"if you don't go to the movies - you won't see..." gibi niyeti son derece belli bir sloganı bulunan ilk indiana jones filmidir. tamamen gişe başarısı hedeflemesinden ve steven spielberg'in içinde ukte kalmış olan bir "james bond" filmi çekme hevesinden kaynaklanan aksiyon, macera ve komedi olsun; herkes izleyebilsin biz de paralı götürelim ana fikirli gayet başarılı ve eğlenceli bir filmdir.

yalnız film hatalarına hiç dikkat etmeyen biri için bile birçok "oha yuh" dedirtecek sahneleri bulunur. günümüz sinemasının birçok klişesinin temeli olan sahnelere sahiptir ve aksiyon-macera-komedi filmlerinin temelini atmış önemli bir filmdir.

(azeroth - 3 Aralık 2006 01:05)

iyidir güzeldir de hayvan gibi oryantalisttir film.

(sambalici - 3 Nisan 2008 15:12)

yıllar sonra tekrar izleyince klişeleri ve hataları göze batsa da unutulmaz kimi sahneleri nedeniyle yine de bıkmadan seyredilir. mısır sahneleri aslında tunus'ta geçmektedir ve heralde lucas'ın bu ülkeye aşkı da o zamanlar başlamış olmalı ki nerdeyse 20 yıl sonraki star wars episode 1 bile orada çekilmiştir. ancak film 1930'larda geçse bile beyaz evlerin ağırlıkta olduğu şehrin kahire olmadığı oldukça bellidir. mısırlılar da haddinden fazla figüran durumundadırlar ve nedense zaman zaman alkışlayarak falan indy'i desteklerler.

(mandir - 28 Mayıs 2008 01:59)

gayet yorucu ve yıpratıcı bi kovalamacadan sonra indy'nin acımayan tek yerinin sol dirseğinin altı olduğunu öğrendiğimiz film. gerçi sonradan nerelerinin "de" acımadığını(!) belirtecektir.

(ixchel - 17 Temmuz 2008 23:21)

--- spoiler ---

finalinin adamı koltuğa yapıştırdığı bir film bu. üzerine konuşulası bir final. beni şöyle düşüncelere gark ettirdi; siz bu filmi izlediniz eğlendiniz, bulunan ark için aman ne manyak bişiy, oha amına koyim dediniz, dediniz de abd gibi süper güçlerin elinde sizin oha dediğiniz şeylerden zirilyon tane var, onlar için paçavra, değersiz amele bişey.

finalde ki o büyük hatta devasa hangarda, diğer sandıkların içinde de dünyanın dört bir yanından toplanmış "relic"ler olsa gerek. amerika'nın ırak'ı işgali ve bağdat çevresinde bulunan sümer hazineleriyle ilgili mistik dedikodular geliyor aklıma, saddam'ın bulduğu relicler ve bunlarla amerika'yı tehdit etmesi, akabinde amerika'nın delirmesi ama beklemesi, hatta saddam'ın bu kadar artislik yapmasının altında bu reliclere duyduğu güven ile ilgili hikayeler... olur mu olur...

--- spoiler ---

(manzikert - 13 Eylül 2008 20:26)

filmin tunus çekimleri sırasında bütün oyuncular ve film ekibi kolera olmuşlar. sadece steven spielberg hastalanmadan çekimleri tamamlamış çünkü sadece evden getirdiği konserve makarnaları yiyormuş. sahnelerden birinde john rhys-daviesin bir nazi subayıyla karşılaşması ve onun önünde eğilmesi gerekiyormuş, fakat davies o kadar hastaymış ki, öne eğildiği sırada altına sıçıvermiş, eh haliyle o sahneyi kesmek zorunda kalmışlar.

--- spoiler ---

bir de filmin sonunda ark of the covenantı koydukları hangar, indiana jones and the kingdom of the crystal skull başında gördüğümüz hangar. hatta o sahnede bir ara kırık bir sandık içinde ark of the covenant'ı görebilirsiniz.

--- spoiler ---

(venus - 3 Ekim 2008 02:19)

saçmaladığını saklamayan filmlere duyduğum hayranlıktan nasibini alan süper film.

yok şu sahnede şöyle hata var falan demek yerine direkt senaryoya dalıyorum ben. önce tarihi bir ön bilgi;

1952'de cemal abdülnasır ve serbest subaylar mısır'ın kontrolünü ellerine geçirene kadar mısır'ın ingiliz etkisi altında kaldığını yok sayıyor senaryo. 19. yüzyılın sonlarından mısır krallığı'nın ilan edildiği 1922'ye kadar koloni muamelesi gören mısır, bu tarihten 1952 darbesine kadar da kağıt üstünde erk sahibi olmuş ama gerçekte bir şey sahibi olamamıştır. koyu dinciler, milliyetçiler ve kralcılar arasında bitmez tükenmez bir çatışma yaşanmıştır. onlar birbirlerini yerken ingilizler, ikinci dünya savaşı da dahil, ülkeyi ve suez kanalını kendi güvenlik önceliklerine göre kullanmayı sürdürmüşlerdir.

sadede gelirsek;

lan mısır'da nazi askerlerinin ne işi var? soluk aldırır mı britanya kendi mekanında almanlara? ulu orta konuşuyorlar bir de yok führer şöyle diyor böyle diyor. tamam appeasement policy falan da o kadar uzun boylu da değil birader.

(deliogul - 14 Aralık 2009 00:55)

macera, aksiyon, az buçuk gerilim falan derken şiddet dolu da bir filmdir. filmde kaç tane adam ne şekilde öldü hatırlamıyorum bile. sırf efsane olmuş, kılıçlı adamla düello sahnesinde indy'nin silahını çekip adamı vurması bile yeter.

(devourthedamned - 20 Ağustos 2011 17:12)

sinemada seyretme serefine nail oldugum filmdir. yanlis anlasilmasin, gosterime girdiginde daha kundaktaydim. gecenlerde tek seanslik nostalji gosterimine denk geldim. onlarca kez seyretmeme ragmen beyaz perdede izlerken sanki ilk kez goruyormusum gibi heyecanlandim desem yalan olmaz.

(naive bayes - 18 Kasım 2011 06:35)

indiana jones'un snake pit'e dü$tüğü sahnede hiyerogliflere dikkatli bakarsak r2d2 ve c3po'yu görebiliriz bu filmde...

(magician - 5 Kasım 2003 16:55)

üçlemenin en güzel kadını bu filmde yer almıştır: (bkz: karen allen)
dvd setin bonus material'ından edindiğimiz çok değerli bilgilere göre^*; filmin tunus çekimleri sırasında aşırı sıcak, pislik ve yerel yemekler yüzünden bütün ekip hastalanmıştır. hatta sallah rolündeki john rhys-davies bir sahnenin çekimi sırasında dayanamayıp patır patır altına sıçmıştır...

(arsonist - 5 Kasım 2003 17:10)

yıllar sonra yeniden izledigimde tom cruise u tek bir sahnesinde figuran olarak görüp sasırdıgım film.nice bahisler kazanılır bu sayede.

(h2o - 27 Kasım 2003 20:07)

yardimci yonetmenligini michael moore'un yaptigi efsane film. (genel istek uzerine edit:o meshur olan tombalak michale moore degil, yasli, yillarini bu ise vermis olan bi michael moore bu)

(mayapan - 22 Mart 2004 00:10)

indiana jones efsanesinin ortaya çıktığı film. akıllarda birçok güzel sahneyi de bırakmıştır.

--- spoiler ---

indiana jones'un önünde kırbaçla şov yapan adamı tek silah hareketiyle öldürmesi, yine kendisini azarlayan nazi subayını tek yumrukla yere indirmesi, yılanlarla dolu kuyuya atlaması, finali, başındaki yuvarlanan taş sahneleri akla ilk gelenler.

--- spoiler ---

(edit: insanein uyarısı üzerine kırbaç yerine kılıç olucak)

(crowley - 2 Nisan 2004 00:49)

bu öyle bir filmdir ki sinemanın klasikleri arasına girmiştir. leonard maltin bu filmi değerlendirirken 4 yıldız üzerinden 4 yıldız vermiştir.

lucasfilm yapımı olması, yönetmenliğini steven spielberg'in yapması, başrolünde harrison ford'un oynaması yetmezmiş gibi hikayenin george lucas'a ait olduğu yine kendisinin executive producer^*lığını üstlendiği senaryosu lawrence kasdan tarafından yazılan, müziklerini de john williams'ın bestelediği tapılası muhteşem film. ^**

(zaman gezgini - 29 Ağustos 2004 18:59)

indiana'nin kanyonda ark'i bazukayla havaya ucururum diye tehdit ettigi sahnede, dr. rene belloq rolunu oynayan paul freeman, agzi tarafina gelen sinegi afiyetle yemistir. ama bu isi tam konusurken, konusmasina ara bile vermeden oyle bir ustalikla yapmistir ki yarim saat kare kare ileri geri sinegin yanakta yuruyup agiza girip yokolusunu seyreden bir film seyircisi olmusuzdur. sinegin adi credits kisminda gecmiyor.

(zoparrat - 28 Kasım 2004 06:46)

indiana jones and the temple of doom ve indiana jones and the last crusade adlı kendisinden aşağı kalmayan iki devam filmi olan muhteşem film...

(madcan - 10 Eylül 2001 16:21)

indiana jones dvd collection daki ek bölümden öğrendiğimiz üzere bu filmde kullanılan denizaltı, o sıralar yapımına başlanan "das boot" filminde kullanan denizaltıdır.spielberg üstündeki yazılarda bi kaç değişiklik yapıp aynen filmde kullanmıştır.

(bloodthorn - 22 Aralık 2004 02:41)

bu filmin orijinal senaryosunda bir yerde indy kocaman kılıçlı bir adamla uzun süre dövüşmekte ve sonunda adamı öldürmektedir. ancak bu sahnenin çekileceği gün harrison ford oldukça rahatsızdır^*. steven spielberg de o sahneyi hemen çekmek istemektedir. harrison ford da tutar "e baba o zaman ben direk çıkarayım silahı vurayım herifi" der ve o efsanevi sahne ortaya çıkar.

(elwood - 20 Ocak 2002 00:19)

patlamış mısır filmlerinin en iyilerinden (film patlamalı ve mısır'da geçiyor ayrıca). spielberg ve lucas b-film yapıyoruz diye bu maceraya atılmışlar ama 1981'in en iyi hasılatını cukka etmişler.

filmde bir miktar zeka ürünü sahnenin yanında, yok deve dedirten pek çok sahne mevcut. mesela kamyon takip sahnesinde, indiana jones'un güçlükle altettiği adamın üzerinden kamyonla geçişi ancak bu kadar kolpa bir hileyle gösterilebilirdi. sahnenin süratine rağmen tek izleyişte hemen göze batıyor.

yine de şipil berk'in en iyilerinden.

(axellennox - 26 Temmuz 2006 01:31)