourbon - 3 Temmuz 2002 09:06)

  • comment image

    matt damon kendini bilmeyen, karate bilen, düz duvara tirmanmayi, düz duvardan inmeyi, adam dövmeyi, tek elle adam dövmeyi, bakışlarıyla adam dövmeyi, fransizca, almanca, italyanca, çekce, portekizce, brezilyaca, papua yeni ginece konuşmayi, attiğini vurmayi, delikanliyi gözünden anlamayi bilen bir süper-insandir... ulan peki ben neciyim ki bunlari yapabiliyorum diyen jason bourne belli ki izlediği james bond filmlerini de unutmuştur, yoksa direk "ulan ben önüme her çikan kadinla yatiyorum (1/1) demek ki ben gizli ajanim" derdi... demedi, unutmuş, amnesia, olur öyle... güzel paris görüntüleri havada uçan adam ve kurşun görüntülerine eklenmiş, araya hikaye ve araba kovalamaca sahnesi konmuş, ortaya hoş bir film çikmiş... yalniz kent sinemasi saolsun, yumruk sesleri o kadar yüksekti ki yumruklari yemiş kadar olduk... özet: yaşasin pont neuf!


    (portakal - 23 Eylül 2002 19:21)

  • comment image

    bu filmde bir sahne vardir ki içinde bilgisayar olan hollywood sahnelerinin en çilginidir... paris'teki cia ajanlarindan biri jason bourne'un resmini scan etmektedir, görüntü sudur: monitörde üzerinde scanning yazan bir bar, progress ifade etmekte, monitörde baska hareket yok ve klavyeye biseyler takirdatan ajan... oha be kardesim her sahnede illa bisey yazmak mi lazim? birak kuzu kuzu scan etsin alet, yüklenmeyin...


    (portakal - 24 Eylül 2002 01:57)

  • comment image

    kavgada bir tükenmezkalemin hasma damardan nasıl verileceğinin işlendiği dövüş teknikleri üzerine bir film.


    (tsan chan - 17 Aralık 2002 01:45)

  • comment image

    --- spoiler ---

    bourne parktayken polisler gelir, polisleri dövüp polisin elindeki sig sauer p225i alıp kızağı gövdeden ayırır.

    bourne bankaya gider kişisel kasasını açar, parayı ve pasaportları alır, kasanın içindeki sig pro sp2009u kasada bırakır.

    bourne amerikan elçiliğinde cıngar çıkarır, elçilik görevlisini dövüp elinden sig sauer p229u alır.

    bourne elçilikten kaçmaya çalışırken askerler m16larla bourne'u kovalar.

    bourne yangın merdiveninden sarkarken mp5k kullanan asker merdivenin başına gelir ama bourne'u göremez.

    bourne dairesine gittiğinde banyoya saklanan eleman micro galille bourne'a saldırır.

    nykwana wombosi saklandığı evin merdivenlerinde elinde beretta m92fs varken görülür.

    professor wombosi'yi sig sg550 sniper ile vurur.

    bourne kırsalda professorı kırmalı çifte ile kovalar

    professor tüfeği atıp walther p5 compact çeker.

    bourne professorı çifteyle vurur.

    conklin nicky'nin dairesindeyken bourne'dan şüphelenip cz 83 çeker.

    bourne conklin'i professor'dan yürüttüğü p5c ile teslim alır.

    bourne geçirdiği flashback'te wombosi'nin kafasına glock 19 dayadığını hatırlar.

    bourne evden çıkarken castel taurus pt945 ile bourne'a saldırır.

    bourne bir elinde p5c diğer elinde yarım yamalak tuttuğu pt945 ile başka bir adamı vurur.

    merdiven boşluğundan adamın teki bourne'u sig sg552 ile tarar.

    bourne öldürdüğü bi adamın cesedi üstünde merviden boşluğundan atlar ve herifi vurur.

    the end

    ---
    spoiler ---


    (archetype - 15 Eylül 2010 05:23)

  • comment image

    müziklerinden bahsedilmemiş ama bana göre sahneleriyle uyumlu, müthiş müzikleri olan bir film. heyecanlı bir kitap okurken iyi gider bu soundtrack albüm. ayrıca; (bkz: john powell)


    (hubaku - 4 Ocak 2011 04:37)

  • comment image

    yapiminin uzerinden 9 sene gecse de halen sahane bir filmdir. daha gecenlerde izledim bi tur daha kesinlikle doyurucu, muhtesem aksiyon sahnelerine, cekimlere sahip.

    bu filmin yapildigi sene 2002, ayni yil casus filmlerinin şahi olmasi gereken james bond serisinden die another day gibi rezil bir film de cekilmistir. die another day aksiyonunun, konusunun, cekimlerinin rezilligini geciyorum the bourne identity ile ayni cumlede adi gecemeyecek, benchmark'a sokulamayacak kadar les bir yapimdir. bu yuzden the bourne identity hakkinda yorum yaparken zamaninin muadillerine de bir göz atmak gerekir. (ki bence gerek de yok en basta dedigim gibi uzerinden gecen bunca yila ragmen zevkle izlenecek kaliteli bir eserdir)

    bourne serisinin sinema sektörune kattigi dur durak bilmeden seyircinin suratina aksiyonu dayamaci tarzi mission impossible 3. film ile, bond serisi de casino royale ile ancak 2006 senesinde yakalayabilmislerdir.

    2002 senesinde aksiyon sinemasinin hali su sekildeydi, dolph lundgren (detention), van damme (derailed) ve steven seagal (half past dead) gibi 80'li yillardan bildigimiz isimler halen film yapicaz diye kasiyorlardi. the bourne identity bu filmleri hatirlamamizi bile engellemis, 2000'lere damgasini vuran, aksiyon janrini bastan tanimlayan filmlerdendir.

    not:2002 senesinden guillermo del toro'nun destan yazdigi blade 2 ve spider man de aksiyon sinemasi icin önemli örneklerdir, ama her iki eser de fazlasiyla cgi icerdigi icin bu filmleri bourne'dan ayri bir klasmanda tutmak daha dogru olacaktir diye dusunuyorum.


    (dreamania - 21 Şubat 2011 17:35)

  • comment image

    filminden sonra kitabını da okuduğum üçlemenin ilki. kitap ile film çok farklı senaryo üzerine kurulduğu için birlikte değerlendirilmesi çok zor. kitabı çok aradım, altın yayınları'na kadar gittim, en sonunda bir yerde 2. el olarak buldum. robert ludlum muhteşem kurgulamış, filmindeki heyecanın daha fazlasını kitapta bulabiliyorsunuz. okumanızı ısrarla tavsiye ederim. şimdi sırada ikinci kitap var.

    (bkz: the bourne supremacy)


    (jborne - 11 Ekim 2012 21:16)

  • comment image

    filmin ya prodüktörü ya yönetmeni ya da bilmem nesi kesin yunan, arada bir gözümüze farkinda olmadan ufak ufak birseyler sokuyorlar, basroldeki kizimizin otel odasinda üstünde kocaman corfu yazili tshirtü ile uyanmasi, ajanlardan birinin olympos isimli bir yunan lokantasinin önünde telefon görüsmesi yapmasi, ya da filmin sonundaki mekan gibi..(bir italyan sahili de olabilir ama bana yunanmis gibi geldi.)


    (matthew mccourt - 13 Kasım 2005 23:47)

  • comment image

    amerikan filmi olup da avrupa da çekilmiş güzel bir yapıt. seyri zevkli, tipik amerikan filmleri gibi kafa kurcalamayan ama avrupa havası kokan güzel bir film.


    (thorin - 28 Mayıs 2006 13:07)

Yorum Kaynak Link : the bourne identity