We Live in Public (~ Wszystko na widoku) ' Filminin Konusu : Her Şeyimiz Meydanda, adını hiç duymadığımız en büyük internet öncüsü Josh Harris'in yaşamına odaklanıyor. Harris bir yandan güçlü, bir yandan da yaralı bir karakter; kendisinden bahsederken, “beni televizyon yetiştirdi” diyor. 1990’ların sonunda, internet alanında yaşanan patlama döneminde kurduğu yeni medya şirketleri arasında ilk internet televizyonu olan Pseudo.com da var. Bu girişimlerinin ardından, medya ve teknolojinin insan kişiliği üzerindeki etkisini araştıran bir dizi tartışmalı deney gerçekleştirdi. Bunlardan en bilineni, daha sonra 2000’li yılların televizyon dünyasına damgasını vuracak olan, Biri Bizi Gözetliyor akımının habercisi,
Ödüller :
End of the Century(2004)(8,0-3281)
Dig!(2005)(7,8-5725)
American: The Bill Hicks Story(2010)(7,8-4569)
We Jam Econo: The Story of the Minutemen(2005)(7,8-851)
Marwencol(2010)(7,6-2973)
You're Gonna Miss Me(2005)(7,6-922)
A Band Called Death(2013)(7,5-3233)
Wild Combination: A Portrait of Arthur Russell(2008)(7,5-454)
I Like Killing Flies(2004)(7,3-1079)
Winnebago Man(2009)(7,2-4428)
loudQUIETloud: A Film About the Pixies(2007)(7,2-1244)
Sundance Film Festivali : "Grand Jury Prize-Documentary"
ifistanbul 2010'da gösterime girecek olan ödüllü belgesel.
(huseyin sevki topuz - 3 Şubat 2010 14:28)
internetin, hayatımızın her anının kameralara yansımasının insanlar üzerindeki etkilerinin tüm çıplaklığıyla anlatıldığı belgesel...
(buzzy - 14 Şubat 2010 06:35)
2000'li yıllardayız sonunda. ne uçan arabalar var, ne de otomatik düğmelerle üste ölçüsü ayarlanan space kıyafetleri back to the future'daki gibi. robert zemeckis belki de biliyordu olmayacaklarını ya, o zamanlar hollywood'da uzay/bilimkurgu teması iyi para getiriyordu.teknolojinin geliştiği, hatta kontrolümüzden çıkıp canavar olduğu ise gün gibi ortada. o noktada haklı bilimkurgular, teknoloji çok gelişti!artık dünyanın her yanından insanlar, birbirlerinin hayatlarını en ince detaylarda takip edebiliyorlar. facebook, myspace, forumlar, ekşisözlük kendi kimliklerini ve kişiliklerini, jargonlarını, hayat biçimlerini yarattı. herkes herkesi biliyor, herkes herşeyi görüyor. herkes herşeyi yorumluyor, herkes herşeyi eleştiriyor, herkes izleniyor, takip ediliyor bir şekilde. kaçacak, saklanacak yerlerimiz çok sınırlı milenyum insanları olarak. işte bu sıkışmışlığı muhteşem anlatmış bir belgesel we live in public.internetin başından kalkıp sinemaya gitmeli ve değişmeli. yıpranma hızını azaltmak için, her hayata isyan eden birey bu belgeseli izlemeli.
(arsiz padawan - 10 Mart 2010 15:03)
izleyen insanlarda değişen sürelerde tüm internet hesaplarını kapatma isteği uyandıran fim. gerçekleri acı acı yüzünüze çarpar, hala farkında değilseniz "josh harris'e yazık oldu" diye üzülürsünüz, yok eğer azıcık akıllandıysanız kendiniz için üzülürsünüz.
(genia - 6 Nisan 2010 22:24)
(bkz: the osbournes)(bkz: keeping up with the kardashians)(bkz: kendra)(bkz: reality tv)
(ruprect - 3 Kasım 2010 00:12)
josh harris'in inanılmaz derecede vizyoner ve bir yandan da hasta ruhlu olduğunu görebiliyoruz. mahremiyetini ortaya döktüğü son deneyinde, chat odasındaki insanların beynini yıkamasına izin vermeseydi ve ilk deneyinin içine bu kadar körlemesine gömülüp servetinin büyük bir bölümü harcamasaydı belki de hala multi miyoner bir adam olarak muhteşem işler başarıyor olabilirdi.belgeseli izlemeden önce internet privacy konusunda hiçbir birikimi olmayan insanları, bu belgesel elbette korkutabilir. google'ın, facebook'un ve hatta bu entryi okurken sağda çıkan markafoni reklamının nasıl "tam da sizinle alakalı" olarak göründüğü konusunda biraz okuyabilirsiniz.ipucu olarak belgeselde josh harris'in sarfettiği şu güzel sözü buraya bırakıyorum:"i sell your life to you"
(kedillac - 2 Kasım 2014 14:15)
--- spoiler ---sigur ros eşliğinde intihar tasviri yapılan sahnede, göz yaşları hiç anlamadan yanaklardan süzülebilir.--- spoiler ---
(tunalizade - 2 Kasım 2014 14:18)
Yorum Kaynak Link : we live in public