Fish Tank (~ Akvarij) ' Filminin Konusu : İngiliz kadın yönetmen Andrea Arnold’un yoksul bir mahallede yaşayan 15 yaşındaki asi mizaçlı Mia’nın verdiği yaşam kavgasını anlatan Fish Tank filmi, Cannes‘da yarışmaya kabul edilen ilk vampir filmi Park Chan-wook imzalı Susuzluk (Thirst) ile Jüri Özel Ödülü'nü paylaştı.
Ödüller :
Hunger(2008)(7,6-60303)
Wasp(2003)(7,6-2541)
Shame(2011)(7,2-169072)
American Honey(2016)(7,0-30032)
Red Road(2006)(6,8-11281)
Cannes Film Festivali : "Jury Prize"
BAFTA : "Alexander Korda Award for Best British Film"
bir bölümünde steve sandersbir karpuza delik delmiş ve içine bir şişe absolut boca etmişti . durumdan habersiz elemanlar da iştahla karpuzu mideye indirmişler, sonra da kelly başta olmak üzere tümü kafayı bulup: ben brandon'layim, steve'le de düşüp kalktım ama aklım dylan'da gibisinden bülbül gibi ötmeye başlamışlardı.
(yukselkiyerinbuyerdegildir - 11 Eylül 2006 14:41)
kelly adindaki sarisin,ki hayatimda televizyonda gordugum en guzel kizdir,bi kizin oynadigi,luke perrynin meshur oldugu dizi...
(azuth - 14 Şubat 2002 18:34)
zamanında bir nesli peşindne sürükleyen, umutsuz aşklara yelken açtıran, kendilerine idoller edinmelerini sağlayan ve çok sonraları (yıllar) sonra tekrar karşılaşınca "ya ben bunu nasıl bu kadar fanatiklik dercesinde seyretmişim?" diye kendine sorduran dizi. sırf kaçırmamak için evin 2 alt sokağında servisten inip yürürdüm. birde brandon idolüm, kelly aşkımdı. hatta brandon'u çok sonra bir filmde falan görmüştüm; film icabı erken boşalma sorunu olan abaza amerikan gencini canlandırıyorduda "nereden nereye" demiştim.p.s. salak değilim, servis o sokaktan geçtikten sonra acaip dolanıp sonra beni bırakıyordu.
(le chakal - 2 Nisan 2008 17:22)
seksen ikili ergen kızlar arasında * bulaşıcı hastalık misali yayılan dizi. ben bile, aman ne işim olur ne izliycem derken, okul çıkışı ya da servisteyken bir takım (hatta inek) arkadaşların "dylan da böyle kararsız kaldı kelly ile brenda arasında, garibim yemek yerken bile karar veremiyo yazık yazık" demelerine kulak misafiri olmuş ve de neredeyse tüm akranlarım gibi tiryakisi olmuştum. bununla da kalmamış kendime kısmen beceriksizce bir rol modeli bile seçmiştim :çocukluğumdan kalma bianca'nın kanlı canlı versiyonu brenda!!! nerden bilebilirdim sete geç kalıp huysuzluk edip döken shannon doherty yüzünden karakteri izlemeye doyamadan kaybedeceğimi... sonrasında gelen uyuz valerie brenda'mın tırnağı bile olamazdı. bi de hiç unutmam bir ramazan tam iftar vaktine denk geliyodu, kanal d de oynarken sanırım, valerie denen şahsiyet soft porno tadında birileriyle yiyişiyodu, sonrasında ne olacak ne bitecek merakla izlemek ile pedere falan rezil olmamak arasında gidip gidip geliyor, kumandayla bir kanal değiştiriyor bir geri dönüyordum. en sonunda babam, izleyeceksen izle izlemeyeceksen izleme diye bir güzel payladı, sonrasında da izleyesim gelmedi zaten. sabun köpüğü birşeydi ama dylan mı brandon mı diye sorun bu dönem hatunlarına, mutlaka verecek bir cevapları vardır, ama sanmıyorum ki biri de kalan o iki uyuz tipe meyletmiş olsun.
(margi kleinjan - 2 Nisan 2008 18:58)
olası bir türk versiyonu için; (bkz: evimiz bağcılar'da)
(lanetli cenin - 28 Haziran 2009 02:29)
yayınlandığı süre zarfında gençlerin saç modellerinden, giyim tarzlarına kadar bir çok şeyi etkilemiş olan amerikan gençlik dizisi. hiç unutmam, kuzenim; " ben de araba istiyorum ya!!" diye tutturmuştu, saçlarını luke perry gibi jöleledikten sonra. (bkz: dayak cennetten çıkmadır)
(cazova - 27 Kasım 2002 00:53)
kelly: donna is not at school today (donna bugun okulda degil)brenda: maybe she's having a bad hair day (belki sacini guzel yapamamistir bugun)hatirladigimizdan da daha muhtesem 90lar genclik dizisi.orcinalini yeniden izliyorum da ara ara, supper tuhafmis gercekten.
(beatrix kiddo - 6 Mayıs 2010 02:47)
dizi 2000 yılında sona ermiştir 98 senesinde brandon bile ayrılmıştır diziden o iki sene kimi anlattılar bilemem.. dizide oyanayanların çoğu bi ara diziyi yönetmiştir tori spellingten kellye, brandona...
(iiaa2 - 20 Ocak 2003 05:52)
bu dizinin çocukluğuma damga vurmuş, karakterimde büyük iz bırakmış sahnesi şudur: herkes partiye giderken kızlardan biri acayip üzgün bir şekilde "üzgünüm brandon, evde kalıp ödevimi bilgisayarda temize çekmem lazım" minvalinde bir şeyler demişti. bilgisayarı henüz olmayıp da bilgisayar için ruhunu satan ben o anda televizyonu kalkıp düğmesinden kapatıp (ne uzaktan kumandası piç?) elime bir elma alıp balkona çıkıp düşüncelere gark olmuştum: "oha lan bilgisayarı var ve acayip mutsuz. nasıl olur ki?" aşağıda 110 desibel sesle fakir ilçe mobiletleri geçiyordu. isterdim ki karakterime iz bırakan şey daha elle tutulur bir şey olaydı.
(putperest - 9 Kasım 2011 08:46)
bir neslin hayatını karatan dizi. ülkemizde 90ların başında yayınlanmaya başlamış, 80lerde çocuk olan kesimin ilk gençlik çağına, başka bir deyişle ortaokul zamanlarına denk gelmiştir. beverly hills'deki liseli çocukların hayatlarını izleyerek yetişen ergenimiz kendisini de böyle bir gençliğin beklediği sanrısına kapılmıştır.birkaç yıl sonra liseye gelindiğinde büyük bir hayal kırıklığı tüm türk gençliğini yıkmıştır. arkadaş değil lise üniversitedeyken bile hiçbir zaman arkadaşlarım bir arabaya doluşup, beni plajda sörf yapmaya çağırmadılar. hiçbir zaman bizim eve girip babama ya da anneme ön isimleriyle seslenmediler. zaten öyle bir şey olsa annem o aile terbiyesi almamış kişilerle arkadaşlığımı yasaklardı.hiç birimizin hiçbir zaman brandon, dylan ya da brenda, kelly ayarında flörtlerimiz olmadı. bizlerin de tipi hiç bir zaman onların ki gibi olamadı. beğenmediğimiz andrea gibi bile olamadık.çok büyülü bir dünyayı anlatıyordu. gençliğimizi yedi ulan!
(white vinegar - 18 Ocak 2012 10:44)
80 sonrasi dogumlularin daha tiki nedir marjinal nedir iliskiler nasi lackalasir kavramlari ile tanisamadan fanatigi oldugu dizi..o zamanlar ben idol olarak luke perry i alirdim kendime..bole bi asi tripleri,bi esprituellik,bir sayginlik..aman aman..simdi dusunuorumda..bosmus bole luke perry nin hadisesi..oysa orda bi amele cocuk vardi..fakir ama guruluydu onu benimseseydim simdiye mevcut butun burslari,almis kendi isini kurmus bi insan olurdum ahh ahh..sonra kiz secimim de vardi ben kelly e hastaydim..yani cidden bole sarisin ince guzel gulus guzel gozler..noldu sonra kelly lezbiyen oldu..sonra ogrendim ki sirf keli diil tum sarisinlar boktur..neyse simdi dusunuorumda orda tikiden baska kiz varmiydi ki..neyse..dizi 2000 yilina kadar devam etmis..2000 yilinin mayis ayinda noktalanmis..lakin 2001 ve 2003 de film tadinda ozel bolum modunda 3-4 parca yayinlanmis..
(azuth - 4 Aralık 2003 21:31)
bu da ilk öpücük ve gençlik rüzgarları gibi okuldan döndüğümde izlediğim dizilerden birisiydi. dizinini en güzel kızı valerie iken en yakışıklısı ise david idi. gene olsa da izlesek.
(psi - 9 Mayıs 2001 02:15)
brandon ve brenda isimli cift yumurta ikizi cocuklari olan walsh ailesinin sicak denizlere acilma politikasi muadili bir amac ile minnesotadan californiaya gocmeleri ile baslamis bir dizidir. baba walsh serbest muhasebeci mali musavir olup ilk baslarda sabilerinin zengin zuppeleri ile asik atmasina el vermezdi butcesi. sonralari bir kac yagli mukellef bulmus olacak ki; oglana mustang falan aldiydi. brandon sikici bir mantiklilik, bir efendilige burunmus evde anasinin babasinin, okulda ogretmenlerinin gozbebegi bir kisi iken; brenda ise kapali tasra ortamindan, ozgur buyuksehir ortamina akan ekseri genc kiz gibi, ami gotu dagitmis, kelly ile kim daha cok dibini dovdurtecek yarisina girmisti.
(gobel - 22 Nisan 2004 18:49)
eskiden yazları komşu mahallenin çocuklarına kendimi ben brenda diye tanıtır, bununla da kalmaz "bir de ikizim var brandon. biz holivut'tan yaz tatili için geldik." diye kandırırdım. "oaaoaaa" tepkisini alana kadar bekler, gerekirse senaryodan yaşıma uygun bölümleri alır uydurma hayatıma monte ederdim. bir allahın kulu da demedi ki, "madem öyle nerde sizin porsche?" ben izleyebilmişsem onların da izleyebilmiş olmaları lazım, çizgi filmden azcık kafalarını kaldırsalardı yemezlerdi aslında. çocukluğumu yalnız geçirmeme sebep olan dizi.
(retrolice - 16 Haziran 2014 15:38)
ergenliğimin dizisi. bir aksilik olup da izleyemediğim zaman sinir krizlerine girdiğimi hatırlıyorum, o derece bağlanmışım zamanında. dahil olduğum kız klanında -david seven marjinal bir tip hariç (ki kendisi sonradan biz daha ricky martin dinlerken metalciyim ben diye gezinen bir insandır)- tartışmasız brandon seviliyordu; hatta benim bu sorumlu, efendi, saçlarını dikine jöleleyen erkek modeline aşkım biraz çığrından çıkmıştı. anlayamadığım şey, ileriki yaşlarımda luke perry'nin oynadığı erkek karakterinin (serseri, macerayı seven adam, james dean'in yandan yemişi) benzerleri ardından ağladığım halde o gencecik yaşımda niye böylesine efendi bir insan karakterine kafayı takmış olduğumdur. iki kişilik bir dünya turu bileti nişan yüzüğünden daha çekici gelmeliydi 15 yaşımda. şu anda öyle geliyor misal. bu işte bir terslik var.
(wounded walker - 1 Ocak 2005 10:55)
"bu anuna kodumun kel kafalisi nerden buluyo bu parayi" dedirten bi evde otururdu aile.. babanin ne i$ yaptigi hic bi zaman bilinemedi.. muhasebeci ayari bi$iydi ama hicbizaman i$yerinde görüntülenmedi diye hatirliyorum.. sen 2 tane basit usülde kazanc defteri tut, 4 tane vergi iadesi hazirla ondan sonra beverly hills'te 4 katli villada otur.. yeg yee..yillarca bekledim "aha bu bölümde babanın cevirdigi dolaplar üzerine bi senaryo var, kara para filan cikicak, bezevenk cikicak" diye ama olmadi.. miras yiyodu herhalde..
(sezai ikilitre - 22 Ocak 2005 17:43)
üniversitedeki son bakire donna'nın da bulunduğu dizi. yapımcı aaron spelling'in kızı oynardı onu. arkadaşlarının hepsi sırayla birbirleriyle beraber olurken, babasının dizisi olduğundan, kaç küsür bölüm boyunca zavallı donna'ya sex yapmak bir türlü nasip olmamıştı. balık suratından dolayı zaten güzellikte dizideki diğer kızları baya bir geriden takip ettiğinden, donna'nın makus talihi açıkcası benimde pek umrumda değildi.
(stickster - 14 Mayıs 2005 21:09)
aksam yedi sularinda kanal türkte rastladigim ve yaslandigimi anlamama vesile olmus dizi.söyle ki ilkokulda izlerdim bu diziyi brenda,dylan vs bana çok büyük gelirdi.biraz önce hayretle artik dizideki kahramanlardan daha yasli oldugumu fark ettim.
(jolly jumper - 24 Haziran 2005 19:58)
16 yaşına gelip hala bakire olanın bunalıma girmesi gerektiğini, en yakın arkadaşın sevgilisini kapma yarışını, fuck buddy gibi kavramları bir neslin beynine yerleştirmiş; günümüzdeki bu tip yaşadığımız bütün olayların sorumlusu olan dizi. brandon kelly'yi dylan'ın elinden kapar, kelly'nin daha da eski sevgilisi steve'le kızla olan seks yaşantısını tartışır falan...ama bunlar yeri geldi mi has kankadır kimse kimseye yamuk yapmamıştır(!) filan...yine de ilkokulda izlemeye başladığım, nerdeyse üniversiteyi bitircek olmama rağmen hala rastladıkça izlediğim, bir neslin hayal gücünü geliştirip bir taraftanda bilinçaltını mahvetmiş dizi.
(lavinyaa - 20 Aralık 2005 22:35)
geçen gün tekrarını izlerken beni neşelendiren dizidir. hanım kızımız okul radyosunda depeche mode çalmıştır. şarkı bitmiştir ve kızmız anons eder şarkıyı. bizim çeviri süperdir...-ve evet depeche mode`dan geldi benim ayakkabılarımla yürü
(ill balanced - 15 Haziran 2006 17:38)
Yorum Kaynak Link : beverly hills 90210