o kadar güzel işlenmiş, soylenmiş bir albüm ki ilham almamak, kendinden gecmemek saygısızlık gibi sanki. hem fransızca hem arabesk hem jane birkin. bir muziksever daha ne ister?

(uzuntu ve muz kabugu - 21 Temmuz 2007 21:15)

eurotrash'in unutulmaz isimlerinden sandra'nin, solo kariyerine baslamadan once, elemani oldugu alman kiz disco grubu. japonya disinda herhangi bir yerde, onemli bir basari elde edememislerdir. [ ki japonya'da basarisiz olan bir batili muzisyen bulmak da zordur]

(willy van der kerkhoff - 4 Temmuz 2002 23:06)

fuir le bonheur adlı eseri içinde barındıran muhteşem bir jane birkin albümü.

kapağında samimi bir arkadaşı tarafından ensesine bir şaplak indirilmiş edasıyla gülümser, birkin.

(minusculemalice - 5 Şubat 2009 16:06)

jane birkin in kasım ayinda çikacak kuzey afrika ezgili yeni albumu

(brownie - 16 Ekim 2002 08:20)

işın karaca'nın şimdilik son albümü...
arabeskin kraliçesi sezen aksu"nun ve hatta "sezeeeen" tayfasının ve ve hatta "sezeeen" dinleyenlerin bastırılmış duygularının dışavurumudur bu albüm...
başka bir deyişlye selami şahin, coşkun sabah ya da tatlıses söyleyince arabesk, bizler dinleyince arabesk ama işın karaca söyleyince arabesque...

(bir kulum iste - 7 Mayıs 2010 14:02)

bir kez daha bizlere o şarkıların orjinal halinin kıymetini bildiren albümdür. sanatçının sesi ve yorumu ne denli güçlü olsa orjinal halinin tadını vermemektedir. öte yandan ışın karaca severler için kesinlikle severek dinlenebilecek bir albüm özelliği de yok değildir.

(asmodean - 9 Mayıs 2010 18:01)

yıllardır arabesk müzikten beslenen korsan piyasasının piyasaya çıkardığı ilk albümdü arabesque. ödünç alıp harddiske kopyalayınca ne kadar sevindiğimi anlatamam. o zamanlar ne çılgın gibi download siteleri, ne korsan cd dükkanları var, orijinal cd desen bugünün parasıyla nerden baksan 30 lira. adsl teknolojisiyle birlikte mp3 cd'leri bir anda önemi yitirdi ve arabesque bizim için hoş bir anı olarak kaldı. yeni yetme popçular ikide birde korsandan, downloaddan dem vuruyorlar. hakları çalınıyormuş, eskisi kadar kazanmıyorlarmış, saygı görmüyorlarmış. merak ediyorum bu korsandan şikayet eden sözüm ona şarkıcılar, erkin koray'ın, cem karaca'nın, barış manço'nun tek gitarı sırayla kullandığını biliyorlar mı? o emeğe rağmen sadece yaptıkları müziğin peşinde olduklarının farkındalar mı?

° nostalji
° ah gülüm
° ah neyleyim gönül
° altın şarkılarım
° ayyaş
° balmısın şekermisin
° bulamadım
° bütün şarkılar sizin için
° çekilmiyor ayrılık
° dertliler meyhanesi
° dost yaraları
° düşenin dostu olmaz
° ey zalim
° gönlünüzdeki altın şarkılar
° gözümde yaş bağrımda taş
° günahkarmı doğdum
° hayatımı sen mahvettin
° hicran yarası
° içiyorsam sebebi var
° isyankar
° kalbimdeki yara
° kısmetim kapanmış
° merhamet
° müslüm gürses 10
° müslüm gürses 11
° müslüm gürses 12
° müslüm gürses 15
° müslüm gürses 7
° müslüm gürses 9
° ne fayda
° sabır ver allahım
° senin için
° son sevgilim
° şiirlerim şarkılarım (haklısın)
° talih kuşu
° unutulmayanlar 1
° yaşamalısın
° öldürdüğün yetmedimi
° türküola 3
° müslüm gürses 16
° umutsuz hayat
° ben insan değilmiyim
° kahire gazino konseri
° meyhaneci – kırık sazım
° bekle sevgilim/neredesin
° mimarın ustası
° bağdat konseri
° bizi kimse ayıramaz
° dünden bugüne anılarımla
° farketmez
° alışacağım
° bağrıyanık
° barışmamız imkansız
° beni bana bırakın
° gidecek bir gün
° hatıralar
° hayırsız
° kahretme beni
° maziden bir demet

kaynak

bunlar yalnızca müslüm gürses'in korsan albümleri. sayıları ne kadar da fazla öyle değil mi? bir gün de müslüm gürses korsandan, internetteki serbest dolaşımdan söz etmez. öte yandan, iki tane magazin programında göründüğü için kendini türkiye'nin en güçlü sesi ilan edenler korsandan, para kazanamamaktan bahsediyor. illegal yollarla müzik dinlemeyi meşru kılmaya çalıştığım anlaşılmasın. neden sadece feridun düzağaç'ın, emre aydın'ın kasetine para veriyorum? satın almadan önce mp3'lerini download ettiğim halde.

konu biraz karıştı ya neyse, zerrin özer mesela. arabeskçidir, aksini iddia etmez ama yıllardır birileri zerrin özer'i popçu yapmaya çalışıyor. neden? çünkü arabesk kötü, arabesk tukaka.

"karanlık çökünce sokağınıza, köşede ben varım unutamazsın" arabesk
"bebekte üç beş tur atarım, olmadı bi de sinema yaparım, gördüğün gibi çok unutkanım" pop

hadi ordan.

son olarak arabesk müziğimizin ve müzisyenlerimizin ne kadar güzel olduğunu tekrar hatırlattığı için ışın karaca ve bu albümde emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederim.

(sotw - 14 Mayıs 2010 17:04)

mutluluğun kederle, aşkın özlemle, gecenin gündüzle, merhabaların vedalarla, acıların yalanlarla, gelmelerin gitmelerle kesiştiği noktada dinlenen albüm^*.

(wywh - 15 Mayıs 2010 17:08)

ışın karaca diskografisinin dibe vuruşu. uzunca bir süredir her seferinde "yok, daha kötüsünü yapamaz herhalde" diyorum ve her "bi' sonraki"nde beni mutlaka haksız çıkarıyor.

yılllaaar önce, anadilim aşk sonrası yayınladığı ve kendisinin 2. albümü olan içinde aşk var döneminde, kadıköy seyhan'daki imza gününe gitmiştim en tıfıl halimle, bi' gaflette bulunup. hep oradaki mangalda kül bırakmayan tavırlarıyla kalmıştır aklımda, yazık ki. sağı solu eleştirerek kendi değerini yükseltmeye çalışan büyük büyük laflar mı dersin, "pop müzik, ticari olan ve ticari olmayan pop müzik olmak üzere 2'ye ayrılıyor artık biliyorsunuz, ehehe" minvalli çıkışlar mı buyurursun [ki bir sonraki albümde, albümün neredeyse tamamını, "ticari pop müzik"le uzaktan yakından alakası olmayan alper narman - fettah can ikilisine teslim edecektir, malumunuz tezgâha mandalinalar inecektir], 2. albümde neden ilkine göre çok daha az sayıda sezen aksu eseri bulunduğuna dair sorulara karşılık yapıştırdığı "ben kendi müziğimi yapıyorum artık ve kendi kanatlarıma uçmaya karar verdim" cevaplarından mı yakarsın [kendi kanatlarıyla uçmak istemesine rağmen albümde klip çekilen 3 şarkı da yine sezen aksu şarkısı olmuştur, şansa bak, allah'ın hikmeti işte]... bir de "ne kadar espritüelim değil mi" halleri vardı ki oralara hiç girmeyeyim.
sanırım kendisini en çok o gün, orada anladım.
her neyse, aradan epey zaman geçti, bir iki berbat albüm daha yaptı, dahası, iyiden iyiye şarkı yazarı oldu filan, ki bu haliyle sertab'ın aşk ölmez'inden hiiç ders almamışa benziyordu. okyanusların da bir sonu olduğunu biraz erkenden görmek zorunda kalınca da, tabi, modaya uydu ve son çare olarak o da geçmiş'e sarıldı. geçmiş güüüya hiç geçmemiş'ti. yapma yav?

dert bende'yi mine koşan'ın 1978'lik yorumundan dinleyebildi mi hiç, bilmiyorum, ama herhalde dinlese kesinlikle böyle bağıra çağıra okumaz, sesinin sınırlarını teşhir etmek adına şarkıyı bu kadar hunharca katletmezdi. insan utanır yahu. hiç kimse mi bir şey söylemedi acaba? "bak ışın'cım, madem arabesk söylüyorsun bari adabına göre yap şu işi, powerturk jingle'ı değil canım bunlar" diyen de mi çıkmadı? nedir bu "oo yeea" tripleri allasen? iyi ses, her şey demek değil yahu. değil. anlayalım şunu artık, sene 2010. azıcık vizyon, azıcık müzik görüşü yahu. sesle iş bitseydi herkesler star olurdu. zira azeri kızı günel'in de sesi güzel?
[araya reklam: bu konu üzerine beni en çok güldüren yorum sevgili naim dilmener'den gelmiştir : "sadece dert bende derman sende şarkısını dinledim ve klibini izledim. klibi izledikten sonra derdin onda olduğuna inanmadım pek, çok mutluydu, derman arıyormuş gibi değildi. ışın karaca'nın bugüne kadar yaptıklarına baktığımda, bu kadar bağıra çağıra, karşısındakini döve döve şarkı söyleyenlerden haz etmiyorum. o yüzden ben ışın karaca sevenlerden değilim." (çağlar yerlikaya röportajı - sabah gazetesi - 09.05.2010)]
neyse, ne diyo'dum canlar? "arabesque" ne ya bi' kere? arabesque neeee? kuzum türkçe bir albüm yapıyorsun farkında mısın? jane birkin değilsin, istesen de olamazsın, uyan. esnaf lokantalarında, pera meyhanelerinde, arka sokakların çıkmazında, kendi yüreklerinin yaresinde kaybolup demlenen ruhların şarkıları bunlar; çooook özel, çoook eski, kitlesini çoktan bulmuş ve bulduğu yerde de uyuyakalmış şarkılar bunlar, farkında mısın? bu "marie antoinette maldivler'e indi" pozları da neyin nesi?? kapağa "arabesk" yazsaydın "daha az entel" mi olacaktın yani? "arabesque" deyince daha steril, daha eksantrik olduğuna mı inandık sence şimdi? bir de güneş altında deniz kenarı sefası halinde gülmüyor musun, oh mon dieu! ahh kim veriyor bu akılları size bilmem ki. bence hepsini kovalım gitsin.

velhasıl; olmamış, olamamış, olması da mümkün değil imiş. zira ben sevdalı sen belalı'yı sezen'den, dert bende'yi mine koşan'dan / ajda pekkan'dan, hele hele kim bilir'i kibariye'den / göksel'den, yalan'ı ibo'dan dinlemek varken, dinleyip samimiyeti / özü görmek, efkârın ve de şişelerin dibini boylamak varken, ışın karaca'nın sıra dayağı etkisindeki gazap tüten vokalleriyle, dahası şarkıların kafa ütüleyen gürültülü aranjeleriyle sinir harplerine girmeye filan hiiiç gerek yok. her iki taraf için de harcanan zamana, efora, paraya yazık. evet bu kadar. bitti.

(kumral ada mavi tuna - 23 Mayıs 2010 03:50)

bunu yapan ^* , has arabesk'i bi dinlemeli; arabesk nasıl yapılır, nasıl söylenirmiş?

(kasaturasiz rambo - 5 Haziran 2010 14:41)

ışın karaca'nın, jane birkin'inkiyle aynı ismi taşıyan, kalite bakımından alakasız yerlere koşan albümcüğü.

(aspryn - 26 Aralık 2010 20:09)

bale pozisyonudur.
şirin müzik kutularındaki balerin kızlarla karşımıza çıkar genelde bu hareket.
genel olarak avuç içlerinin birbirine baktığı el pozisyonlarının aksine parmak uçları bu pozisyonda öne bakar.

http://www.ebrubale.com/…ics/ebruarabesquesmall.jpg

(gozo - 21 Kasım 2011 13:37)

çapa'ların kitch dokunuşlarla ışıldattığı, güzel yemek+ güzel içki + güzel eğlence sunulan, biraz fazla sıkışık olabilen ama eğlendiren hoş mekan... manzarasıda o biçimdir... kadın ve erkek dansözlerin dansları, dekorasyon gibi birbirinden bağımsız ama güzel seçim şarkıları ile başarılı bir yer. yabancı misafirimniz varsa mutlaka götürün...

(chemkirella - 15 Nisan 2012 22:39)

yemekleri, ambiyansı ve manzarası çok güzel olan eski al jamal. neredeyse yok denecek kadar az dans etme alanı var. dolayısıyla kalkıp iki döktüreyim dediğinizde kalkabildiğiniz yer ancak kendi sandalyeniz oluyor.

benim gittiğim gece neredeyse 7 tane kına gecesi vardı. başında tüllü taçlarla dans eden insanlarla birlikte kendimi toplu sünnet düğünü organizasyonunda gibi hissettim. dansözler, zenneler ve davul çalan iki genç vardı. sanki hiç dansöz görmemişiz gibi herkesin dansöz fotoğrafı çekmeye çalışması çok ilginçti. o sıra arkamı döndüğümde dansözden önce dikkatimi çeken havaya kaldırılmış telefonlardı.

mezeler, arasıcaklar hakikaten çok güzel. adamlar hakkını vermişler. mezeyle o kadar doyduk ki, ardından gelen etlere yer kalmadı. tatlı olarak da, irmik helvası, baklava ve sakızlı muhallebi ikram ettiler.

özetle, yemekleri güzel ancak eğlencesi sistematik bir mekan.

(new way of life - 7 Temmuz 2012 13:49)

jane birkin'in albumunun sarki listesi soyledir:

1. elisa
2. et quand bien meme
3. l'amour de moi
4. couleur cafe
5. anno "close to the river"
6. depression au dessus du jardin
7. valse de melody
8. haine de melody
9. haine pour aime
10. amours des feintes
11. she left home(instrumental)
12.les dessous chics
13. les cles des paradis
14. fuir le bonheur
15. comment te dire adieu
16. baby alone in babylone
17. la javanaise

(walrus - 10 Temmuz 2003 19:01)

jane birkin'in, serge gainsbourg repertuarının (ki herkesin öyle kolayına el atabileceği bir repertuvar değil takdir edersiniz) en nadide parçalarını cezayir kökenli müzisyenlerle arabeskleştirdiği albüm. gayetle özenli, ışıltılı ve içten yorumlar olmuş. eğreti durmamış, ötesinde o esrik darbukalar, o inleyen kemanlar pek bir yaraşmış gainsbourg'un tutkulu şarkılarına.
bendeniz, oynaklığım sebebiyle olsa gerek, en çok les cles du paradis'e tutuldum. rahmetli de dinleyebilse, gitanes'ını elden attığı gibi oynamaya başlardı.

(zazie - 12 Temmuz 2003 14:03)

radyolarda nedense 2 yıl sonra patlama yapan ışın karaca albümü. evet vuhuular yehuular olmamış.

(fenasi kerim - 4 Mart 2013 05:21)

geniş ailenin jenerik müziklerinden biri resmen "et quand bien meme" den çalıntı. wikipedia'dan baktım, dizinin jenerik müziklerini gripin yaptı yazıyor.

bu jane birkin'in et quand bien même'nin linki
bu da geniş aile dizisinin müziğinin linki

arabesque albümünün çıkış yılı 2002, geniş aile 2009 yılında çekilmiş.

(suppermaster - 24 Şubat 2014 14:53)

jane birkin in muthis albumu. bu albumun konser dvd kaydini izleyip buyulenmemek elde degil, ben cok begendim. ozellikle she left home u gorsel kaydi ile birlikte dinlemeyi cok istiyordum ve sonunda bugun dvd sini satin alarak bu merakimi da giderdim.

dvd kaydinda konserin tamami, cahnsonlar, audio bolumu (surround secenegi) ve bonus bolumu yer almakta. bonus bolumu jane birkin ile roportaji, djamel benyelles ile roportaji, repetition bolumunu ve she left home parcasi icrasi sirasinda jane birkinin kamera arkasi goruntulerini icermekte. tavsiye olunur...

ve ozellikle,
(bkz: djamel benyelles)

(la traviata - 10 Aralık 2004 00:25)

mutlaka dinlenmesi gereken,o ince ve narin ses ile bezenmiş,djamel^*'in kemanı ağlattığı,darbukanın her vuruşunu kalbinizde hissettiğiniz bir jane birkin albümü.

(head - 15 Ocak 2006 13:29)