Dune (~ Dune: Çöl Gezegeni) ' Filminin Konusu : Frank Herbert'in ünlü bilimkurgu klasiği romanından uyarlanan film, çöl gezegeni Dune'u kontolü altına almak isteyen 3 ırkın savaşını ve gezegen halkının beklediği Mesih'in gelişini anlatıyor.
The Elephant Man(1980)(8,2-196925)
The Straight Story(1999)(8,0-73387)
Blue Velvet(1986)(7,8-159279)
Lost Highway(1997)(7,6-119692)
Children of Dune(2003)(7,6-10928)
Eraserhead(1978)(7,4-88173)
Wild at Heart(1990)(7,2-73418)
Twin Peaks: Fire Walk with Me(1992)(7,2-76371)
Dune(2000)(7,1-16432)
Inland Empire(2007)(7,0-48733)
"korkunla yüzleşbırak içinden geçip gitsinbırak gitsin çünkü korku akıl katilidir"yanılmıyosam buna benzer bir diaolgtu kitaptakiayrıca beni etkilyen bi dolu replik war dune da ilah kim acaba die düşündüğümde (genel olarak)duncan idaho gayet ideal bir ilah bence :)
(sir erdoquan - 28 Şubat 2000 22:21)
6 kitaptan olusan mutlaka okunmasi gereken frank herbert in imzasini tasiyan muhtesem eser. din ve felsefe uzerine yaptigi tartismalara hayran kaldigim seri.
(raistlin - 9 Nisan 2000 05:53)
derler ki bu eser, kitabı okunmadan sadece filmine bakarak yüzeysel olarak her yorumlandığında arrakis'te bir kum solucanı can verir.-prenses irulan'ın yazdığı muad'dib'i anlamak eserinden-
(akincibeyi - 30 Kasım 2009 17:24)
ilk kitabın başlarında, mentat'ın 1. kanunu şöyle buyurur:"bir süreç durdurularak anlaşılmaz. anlama sürecin akışıyla birlikte hareket etmeli ona karışmalı onunla birlikte akmalıdır."işte bu kitap serisi de bir film izlenerek anlaşılmaz. kitapları okurken yaşamalı, ona karışmalıdır insan. "bilgenin ilmi, soylunun adaleti, haklının duaları ve cesurun yiğitliği", "yönetme sanatını bilen bir yöneticiyle" dünyayı nasıl değiştirir görmelidir.
(hwinore - 30 Kasım 2009 17:38)
anneannemle izlemiştik bu filmi5. dakikada, "bak görürsün bu oğlan ilerde çok büyük adam olacak" dediydi.sonra kapattık zaten, izlemeye gerek kalmadı.
(nosferatu - 30 Kasım 2009 17:45)
frank herbert'in muhteşem hayalgücünün yarattığı evren, ve bu evrenin merkezindeki gezegenin adı.okumaya karar verip de "lan çok kitap var, nereden başlayacağım? hangi sırayı takip edeceğim?" diyip kafası karışan kardeşlerim, kitapların şu sırayla okunması gerekir.klasik dune serisi:1. dune (çöl gezegeni dune) - 19652. dune messiah (dune mesihi) - 19693. children of dune (dune'un çocukları) - 1976 4. god emperor of dune (dune'un imparator tanrısı) - 19815. heretics of dune (dune'un kafirleri) - 19846. chapterhouse dune (dune rahibeler meclisi) - 1985 hanedan üçlemesi:7. dune house atreides (dune atreides hanedanı) 19998. dune house harkonnen (dune harkonnen hanedanı) - 20009. dune house corrino (dune corrino hanedanı) - 2001cihat üçlemesi:10. dune the butlerian jihad (dune butleryan cihadı) - 200211. dune the machine crusade (dune makinelerin seferi) - 200312. dune the battle of corrin (dune corrin savaşı) - 2004klasik dune serisi'ne ek:13. hunters of dune - 200614. sandworms of dune - 2007dune kahramanları: 15. paul of dune (henüz tercüme edilmedi) - 200816. the winds of dune (henüz tercüme edilmedi) - 2009bu sıra dune evreninde geçen olayların kronolojik sırasına uygun değildir. ancak olayları ve kavramları anlayabilmek için şahsi görüşüm bu sıranın takip edilmesi gerektiği yönündedir.oğul brian herbert ve kevin j. anderson tarafından kaleme alınan 13 ve 14'üncü kitaplar, frank herbert tarafından yazılmış ve ucu açıkta kalan ilk 6 kitabın hikayesini sona erdiyor ama o kitapta bize sunulanları tam olarak anlayabilmek için özellikle 10, 11 ve 12'inci kitapları okumuş olmamız gerekli.--copy paste değil alın teri bu arada.--
(akincibeyi - 30 Kasım 2009 17:48)
bir insan hiç kitap okumazsa sadece işi gücü film, dizi seyretmekse, hayatta ki birikimini sadece görsel sanatlardan sağlıyorsa pek sakıncalı çıkarımlara ulaşabiliyor bazı konularda.. kimi zaman görsel sanatların aşıladığı kolaycılığın neden olduğu cahil cesareti sergileyip boyundan büyük laflar edebiliyor. "nereden biliyorsun?" derseniz. pek tabi kendimden biliyorum derim... ben sümüklü zamanlarımdan beri bir tv ve sinema manyağıyım... hatta tiyneçliğimin büyük bölümünü "aman yeaa kitap dediğin ney ki? nasıl olsa filmlerini yapıyorlar" mottosuyla geçirmiş adamım.. bana getirisi ne oldu peki? hiç. şu sözlüğe dilbilgisi hatası yapmadan bir tane entry giremiyoruz anasını satayım. eh sayılırsa getiriden üç arkadaşla fareler ve insanlar hakkında sohbet ederken arada çaktırmadan yüzeysel yorumlar "kardeşlik çok başka bir duygu be abi" yapmamı sağladı anca bu merakım...ben dune okumadım filmi seyrettim, hakkaten kötüydü. david lynch'in başka bir boyutun insanı olmasıyla da ilgili olabilir bilmiyorum artık. ama bir arkadaşımdan dune efsanesinin kısa bir özetini dinlemiştim.. yaklaşık 3 saat sürdü ve bu özet bile mükkemeldi.. anlattığı şeyler beni büyüledi. bir fırsat bir yol yordam gösteren olsa başlayacağım kitap serisine zaten...ben gerçek anlamda kitap okumaya çok geç başladım ve iyi gelişmeler oldu kendi açımdan.. nasıl olsa filmi var gibi bir tembelliğe girmeyip, filmi olan bir "saga" hakkında büyük konuşmamaya imtina ederim. bu iyi bir gelişme mesela.
(poink - 30 Kasım 2009 18:42)
yazılmış en mükemmel bilim-kurgu eseridir hiç kuşkusuz. kendisine tapındırtmayan bir peygamberin, bir vaizin, bir mükemmel adamın ardından, tüm gezegenin kaderinin değişimini anlatır. kapitalizmin monarşiyle dalga geçişini anlatır. makinelerin düşünmemesi gerektiğini anlatır. insanlara tapınılmaması gerektiğini anlatır. oğullarımıza verdiğimiz değeri anlatır. inancın şu evrendeki tek dayanak noktası olduğunu anlatır. suyun önemini anlatır. suyun zararını anlatır."yok edemeyeceğin şeyi, kontrol edemezsin."o koca uzun hikayeden beni gerçekten derin duygulara sürükleyen bir çok sahne vardır ama bir tanesini unutamıyorum;(bkz: #16446171) (çok spoiler içerir, eğer ilk kitabı okumadıysanız hiç açmayın)
(nebuch - 7 Aralık 2009 03:58)
tekrar tekrar okunulasi bir saga. okudugum en iyi bilim kurgu kitab(lar)i. arapca kokenli kelimeler, col dunyasi, upuzun bir kronolojisi ile cok cok siradisi bir kurgu. hele ucuncu kitabtan sonraki felsefi, sosyolojik cozumlemelerin haddi hesabi yok. filmini cok sevmedim, boyle buyuk kurgu dunyalarin filmi cevrilmemeli bence, guzel olmuyor cunku.okuyun, okutturun.
(menelvagor - 15 Ağustos 1999 00:00)
cnbce'de seyrederken o sting mi diye bayağı düşündük arkadaşlarla, romanının özetini geçmişler. bir ara ekran koruyucusu devreye girince adamlar amma efekt yapmışlar falan dedik. herşey bekleniyordu yani. :)
(chete - 15 Mayıs 2001 00:45)
nedenini bilmiyorum ama bu kitabı okumamış birisinin dünyayı ve beni tam olarak anlayamayacağı fikrine kapılıyorum..
(femme noir - 27 Aralık 2013 20:56)
güzel olduğuna emin olmama rağmen, kitapların bana akmıyormuş gibi gelen dili(ya da yeterli olmadığımdan dolayı) sadece filmini izleyebildiğim onu da 5 ila 7 dakka arasında değişen uyku aralarıyla yaptığımdan konusunun mavi gözlü adamlar ve büyük solucanların olduğu büyük bir çöl-gezegen üzerinde gelişen çıkar çatışmaları olduğunu sandığım dostlarımın çoğunun yakın zamanda filmin bir kanalda yayınlanması nedeniyle üzerinde konuştuğu yine de vicdan azabı çekmemek için okuyamadığım kitaplarını kütüphaneme yerleştiremediğim deli-kurgu.
(vomitive - 18 Mayıs 2001 21:16)
şu zamana kadar girilmiş 200 küsür entrysinin, bir tanesinde bile jung'dan bahsedilmemesi çok ilginç olan bilim kurgu eseri. kollektif bilinçaltı olsun genetik hafıza olsun serinin temel hikayesinin oturduğu kavramların jungian kavramlar olması, frank herbert dune'u yazarken jung'dan ciddi olarak etkilendiğinin göstergeleri. hangi sayfayı çevirsen başka bir arketip çıkıyor. "bene gesserit ben the great mother'ım. " diye bağırıyor adeta...
(yinelemezorlantisi - 7 Haziran 2014 20:13)
bütün politik, ekonomik, dinsel güç öğelerinin merkezinde bulunan melanjın evrendeki tek kaynağı olan arrakis gezegeninin çöldeki yaygın adı.resmi yerleşimler genelde daha soğuk olan kuzey kutbu etrafında toplanmış köy ve kasabalardır. yaşamın imkansız kabul edildiği güney enlemlerinde ise gizli siyeçlerinde imparatorluk kayıtlarına geçmeyen fremenler yaşar.fremenlerden ve kaçakçılardan aldıkları yüksek rüşvetlerden memnun olan uzay loncası gözlem uyduları için çok para isteyerek, gezegenin güneyindeki iklimin yol açtığı kontrolsüzlüğe destek olur. çölün efendisi kum solucanları da buna destek olmaktadır. çöldeki bilimsel araştırma zorluğu yüzünden kum solucanları ve melanj arasındaki bağlantı çözülememiştir.gezegen yüzeyinde açık çölde kara ulaşımı fremen olmayanlar için imkansızdır. kum solucanları her türlü titreşimi hisseder ve bölgesini korumak üzere saldırır. ayrıca aşırı hassas algıları yüzünden vücut kalkanlarının yaptığı elektrik alanı da solucanları çıldırtır. çölde bir kalkanı ancak bir ahmak kullanır. böyle durumda kalınması ihtimaline karşı alınması gereken önlem yanında bir fremkit taşımaktır. bunun içinde bulunan damıtıcı giysi günlük su kaybını minimuma indirir. ayrıca bu kitte bulunan gümlerler kullanılarak solucanların dikkati başka yöne çekilerek kayadan kayaya yürümek umulabilir.gezegen üzerinde hiçbir açık su kaynağı bulunmadığından su ihtiyacını gidermek çok pahalıdır. şehirde büyük oranda su ithalatçıları tarafından karşılanır. ufak bir kısmı rüzgar yoğuşturucularıyla havadaki çok az su buharından elde edilir. fremenler tamamen bu yolu kullanır.gezegen bütün yönleriyle doğal bir çile çekme mekanı, bir cehennemdir. bir eliyle verdiğini öbür eliyle alır. ----------teşekkürler frank herbert.
(aysegul ben groupie oldum - 23 Mayıs 2004 16:42)
frank herbert'e nebula ve hugo ödüllerini kazandıran kitaptır. tanımı yaptıktan sonra diyebilirim ki yazılmış en zekice ve farklı bilimkurgu kitaplarından biridir. bu özelliğini de kısmen gelecekte geçtiği halde robotlu tenekeli bir tema içermemesinden daha doğrusu bundan kaçınmanın mantıklı bir yolunu bulmasından alır. (bkz: butlerian jihad)hatta diyebiliriz ki dune evreni geleceğe dair yazılmış evrenlerin de ötesini anlatır. aradaki gelişmeyi teknolojik yönden yansıtmıyor diye haksızlık etmemeliyiz. çünkü kitabın arka planında her türden evrim işler. (bkz: mentat) (bkz: bene gesserit)dune'un günümüze benzerliğini ise alegori içermesine bağlayabiliriz. ya da maymunlar cehennemindekine benzer "güç gelişmiş her türlü canlıların elinde benzer sonuçlar doğurur" gibi bir mesaj vermek istemesine de bağlayabiliriz. ama bu benzerliği bir hata ya da vasatlık olarak görmek yanlış olur.
(coyote w - 28 Ekim 2014 12:09)
kendi kendime bir kitap ayracı yapmıştım, siyah karton üzerine beyaz kalemle hani şu meşhur benegesserit rahibelerinin "korkmamalıyım, korku akıl katilidir, ....." şeklindeki öğretilerini yazmıştım. annem bir gün benim kitaplarımdan birini okurken arasında bulmuş, yanıma gelip yarım saat "canım kızım neden korkuyorsun ne oldu nen var dırdırdır cırcır" diye başımın etini yemişti, sonunda kitabı açıp göstererek elinden kurtulmuştum.
(muglak - 25 Haziran 2001 11:07)
dune mesihi kitabının başlarında, serinin ilk üç kitabının baş karakteri muad'dib, nam-ı diğer paul atredides'in harb akademisinde yaptığı konuşmadan alıntı yer alır. "imparatorluğumdaki herhangi bir soyun atom silahlarını elli ya da daha fazla soyun gezegen üslerini yok edecek şekilde mevzilendirebilecek olmasının biraz tedirginlik yarattığı doğrudur. ama hepimizin yıkıcı bir misilleme için ihtiyati planları mevcut. ayrıca lonca ve landsraad'ın elinde bu gücü denetleyecek anahtarlar var. hayır, benim derdim insanların özel silahlar olarak geliştirilebilecek olması. burada yalnızca bir kaç gücün yeni yeni ortaya çıktığı, sınırsız gibi görünen bir alan yatıyor." ilk kez 1969'da basılmış bu kitapta frank herbert'ın kast ettiği bilgisayar gibi kusursuz işlem yapabilen mentatlar, suikast için özel yetiştirilmiş gulalar gibi fantastik varlıklardı, ama maalesef işaret ettiği tehlike gerçekleşti, yıllarca süren soğuk savaş dünyanın sonunu getirecek nükleer bir üçüncü dünya savaşına yol açmasa da zihni mentatlar gibi programlanmış intihar bombacıları güvenlik kavramını yeniden tanımlamamıza yol açtı, amerika, israil, ab gibi nükleer silahlara servet yatırmış olan büyük evleri gafil avladı. barış özlemiyle kurulmuş, güvenliğin anahtarlarını elinde tutan birleşmiş milletler de maalesef bürokrasiyle nasıl da hantal bir oyuncağa dönüştü.evet, herbert'in sezgisi haklı çıktı ve kendi canından vazgeçmiş insandan tehlikeli silah olmadığını gördük.
(falan fesmekan - 21 Eylül 2004 17:13)
banyo yaparken "lan bu kadar suyla bir fremen ailesi 1 yıl yaşar, ne yapıyorum ben" düşüncesine gark olmama sebep olan, süper kitap / seri / destan
(nosferatu - 6 Kasım 2004 16:46)
nick secme konusunda basvurduum ilk kaynak
(kwisatz haderach - 23 Ekim 2001 23:51)
dune kişiyi hapseden olay örgüsünün yanında barındırdığı özlü sözler ile de dikkat çeken bir kitaptır... gerçek olmasını istemediğiniz bir evren (bkz: #1366360) ve gerçek olması gereken karakterle beraber gerçek hayat da kullanabileceğimiz pek çok tavsiye içerir... bunlardan bazıları:• başlangıç dengelerin doğru olduğuna dair en hassas ihtimamın gösterileceği zamandır.• soyluluk kurnazlık gerektirir.• popüler bir adam güçlerin kıskançlığını uyandırır.• besin-güvence-özgürlük yalnızca içgüdü ile elde edilmez.• hayvani bilinç ne verilen anin ötesine geçebilir ne de kurbanlarının soyunun tükenebileceğinin fikrine erişebilir.• hayvan yok eder, üretmez.• hayvani zevkler duyu seviyelerine yakın kalır ve algısal olandan kaçınır.• insan, üzerinde evreni görebileceği temel bir koordinat sistemine gereksinim duyar; isteyerek odaklanmış bilinç senin koordinat sistemini oluşturur.• tüm maddeler-hücreler-varlıklar geçicidir. içlerinde sürekli akış için çaba harcar.• hayvanlar bir kapandan kurtulmak için bacaklarını ısırarak kopartabilir. bir insan ise kapanda kalır; acıya dayanır ve avcıyı öldürüp kendi türüne yönelen tehdidi ortadan kaldırma umuduyla ölü taklidi yapar.• nefret; asla unutmamamız gereken gerçeklerden dolayı. sevgi ise yalnızca temel gerçek.• imkansızlar; yalanı bilmeden doğruyu görmeye kalkışmak ve karanlığı görmeden de ışığı.• gençlik ve güzellik gittiği vakit fark edilecek ki ikisi arasında bir zamanlar denge ile dolu olan o yer maharet ve becerilerin tükenmez bir kaynağı haline gelir.• oğlunu çok fazla korursan, herhangi bir yazgıyı gerçekleştirecek kadar güçlenemez.• boyun eğen hükmeder.• dünya dört şeyle ayakta durur; bilgenin ilmi, soylunun adaleti, cesurun yiğitliği, haklinin duaları. ama tüm bunlar hiçbir şey değildir, yönetme sanatını bilen bir yönetici olmadıkça.• bir yönetici zorlamayı değil ikna etmeyi öğrenmeli. en iyi adamları etrafında toplamak içinde ortaya en iyi kahve ocağını koymalı. ve bulunduğu yerin dilini kavrayabilmeli.• yaşamın sırrı çözülecek bir problem değil tecrübe edilecek bir gerçekliktir.• bir süreç durdurularak anlaşılmaz. anlama sürecin akışıyla birlikte hareket etmeli ona karışmalı onunla birlikte akmalıdır.• hangi duyularımızın eksikliği dört bir yanımızdaki diğer dünyayı görmemize ve işitmemize engel oluyor?.• oğul babanın uzantısından başka nedir ki?• tuzağın nerede olduğunu bilmek, ondan kurtulmanın ilk adimidir.• adamların sadakati; üstün olduklarına dair inançlar, gizli antlaşmaların gizemi ve acıyı paylaşma duygusu körüklenerek sağlanabilir.• akil vücuda emreder ve vücut itaat eder, akil kendisine emreder ve dirençle karşılaşır.• kökünden sökülmüş bitkiyi öldürmek kolaydır, özellikle düşman ellerde.• hızlı öğrenmenin ilk koşulu ‘’nasıl öğrenmeli?’’ yi öğrenmek.• öğrenebileceğine dair kendine güven. her tecrübe kendi dersini taşır.• dağın tepesinden dağı göremezsin.• komutanlar daima kendinden emin görünmelidir; tehlikeli bir mevkide oturup asla bunu belli etmezken, bütün bu güvenin yükü omuzlarına biner.• savaş teorisi hesaplanmış riskten ibarettir.• göz ve pençeyle yönetmeli... tıpkı başka kuşların arasında atmaca gibi.• babanın insan , etiyle kanıyla insan olduğunu keşfettiğin andan daha korkunç bir aydınlanma ani muhtemelen yoktur.• hiç bir şey bir lidere şov havasından daha fazla bağlılık kazandırmaz.• zaptetmek için insan öz saygısına mal olabilecek kararlarla karşı karşıya kalabilir.• güç ve korku, devlet yönetiminin araçları.• asla olasılıklardan bahsedemezsin yalnizca olanaklardan söz edersin.• hediye, bahşedenin lütfüdür.• büyüklük geçici bir tecrübedir , asla kalıcı değildir.• bolluk insani tehlikeli bir tedbirsizliğe iter.• her genç organizma için en büyük potansiyel rekabet kendi türünden gelir.• büyüme; en az miktarda bulunan ihtiyaç maddesiyle sinirlidir. ve doğal olarak en az elverişli koşul büyüme oranını kontrol eder.• boğulmakta olup ta kendisini kurtarmak için sizin omuzlarınıza çıkan adam anlayışla karşılanabilir. böyle bir durumla oturma odanızda karşılaşmadığınız sürece.• atalarımızın uyguladığı şiddetin karşılığını öderiz.• kişisel problemlerle karşılaştığımızda, en derin kişisel şeyler mantığımızın incelemesi için dışarı çıkarmakta en çok zorlandığımız şeylerdir. gerçekten kafamızı meşgul eden o en derindeki asil şey dışında her şeyi suçlayarak onun çevresinde debelenmeye eğilimliyizdir.• güç iki tarafı da keskin kılıçtır.• insanların ruhsal kaslarını geliştirmek için zor günlere ve baskıya ihtiyaç vardır.• merhamet insafsız olmalıdır.• insani insanlardan ayrılmak üzer, bir yer yalnizca bir yerdir.• karşılaşacağın her şeyin değerini bilmeye hazır ol.• karanlık kör bir hatıradır, burunlar görür, kulaklar görür.• doğruluğa gösterilen saygı dürüstlüğün temeli sayılır.• tek çıkışı olan mağaraya kaçan herkes ölmeyi hak eder.• zamanın görüntüsü geniştir ama içinden geççiğimizde, zaman dar bir kapıdır.• bir planın başarısı içeriğine olduğu kadar uygulanışına da bağlıdır.• eğer sadece gözlerine bel bağlarsan diğer duyuların zayıflar.• korku akil katilidir. korku toptan yok oluşu getiren küçük ölümdür. korkumla yüzleşeceğim. üzerimden ve içimden geçmesine izin vereceğim. ve geçip gittiği zaman geçtiği yolu görmek için içimdeki göze döneceğim. korkunun gittiği yerde hiç bir şey olmayacak. yalnizca ben kalacağım.• devlet yönetiminin araçlarını daima keskin ve hazır tutmak gereklidir. güç ve korku... keskin ve hazır.• bir şeyin yokluğu varlığı kadar öldürücü olabilir.• yumuşadık ve üstünlüğümüzü kaybettik.• bir hinci vaktinden önce almak için her şey tehlikeye atılmaz.• bir düşünce dile getirilse de getirilmese de gerçek bir şeydir ve bir gücü vardır.• zihnin baskı anında hangi yöne gideceğini eğitim belirler.• bir sistemde ne kadar çok yaşam varsa, yaşamak için o kadar fazla yer vardır.• doğa felaketleri telafi etmeye, onları gidermeye yada azaltmaya kendi yöntemiyle onları sistemin içine dahil etmeye eğilimlidir.• birinin hata yapmasını engellemek, cennetten çıkmış hediye gibidir.• körpe kamış kolay kırılır. başlangıçlar çok tehlikelidir.• sağ kalabilmek yabancı bir suda yüzebilmektir.• ilerleme kavramı geleceğin dehşetlerine karşı bizim için bir koruma mekanizması görevi görür.• hayran olduğun bir düşmanın seni korkutması daha kolaydır.• bir adamı insan üstü yapan şey dehşet vericidir.• suç, başarısızlık hissi şeklinde başlar.• ihtiyat liderlik edecek bir adama yakışır bir özelliktir.• insan dengiyle yada dengine yakın olanla pazarlık eder.• korkulacak adam duyguları olmayandır.• baskı dinlerin gelişmesine neden olur.• mükemmel olanı ararken tehlikeyle karşılaşma olasılığı vardır.• bilinmeyenler endişeyi beraberinde getirir.• aristokrat evliliklerin sevgiden farklı sebepleri de vardır.• bir şeyi onu yok edebilenler onu kontrol eder.• altındaki tüm adamlar mevkine göz koyarlar.• bilgelik sevgiyi azaltır.• güvenli yola bakan göz sonsuza kadar kapanır.• adetler değişir.• zor görevler zor yöntemler gerektirir.• keder zaferin belirtisidir.• ümitsiz insandan tehlikelisi yoktur.• ihtiyatlı olmak adına yapılan hata eleştirilemez.ayrıca;(bkz: dune messiah/#9625607)(bkz: children of dune/#9625680)
(aimagine - 1 Haziran 2006 18:24)
Yorum Kaynak Link : dune