The Lion, the Witch & the Wardrobe (~ As Crônicas de Nárnia: O Leão, a Feiticeira e o Guarda-Roupa) ' Filminin Konusu : İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanların Londra'ya düzenlediği hava saldırılarında Peter, Susan, Edmund ve Lucy adlı dört çocuk ailelerinden ayrı düşerler. Güvenlik amacıyla ülkelerine gönderilen Peter, Susan, Edmund ve Lucy, orada sihirli bir gardrop bulurlar. Gardrobun içine girince Narnia adlı mistik bir ülkeye geçiş yaparlar. Bir zamanlar barış ve huzur dolu bir ülke olan Narnia'nın özelliği konuşan canavarların, cücelerin ve devlerin ülkesi olmasıdır. Ancak, şeytani güçlere sahip Beyaz Cadı tarafından dondurulmuştur. Küçük dostlarımız büyüyü bozup Narnia'yı eski haline getirmek için bir aslandan yardım alırlar.
Ödüller :
The Lion, the Witch and the Wardrobe(1967)(8,0-44)
Priklyucheniya pingvinenka Lolo. Film pervyy(1986)(7,5-965)
Jack and the Beanstalk(1976)(7,3-740)
The Lion, the Witch, & the Wardrobe(1988)(7,3-5147)
Dot and the Kangaroo(1977)(7,2-659)
The Silver Chair(1990)(7,2-1693)
Prince Caspian and the Voyage of the Dawn Treader(1989)(7,1-1966)
The Nutcracker Prince(1990)(6,9-1949)
Blackbeard's Ghost(1968)(6,8-4526)
The BFG(1987)(6,7-6079)
The Care Bears Movie(1985)(5,6-4783)
Felix the Cat: The Movie(1988)(5,0-1233)
Primetime Emmy Ödülleri : "Primetime Emmy-Outstanding Animated Program"
guzel fantastik bir oykuydu, orta okulda okutmuslardi. bu kitapla ilgili bi anektod ise, kitaptaki aslanin adinin bildigimiz "aslan" olmasi ve cadinin cocuklari kandirmak icun verdigi yiyecegin de lokum, yani "turkish delight" olmasi idi
(antihistaminik - 7 Aralık 2002 01:54)
kitabın başına şu muhteşem pasaj yer alır:"my dear lucy,i wrote this book for you, but when i began it i had not realized that girls grow quicker than books. as a result you are already too old for fairy tales, and by the time it is printed and bound you will be older still. but some day you will be old enough to start reading fairy tales again. you can then take it down from some upper shelf, dust it, and tell me what you think of it. i shall probably be too deaf to hear, and too old to understand a word you say, but i shall still be your affectionate godfather. c. s. lewis"
(sheets of music - 29 Kasım 2010 13:14)
filmden çok masal havasında olan yapım.ayrıca ilk 40 dakikası ne kadar kötüyse; ondan sonraki 1 buçuk saat o kadar güzeldir.
(betatron - 16 Temmuz 2011 01:49)
c s lewis'in yazarken turk kulturunden esinlenmis oldugu muhtemeldir. lokumun, aslan'in yaninda; adi verilmeyen "beyaz buyulu sicak bir sivi" dan da bahsedilir serinin bu hikayesinde. bu yazarin turkiyeye geldiginde tattigi ama adini ogrenemedigi sahlep olmasindir? mumkundur..filmi yapildi ayrica. gosterime bu yil* giricek. trailer hos.
(helpless - 10 Haziran 2005 22:01)
türkçe'den aslan sözcüğünü ödünç alan masal.
(enis zenci - 12 Ekim 2005 14:18)
sinemada dolap seklindeki reklamini gordugum ve o kapilardan kendi kendimi atmamak icin zar zor dayandigim cronicles of narnia serisinin onerilen okunus sirasina gore 2. kitabi.
(armish - 1 Kasım 2005 03:59)
"tutarsa seriyi cekeceklermis" dedikodulari dolanadursun, tuttu. an itibariyle amerikada box office bir numarasidir. (henuz giseyi goremiyoruz.) devami gelecektir. net.
(deja - 17 Aralık 2005 02:25)
fragmanlarından anlayabildiğimiz kadarı ile soundtrack'i gerçekten güzel olacak film.
(evrim iyi bak - 17 Aralık 2005 02:44)
bu filmi izledikten sonra gelip hikaye çok basitti, çocuk filmi gibiydi diyenlere ışıklısından, parıldayanından bir bilgi sunmak ister deli gönül: kitap çocuk kitabıydı, filmi de o amaçla çekildi. yüzüklerin efendisiyle kıyaslanmasın bile, çünkü nerede yüzüklerin efendisinin hem hikaye örgüsü, hem de karakter genişliği, nerede asıl kahramanların "çocuklar" olduğu narnia. filmde edmund isimli bebe az daha tüm davayı bir parça lokuma takas ediyordu, o derece. kahramanlar "çocuk" olduğundan tutup kompleks duygular, motivasyonlar bekleyemiyorsunuz. ha tutar da bekleyecek olursanız bu; yirmi küsür yaşına gelip de televizyon karşısına geçip teletubbies izleyip "len ne salak program bu be" demeye benzer. "fantastik edebiyat" tanımı gereği çoğu zaman "gerçek dışı" karakterler ve olay örgüleri üretir, gerçeklik ve ardılı arasındaki farkı ve ortaya çıkma nedenini anlayamayanlar varsın okumasın.
(chaucer - 17 Aralık 2005 14:28)
turk lokumu ile kandirilan kral adayi, filmin ortasina kadar merakla beklenen ismi aslan olan kahraman, selcuklu savas cadirlari, kral icin kullanilan magnificient (bkz: kanuni) sifati, dusmana tas firlatan ebabil kuslari ile icerdigi turklere ozgu ogeler ile lotr tarzi fantezi edebiyati ustune kurulu yapimlar arasinda ilginc bir konumu hak eden, hicbir sahnesinde kan akmayan, basrollerini cocuklarin paylastigi, cadi ve iki cocuk karekter disinda* kadin karekteri olmayan, insanlar icin de adem oglu havva kizi isimlendirmeleri cokca kullanilan, didaktik oge olmayan dakikalarda filmin neresini kacirdim diye sasirilan cocuk filmi. --- spoiler ---rejenere (bkz: regeneration) olabilen, oluleri canlandirma ozelligi bulunan, insan irkini korumak icin kendini uysalca kurban edebilen, olmeden once kendisinden farkli olanlar tarafindan aci cektirilen, herkes tarafindan ululugu heryerde telaffuz edilen aslanin isa ile olan benzerligi lotr'a gore bu serinin hristiyan topraklarinda daha cok tutulmasinin en onemli sebebidir.--- spoiler ---edit: abd'deki hristiyan korelilerin paylastigi e-posta listelerinden birisinde gidip gelen ve basligi "aslan is turkish" olan bir e-postanin, gecen donem dersini* aldigim misyonerlik icin yanip biten koreli ekolunden bir hocam tarafindan okunup aktarilmis sekli ile gelen edit der ki;filmde gosterilen ve savasin gectigi topraklar aslen anadoludur.asil kahramanin isminin ingilizce telaffuzunun aslan olmasi ve bilimum turk ogeler de kesinlikle tesaduf degildir. jesus christ gibi gunun birinde insanligi kurtarmak icin gelen aslan kendini yine jesus christ gibi kurban etmis ve sonra canlanip geldigi yere geri donmus. filmde bir sahne gozuken noel baba ile aziz nikola kilisesinin turkiyede (bkz: demre) olmasi da tesaduf degilmis. turklerin hristiyan olmamasina ragmen en onemli hristiyan adetlerinden birisi olan yilbasini kutlamak ve o gunde birbirlerine hediye alip vermeleri de filmde islenmismis.eskiden hristiyan olan hatta hristiyanligin besigi olan topraklarin yeniden hristiyanlasmasinin umudu yilbasi hediyeleri imis.ders notlarinin, sinav kagitlarinin, odev sorularinin alt satirina incilden satirlar ilistiren, sinav kurallari bolumune basarili olmaniz icin tanriya yalvariyorum yazabilen bir prof araciligi ile gelen edit de anca boyle olur.
(cusnfe - 18 Aralık 2005 09:24)
çocuklar için yazılmış bir kitaptan çocuklara yönelik yapılmış bir film uyarlaması. *öykünün basitliği, düzlüğü ve zaman zaman mantıksızlığı yetişkin beynine oehh dedirtse de çocuklar için eğlenceli olduğu bir gerçek.lord of the rings ile yakından uzaktan karşılaştırılmamalı.her çocuğun 6-10 yaş arası kurduğu hayalleri içeriyor. gizlenilen dolaplardan gidilen hayali ülkeler, iyi huylu konuşabilen hayvanlar, gidilen yerde hooop diye prens ve prenses olmak....bana biraz bitmeyecek öykü'yü biraz da çocukken okuduğum karlar kraliçesi'ni anımsattı. (bkz: karlar kraliçesi/@brunhilde)*(bkz: #4984196) 12 yaşına kadar pek çok çocuğun sevebileceği bir film. 12 yaşından büyükseniz ya nostalji yaptığınız ve çocukluğunuzu anımsadığınız için ya da çocuğunuzu, kardeşinizi, yeğeninizi götürdüğünüz için keyif alabilirsiniz. gene de izlemek çok kayıp değil, animasyonlar güzel.--- spoiler ---nb: kardeşlerini bir paket lokuma satan hıyar çocuğun büyüyünce hitler filan olacağını düşünüyor insan.(bkz: meşe odunu yoluyla karakter kazandırma sanatı)--- spoiler ---
(brunhilde - 14 Ocak 2006 13:50)
dikkat!!! yer yer spoiler içerebilir. metrekare bazinda, bizim evin salonundan daha buyuk olmayan bir sinema salonunda (hayir malikanede yasamiyoruz, sinema salonu kücüktü), yas ortalamasi onbesten fazla olmayan bi seyirci topluluguyla izlendiginde gayet eglenceli olabilen cocuk masali uyarlamasi (eglenmeyi cok iyi bildigimden diil, beklentilerimi duruma göre ayarladıgımdan *)zaten trailer'i izlediginizde lotr'den fersah fersah uzak oldugunu idrak edebiliyorsunuz. bu durumda ''olmamiş şekerim, bi yüzük kardeşligi, bi saruman, bi minas trith tadi alamadim ben sahsen'' diye gerilmenin bi alemi yok. ha 'trainspotting ve requiem for a dream birbirinin ayni filmlerdir. ikisi de uyusturucu filmi neticede' mantigi tasiyorsaniz başka tabi.filmin daha ilk karesinde verilen ne bencil seysin sen yahu, laf dinle biraz mesajiyla baslayip, siz bi ailesiniz, cansiniz, canansiniz gaziyla percinlenen, olan olmus bi kere hadi öpüşüp barışın, daha savasa hazirlanacaz ayarinda repliklerle iyice kafa bulandiran senaryosu, kücücük dimaglarin, buyuduklerinde daha iyi, daha uyumlu, daha efendi(!) bireyler olmasini öğütlüyor. yok bunlarin aksini yaparsaniz cadi silanin zindanlarinda ac kalirsiniz mesajlari filmin buram buram cocuklara yönelik oldugunu anlatiyor zaten. yani yönetmen bize bu filmde 'izleyeceksen buna göre izle genc kardesim. ben sana hayata bakisini degistirecek yeni bi felsefe vaadetmedim' demek istiyor. ama tabi bütün bu kardeslik mesajlarini es gecip, etrafinizdaki sabilerin tepkilerini dinleyerek filme apayri bi boyut katmak da sizin elinizde.sahsen benim filmde en cok eglendigim an, büyük abinin, daha narnia'ya ayak basar basmaz iyice sıkıstırdıgı kartopunu, kücücük kızın suratina cotank diyerek yapistirdigi andir. hatta kahkahanin dozunu iyi ayarlayamadigimdan olacak önümde oturan minik cosmo kizi ters nazarlarla süzdü beni. netice itibariyle filmden aklimda kalan en belirgin öge, karizmatik beyaz cadının, beni hasetten catir catir catlattigi saclari olmustur.
(poisonblue - 14 Ocak 2006 15:21)
(bkz: cadi ve dolap osman)
(arkebion - 14 Ocak 2006 23:54)
kitabini severek okuyanlari tatmin edecek bir filmdir, bence ki etmistir de. bunun yaninda salonda nerdeyse goz yaslarina bogulacakken etrafimda olayla ilgileri olmayan ve sadece zaman gecirelim diye filme girenlerin de yorumlarini isitme firsatim oldu. acikca konusmak gerekirse, oyle zaman gecirilecek bir film degil. bazi olaylar* hakikaten otekiler icin cok cocukca, hatta salakca sayilabilecek bolumler vardi. filmin sabirsiz bekleyicilerinden biri olmamla beraber; filmi izlerken cok eglendim, genel olarak basarili buldum. ozellikle 4 kardesin tiplerini daha iyi secemezlerdi herhalde. filmin beni hayal kirikligina ugratan kismi ise, aslan oldu. aklimda daha babacan, daha etkileyici bir aslan yatiyordu aslinda. filmdeki aslana bakinca insanin ici isinmiyordu, bir guven duymuyordu. neredeyse siradan aslanlara benziyordu diyebilirim. son olarak da filmle ilgili "niye aslan bu kadar onemli ki?", "profesor neden masallara inanmak ister?", "bu wardrobe nerden cikti ki?" diyenlere büyücü'nün yeğeni "the magician's nephew" kitabini okumalarini oneririm, zira cogu cevabi orada bulacaksiniz.long live the king
(armish - 15 Ocak 2006 02:44)
--- spoiler ---sanirim ki filmin sonunda profesorun peter'in eline yuvarladigi siyah obje, sihirli agacin meyvasi olsa gerek. ya da bana oyle geldi bir an.edit: olabilir,her insan hata yapabilir***.--- spoiler ---
(armish - 15 Ocak 2006 02:46)
south park için "büyüklere çizgi film" deniliyorsa, bu film için de "büyüklere masal" denilemez. o yüzden hayaller kurup gitmeyin. az da olsa masal okuyup, etkilendiğiniz döneme ait bir parça varsa içinizde (içinizdeki çocuk kaybolmamışsa demeyeceğim) gidiniz, görünüz. kitaba sadık kalmak nedir gösteriyor yönetmen. bir- iki yer dışında (kadının kızı da yapar onu). onun dışında isterseniz kitabı alın, filmi öyle izleyin, göreceksiniz ki adım adım herşey aynı, hayalkırıklığının ne anlama geldiğini bu filmi izlerken hiç bilmiyormuşsunuz gibi hissedeceksiniz. güzel olmuş, serinin diğer kitaplarını da beyaz perde de görmek için bekleyebiliriz artık.
(raquelle - 17 Ocak 2006 18:39)
ne konuştuklarını asla öğrenemeyeceğimiz aslan ile edmund un kayaların üstündeki sahnesinin çok etkileyici olduğu film... bakınız şu resim :http://movies.yahoo.com/…=pg&photoid=585195&intl=usaslanın o bilge (bilgeden de fazlası aslında) ses tonu ile kafası karışmış edmund'a neler anlattığını epey merak ettim..ve aslan ın benle konuşmasının hayalini kurdum..hayatımdaki bütün yanlışlarımı, zaaflarımı birer birer önüme serip çözümünü de sunmasını düşündüm...edmund u çok kıskandım çok..ha bir de film abd de hasılat olarak king kong u katlamış, origami yapmıştır.
(kumrengi - 19 Ocak 2006 05:34)
hala masal okuyan bir insansanız, "kar"ı seviyorsanız, yüzünüzde aptal bir gülümsemeyle izlersiniz bu filmi.--- spoiler ---barışçı narnialıları bir araya getirmekle görevli olan tilkinin, edmund ve beyaz cadıyla karşılaştığı anda aralarında geçen diyalog nefistir.fox: i'm sorry, your majesty. jadis the white witch: don't waste my time with flattery.fox: not to be rude, ma'am, but i wasn't talking to you.ayrıca aslan'ın taçlarını takarken çocuklar için söyledikleri de pek bir yer etmiştir gönlümüzde."to the glistening eastern sea, i give you queen lucy the valiant. to the great western woods, king edmund the just. to the radiant southern sun, queen susan the gentle. and to the clear northern skies, king peter... the magnificent! "--- spoiler ---not: filmin altyazılı olanı tercih edilmelidir. zira dublajla zaten çok hafif olan büyüsü kaçmaktadır.
(aditia - 19 Ocak 2006 16:09)
allahin kunduzunu chainmail zirh giymis sekilde görünce sinemada kopmama sebebiyet vermis film.
(jarlaxle - 20 Ocak 2006 12:49)
şöyle bir açığını farkettiğim film:--- spoiler ---küçük kız*, dolaba ilk girdiğinde birkaç saat içeride kalıyor ve çıktığında gerçek dünyada 1 sn'nin bile geçmediğini farkediyor. sonra ikinci kez dolaba girdiğinde, onu takip eden abisi de kızın arkasından dolaba giriyor. şimdi, birinci durumda gördüğümüze göre kız dolabın içindeyken dışarıda zamanın hiç akmamış, yani durmuş olması gerektiğini görüyoruz. o zaman doğal olarak ikinci durumda da ,yani kız ikinci kez dolaba girdiğinde de, aynı şekilde dışarıda zamanın durması, ve arkadan gelen abinin küçük kızı dolaptan çıkarken görmesi gerekmez mi? yani iki farklı kişinin dolabın içine ayrı zamanlarda girmesi bir kaos yaratmaz mı? o zaman kız ilk saklandığında da arkasından birileri dolaba giremez miydi? (sonuçta saatler geçmişti) peki iki kişi farklı iki zamanda dolaba girdi diyelim, ve ikisi dolaptan birlikte çıktılar, şimdi normal zaman hangisinin bıraktığı yerden devam eder?--- spoiler ---
(avaz - 10 Şubat 2006 13:19)
Yorum Kaynak Link : the lion the witch and the wardrobe