aynı hastalık 18. yüzyılın sonlarına kadar ara ara avrupada patlak vermiştir. mesela italya'da, londra'da daha sonraları marsilya ve moskova'da.

(indiegirl - 1 Şubat 2007 18:52)

görece ağır ilerleyen (en azından aksiyon filmi hızında değil) fakat bu ağır ilerleme abuk subuk boş sahneler falan içermediğinden sıkmayan, zamanının atmosferini insana bence gayet güzel hissettiren bir film.

(haycanus - 15 Ağustos 2010 22:02)

--- spoiler ---

osmund'un yolculuğun ilk döneminde bir kadının cadı olduğu düşünülerek öldürülmeye çalışılmasına engel olduğunu ama daha sonrasında ise bildiğin cadı avcısına dönüşmesi bana celda 211 filminde karısı öldürüldükten sonra psikopata bağlayan juan oliver'i hatırlattı.. sanırım biz erkekler çok sevdiklerimiz ellerimizden kayıp gidince yerlerinde oluşan boşluğu nefret, kin ve öfke ile dolduruyoruz.. bambaşka dönemlerdeki iki erkek davranışı bu şekilde.. tabii buna benzer örnekler çoğaltılabilir..

--- spoiler ---

(kafa koparan manyak - 16 Ağustos 2010 00:02)

--- spoiler ---

osmund'un filmin sonunda" karanlık taraf"'a geçişi, tavırları ve saç şekliyle daha önce belirtilen juan oliver'den çok anakin'i anımsattı bana. ayrıca ortaçağ savaşçısı rollerinde sean bean'in üstüne adam tanımıyorum.çok yakışıyor herife.

--- spoiler ---

(bloodthorn - 17 Ağustos 2010 23:10)

ne anlatacağına karar verememiş, alelade bir dönem filmi. veba salgını ekseninde inancı, insan psikolojisini ve fıstık gibi tazecik ingiliz kızlarını irdelemiş!

sean bean yine kendine yakışan bir oyunculuk sergilemiş, esas oğlan "kafa sıyırmayı" bize güzel aktarmış.

(seyuranto - 8 Eylül 2010 11:23)

kan gövdeyi götüren bir film beklerken, son derece ağır tempolu, güzel konuya sahip bir filmle karşılaşmak hoş bir süpriz oldu. sanırım film bir yarım saat daha sürseymiş anlatmak istediğini daha iyi anlatabilirmiş. bazı şeyler hafif havada kalmış gibi. fordist üretim modeliyle çekilen, birbirinin aynı filmlerden gına gelmiş bir bünyeye çok iyi geldi.

(rippin corpse - 7 Ekim 2010 11:00)

sinematik açıdan oldukça güzel bir atmosferle başlayan ve devam eden, fakat özellikle plot açısından sonlara doğru bildiğin propagandaya dönüşen bir film.

görüntü yönetmenliği ve epik öğeler oldukça başarılı fakat biraz tarih, özellikle de ingiliz ve hristiyan tarihini iyi bilenler için çekilmez bir durum içerisine giriyor film ilerledikçe.

yüzyıllar boyu avrupadaki paganlara etmediğini bırakmayan, paganların 7 sülalesini kurutan, zamanında kızıl saçlı kadınları bile cadı diye toplayıp yakan bu tuhaf topluluk, film boyunca sanki bunların tam tersi olmuş, paganlar hristiyanlara eziyet etmiş gibi göstermeye çalışmakta.

leş gibi doğmatik mesaj kokan film, inandırmak istediği düşünceyi atmosferle paketlemekten de aciz.

kanımca 2010 yılının en sallama filmlerinden olan black death'i, kesinlikle önermiyorum.

4 / 10.

(karinca beli - 21 Haziran 2011 19:13)

bu eski dönem filmlerini izleyince genelde "barbar"lara olan bakış açıları nedeniyle öfkeleniyorum. özellikle avrupa'da geçenler nedense daha fazla bu klişeye hizmet ediyor^**. halbuki amerika kıtasında veya avustralya'da yerli-sömürgeci ilişkisi daha net olduğundan mıdır nedir orada geçenler benim açımdan daha tatmin edici oluyor.

neyse efendim bu film de benim için istisna olmadı. ben daha çok dönem filmi tadında birşeyler beklerken karşıma aptal saptal bir konunun peşinde koşan ve vebayı sadece arkaplan olarak kullanan bir film çıktı. paganlara hıristiyanların ettiği zulmü haklı bulmasından geçtim, zira filmin sonunda cadı denilen abla resmen dini inançların saçmalığını gösteren^* bir konuşma yapıyor ama buna bizim tıfıl rahibin cevabı tüm yerleşik dinlerin tarihinde olduğu gibi tanrısına daha da bağlanarak cadı avına çıkmak oluyor. yani bu filmde konu olarak "radikal" dindarların mallığı işlenmiş diyebilirim.

tarihselliğe gelirsek benim filmden beklentim büyüktü bu konuda. adını kara ölüm koymuşsun ama film boyunca tanrıdan gelen ölümden başka bir kelam etmiyorsun. ki bu veba illeti senin o çok sevdiğin "avrupa uygarlığı"nın tarihini belki hayal edemeyeceğin ölçüde etkilemiş. ayrıca hıristiyan kanı akıtarak vebadan korunmak da ayrı bir mantıksızlık. yani demem o ki bu film ne tarihsel perspektif açısından doğru ve mantıklı bir yerde duruyor ne de onun dışındaki senaryo, karakterler gibi unsurlarıyla tatmin ediyor. yeni izlemiş olmanın da verdiği öfkeyle benim notum 1/10.

(francesco dellamorte - 1 Ağustos 2011 05:04)

kimilerinin yanlış anlamış olabileceğini düşündüğüm film. birincisi film fantastik değil, fantastik ögeler de içermiyor. ikincisi hristiyanlık propagandası yapmıyor; aksine hristiyanların karşılaştıkları veba salgınının nedenlerini necromancer'lara yükleyen cahilliklerinden dem vuruyor. inanç uğruna gösterilen kahramanlıklara ciddi bir eleştiri var. ancak hristiyanların aptallıklarından söz ederken, paganlar yine kötü olarak resmedilmiş. bu bakımdan tek taraflı, batı hristiyan taraftan bakıyor yine.

(katatonik degirmen - 4 Ekim 2011 20:53)

sean bean'in oynadığı ortaçağ avrupasında vebayı, cadıları, paganları ve hristiyanları konu edinmiş film. izledikten sonra bir çok yerde filmin ağır bir hristiyanlık propagandası yaptığı yönünde eleştirileri okumuş olsam da bu fikirlere katılmak pek mümkün görünmüyor. bilakis filmde hristiyanlığa ağır bir ayar verilmiş.

zira:

--- ağır spoiler ---

başrol oyuncumuz osmund'un sevdiği kız ölür, daha doğrusu osmund onun öldüğünü sanar. halbu ki cadı hatun kişisi onu yaralı bulur ve ilaçlarla sersemleştirir. sonrasında ise osmund'un gözü önünde onu uyandırır ve bizim osmund'da cadının sevgilisini canlandırdığını düşünür. ancak bir süre sonra sersemleşmiş ve zombi gibi hareket eden sevgilisinin içinde şeytan olduğunu düşünerek onu bıçaklar, öldürür ve aklınca onu araftan kurtarır. bu olay incilde isa'nın dirilttiği lazarus hikayesine benzer. rivayete göre isa ölmüş lazarusu diriltir, lazarus'un davranışları donuktur, garip hareket eder. sonrasında bir başka kişi tarafından bıçaklanarak öldürülür. buradan benim çıkardığım mesaj, isanın lazarusu diriltmediği, ilaçla sersemleterek sonradan da uyandırdığı, insanların da, isanın lazarusu dirilttiğini zannettiğidir.

ortaya çıkan vebanın tanrının bir cezası veya şeytanın bir oyunu olduğu gibi saçma bir düşünceye hristiyanlar inançları gereği inanırlar ve tanrıya inanmayan müşrik paganlara saldırırlar. buradan çıkardığım mesaj ise hristiyanların kendisinden olmayanlara hoşgörü ile yaklaşmadığı ve hastalık nedenini akıldan uzak sebeplere bağlamalarıdır.

filmin sonunda osmund cadıyı bulmak için şüphelendiği her insana din adına işkence yapmaya başlar, zalimleşir. bu da hritiyanlığı övdüğü söylenen bir filme ters düşmektedir.

--- ağır spoiler ---

izleyin, hoş film. lakin izlerken hristiyanlık propagandası fikrini iki kere düşünün derim.

(ol dedi oldu - 15 Aralık 2011 14:27)

1347 de basliyan veba salgini avrupa nin dortte birini goturmustur.

(anshar - 13 Mayıs 2003 14:54)

aoe de bütün rakiplerinizi defederek oyunu kazanmanıza neden olan şifre

(the gunslinger - 13 Mayıs 2003 14:58)

filmi götüyle izleyenlerin yorumlarına aldanmayın efendim, hristiyanlık propagandası falan yok ortada.

--- spoiler ---

paganlar kendi halinde mutlu mesut yaşarken hristiyanlar gelip köyün içine sıçıyor. bu mu olm propaganda?

hele ölü diriltme numarası o kadar barizdi ki, filmin sonunda cadının salağa anlatır gibi bunu açık açık izah etmesini gereksiz bulmuştum. fakat bu açıklamaya rağmen hâlâ anlamayıp "paganlar ölüleri diriltiyor!!" diye eleştiri getiren varmış. of off, çok vahim.

--- spoiler ---

(sanherib - 16 Temmuz 2012 20:18)

avrupa'da rönesans, reform, aydınlanma gibi süreçlerin kapısını açan salgındır. "ne alakası var?" demeyin zira black death insanları öylesine canından bezdirmiştir ki tanrı'ya olan inanç ciddi oranda azalmaya başlamıştır yani avrupa'daki ilk sekülerleşme bu salgın vesilesiyledir. sekülerleşme ve katolik kilisesi'nin zayıflaması da doğal olarak rönesans-reform-aydınlanma üçlüsüne zemin hazırlamıştır. direkt neden olarak söylemek belki yanlış ama dolaylı olarak etkisi olduğu kesin.

(ein lied - 25 Aralık 2012 20:00)

sean bean reyizin döktürdüğü lakin genele baktığımızda ortalamanın altında kalan film.

(bosuzbizbombosuz - 30 Mayıs 2013 19:06)

düşük beklenti ile izlemeye başladığım fakat ağır temposuna rağmen izleyiciyi sıkmayan,veba'nın insanları nasıl etkilediğini ve dönemin şartlarını güzel işleyen,sean bean'ın lider rolünü gayet hakkıyla oynadığı iyi bir film.

(lechuck - 10 Şubat 2014 12:00)

hakkinda butun entryleri okudugum, ama arkadas insaf, biriniz sikici diyor, biriniz surukleyici diyor, biriniz propaganda yapiyor diyor, biri hristiyanliga ayar vermis diyor. yani bukadar zit yorumun oldugu baska bir filme daha rastlamadim, izleyecegim, izledikten sonra bakiym kim neresiyle izlemis anlayacagim.

edit: filmi izledim, hristiyan tarafin yaptigi siddet icerikli hareketlerle degil de pagan tarafin yaptiklariyla basliyor, ama sonrasinda bize hristiyan tarafin yaptiklarini da gosteriyor, siddet konusunda iki tarafli dengeli. ama konu da bu aslinda, dengeli film, her iki tarafin iyi yanlarini gostermemis, kotu taraflarini gostermis. propaganda falan yaptigi yok filmin. yani izleyen hic kimse etkilenip de taraf degistirmez. zaten sacmalik bizim bakis acimizda: biz turkler hala asamadigimiz icin bu inanc farkliliklari meselelerini, saniyoruz ki dunya da asamamis. niyet okumusuz kisaca.
kisaca ortada propaganda yok, propaganda yapilsaydi, fikri manipule etmeniz icin birtakim seyler koyardi, en aptal insan bile izlese bu filmi etkilenip de hristiyan tarafa hak vermez. okadar propagandasiz bir film yani.

(drkobay - 18 Mart 2014 20:09)

14 mayıs 2014 rte'nin basın açıklamasında değinilmeyen veba salgını. enteresan.

"biraz daha yakın tarihe gelelim. biliyorsunuz 1300'lü yıllarda ingiltere'de veba salgını oldu ve 3 milyon kişi yaşamını yitirdi."

(mesglsn sanirm bn yatiyrm - 14 Mayıs 2014 16:18)

orta çağ avrupası’nda bir çok insanın ölümüne sebebiyet veren “black death”(kara ölüm) denilen hastalığın aslında vampirlerin işi olduğuna inanılmasıdır.

“black death”, pireler ve farelerden yayılan bir çeşit vebaydı ve 1300’lü yıllarda avrupa nüfusunun neredeyse 1/3’ünün ölmesine neden olmuştu.o zamanın insanları nasıl olduysa bu ölümlerden bir çoğunu vampirlerin yaptığı fikrinde birleşiyorlardı. belki de vebanın vampirlerden yayıldığını düşünmüş olabilirler. bazı durumlarda ise ölen bir akrabanın geri dönüp bir kurban aldığına inanılırdı (aslında vebadan ölen bir kurban). bir diğer şekilde ölü bir düşmanın vampire dönüşmüş halde geri dönüp birilerini öldürebileceğine de inanılırdı. bu yüzden bir çok mezar kazılmış ve vampir olduğundan şüphelenilen insanların vücutları tekrar öldürülmek üzere çıkarılmıştır.

(abraksas - 23 Ekim 2004 00:40)

ortaçağın sonunda 1348-1349 yıllarında kara ölüm adıyla adlandırılan veba salgını .bu hastalığın ingiltere’ye avrupa’dan büyük farelerle taşındığı bilinmektedir. bu salgın en büyük etkisini nüfus üzerinde göstermiştir .5 milyon civarındaki nüfus salgın sonrası 2 milyona kadar düşüş göstermiştir .

(talisman - 1 Şubat 2002 13:55)