Süre                : 1 Saat 46 dakika
Çıkış Tarihi     : 29 Ekim 2004 Cuma, Yapım Yılı : 2004
Türü                : Biyografi,Drama,Aile
Taglar             : piyes,yazar,İngiltere,Peter pan'a atıfta bulunmak,köpek
Ülke                : ABD,İngiltere
Yapımcı          :  Miramax , FilmColony , Keylight Productions
Yönetmen       : Marc Forster (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Allan Knee (IMDB)(ekşi),David Magee (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Johnny Depp (IMDB)(ekşi), Kate Winslet (IMDB)(ekşi), Julie Christie (IMDB)(ekşi), Radha Mitchell (IMDB)(ekşi), Dustin Hoffman (IMDB)(ekşi), Freddie Highmore (IMDB)(ekşi), Joe Prospero (IMDB)(ekşi), Luke Spill (IMDB)(ekşi), Ian Hart (IMDB), Kelly Macdonald (IMDB), Mackenzie Crook (IMDB), Eileen Essell (IMDB), Toby Jones (IMDB), Kate Maberly (IMDB), Tim Potter (IMDB), Paul Whitehouse (IMDB), Tobias Menzies (IMDB), Murray McArthur (IMDB), Tony Way (IMDB), Greg Bennett (IMDB), Gabriel Currington (IMDB), Marc Forster (IMDB), Suzy Kewer (IMDB), Jackson Payne (IMDB)

Finding Neverland (~ Düşler Ülkesi) ' Filminin Konusu :
Peter Pan'in yaratıcısı James Barrie?nin gerçek hayat hikayesinden uyarlanan Düşler Ülkesi?nde, ünlü yazarın Olmayan Ülke'nin kapılarını nasıl açtığını izliyoruz.1904 yılının Londra’sında geçen hikayede, ilk olarak, döneminin ötesinde bir nükteye sahip olan Barrie'yi tanıyoruz. Son oyununun galasında, tepkileri izleyen yazar, hayatının en büyük eserini yarattıracak ilhamın peşinde dolaşması gerektiğini hisseder. Ancak bu ilham hiç beklemediği bir anda, sıradan bir günde, kendisini bulacaktır. Marc Forster yönetimindeki Düşler Ülkesi, Peter Pan’ın kaleme dökülmesi sürecinin anlatılması kadar Johnny Depp, Kate Winslet gibi başarılı isimlerin yer aldığı oyuncu kadrosu ile de dikkat çekiyor.

Ödüller      :

Venedik Film Festivali:Laterna Magica Prize


  • "bir basyapit."onu gorebiliyorum.""
  • "ortamda herkes uyuklarken, benim gözyaşlarıma boğulduğum film. "why did she has to die?""
  • "hayal etmekle, inanmanın gücü hakkında..bir şiir gibi.."
  • "sonunda salya sumuk agladigimiz, johnny depp'e yine doyamadigimiz izlenmesi sart ve sart film.icinde opusme/sevisme adina hicbisey olmayan nadir filmlerden ayrica."




Facebook Yorumları
  • comment image

    --- spoiler ---

    sadece ve sadece sir j.m.barrie'nin kendi odasına ve karısının da kendi odasına çekildiği sahne bile izleme nedenidir benim için. hani karısı odasına girerken odasının içi kapkaradır, sir james ise odasının kapısını açınca ışıl ışıldır içerisi. işte bu kısacık sahne bile, bu filmin benim nazarımda on numara olması için yeterlidir.

    ---
    spoiler ---


    (goldenwand - 6 Temmuz 2008 10:38)

  • comment image

    bu filmde bir uçurtma sahnesi vardı, işte o sahnede bir kare vardı, çocuk elinde uçurtmayla koşarken.. öyle güzel, öyle saf, öyle temiz bir fotoğraf ki o, defalarca başa alıp alıp izlemiştim.. ağlayarak hem de..


    (kuyu cadisi - 1 Ağustos 2010 22:27)

  • comment image

    öncelikle belirtmeliyim ki kitabı bilmek, daha filmin ilk saniyelerinden itibaren bir çok minik ama önemli detayı yakalayabilmek için olmazsa olmazdır.
    ha, okumamışsanız yine de bu, filmin olağanüstü atmosferine kapılmayacağınız anlamına gelmez.

    mesela en basitinden mrs davies çocuklarına seslenirken "darlings", çocuklarından birine seslenirken "darling" der; kitapta wendy'nin soyadı darling'tir.
    filmin ilk sahnelerinden birinde mrs davies'i çocuklarını yatırırken görürüz. her birinin başında gece lambaları açık durur ki bu da kitapta benim en sevdiğim, onlarca kez okuyup gözümde canlandırdığım bir bölümdür ve şöyle anlatılır:

    ----------------------------------------------

    mrs. darling quivered and went to the window. it was securely fastened. she looked out, and the night was peppered with stars. they were crowding round the house, as if curious to see what was to take place there, but she did not notice this, not that one or two of the smaller ones winked at her. yet a nameless fear clutched at her heart and made her cry. "oh, how i wish that i wasn't going to a party tonight!"

    even michael, already half asleep, knew that she was perturbed, and he asked, "can anything harm us, mother, after the night-lights are lit?"

    "nothing precious," she said; `they are the eyes a mother leaves behind her to guard her children`."

    daha daha, j. m. barrie'nin çocuklarla birlikte uçurtma uçurduğu sahnede elinizde olmadan gülümsersiniz, çünkü (filmin ilerleyen sahnelerinde de göreceğiniz gibi) peter pan'in marooner's rock'tan kurtuluşu michael'in uçurtması olacaktır.

    --------------------------------------------

    oyun hem tiyatroda hem de davies'lerin evinde mrs davies için sahnelendiğinde oyunun ilk sahnesi şöyledir:

    michael, nana'ya, "i won't be bathed, i won't! i won't!" diye bağırır. bu, tiyatroda kitapla uyuşurken, davies'lerin evindeki sahnede ise yatağa gitmeyeceğini söyler michael...

    daha önce de zaten söylenmiş bu ama zararı yok; oyunun açılış gecesine gelen 25 yetim de lost boys'a saygı duruşudur.

    uzun lafın kısası, bence peter pan'i okumalı, finding neverland'i izlemeli, perilere inanmalıyız.


    (yuzdeyuzipek - 13 Temmuz 2011 00:40)

  • comment image

    bir yazarın sığındığı, mutlu olduğu, huzur bulduğu dünyasına kabul edebileceği ve ilham alabileceği kişilerle karşılaştığında ne tür güzelliklere imza atabileceğini, hayâlleri(ni) nasıl da konuşturabileceğini çok güzel bir dille anlatmış olan film.

    --- spoiler ---

    j. m. barrie, "büyük"lerin dünyasında yüreğindeki çocuğu yaşatmaya çalışan bir adam. sık sık çevresinden kaçıyor, doğaya sığınıyor, "olmayan ülke"sine kaçıyor. kırılgan, naif bir kişilik. ve o kırılganlığını, yüreğinde sakladığı güzellikleri anlayabilecek minik yüreklerle karşılaşınca o ciddi, bol kurallı ve biraz boğucu olan ortamdan sıyrılıp birazcık nefes alabiliyor. o sevimli ama hüzünlü aile ile kurduğu iletişim iki tarafın da yaralı, kırgın yüreğine ilaç oluyor. kısa bir süreliğine de olsa!

    yazar ve eşinin farklı dünyalara açtığı kapılar sahnesi ise gerçekten muhteşem. bir yazarın iç dünyasını ne güzel yansıtmış o sahne, tarifi mümkün değil, ancak görmekle anlaşılır!

    ---
    spoiler ---


    (martin jacques mystere - 31 Ekim 2011 00:46)

  • comment image

    yaratıcılığı, hayalleri anlatan çok film vardır da... finding neverland'in her şeyden önce arkadaşlığı, hakiki sevgiyi anlatışı muhteşemdir.

    anlaşılamamaktan bahsediyor film ama... "aslında o kadar şahane bir insanım ki kimse beni anlayamıyor." ağlaklığında ve salaklığında değil, "bu kadar basit şeyler nasıl anlaşılamaz?" sorusundan hareketle bahsediyor.

    on kere izlediğim filmler vardır. finding neverland onlardan değil. fakat benim için, her zaman çok özel bir film olacak.

    film çok derin. ama aytmatov gibi derin. basitte derin, sıradanda derin.

    soundtrack ayrı bir güzel. forgotten overture ayrı bir sanat eseri.

    on üzerinden yüz, yüz üzerinden bin puan veriyorum.


    (sarissa - 11 Kasım 2011 03:48)

  • comment image

    20. dakikasından itibaren sonuna kadar boğaz düğümleyen ve ince ince gözyaşı sızdıran filmdir. sık sık açar yeniden izlerim (manyak mıyım neyim).
    johnny depp her zamanki gibi çok başarılıdır (özellikle iskoç aksanına şapka çıkarıyorum). ayrıca kendisinin en çok göze hitap ettiği filmlerinden de biridir sanırım. ama en şahanesi tabii ki peter. çocuk gerçekten çok yetenekli.
    hatta bir efsaneye göre johnny depp bu filmde bu çocukla çalıştıktan sonra tim burton'a charlie and the chocolate factory filmindeki charlie rolü için hemen bu veleti önermiştir. haksız da değil ama.


    (jeanne - 26 Ocak 2014 02:54)

  • comment image

    yürekte saklı korunan o kırılgan umudu tarifi imkansız ve sihirli bir samimiyetle okşayan, insanı sıcak göz yaşları ile ağlatan ve daha o gözyaşları yanağınızdan süzülürken tüm klişe mutlu sonlara inat kurgusuna rağmen umutla gülümseten bir masal..

    coni dep, keyt vinslet ve çocuklar, ah o çocuklar..!! hepsi muhteşem..

    ruhun kirini pasını alabilecek safiyette bir öykü bu ve hayat mücadelesi içinde kirlendiğini, kaybolduğunu düşünen herkesin muhakkak izlemesi gerek.. benzeri yoğunlukta bir duyguyu en son "prensesin uykusu" filminde yaşamıştım sanırım.. ama artık coni depten mi, kurgunun başarısından mı, peter pan'a baki hayranlığımdan mı yoksa hikayenin dayandığı hakikatlerden mi bilmem, çıtayı epey yukarı taşıdı bu film..

    muhakkak izlenmeli.. tek başına, aileyle, dostlarla her şekilde muhakkak izlenmeli..

    müzikleri de harika..!
    http://www.youtube.com/watch?v=iy9l-d8j8ig


    (sahlanankoc - 26 Kasım 2014 15:26)

  • comment image

    amerikan ulusal eleştirmenler birliği tarafından en iyi film seçilen yapim.fragmanlere ve film afisine bakarak yorum yapacak olursam johnny deppin en berbat gorundugu filmlerden biri bu.(bkz: baby face)johnny depp cocuklar hakkinda da soyle bir aciklama yapmis:
    "çocukların dünyanın acı gerçeklerinden uzakta iyi bir ortamda en iyi şekilde yetiştirilmesi ailelerin sorumluluğu bence.çocuklara, çocukluklarını yaşatabilmek çok önemli, çünkü çocukluk dönemi o kadar çabuk geçiyor ki bir bakıyorsunuz yetişkin olmuş ve omuzlarına taşıyamayacağı yükte bir ağırlık konmuş."
    (bkz: seviyorum ben bu adami)


    (frusciantegreenie - 5 Aralık 2004 11:02)

  • comment image

    sonunda salya sumuk agladigimiz, johnny depp'e yine doyamadigimiz izlenmesi sart ve sart film.icinde opusme/sevisme adina hicbisey olmayan nadir filmlerden ayrica.


    (porcelain - 15 Ocak 2005 05:14)

  • comment image

    izledikten sonra, tarihi gercekleri saptirmis olmasini pek fazla umursamadigimiz pek sahane film. gulduk, agladik, kate winslet'i bir kez daha sevdik, cocuk oyunculara bayildik. depp'te bayilmis ki bu filmde peter'i oynayan yumurcak freddie highmore'in tim burton'un son filmi charlie and the chocolate factory'de oynamasi icin baski yapmis falan.

    --- spoiler ---
    bir sahnede karisi kendi yatak odasina, depp kendi yatak odasina girmek uzere kapilarini acitiklarinda karisi normal bir oda ile, depp ise bir hayal dunyasi ile karsilasiyor. sadece saniyeler suren bu sahne filmde beni benden aldi goturdu.
    ---
    spoiler ---


    (quaid - 15 Ocak 2005 20:39)

  • comment image

    inanmak kelimesinin bir kez daha ve bu kez en güzel $ekilde aktarildigi büyü gibi bir film. ba$tan sona, her$eyiyle tam anlamiyla ba$arili. benden bütün oscarlar bu yapima. hepimizin perilerimizi unuttugumuz, neverland'imizi iyice kaybettigimiz bu zamanda ba$liba$ina umut ayni zamanda. içinde bulundugumuz onca soguga, onca yapayliga ragmen eminim herkesin içini yeniden isitabilecek yetide. ne söylesem az bu film için. seyrederken ve sonrasinda gülmek, aglamak, inanmak, sevmek, kisacasi ya$amak uzun zamandir böylesine anlamli olmami$ti. yedinci sanat'a katilmasindan mutluluk duydugum ba$yapit. $ukela.


    (selen - 21 Ocak 2005 20:14)

  • comment image

    peter pan hayranlarini, hic büyümek istemeyen adam olacak cocuklari ilgilendiren film. evlilik, is hayati, duygusallik, sorumluluklar, kisacasi insani ilgilendiren her sey cocuk bakis acisiyla verilmis. bu nedenle yanaga ufak öpücükler konduruluyor, sinirlenildigine odasina -hayal dünyasina- cekiliyor, yemek sofrasinda cesitli sebeklikler yapiliyor, hayati bir oyun olarak görüyor...

    her karakterin ailesi ile ilgili mutlaka bir sorunu var, bu nedenle cocukluklarini yasayamamis yetiskinler, cocukluklari yasamak isteyen cocuklar, cocuklarin gülücükleriyle cocuklasan yetiskinler var...

    en cok peter pan oyunun ilk olarak sahnelendigi yeri sevdim. ne kadar kati kalpleri bile yumusatabilen bir oyun, tipki o kimsesiz cocuklarin gülücükleri gibi... kameranin peri tozuna bürünüp ucusmaya basladigi yerde icimizdeki cocuk uyaniveriyor.

    senaryosu harika, oyunculugu harika -johhny depp'e yakismayan bi rol var mi cok merak ediyorum, buraya da cuk oturmus- fakat yönetmenini basarili bulmadim. teknik acidan özellikle, bazen algimizi zorlayan hatalarla dolu. aslında tam spielberg'lik film. eldeki bu imkanlar cok cok daha iyi degerlendirilebilirdi.


    (anahita - 27 Ocak 2005 17:29)

  • comment image

    bu filmi izleyip de bir şekilde tepki vermeyen(duygulanmak,ağlamak,sevinmek) kesinlikle insan olamayacağı için oscarları toplayacağına olan derin inancım sürmektedir.
    kesinlikle izlenmesi gereken bir yapımdır.


    (ozdek - 28 Ocak 2005 05:18)

  • comment image

    izleyen herkesi bi şekilde etkilemeyi başaran, hatta hüngür hüngür ağlatan film. johnny depp ve peter rolündeki çocuk filmi almış götürmüşler. çocukların konuştukları kusursuz ingilizce kulaklarımızın pasını sildi. dustin hoffman etliye sütlüye karışmamış, uslu uslu takılmış.

    --- spoiler ---

    johnny depp ve karısının yanyana odalarına girerken odaların ve aynı zamanda ruh hallerinin betimlemesi filmdeki en güzel sahneydi.

    ---
    spoiler ---


    (crowley - 1 Şubat 2005 23:35)

  • comment image

    altın küre ödüllerinde "the aviator" herşeyi toplamış, million dollar baby ağırlığını hissettirmiş olsa da finding neverland bu fimler arasında ilk dikkatimi çeken olmuştu. bunun nedeni ise, karaip korsanlarının extra bölümlerinde birinin yaptığı bir yorumla "her defasında yeni, kendini aşabileceği, ilginç roller peşinde koşan" johnny depp den başkası değildi.
    nitekim, beklentim büyük olmasına rağmen fazlasıyla tatmin oldum. jack sparrowu rolling stonesun gitaristindan yaratabilen, yönetmene tabi olmadan lezzetli performans verebilen bu adam şimdi de iskoç aksanlı dupduru bir duruşla, tabiri caizse odasının kapısını açtığı anda görüntüyle verilen hissi oyunculuğuyla yansıtıyor.

    hikaye basit, ancak güzel işlenmiş. iyi bir yönetmenlik ve senarist. sevişme, şiddet, cinsellik temelli aşk içermeyen, son dönemlerdeki en pozitif filmlerden.

    oskar törenlerinde million dollar baby ve de the aviatorkarşısında ne yapar bilmiyorum, ancak uzun süredir, izlediğim filmler arasında ilk defa ikinci defa izleme isteği doğurması ve yarattığı güzel atmosfer için gönlümün oskarını şimdiden kazandı.

    kesinlikle bir göz atın, çünkü bu adı duyacaksınız.


    (saldirgan kiraz - 3 Şubat 2005 02:28)

  • comment image

    gozunuzde iki damla yas ve kalbinizde kucukken dinlediginiz o muhtesem masalin gercekten ifade ettikleri ile sinema salonundan ayriliyorsunuz filmin sonunda, kate winslet'in hic abartmadan muhtesem oyununuyla hayat verdigi sylvia karakteri, johnny depp'in insanustu performansi akliniza kaziniyor. ve elbette ki kucuk peter

    timsah saati yutmus, tik taklari duyuluyor...

    kalbinizdeki cocugun ucmasina izin verin ki o timsah onu asla yakalayamasin.


    (henryleyden - 24 Şubat 2005 22:24)

Yorum Kaynak Link : finding neverland