whitechapel bölgesinde 1888 yılında hepsi fahişe en az yedi kadını öldüren bir katil olduğu söylenen şahıs. kimliği hiçbir zaman ortaya çıkartılamamış. jack the ripper ismi 1888 yazında bir gazeteye kırmızı mürekkepli bir kalemle kendisi tarafından yollanan bir notla ortaya çıkmış. kurbanlarını deşmeden önce boğuyormuş böylece bıçaklanırken bağıramıyorlarmış ve atardamarı kestiğinde kan fışkırması önlenmiş oluyormuş.

bunu bugün bir gazeteden okudum, dolayısıyla yalancılığım, o gazeteninkiyle doğru orantılıdır.

(faervian - 23 Şubat 2002 04:15)

türkiye’de “karın deşen jack” olarak bilinen, seri katil, ingiltere’den bi efsane. ortalıkta, çok zengin bi aileden geldiğine dair bazı söylentiler dolaşan jack’in aynı zamanda doktor olduğu sanılmakta ki şu sebeple; kurbanlarının hepsi kadın olan jack, kestiği organları o kadar bilerek, estetik ve diğer organlara zarar vermeden, iz bırakmadan kesmiştir ki, bunun için bayağı bilgili olmak gereklidir.

sonraları jack the ripper’dan etkilenen bi dolu katil türemiş, savunmalarında “o benim içimdeydi, ruhu bendeydi, yar dedi yardım karıyı” gibi cümleler uydurmuşlardır.

(cyrano - 20 Şubat 2000 23:54)

supheliler arasinda alice's adventures in wonderland'in yazari lewis carroll da yer almaktadir (hatta cinayetleri arkadasi thomas vere bayne ile beraber isledigi iddia edilmektedir -- ki bazi cinayetleri nerede oldugunu ispatlama adina degismeli olarak islemek oldukca akillica bir davranistir. nitekim 5 resmi, yaklasik 20 cinayetin 3 tanesinde carroll'in cinayet sirasinda nerede oldugu ispatlidir).

iddialar carroll'in the nursery alice ile sylvie and bruno calismalarinin incelenmesiyle ortaya atilmistir. her iki kitap da cinayetler sirasinda yazilmistir ve kitaplarin bazi paragraflarinin anagramlar yardimiyla kurbanlarin detayli anlatimlarini icerdigi iddia edilmektedir.

ornegin the nursery alice'den bir paragraf:

'so she wondered away, through the wood, carrying the ugly little thing with her. and a great job it was to keep hold of it, it wriggled about so. but at last she found out that the proper way was to keep tight hold of itself foot and its right ear'.

su anagrama donusmektedir:

'she wriggled about so! but at last dodgson ^* and bayne found a way to keep hold of the fat little whore. i got a tight hold of her and slit her throat, left ear to right. it was tough, wet, disgusting, too. so weary of it, they threw up - jack the ripper.'

bu iddia 1996'da richard wallace tarafindan jack the ripper, light-hearted friend kitabinda da kaleme alinmistir.

bu arada anagram dunyasi ayri bir kor kuyudur, fazla guvenmemek gerekir. nitekim carroll'in sucsuz oldugunu ispatlamak adina benzer cikarimlar winnie the pooh hikayesi kullanilarak da yapilmistir. mesela winnie the pooh'un acilis cumlesi:

'here is edward bear coming downstairs now'

asagidaki sekle donusturulebilir:

'stab red red women! cr ^* is downing whores - aa'

yine de kanimca eger birisi o donemde jack the ripper olacaksa, bu deliligi ve dahiligiyle beraber ancak lewis carroll olabilirdi (bir +rep demedigim kaldi.. hatunlarin efendi adam yerine pic tercihi deyip geciyoruz efem.)

(pinguar - 2 Şubat 2008 23:03)

herhangi kadinlarin karinlarini desmezdi jack, ilgi alani hayat kadinlariydi. bu secimi onun cinsel bazi sorunlari olduguna isaret edip, kanimca kendisi islevsiz ve kucuk ebatli penisinin yarattigi kompleksi asmaya calismaktadir. aslinda bicagi karin bolgesine saplamasi uzun bir organla kadinla birlesmesini sembolize etmektedir.

(maquis - 15 Mayıs 2002 22:03)

zamanında ilgiltere'de 5 tane fahişeyi iç organlarını deşmek suretiyle katletmiş, sonra bunun akıl karı birşey olmadığını fark edip öldürmeyi planladığı diğer fahişeleri açtığı striptiz klubünde kucak dansçısı olarak işe almış şahsiyet

(jack the stripper - 3 Mart 2008 20:32)

1888 yılında londra - whitechapel'da ortaya çıkmış bir seri katildir. kurbanlarını genellikle fahişelik yapan kadınlar arasından seçmiştir. cesetlerin karnını deşip iç organlarını söktüğü, ayrıca da emniyete gönderdiği mektupları bu lakapla imzaladığı için kendisine bu isim verilmiştir. gerçek kimliği asla çözülememiş olan karındeşen jack'in 5 kesinleşmiş cinayeti dışında 20 tane de şüpheli olduğu cinayet dosyası vardır. karındeşen jack kurbanlarını önce boğarak etkisiz hale getiriyor daha sonra da boğazlarını kesiyordu. kurbanların çoğu karnı ve cinsel organları deşilmiş, bazı organları sökülüp alınmış, bazen de yüz hatları kesilmiş olarak bulunuyordu. jack kurbanlarını, sırtüstü ve bacakları açık kalacak şekilde yatırarak bırakıyordu. iç organları çıkarıp incelediği için doktor olduğundan şüphelenildi ama bu teori kesinleşmedi. ayrıca cinsel organlarla özellikle ilgilendiğinden cinsel iktidarsızlığı olan hasta ruhlu biri olarak düşünüldü. karındeşen jack'in kimliğine dair onlarca teori ortaya atıldı ancak hiçbiri kanıtlanamadı. bu şüpheli listesi birçok önemli, soylu, zengin, doktor vb toplumda bir yeri olan saygın insanları içermekteydi. cinayetler araştırılmaya başladıklarından kısa süre sonra bir anda sonlandı, bu yüzden cinayetlerde kraliyet ailesinin parmağı olduğu ve bir şeylerin örtbas edilmeye çalışıldığı düşünüldü. katil olduğunu iddia eden onlarca kişi ortaya çıkmış, merkezi haber alma örgütüne karındeşen jack imzasıyla pek çok mektup gönderilmiştir.

aynı dönemde benzer şekilde öldürülen birçok kişi olmasına rağmen aşağıdaki listede yer alan isimler karındeşen jack tarafından öldürüldükleri kesinleşmiş kurbanlardır;

- mary ann nichols / 26 ağustos 1845 - 31 ağustos 1888
- annie chapman / eylül 1841 - 8 eylül 1888
- elizabeth stride / 27 kasım 1843 - 30 eylül 1888
- catherine eddowes / 14 nisan 1842 - 30 eylül 1888
- mary jane kelly / 1863 - 9 kasım 1888

bir teoriye göre, karındeşen jack'in fahişeleri öldürdüğü yerlerin birbirine orantısı dikkatle incelendiğinde, ilk hıristiyanlarin kutsal işareti olan, iç içe geçmiş iki daire seklindeki vesica piscis ortaya çıkıyor, başka bir teori ise cinayet yerlerinin harita üzerinde bir pentagram oluşturduğu şeklinde. katil böylelikle şeytani bir ritüeli gerçekleştiriyor, belki de tanrıya olan kızgınlığını bu şekilde yansıtıyordu.

(sister blister - 12 Ocak 2009 23:08)

sadece 2,5 ay icerisinde, aniden baslayarak, basladigi gibi de bitirerek islemistir cinayetlerini. berbat pis evler, fakirlik,issizlik ve fuhus, whitechapeli whitechapel yapan etkenlerdi. kurbanlarini bu dogu londra mahallesinden secmistir jack.
ilk öldürdügü fahise, "polly" lakapli mary ann nicholls, 31 agustos 1888de iki hamal tarafindan ölü olarak bulundu. hem bogazi kesilmisti, hem de karin bölgesi delik desikti.
ikinci kurbaninda siddet ölcüsünü arttirmis, kurbanini öldürdükten sonra -veya önce?- ana rahmini alip gitmistir.
bir anda sok etkisi yaratmistir viktoriya dönemi londrasinda bu cinayetler. halk toplanip nöbetler tutmaya falan baslamistir. bu arada komsusuna gicik olanlar, sahte ihbarlar göndermeyi ihmal etmemislerdir.
cinayetler de sürmektedir. psikopatimiz, potburi yapmaya baslamistir, böbrek vb. sakatatlari da hatira olsun diye beraberinde götürmektedir.
bir haber ajansina mektup jack the ripper imzali mektup gelir. isleyecegi bir cinayeti haber vermektedir. sonradan filmlerde gördügümüz seri katil tiplemelerinde cokca kullanilmistir bu davranis.
iki hafta sonra ayni ajansa yarim bir böbrek gelir, diger yarisini yedigini yazmaktadir jack.
son cinayet 9 kasimda gerceklesir, ve jack aniden ortadan kaybolur. kim oldugu, seriyi neden bitirdigi hala tartisilmaktadir. seri katiller asla uslanip kendiliginden bitirmez cinayetlerini, ya yakalanmalari, ya da ölmeleri gerekir. yoksa -belli araliklar verseler de- devam edeceklerdir. öldügü icin ya da göc edip baska yerlerde devam ettigi icin serinin "bittigini" tahmin ediyor uzmanlar.

(kwisatz haderach - 23 Ağustos 2002 15:01)

sokak kadınlarından frengi hastalığı kapmış whitechapel'de yaşayan jacob levi adlı kasap olduğu düşünülen seri katil.
national geographicte yayınlanan belgeselde hastlığın ilerlemesi nedeniyle cinayetlere ara vermek zorunda kaldığı bir kaç yıl sonra öldüğü anlatıldı.

(enegin - 24 Ocak 2012 17:23)

genel olarak 5 kurbanı olduğu bugün kesin olarak kabul edilir. kurbanların hepsi yaşları 25 ve 50 arasında değişen yoksul, alkolik ve evsiz fahişeler olup öldürülme sırası ile isimleri mary ann nichols, annie chapman, elizabeth stride, catherine eddowes ve mary jane kelly'dir. bu isimlere emma elizabeth smith ve martha tabram gibi aynı dönemde benzer şekilde öldürülmüş başka kişiler eklense de, kesin olarak bu beş kişi karındeşen jack'in kurbanı sayılır. öldürme şekli tipik olarak kurbanın boğazının kesilmesi şeklinde olmuştur. bunu daha sonra karnın açılıp iç organların dışarı çıkarılması ve vücut üzerinde yapılan başka tahribatlar izlemiştir. cinayetlerin işleniş şekli aşamalı olarak şiddetini artırmıştır. ilk kurban sadece boğazı ve karnı kesilip öylece bırakılmışken, daha sonraki kurbanların bağırsakları dışarı çıkarılmış ve rahim, böbrek ve kalp gibi organları katil tarafından alınıp götürülmüş, ayrıca son kurbanlarda yüzü parçalama, göğüsleri kesme ve bacakları dilimleme gibi parçalama şekilleri de olmuştur. kurbanlardan sadece elizabeth stride katilin işini yarım bırakmak zorunda kalması sebebiyle sadece boğazı kesilmiş bir şekilde bırakılmıştır. cinayetler genel olarak londra'daki whitechapel semti ve çevresindeki mahallelerde sabaha karşı saatlerde ve dışarıda gerçekleşmiştir. sadece mary jane kelly odasında öldürülmüştür. bu beş cinayet öncesi ve sonrasında benzer şekilde kadın cinayetleri gerçekleşmiş olsa da, bunlardan jack the ripper'ın sorumlu olmadığı düşünülmüştür. bunların dışında suç tarihinde karındeşen jack'in ilk modern seri seks katili olduğu kabul edilir. cinayetler yazılı basın sayesinde sadece ingiltere'de değil, bütün dünyada büyük yankı bulmuştur. bunun bir nedeni de londra gibi ticaret merkezi gelişmiş bir şehirde bu şekilde feci cinayetlerin işlenmiş olmasıdır. ayrıca londra da yaşayan alt tabaka insanların hayatları da bu cinayeler sebebiyle ilk defa dikkate alınmış ve sonraki yüzyıllarda bu durumun düzeltilmesi için çaba harcanmıştır.

(medsarpent - 31 Ocak 2012 18:39)

national geographic'te izlediğim belgesel sonucu kendisinin walter sickert olduğuna epey ikna olduğum meşhur seri katil. beni en çok ikna eden iki kısımdan birisi, gelen mektuplardan birisinin sickert'ın el yazısına inanılmaz benzemesi. öyle bir ' y ' görmedim ben ömrümde ki denk gelsin. ayrıca jack'ten gelen mektuplar incelendiğinde sickert'ın mektup kağıdı ile gelen bir mektubun kağıdının aynı tomardan çıkmış olduğu da kanıtlanmış. ikincisi ise adamın yaptığı portrelerin psikolojisi cidden destekliyor teoriyi. mesela, jack the ripper'ın son işlediği korkunç cinayeti ele alalım. mary jane kelly, evinde hunharca parçalanmış bir şekilde bulundu.gösğüleri kesilmiş, yüz derisi dahi yüzülmüş. hatta resimleyeyim.

(epey şiddet içerir, kaldıramayanlar bakmasın)

buyrunuz

bir de sickert'ın şu tablosuna bakalım;

buyrunuz

durum epey benzeşmekte. ben ikna oldum gibi.

(icelicious - 26 Mart 2012 15:51)

cinayetlerini whitechapel'da işleyen seri katil.

en az beş hayat kadınını öldürdüğüne dair rivayetler varsa da yirmiden fazla cinayet işlediği düşünülmüştür.
kim olduğu bilinmemekle birlikte kraliçenin torunlarının birinden tutun lewis carroll'a kadar birçok kişi suçlanmıştır.

işlediği cinayetlere bakılırsa jack, anatomi bilgisine sahip biriydi. kurbanlarının karnını deşiyor, vücutlarından çeşitli parçalar alıyor hatta fahişelerin rahimlerini çıkarıyordu. özellikle de fahişeleri öldürmesi, öldürdüğü yerlerden biri -frengili hastaları tedavi eden bir hastanenin yakını- ve kurbanlarının kadınlıklarını alması akıllara jack frengi mi sorusunu getirmiştir. zira frenginin ilerleyen aşamalarında delilik gözlemlenebiliyordu.

kurbanlarının deşerken kullandığı yöntemler katilin temel anatomi bilgisine sahip olduğunu gösteriyordu. bu durumda jack bir kasap olabilirdi.

üstelik öldürdüğü fahişelerden birine ait kıyafet parçasının yahudi derneğinin önünde bulunması ve duvara jack tarafından yazıldığı düşünülen ''the jews are the men that will not be blamed for nothing'' cümlesi akıllara katil yahudi mi sorusunu getirdi.

yahudi, kasap ve frengiden delirmek üzere olan jacob levy adlı adam katilin profillerine tamamen uyuyordu. karısı sorguya alındığı sırada kocası için devamlı aklının karışık olduğunu, geceleri dışarı çıktığını ve nereye gittiğini bilmediğini söylemişti. bu nedenle jacob levy karındeşen jack için daha uygun bir profildir.

unutmadan eklemeliyim ki, beşinci cinayetin karındeşen jack tarafından değil de suçu karındeşen jack'in üstüne atmak isteyen biri tarafından işlendiği düşünülür. zira öldürülen beşinci kadının rahmi alınmamıştır, yüzü parçalanmıştır, kalbi kayıptır ve büyük bir başarısızlıkla doğranmıştır. diğer dört cinayete bakıldığında anatomi bilgisini gördüğümüz katil beşinci kadını öldüremez. kadının beceriksizce yarılması, rahminin alınmaması, kalbinin sökülmesi jack'in tarzı değildir.

kanıtları, bilinmeyenleri ve olasılıkları buradan izleyebilirsiniz.

(freddie mercury nin disleri - 21 Ağustos 2013 11:21)

(bkz: yaran başlıklar)

(konulu - 15 Ağustos 2014 08:48)

dna uzmanı jari louhelainen diye bir daktır, karındeşen jack diye bilinen bu seri katilin gerçek kimliğini tespit ettiğini iddia etmiş. 1988 yılında jack tarafından öldürülen catherine eddowes'un kanlı şalı üzerinde inceleme yaparak, karındeşen jack'in polonya göçmeni berber aaron kosminski olduğunu açıklamış. ve ''vardığım sonuçta şüpheye yer yok'' diye de kesin konuşmuş ingiliz mail on sunday gazetesine. sweeney todd^* filmi geliyor insanın aklına. adamın berber olması ve olayın ingiltere'de geçmesi. tim burton da az psikopat değil hani.

bu arada incelediği şalı da, bir iş adamı 2007'de ingiltere'deki bir müzaye evinden satın almış.

(balkupucuk - 8 Eylül 2014 15:38)

gerçektir 150 ye yakin hayata kadinini öldürmüstür bi zamanlar.
bizde de kasimpasa canavari vardi mübadili olarak.

(otisabi - 20 Nisan 1999 00:00)

annesinin fahiselik durumu vardi diye sallim tutar illaki.

(arzach - 20 Nisan 1999 00:00)

bu vatandasin kac tane kadini oldurdugu bilinmemekle beraber, karnini destikleri bes adet olup, bu cinayetleri whitechapel de bir altinda toplu mezarlar bulunan bir kiliseyi merkezine yerlestirdigi bir pentagramin koselerinde islemistir. evet kadinlarin tamami fahisedir, hicbirinin sesi solugu cikmamasindan onlari pazarlik yapmak suretiyle cinayet mahaline yonlendirdigi dusunulmektedir. sanildiginin aksine solak degildir. bogazlarindaki kesiklerin sol yani daha derin olmasinin sebebi kurbanlarini arkadan kavramasidir.

ayrica bircok diger seri katil gibi, polis milletinin zekasiyla dalga gecmis, en kalabalik mekanlarda inanilmayacak bir hiz ve titizlikte karin desmis, isledigi cinayetlerle ilgili saga sola yazilar birakmis, yetkililere mesajlarina ek olarak deliller de gondermistir.

(arundati - 30 Ekim 2004 01:18)

sadece 5 cinayet işleyerek tarihe geçmeyi başaran, takdire şayan seri katil.

klasik geyik jack the ripper'ın kurbanlarının organlarını bir cerrah ustalığı ile kesip çıkardığı için doktor ya da en azından tıp eğitimi almış biri olduğudur. ayrıca kaynağını bilmemekle beraber, jack the ripper'ın kraliyet ailesinden biri olduğu iddiası da tartışılmış bir vakitler.

başka bir varsayım da cinayetlerin sadece haftasonları işlenmesinden dolayı adamın düzenli bir işe veya aileye sahip olduğu ya da yine aynı nedenle adamın londra dışında yaşadığı ve sadece haftasonları gelip cinayet işlediğidir.

internette jack the ripper ile ilgili bazı sitelerde kurbanların resimleri de bulunmakta. ilginç olan ilk cinayet ve son cinayet arasındaki farklılık. adam ilk sefer bir kaç bıçak darbesiyle olayı bitirirken, sonraki cinayetlerde adım adım zıvanadan çıkmış ve sonuncu cinayet ise en hunharca olanı. kadını yatağa yatırarak göğüslerini falan kesip parçaları yastıkların altına saklamış. ceset tanınmayacak halde bulunmuş. kurbanların suç mahalinde ve morgda çekilen fotoğraflarını gördükten sonra, kriminoloji eğitimi almamış olmama rağmen bu cinayetleri işleyen kişinin aynı kişi olamayacağını düşünmüştüm.

(arsonist - 3 Eylül 2001 21:39)

şöyle bir bakış açısı da vardır: kadın cinsel organı şekil itibariyle erkeğinki gibi meydanda olmadığı için kadın gizemlidir, anlaşılmazdır. jack the ripper' ın kadınların karınlarını deşerken biliçaltında yatan amaç da bu sırrı çözmek, bilinmeyeni keşfetmektir.

(lipgloss and cigarettes - 4 Şubat 2002 22:46)

cinayetlerini cogunlukla dogu londra (whitechapel) civarinda gerceklestirmis katil. bizdeki "sanatci bilmemkim bu apartmanda yasamistir" plakalarina benzer "jack the ripper 3. cinayetini burda islemistir" neviinden ibareler gorebilirsiniz whitechapel sokaklarinda. bu vahseti boylesine bir turistik degere cevirebilmek de jack the ripper'in hakikaten nevi sahsina munhasir bir adam olmasi mi yoksa ingiliz kurnazligi mi bilemedim, ayrica titreme geldi gezerken.

(kitkat - 12 Eylül 2001 05:15)

(bkz: nick the chopper)

(uur - 28 Ekim 2001 20:09)