The Book Thief (~ Kitap Hirsizi) ' Filminin Konusu : 2005'de yayınlanan Markus Zusak’ın ikinci dünya savaşı sırasında Liesel adındaki ufak bir kızın yaşadıklarını bilindik ikinci dünya savaşı filmleri çerçevesinin dışında aktarmış. Savaşın günlük yaşantılara etkilerinin dışında ufak bir kız çocuğunun üzerinden kurgulanıyor. Liesel savaşın başladığı sıralarda Almanya’da dokuzlu yaşlarındayken bir aile tarafından manevi kızları olarak alınır. Ailesini çok seven ve onların evlerine aldığı sığınmacı Max sayesinde okumayı öğrenir. Bu sayede ise kitaplarla arasında sıkı bir bağ kurar. Etraflarında her türlü trajedi, heyecan ve savaşın hayatlarına soktuğu bütün kötülükler, onların kelimeler ve kitaplarla oluşturduğu hayal dünyası sayesinde aşılabilir…
The Pursuit of Happyness(2007)(8,0-471661)
The Boy in the Striped Pyjamas(2008)(7,8-169509)
Lo imposible(2012)(7,6-173885)
War Horse(2012)(7,2-151549)
markus zusak'in 2005'te ilk baskisi yapilmis olan, ikinci dunya savasi sirasinda almanya'da liesel meminger adindaki bir kiz cocugunun basindan gecenleri olum'un agzindan anlattigi romani. bir yandan tanidik ikinci dunya savasi hikayeleri gibi, savasin gunluk hayatta yarattigi degisimler, heyecanlar, trajediler anlatilirken, diger yandan siradisi bir oyku kurgulanmis. olagan ve olagandisi ogelerin dengesinin iyi kuruldugu, zaman zaman yurek sizlatan, zaman zaman ise "gercekten boyle seyler olmus mudur acaba" diye sasirtan kitap.
(queen of losers - 29 Ocak 2008 00:14)
encore yayınları tarafından teri erbeş çevirisiyle türkçeye kazandırılmıştır. zamanında okumuş olduğumdan çevirinin nasıl olduğunu bilemeyeceğim, ama kitap ilginçtir. çocuklara anlatılıyormuş gibi yazılmıştır, ama içindeki olaylar o kadar serttir ki bu kitabı hiçbir aklı başında insan çocuklara okutmak istemez. içimizdeki çocuğa belki okutabiliriz. son dönemlerde yaygınlaşmış bir anlatı türüne sahip sonuçta, çocuklara anlatıyormuş gibi büyüklere yazılmış romanlardan. benzerleri için jonathan safran foer romanları everything is illuminated ve extremely loud and incredibly close ile matt hoag'ın dead fathers club'ına bakabilirsiniz.
(somesoma - 9 Mayıs 2009 03:06)
kelimelerin gücü sayesinde iktidara gelen ve milyonlarca insanin ölümüne sebebiyet veren bir adam: adolf hitler ve yine kelimelerin gücü sayesinde hayatta kalan bir kiz : kitap hirsizi liesel meminger. hayatta kalmak icin direnen bir yahudi dövü$cünün hayatini kurtaran bir kitap: mein kampfve cok güclü kelimelerle bu hikayeyi anlatan bir adam: markus zusak. kitabin dili cok akici, sade, ama kelimeler o kadar agir ki, günlerce yükü omuzlarinizdan kalkmiyor. cünkü biliyorsunuz tüm bunlar ya$andi ve cilgin bir adamin agzindan cikan kelimelere inanarak felakete ko$an insanlarin arasinda mutlaka:--- spoiler ---verdigi sözün arkasinda duran bir adam senelerce evinde bir yahudiyi sakladi.bir kiz cocugu teselliyi kelimelerde buldu, önce okuduklarinda daha sonra yazdiklarinda. bir oglan ancak öldükten sonra ya$arken en cok istedigi $eye -sevdigi kizin öpücügüne- kavu$tu.--- spoiler ---bazi kitaplar vardir 1 kere okumak yetmez, the book thief o kitaplardan birisi.
(bitutam - 7 Nisan 2010 15:24)
bana hüznün içinde ufak mutluluklar da olduğunu hatırlatan kitap.
(65 derece - 11 Nisan 2011 13:54)
goodreads ratingi ile tanışıp, kitapçılarda zar zor bulduğum, okuduktan sonra, bana; abuk sabuk, renkli kapaklı, popülist kitapların göz önünde sergilenip, bu şaheserin kitapçının ücra köşelerinden çıkarılmasının ne büyük yanlış olduğunu düşündüren şaheser.wuthering heights'in heathcliff'ine, sister carrie'nin george w. hurstwood'una duyduğum acıma duygusunnun benzerini bana liesel meminger'le yaşatmıştır.
(tarheel - 18 Nisan 2011 00:23)
okuduğum en güzel ii. dünya savaşı öykülerinden biri olmasının yanında, kitap sevgisiyle ilgili en güzel öykülerden biri the book thief (kitap hırsızı) aynı zamanda. hem tebessüm ettirici pekçok an'a sahip olup, son derece de dokunaklı olunca etkisi kaçınılmaz şekilde büyüyor. öyle güzel ki, yalnızca kimi zaman aşırı dokunaklı olmasıyla suçlayabilirim ama tüm suçlamalar geri teper çünkü bu aynı zamanda savaşın ve faşizmin ortasında insan kalmaya çalışanların öyküsü.--- spoiler ---erkek kardeşi gözlerinin önünde ölen küçük kız liesel kitap hırsızının ta kendisi. liesel'i evlat edinen küfürbaz ama yüreği apak anne rosa ile gördüğüm en güzel baba figürlerinden biri olan o gümüş gözlü güzel insan hans hubermann, babanın akordiyonu, liesel'e okuma yazma öğrettiği anlar, liesel'in kabuslarını yatıştırdığı anlar, yahudi max'le aralarındaki ilişkiler, max'in kitaba da yansıyan eskiz defteri, o çizimler ve öyküler-özellikle ağaçlı öykü-, koskoca kütüphanesiyle bayan ilsa, limon sarısı saçlı oyunbaz rudy, liesel'in suç ortağı rudy, obur ve dikbaşlı rudy, o aşık olunası rudy ve de tüm bu unutulmaz karakterleri alaycılıkla burukluk arası bir dille anlatan ölüm'ün ta kendisi. ruhları bir bir alıp götüren ölüm ve savaşın ortasında kitaplara tutunan bir kız...--- spoiler ---kitap hırsızlığının da belli kuralları olduğunu ve liesel'in hırsızlıklarının her birinin karanlıkta bir mum yakmaya benzediğini ekleyim bir de.
(sera - 25 Kasım 2011 15:47)
okudugum en garip kitaplar top 10 listeme, buyuk bir hizla giris yapan kitaptir.bu markus zusak'in garip bir tarzi var zaten. alti ustu iki kitabini okusam da bu gercegi degistirmiyor. hikayeyi anlatan azrail, zaman ikinci dunya savasi donemi, kahramansa bir kitap hirsizi. tabi gunumuz hirsizlik mantigi degil burada konu olan. kitaplarin yakildigi bir cografyanin, kirintilarini toplamaya calisan kucuk bir kiz cocugu anlatilan. hem hirsiz denildigine de bakmayin. kimsenin varligini onemsemedigi -ki zaten kendilerine de ait olmayan- bir seyin yok edilmesini onlemeye calisir bu hirsiz.garip kitaptir vesselam.okurken cok sevecegimi dusunmemistim ama bitince ozledim hikayeyi.
(eski rituel - 1 Nisan 2013 04:06)
akordeon da caldığını gördüğüm, özel oyuncu geoffrey rush'ın oynadığı güzel bir filmdir. kitap uyarlaması olduğunu önceden keşfetseydim çok daha manidar olacaktı.--- spoiler ---max: can you do me a favor, can you describe the day for me ? what is it like outside ?liesel: ıt's cloudy.max: no, no no no.. make the words yours. if your eyes could speak, what would they say ?liesel: ıt's pale day.max: pale, good. go on...liesel: everything stuck behind the cloud und the sun doesn't look like the sun.max: what does it look like ?liesel: like a sulfure oyster.max: thank you. ı saw that.--- spoiler ---
(phoebe buffay - 17 Ocak 2014 00:04)
--- spoiler ---rudy rudy kiss me!--- spoiler ---(bkz: ağlattı)
(kek yapan erkek - 17 Ocak 2014 23:00)
--- spoiler ---herkese, rudy'nin aşkı gibi büyük aşklar nasip olsun--- spoiler ---
(skytiret - 18 Ocak 2014 01:54)
film idi izledim. kitap imiş okumadım, okuyacağım.ikinci dünya savaşı'nın o gri atmosferini acılı bir keyifle okuyan, izleyen birisi olarak ben filmi klasik ikinci dünya savaşı havasının uzağında, daha başka şeyler anlatır gördüm. zira ne salt savaşın acımasız yüzü var filmde, ne de salt duygusuzluğun körüklediği toplumsal drama... bunlar o kadar güzel harmanlanmış ki ortaya dibi tutmuş puding tadında bir film çıkmış.ben en çok rudy karakterini beğendim. gerçekten de "karakterli" bir insan görüyorsunuz bu karakterde.içinde birçok özgün yapıyı barındıran bu film, iyi ve güzel olmuş ama çok daha iyi ve güzel olabilirmiş evet. yine de özgün yapısı bile bu filmi baş tacı etmeye yeterli. zira hangi film, ölümün sesinden konuşmuştur ki?..7/10
(citosumdan taso cikmadi - 19 Ocak 2014 22:41)
ölüm'ün, steve jobs'u da anmayı ihmal etmediği film.*şaka bir yana; böyle güzel bir filmde o tarz bir ayrıntı can sıkıcıydı. nazarımda filmin samimiyetine halel geldi.anlamayanlar için link.
(arcexo - 27 Ocak 2014 04:24)
savaş sırasında millet açlıktan kırılırken devamlı elma ağacından elma aşırıp karınlarını tıka basa elma dolduran rudy ve liesel, bunu sır olarak sakladıkları sahnenin olmadığı bir harika film. güzel bir kitap uyarlaması film. iki adet hitlerden nefret eden alman çocuğu. filmini izleyenlerin mutlaka kitabı da okuması gerek bana kalırsa. duyguları ilmek ilmek işletir bünyeye. --- spoiler ---bir alman çocuğu niye zinci bir atlet olmak ister ki? sorusunu çok güzel yanıtlar. ırkçılığın saçmalığını anlatır.--- spoiler ---
(workingdays - 27 Ocak 2014 14:01)
karakterlerin alman aksanlı ingilizce konuştuğu film. arkadaş filmi ya adam gibi almanca çekersin, eğer imkanlar o kadarına elvermiyorsa ingilizce çekersin. böyle ağır alman aksanıyla ingilizce konuşan karakterler, bir de laf aralarında ja, nein, dummkopf falan deyince sanki amerika'ya göçmüş almanların filmini izliyormuşuz gibi oluyor. en son bizimkiler dizisinde almancı aile tiplemesinde buna benzer şeyler görmüştük. film abd-alman ortak yapım olunca, herhalde almanlara ayıp olmasın falan dediler, ne bileyim...
(toz bezi - 6 Şubat 2014 04:39)
12 years a slave ne kadar şiddetten nemalanmaya çalışıyorsa bu film o kadar naiflikle, tertemiz, ince ince anlatıyor şiddeti. sinema nedir sorusuna cevap olacak cinsten.zaten geoffrey rush oynuyorsa, o film tam bir sinema filmidir. az iyidir az kötüdür, kişi zevkine göre değişebilir ama tam bir sinema filmi tadı vardır bu haşmetlimizin filmlerinde.halâ the best offer tadı dimağımdadır misal.
(aydinlikta - 18 Şubat 2014 20:42)
akordeon kalpli insanların kalbini sıkıştıracaktır.
(parfumun dansi - 20 Şubat 2014 23:12)
--- spoiler ---iki güzel çocuk vardı. birbirlerini severlerdi. bir gün bir bomba düştü üzerlerine. ölüm birini aldı diğerini bıraktı. dünya bu kadar kirliyken bile, dünyanın o en temiz en saf en masum aşkını hiçbir zaman kirletemedi. birbirini öldürmeyi bu kadar çok severken bir insan, peki ölürken bile bu kadar sevgiyle dolu nasıl olabiliyor başka bir insan? hiçbir zaman anlayamayacak şeytan.- ğudy, wake up! kiss me!--- spoiler ---
(enfazla40karakter - 9 Mart 2014 11:56)
--- spoiler ---10 bin ruh bodrumlarda saklanıp tir tir titrerkenbir yahudi, ona yıldızları gösterdiği için tanrı'ya şükrediyordu--- spoiler ---
(acisiz ve derinden - 10 Mart 2014 00:05)
sinemasal anlamını manlamını bilmem, ama son zamanlarda izlediğim en güzel filmlerden biridir.son olarak, sophie nélisse gibi bir kızım olsun istiyorum ileride, evet.
(shimmyshimmyshimmy - 15 Nisan 2014 06:19)
en beğendiği film recep ivedik 4 olanlarca, elle tutulur yanı olmayan film olarak nitelendirilen şaheser. izlerseniz çok şey kazanırsınız.
(yumuksuzsucurta - 21 Nisan 2014 01:33)
Yorum Kaynak Link : the book thief