-- spoiler --

yıllar önce ben bir şekilde bu filmi pas geçmişim, izlememişim, ama bunun eksikliğinide hissetmeden hayatıma devam eder haldeyim. eskişehir'de aylak aylak okur/gezerken kankam cem ile sinemada bir film gördük, adı scary movie idi. cem dedi ki "olm gel girelim, hollywood filmleriyle taşak geçiyorlarmış, güleriz ederiz" tabi girdik. izledik, sinemada anıra anıra güldüğümüz oldu vesaire. filmin sonunda da izleyenler hatırlayacaktır, katil özürlü kılığına girmiş o genç çıkıyor, filmin sonunda aksak ayağı düzeliyor ve yürüyerek yakışıklı bir şekilde olayı bitiriyordu. ben haliyle bu göndermeyi anlamamış ama bu anlamamazlığında eksikliğini hissetmemiştim. filmden çıktık film hakkında atıp tutup eğleniyoruz, bize komik gelen boktan amerikan esprilerini anlatıyoruz, ve cem diyor ki "olm sonunda da olağan şüphelilere gönderme yapmışlar lan, süperdi" susmam gerektiğini çok hafif idrak etsem bile o idrak gereken seviyeye gelemiyor ve "nası lan?" diyiveriyorum. hadi ben eşşeğim, hıyartoyum izlemediğim filmle alakalı soru soruyorum, be ibne cem sen ne sik yemeye bana "a a sen onu izlemedin mi?" diye sormak yerine "olm ondada kevin spacey'nin ayağı düzeliyordu ya hani, oymuş hani keiser soze" diyorsun? mal mıyız olm biz?
ondan sonra bir gün bi baktım usual suspects'in vcdsini almış gelmiş bi arkadaş, olm süper filmmiş izleyelim mi diyor. izleyelim amına koyayım izleyelim.

-- spoiler --

(simplextablosu - 20 Haziran 2007 18:59)

butcesi 6 milyon dolardi.

bu paraya kameraya alinmi$ sunnet dugunu yapiyor anadolu kaplanlari.

(viggen - 17 Eylül 2008 11:29)

sanırım en fazla izlediğim film. don t cry dinleyip guns n roses diskografisi edinmeniz ne kadar normal ise, bu filmi izleyip kevin spacey nin tüm eserlerine tek tek sahip olmanız aynı derecede normaldir. bu arada kazara sonunu öğrenip hayata küsmenin bir anlamı yok zira filmi izledikten sonra bile tekrar tekrar izleyip aynı keyfi almanız çok olası.

--- spoiler ---

kobayashi kayser soze den aldığı emirle iş teklifini yaptıktan sonra neredeyse ağlamakta olan şüphelilerimizin hemen yanındaki, herşeyden bihaber, korkulu, ne olduğunu anlamaya çalışan pollyanna verbal; birazdan söyleyeceği bir kaç kelimenin ileride ona kaç ton küfür olarak döneceğini muhtemelen bilemiyordu.

verbal kint: who's kayser soze?

ayrıca yamulmuyorsam kevin spacey filmin galasına elindeki ufak bir kağıda -i am kayser soze- yazıp, önüne gelene göstere göstere gitmiştir. pisliğin teki midir? tabiki de evet.

--- spoiler ---

(jeff isabelle - 27 Aralık 2008 15:00)

--- spoiler ---

verbal kint: i did see keaton get shot, i swear to you.

--- spoiler ---

(jeff isabelle - 27 Aralık 2008 19:10)

--- spoiler ---

son 10 saniyede adamın sigarayı düzgün biçimde yakması ve ardından topallarken aniden düzelmesinin yarattığı şok etkisi 20 film gücünde.

--- spoiler ---

(journey - 28 Aralık 2008 16:28)

--- spoiler ---

--- spoiler ---

filmde harika bir detay var;

filmin başında (24:10) verbal kint sorgulanmaya başlamadan, sigarasını yakmak için zippo çakmakla cebelleşir cebelleşir sonunda yere düşürür ama bunu öyle bir yapar ki tam bir ahmak izlenimi verir..

filmin sonuna bakıyoruz: uuu beybi.. o nası bi çakmak ateşleme, o nası bi sigara yakış.. perfecto!! işte filmin özeti size..

--- spoiler ---

--- spoiler ---

(wepa - 11 Ocak 2011 23:08)

kimligi artik bilinen kayser soze'nin yapmasi gereken tek sey tüm dünyanin onun bir film karakteri olduguna ikna olmasini saglamakti. kobayashi gitti ve bryan singer'i tuttu...

(neogramsci - 14 Mart 2003 22:31)

yönetmen bryan singer'in de vücudunun ufak bir parçasıyla rol aldığı film...

not: eliyle efendim, eliyle...

(lem - 26 Mart 2003 17:05)

bu filmin sonunu tahmin etme yeteneğinizi bu filme borçlusunuz. çünkü bu tür sonlar bu filmden sonra gökten yağmur gibi yağmaya başladı, o sayede siz de bir nevi bağışıklık kazandınız.

(kuja - 13 Ocak 2012 01:29)

dün ilk kez, bugun 2.kez izledigim ancak yine de aydinlanamadigim film.(bkz: aptal)

(tuonela - 11 Temmuz 2003 15:53)

sonunu tahmin edebilmeniz tamamen izlediğiniz yıl ile alakalı olan film.

bu film çekilmeden önce böyle filmler yoktu, bu filmden sonra herkes benzer türde filmler çekmeye başladı ve izleyiciler bu mantığı kaptı. yani eğer bu filmi -benim de yaptığım gibi- çekildikten yıllar sonra izlersen daha ilk sahnede tahmin edersin ne olacağını. öyle çok zeki olduğumuz için değil yani bu, ben malım mesela.

(biseybuldum - 29 Ağustos 2014 02:40)

babamın sikip attığı filmdir. hafızamda hep o şekilde yer edecek.

--- spoiler ---

lise çağı, cuma günü okuldan çıkmışım, o biçim keyifliyim. birkaç arkadaşımın tavsiyesi üzerine filmi gidip kiraladım. kola, mısır, herşey tamam. filmi başlattım, 2-3 dk sonra babam odama girdi;
-oo beyefendi film mi izliyorsunuz?
-evet baba, gel beraber seyredelim.
-hangi film?
-olağan şüpheliler.
-ha, şu kevin spacey'nin sakat numarası yaptığı mı? izledim ben o filmi.
-...

--- spoiler ---

böylece başlamadan bitmiş oldu benim için. kolayı lavaboya döktüm, cipsi de muhabbet kuşuna yedirdim. o gündür sinemaya küsüm emmi. bugün bizlerin içerisinden bir tarantino, bir kubrick çıkmıyorsa sebebi babalarımızdır.^*

(unknowns - 28 Ekim 2014 17:41)

--- spoiler ---
oyle filmler vardir ki, arkada$ grubu ile seyrettikten sonra bir beyin firtinasi ba$lar; "o aslinda boyle", "tamam da peki o niye x'e gitti?", "her $ey aslinda y'nin $urdaki davrani$inda gizli" vb. diye uzayip giden muhabbetlere gebedir film. i$te the usual suspects de bu tip filmlerden biri. sizi sadece 104 dakika boyunca ekran kar$isina civilemekle kalmiyor, saatlerce, gunlerce, belki de yillarca uzerinde du$unmenize, tarti$maniza neden oluyor. mesela memento da bu tarz bir filmdir, zaten o yuzdendir ki sinema tarihinin en buyuk yapitlari arasina girmi$lerdir. tarih itibariyle imdb top 250'ye baktigimizda goruyoruz ki, the usual suspects 8.7 gibi bir puanla 18. sirada bulunuyor. fakat $unu da belirtmeden gecemeyecegim, filmin son 15 dakikasini cikarttiginizda ortaya son derece siradan, sadece "guzel" diye tanimlayacagimiz bir film cikiyor. o yuzdendir ki filmin sonu son derece onem te$kil etmekte. keyser soze'ye gelince, eminim bundan turkiye'de cok vardir. mesela ben $ahsen bir kac yil once istanbul'da gormu$tum bir tanesini. durakta, uzun bir kuyrukta minibus beklerken, elinde "sagirim, dilsizim, korum" yazili bir karton parcasi ta$iyan ve arkada$inin kolundan tutmasi ile yuruyebilen bir dilenci vardi. bazi insanlar aciyarak gonullerinden kopan cuzzi miktarda parayi elindeki kutucuga atiyorlardi. bu olaydan takriben iki hafta sonra, oraya yakin bir yerde kaldirimda yururken bu adami ve o koluna girmi$ adami, ellerindeki paralari sayip konu$urken ve hizli adimlarla yururken gormu$tum. dedim ah keyser soze ah!...
--- spoiler ---

(huger - 13 Haziran 2004 00:00)

bayaa bir süre afişinden dolayı komedi filmi sandığım, konusunu okuduğumda "vaay iyiymiş dediğim", sorna cd'de izlediğim ve bittiğinde "işte film bu beaaaa" diye bağıra bağıra ikinci kez izlemeye başladığım aşmış film.... hatta bugün bir daha izleyeyim bari yine gaza geldim...

(madcan - 4 Eylül 2001 10:06)

dünya sinemacılığında yapılmış en etkileyici filmlerden biri... köpeğimin adını bile kaiser soze koydum artık daha ne diim :)
"keaton doesn't believe the god, but he has fear of it.
i believe in the god, but my only fear is kaiser soze"

(hyena - 19 Kasım 1999 20:14)

--- spoiler ---
polis merkezinde ifade veren verbal'in aslinda keyser soze'nin ta kendisi oldugunu belli eden bazi isaretler yok degildir. mesela filmin en basinda keaten keyser tarafindan oldurulmeden once ona saatin kac oldugunu sorar. keyser de piril piril parlayan altin saatine bakarak saati soyler. daha sonra o saati verbal'in elinde gorursunuz ama ancak polis merkezini terk ederken.
--- spoiler ---

(i invented internet - 28 Ocak 2005 18:07)

--- spoiler ---

sorgu sirasinda tartismanin alevlendigi bir anda chez palminteri kevin spacey'nin solundan uzerine dogru yuzune vuracakmis gibi atilir. kevin spacey gayri ihtiyari sol kolunu kaldirip yüzünü sakinir. sonra hemen ne yaptigini farkeder ve yüzünde panik bir ifadeyle sol elini hemen tekrar felcli gibi dizinin üzerine koyar. ilk seyrettigim zaman farkedemedigim cok ince bir sahnedir.

--- spoiler ---

(star is tired - 18 Nisan 2005 14:36)

--- spoiler ---
kaiser söze-verbal kint'in aynı kişiler olduğu aşikar. ancak sevgili sözlük ahalisinin bir konuda yanıldığını düşünüyorum.

verbal'ın polis'e anlattığı olaylar kendi kurgusu değil. tam tersine verbal olayları birebir gerçekleriyle anlatmaktadır. tek fark, verbal'ın olaylarda cereyan eden isimleri vermeyip, onun yerine bir takım sıfat-isim tamlamaları veya isimleri sağdan soldan, gazete kupürlerinden, kahve kupasından, vs. alarak konuşmasıdır.

zaten verbal polis ile konuşmaya başlamasından önce(ya da konuşurken de olabilir) "ben kimseyi ispiyonlamam", "ben ispiyoncu değilim" gibisinden sözler sarfetmiştir.

buradan da verbal'ın olayları doğru, kişileri fake aktardığını çıkarabilirsiniz.
--- spoiler ---

(sinuzit - 27 Ocak 2006 12:00)

ufak bir typo kurbanı olmuş film.

--- spoiler ---

kaiser söze değil, kaiser sözel ==> verbal . anladın sen anladın

--- spoiler ---

(kornish - 8 Ocak 2006 19:50)

--- spoiler ---

sözlükte ısrarla sürpriz sonuna dikkat çekilerek filmi seyretmemiş birine "olabilecek en şaşırtıcı sonuç" u tahmin ettiren spoilerlarla piç edilmiş film.
topal, kekeme, aciz bir karakter, kim olduğunun ortaya çıkması merakla beklenen yarı tanrı bir keyser soze ve akıllara durgunluk veren sürpriz son. e anladın sen.

--- spoiler ---

(crimsonoise - 6 Nisan 2005 03:17)