29. uluslararası istanbul film festivali'nde altın lale için yarışacak olan stephane brize filmi.

(isikokunem - 10 Mart 2010 11:54)

--- spoiler ---
sorgusuz sualsiz çağıran tutkuyla, ölçülü biçili hayat gailesinin arasında bocalarken treni kaçıranların filmi.
--- spoiler ---

(koyumavi - 15 Nisan 2010 23:01)

stéphane brizé tarafından yönetilen, vincent lindon ve sandrine kiberlain'ın başrollerini paylaştığı ve 2010 yılında en iyi uyarlama dalında cesar ödülüne layık görülen, 2009 yapımı naif bir fransız filmi.

her ne kadar konu çok da özgün olmasa da, gerek oyunculuklar, gerek akıcılık, gerekse de abartıdan uzak, sade görüntülerle takdirimi kazandı. kemanın hüzünlü sesi ise ayrı güzel. her şeyden önemlisi, sonu nasıl bitecek acaba diye merak uyandıran bir film değil de; günlerin günleri kovaladığı, hayatın içinden kesitler veren, yaşama dair bir film.

--- spoiler ---

bir de benim ilgimi, sıradan insanların yaşam kalitesinin ne kadar da yüksek olduğu çekti. bir inşaatçı, müstakil, bahçeli bir eve, yerli üretim olması sebebiyle ulaşılması kolay görünse de station wagon 406'ya sahip olabiliyor. maddiyatı da bir kenara bırakalım. inşaatçı bir baba ve fabrika işçisi bir anne, çocuklarının eğitimiyle son derece ilgililer ve hatta bir piknik sonrası, çocuklarının derslerine yardımcı olabilmek için dolaysız nesnenin nasıl bulunduğuna dair kitap karıştırıyorlar. konuşmaları, insan ilişkileri ve aile yaşantıları bizdeki orta-üst sınıfa tekabül ediyor sanırım. diğer yanda ise, kendi halinde bir ilkokul öğretmeni klasik müzik dinleyip, zor bir enstrümanı iyi derecede çalabiliyor. bizim -toplumun en aydın kesimi olması gereken- öğretmenlerimiz, hala cetvelle çocuk dövüyo be! ucubik bi genelleme oldu ama benim tanıdığım öğretmenlerin düş dünyası, genellikle arabalarını yenilemekten ibaret.

ne güzel valla. asgari müşterek, türkiye'yle kıyaslanınca ne kadar da yüksekte kalıyor. kafamızda oluşturduğumuz ve aynı zamanda gözlemleyip, deneyimlediğimiz, doğudaki köyünden iş bulma umuduyla göçmüş, umduğunu da pek bulamamış, sosyal yaşamın dışına itilmiş, konuşulacak pek de ortak nokta bulunamayan ve hatta "amele" kelimesiyle aşağılanan, eğitimsiz inşaat işçisiyle ne kadar da farklı!

filmdeki yaşam standartları ütopya gibi...

--- spoiler ---

(kivikocan - 9 Haziran 2011 14:40)

kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salanların filmi.

(basliksiz fuze - 16 Kasım 2011 19:38)

sırf müzikleri için bile izlenilebilecek olan fransız filmi.soundtrack albümü olsa da alsak .
http://youtu.be/0xcykcnfzoa

(haydi bir kulum - 15 Mart 2012 13:59)