Süre                : 1 Saat 37 dakika
Çıkış Tarihi     : 16 Nisan 2010 Cuma, Yapım Yılı : 2010
Türü                : Drama,Romantik
Ülke                : Peru,Kolombia,Fransa,Almanya
Yapımcı          :  Elcalvo Films , Dynamo , La Cinéfacture
Yönetmen       : Javier Fuentes-León (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Javier Fuentes-León (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Cristian Mercado (IMDB)(ekşi), Tatiana Astengo (IMDB)(ekşi), Manolo Cardona (IMDB)(ekşi), Attilia Boschetti (IMDB), José Chacaltana (IMDB), Maria Edelmira Palomino (IMDB), Humberto Cavero (IMDB), Haydeé Cáceres (IMDB), Emilram Cossío (IMDB), Cindy Díaz (IMDB), Juan Pablo Olivos (IMDB), Christian Fernandez (IMDB), Monica Rossi (IMDB), Germán González (IMDB), Liliana Alegría (IMDB), Tomas Fernandez (IMDB), Alfonso Gamboa (IMDB), Jaziel Yenque Veliz (IMDB)

Contracorriente (~ Contra Corrente) ' Filminin Konusu :
Miguel küçük, dindar insanların yaşadığı küçük bir kıyı köyünde yaşayan genç ve sevilen bir balıkçıdır. Karısı Mariela hamiledir. Ancak Miguel'in gizli aşkı, köylülerin dışladığı, aslen Limalı olan ressam Santiago'dur. Bir kaza sonucu Santiago boğulur. Geleneğe göre, ruhunun serbest kalması için âşığı tarafından gömülmelidir. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için Miguel'in Santiago'ya olan aşkını ifşa etmesi gerekecektir.

Ödüller      :

Sundance Film Festivali:Audience Award-World Cinema - Dramatic
San Sebastian International Film Festival:


  • ""olmuş be!" dedim direkt ilk dinleyişte. en merakla beklediğim geri dönüş albümü için fazlasıyla umutlanmama sebep olan yeni mr. big şarkısı."
  • "muhteşem pain ol salvation şarkısı"
  • "sozlerinin tamamını cozemesem de;bu kadar gec tanıstıgıma uzuldugum warpaint sarkısı."
  • "paul gilbert 'lı mr.big 'in what if albümündeki en iyi şarkısı"
  • "12 5 versiyonu beni benden bir ayrı alan pos* şarkısı."




Facebook Yorumları
  • comment image

    pain of salvation'ın undertow'u için çeviri;

    birak, gideyim...
    birak, gideyim...
    birak, bulmam gereken yanitlari arayayim...
    birak, bir yol bulayim,
    birak, uzaklasayim
    anaforun icinden...
    birak, gideyim lutfen...

    birak, ucayim...
    birak, ucayim...
    birak, yukseleyim bu kan kirmizisi kadifeden gogun karsisinda...
    birak, duseyim pesine,
    kirayim kanatlarimi ve duseyim...
    bir ihtimal, sag kalirim...
    o yuzden birak, ucayim...
    birak, ucayim...

    birak, kosayim...
    birak, kosayim...
    birak, sureyim gunese bu sansin dorugunu
    sen hep oradaydin,
    ama burada, yitirebilirsin beni...
    curetin varsa, simdi sev beni
    ve birak; kosayim...

    hayattayim ve artik yuregime sadigim - benim,
    ama neden her zaman gercek oldurmeli beni?

    birak, kirayim!
    birak, kanayayim!
    birak, kendimi ayirayim; nefes almam lazim!
    birak, yolumu sasirayim!
    birak, yoldan cikayim!
    belki yalnizca ilerlemek icin...
    sadece birak; kanayayim...

    birak, tukeneyim!
    birak, oleyim!
    birak, kirayim sevdigim her seyi; aglamam lazim!
    birak, yakayim hepsini!
    birak, yapayim dususumu
    beni arindiracak atesin icine!
    simdi birak; oleyim!
    birak, oleyim...

    birak cikayim...
    birak, simsiyah kadifeden geceye karisayim...

    çeviri için eliada'ya teşekkürler.


    (giotine - 10 Mayıs 2008 18:18)

  • comment image

    pain of salvation'ın remedy lane albümünden çok başarılı bir parça...

    dinlenilesi, tapılası albümün kalanına göre nispeten slowşarkı...

    aha sözleri:

    let me go
    let me go
    let me seek the answer that i need to know
    let me find a way
    let me walk away
    through the undertow
    please let me go

    let me fly
    let me fly
    let me rise against that blood-red velvet sky
    let me chase it all
    break my wings and fall
    probably survive
    so let me fly
    let me fly...

    let me run
    let me run
    let me ride the crest of chance into the sun
    you were always there
    but you may lose me here
    now love me if you dare
    and let me run

    i'm alive and i am true to my heart now - i am i,
    but why must truth alwas make me die?

    let me break!
    let me bleed!
    let me tear myself apart i need to breathe!
    let me lose my way!
    let me walk astray!
    maybe to proceed...
    just let me bleed!

    let me drain!
    let me die!
    let me break the things i love i need to cry!
    let me burn it all!
    let me take my fall!
    through the cleansing fire!
    now let me die!
    let me die...

    let me out
    let me fade into that pitch-black velvet night


    (tasslehoff - 4 Kasım 2002 08:26)

  • comment image

    bir araba yolculuğu sırasında;
    ben: cocukluk arkadaşlarımın hepsi evlenip, coluk cocuga karışmış bee.
    undertow: bana mı diyorsun? benimkiler öldü bile.

    tamam yaşlısın da göstermiyorsun serkan (gülüşmeler)


    (susayaci - 10 Şubat 2010 13:09)

  • comment image

    "olmuş be!" dedim direkt ilk dinleyişte. en merakla beklediğim geri dönüş albümü için fazlasıyla umutlanmama sebep olan yeni mr. big şarkısı.


    (fenriz - 28 Kasım 2010 11:15)

  • comment image

    sözlerini de yazayım tam olsun be! yıllar süren bekleyişin ardından ilk ve -belki- tek lirik entry'm olsun, oh olsun...

    she said she couldn't do it if she tried
    but she never tried, she'll never try
    it's running through her veins like cyanide
    it gets her by, but just for a while

    how long, can she keep on chasing something wrong?
    memories, of how she could've made it

    the waves are crashing down, she's caught in the undertow
    drowning in the sea, yeah
    she's looking for a light but there's nowhere to go
    undertow

    she sees the world through hazy blood-shod eyes
    just looking for another high
    she lives by golden rules that don't apply
    life passed her by, and i tell you why

    how long, can she keep on chasing something wrong?
    memories, of how she could've made it

    the waves are crashing down, she's caught in the undertow
    drowning in the sea, oh-oh
    she's looking for a light but there's nowhere to go
    undertow

    how long, can she keep on chasing something wrong?
    memories, of how she could've made it

    the waves are crashing down, she's caught in the undertow
    drowning in the sea, yeah yeah
    she's looking for a light but there's nowhere to go

    the waves are crashing down, she's caught in the undertow
    drowning in the sea, oh yeah
    she's looking for a light but there's nowhere to go
    undertow


    (nevarki - 23 Aralık 2010 00:06)

  • comment image

    warpaint'ten cok güzel bir çalısma. spinner' a göre 2010'un en iyi 20 sarkısından biri.

    your brown eyes are my blue skies.
    they light up the river that the birds fly over.
    better not to quench your thirst.
    better not to be the first one diving in,
    though you caught me and you know why
    they breathe in the deepest part of the water.

    what’s the matter? you hurt yourself?
    opened your eyes and there was someone else?
    now i’ve got you in the undertow.
    now i’ve got you in the undertow.
    why you wanna blame me for your troubles?
    ah ah ah you better learn your lesson yourself.
    nobody ever has to find out what’s in my mind tonight.

    let tonight pass us by.
    do you really want to be the one to fight?
    and i said “you’re better not to light that fire.
    it will take you to the darkest part of the weather.”

    what’s the matter? you hurt yourself?
    opened your eyes and there was someone else?
    now i’ve got you in the undertow.
    now i’ve got you in the undertow.
    why you wanna blame me for your troubles?
    ah ah ah you better learn your lesson yourself.
    nobody ever has to find out what’s in my mind tonight.
    nobody ever has to find out what’s in my mind tonight.

    nobody in my mind. nobody in my mind.
    i feel it in my heart tonight.

    i laid on the floor, pressing in my eyes.
    seeing little lights.
    these are the decisions that only one could make(?)
    i wanted to stay home but i went running running running running from the troubles
    runningrunningrunningrunningrunningrunni­ngrunning

    what’s the matter? you hurt yourself?
    opened your eyes and there was someone else?
    now i’ve got you in the undertow
    now i’ve got you so
    why you wanna blame me for your troubles?
    ah ah ah you better learn your lesson yourself.
    nobody ever has to find out what’s in my mind tonight.
    nobody ever has to find out what’s in my mind tonight.


    (hysteria0103 - 1 Şubat 2011 15:18)

  • comment image

    kadının, 'hayır bu böyle devam edemez!' diye düşünmesinin sebebi, erkeğin sürekli onu terk etmekten bahsetmesi veya bunu düşünmesidir; sonunda terk eden kadın olur. hesaplanabilir tepkileri nedeniyle hemen her defasında aynı şekilde terk edilen tüm adamlara; undertow


    (gugli gugli gugli be gone - 14 Mart 2013 01:17)

  • comment image

    pain of salvationın aşmış albümü remedy lanein adamı dibe sürükleyen parçası.
    sözleri de bünyede balyoz etkisi yapar:
    let me die!
    let me break the things i love i need to cry!
    let me burn it all!
    let me take my fall!
    through the cleansing fire!
    now let me die!


    (euhemuhu - 6 Ekim 2003 09:44)

  • comment image

    anafor anlamina gelen ingilizce kelime. ilginc bir sekilde bu isim verilen tum eserler olaganustu guzel olmaktadir. surecin "undertow diye birsey yapalim guzel olsun" seklinde mi yoksa "guzel birsey yaptik adi undertow olsun" seklinde mi gelistigini henuz ogrenemedim.


    (eliada - 5 Haziran 2004 18:41)

  • comment image

    ayni zamanda guzide bir lush parcasi. sozleri $oyle:

    so you want to be alone
    run and hide inside your home

    watch you fall away from me
    sinking into misery

    taste your smile and hold my hand
    make you laugh and make you dance

    i remember this
    everything was in our kiss

    sink my hands into the sea
    reach your fingers up to me

    trust me one more time
    i can only try

    throw yourself to me
    and i'll try to pull you free

    let me try to pull you free
    let me try to pull you free...


    (ssg - 12 Kasım 2004 20:44)

  • comment image

    pain of salvation'ın dikkatli dinlenirse 2:23 de başlayan solosunun

    i'm alive and i am true to my heart now - i am i,
    but why must truth alwas make me die?

    kısmını söylediği duyulacak şarkısı.
    (bkz: gitarın konuşması)


    (purepain - 7 Nisan 2005 16:09)

  • comment image

    içinde anlamsız manasız gereksiz fazla tek nota ya da tek kelime bulundurmayan mükemmel tool albümü.. isyanı, sitemi, öfkeyi, hiddeti insanın damarlarına kulağından zerkeden bir albüm..

    intolerance ile açılır..
    sabrının zorlanmamasını samimiyetle isteyen bi insanın ses tonudur.. sözler de bunu söyler.. sana güvenip silahımı bırakmak istiyorum ama sen yalan konuşmaya, hileye, çalmaya devam ediyorsun der.. sana nası anlayış göstereyim der..
    sonra kızar.. hem karşıdakine hem kendine.. eşeklik bende der.. fazla müsamaha ettim sana, ama artık tolerans yok, bedeli kendi ağıma sıçmaksa bile der..

    prison sex gelir sonra..
    şarkı genelde çocuklara yönelik cinsel şiddetten bahseder ve öfke doludur.. evet nefes alıyorum, hayattayım heralde bana pek öyle gelmese de der.. şahidim ki etten kemikten insana güvenilmez der.. elimdeki bu kan, bok ve dölde geçici bi dinginlik buldum der..

    sonra albümün en meşhur şarkısı sober gelir..
    biraz din, biraz çaresizlik, belki biraz alkol-uyuşturucu sorunundan kaçış gibi.. müzik de vurur dümdüz eder, sözler de vurur dümdüz eder.. her ne ise adamımızın peşini bırakmaz, içine eder.. adamımız isa'dan medet umar olmaz.. ayık olmak istiom, baştan başlamak istiom der, makus kaderine isyan eder.. sonraki verse çok pistir zaten.. "i will only complicate you, trust in me and fall as well.. i will find a center in you, i will chew it up and leave.. i will work to elevate you just enough to bring you down.." özellikle ilk kısım belki de judas'ın isa'ya ihanetini anlatır ya da işte herkesin dost bilip göçmesine neden olan şeyler ya da kişileri simgeler.. bu sefer de meryem'e yalvarır..
    i want what i want..

    sonra adamı dibe vurduran şarkı bottom gelir..
    kendinden mutlu olamayan oldurulamayan yıkılmış birinin hikayesidir.. umudu tükenmiştir.. suç, nefret ve zayıflıkla beslenmiştir.. ruhu yanmaktadır.. bok en dipte yığılmaktadır.. müzik de vokaller de pek güzel anlatır bu hissi.. gerçi albümün tümünde nefis verilmektedir bu ambians.. sonra acaip gaz konuşma kısmı gelir..
    "müsade etsem bana kendimi yokettirirsin, seni kurtarmak için önce kendimi kurtarmam lazım..
    daha dibe gidemem ve seni affedemem..
    seninle yüzleşip silmekten başka çarem yok..
    acı eşiğimi artırmak için çok çabaladım, hatalarımı sana karşı kullancam, başka çarem yok..
    artık günahsızım, isimsizim, hiçbişeyim, hiçkimseyim..
    ama ruhum demir gibi olmalı çünkü korkum çırılçıplak..
    çıplak ve korkusuzum ama korkum çıplak.."
    içi ölmüştür.. korkularını görmüştür onu bu hale getirenler.. artık kaybedecek bişey yoktur.. nefret hile ve suç artık adamımızı güçlendirmeye yaramaktadır.. inceden bi öldürmeyen güçlendirir mesajı verilir böyle..

    sonra crawl away başlar tüm hiddetiyle..
    muhtemel bi eski sevgiliye adanmış nefret dolu bi sitemdir özetle.. benden uzaklaştın, elimden geleni yaptım ama diyecek bir şey kalmadı mesajı verilir.. madem artık sen sallamıon senin istediklerinde kasımpaşa kavşağıdır benim için der.. arkanı dönüyosun ve elimden gelse bıçağı sırtına saplardım der.. işte sana duyduğum aşk bu der.. en sonunda kıyamaz gene.. gitmiyceini söyle der.. duygusallaşır böyle ama öfkesinden de taviz vermez pek..

    hemen peşinden gene aynı minvalde bir eser, swamp song başlar..
    uyardım ama dinlemedin burnunun dikine gittin hıyarlık ettin der.. bataklıkta dolanıosun, burda kaybolması kolaydır ama sen salaksın ısrar ettin, kimse çağırmadı ki seni buraya, bi de gelme dedik, işalla seni bi emsin o bataklık da gör ebeninkini der..
    sözleri kısa olsa da albümdeki en öfke dolu şarkı adayımdır benim.. her saniyesinde hissedilir o hiddet..

    akabinde albüme adını veren şarkı..
    tam analizi güç bi şarkı aslında.. daha çok bi kabullenmişlik içeriyo gibi.. çekilen dalgalarla beraber hep olduğu yerde sayıp rahatsız edilmek istemeyen, istese de bişeyleri değiştiremeyeceğinin verdiği kabullenmişlik ile yapay mutluluğa boyun eğmişlik arasında giden bir psikolojiyi anlatıyor gibi diycem de.. yine de çok kaale almayın..

    ardından four degrees..
    şimdi james maynard keenan "bildiğiniz gibi göt deliği, kuku deliğine göre 4 derece daha sıcaktır.. isviçreli bilim adamlarıyla konuştuk haberler iyi.." dedikten sonra bu şarkıya çok bişey yazmak abes öncelikle.. ama özellikle ilk verse ve nakarat bize önce "gel hayal kuralım ufkumuzu açalım, akıntıya kürek çekelim dimağımızı parlatalım" sonra "bah sen biiimiyon ben sana başka yoldan gösterteyim" mesajı verir gibidir.. şarkının kendini gaza hiddete verdiği kısım da "sikayet etme senin de hosuna gidezek" intibası uyandırıp "you can take it all.. just like that.." diye bağlanmakta.. korkutucu tabi..

    ve flood..
    uzunca bir giriş sonrası şarkı hareketlenir.. ve bu da öfke dolu şarkılardan biridir.. ama öfkeye kaybetmişlik ve bunu kabullenmişlik eşlik eder.. tecrübenin nesneleştirilmesi yoluyla nesnelerin işe yaramazlığı anlatılır sanki ve daha gerçek doğruları bulma çabası eşyalarını selden kurtarmak için tepelere tırmanan insanların çabasına bağlanır.. öfkeli bir benim olan benimdir ne istersem yaparım çıkışından sonra sel gelcek benim olanları alacak, sallayıp tepelere çıkmam lazım moduna girilir.. ulan çıktık tırmandık ama yanlış tepeye çıkmışız şaşkınlığı yaşanır.. "i was wrong.. this changes everything.." en sonunda da ayakların altındaki toprak parçalanır, sele düşülür.. ama tabi su temizleyici ve arındırıcıdır.. (uyandırılırız..)

    üstüne hafif dozda disgustipated alınırsa, bu albüm insanı gerer.. hem büyüler hem gerer hem büyüler.. sokakta vokmende falan dinlemeyiniz bunu.. agresifleşmeniz, çiçek satan minik kızı voleyle vitrinin doksanına takmanız falan olasıdır.. aman diyim..


    (dingdongdaddy - 23 Mayıs 2006 18:13)

  • comment image

    huzursuz bi havası olan başta derdini anlatan bir adamın daha sonra çileden çıkıp içindekini öfkeyle sesini yükseltmesi sonra yine durulup başını ellerinin arasına alıp oturması gibi bende bir his uyandıran pain of salvation parçası*. şahane müziğin şahane sözlerle birleşmesi. dertli bünyelerin patlama noktası. durmadan dinlenecek şey. şarkının bulunduğu remedy lane albümü de genel olarak bu havayı barındırsa da bu parçada en üst noktayı bulmuş.


    (crimsonsunsets - 31 Mayıs 2005 21:34)

Yorum Kaynak Link : undertow