Girl, Interrupted (~ Inocencia interrumpida) ' Filminin Konusu : Susanna aşırı miktarda alkol aldıktan sonra hastaneye yetiştirilir. Ve genç kız kendi rızasıyla psikiyatri hastanesine yatar. Hastanede geçireceği 18 ay, bir hapisten öte kendini keşfetme süreci haline gelir.
Ödüller :
Edward Scissorhands(1990)(7,9-413643)
Changeling(2008)(7,7-220716)
Boys Don't Cry(1999)(7,5-92764)
Juno(2008)(7,4-502622)
Heathers(1989)(7,3-77612)
The Virgin Suicides(2000)(7,2-132452)
Gia(1998)(7,0-41928)
Thirteen(2003)(6,8-75104)
Clueless(1995)(6,8-152462)
Reality Bites(1994)(6,6-41307)
Mermaids(1990)(6,6-25733)
Marie Antoinette(2006)(6,4-91715)
Academy Awards - Oscar : "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu"
bence bu filmin asil isledigi konu psikolojik bozukluktan cok insanin kendini rahat hissedecegi bir "ev" arayisi, insanin ait olma istegi. susanne kaysen ve digerleri, hepsi birbirine benzeyen dis dunya insanlarindan farkli olduklarini biliyorlar. bu yuzden dis dunyada yasamak zor geliyor onlara. akil hastanesindeki diger hastalarla "baskalarindan farkli olmak" ortak duygusu uzerinde birlesiyorlar, kaynasiyorlar. akil hastanelerinde kendilerini daha "ait" ve daha rahat hissediyorlar. sonunda akil hastanesine o kadar alisiyorlar ki, disari cikmak istemiyorlar bile. hapishanede uzun sure kalan mahkumlarda da bu durum gozlenebilir (sanirim ucurtmayi vurmasinlar islemisti bunu). ayrilik her zaman zordur.filmin alt temalari da guzel. ozellikle lisa karakteri tam bir `alpha' olmus, surekli kontrol etmek, yonetmek, liderlik istegi duyuyor. diger karakterlerin kendilerini lisa'ya teslim etmeleri, insanlarin cogunun yonlendirilmekten, kararlari baskalarinin vermesinden memnun olduklarini yansitiyor bence. susanne'in bir sorunu oldugunu sonunda kendine kabul ettirip kendini degistirmeye calismasi ve basarili olmasi da kayda deger. susanne'in bir sorunu oldugunu anlamasinin bu kadar uzun surmesi, diger hastalarin degisime bu denli direnc gostermesi goethe'nin "insanin en buyuk eksikligi kendine yardim edememesidir" sozunu akla getiriyor. sonucta dusunduren bir film olmus, izlenesi, sevilesi.
(mesele sirtimi kesele - 16 Şubat 2007 17:32)
winona ryder, filmin başlangıç bölümünde, herkeste ufak tefek bozukluklar vardır diyor ve örnekler arasında kleptomani'yi de gösteriyor idi. çok merak ediyorum bu sahne çekilirken neler geçirdi aklından. (bkz: #849145)
(psi - 19 Nisan 2002 22:40)
bir avrupalının eline daha karanlık ve etkileyici şekilde anlatılabilecek konuya sahip film. bir ara beklenen seviyeye yükselse de yumuşak bir geçişle izleyenlerini rahatlatmayı seçiyor.
(disconnectus erectus - 12 Kasım 2008 01:02)
sountrack'i için http://www.imdb.com/title/tt0172493/soundtrack--- spoiler ---ayrıca susanna, daisy'nin banyosuna giderken plakta tekrar tekrar çalan $arkı ise skeeter davis yorumuyla the end of the world. filme de içinize de cuk diye oturuyor oy oy...--- spoiler ---
(su nanesi - 25 Kasım 2008 04:17)
6o ların ikinci yarısında geçen başrollerinde winona ryder ve angelina jolienin oynadığı angelina jolieye en iyi yardımcı kadın oyuncu oskarını getiren film.susanna(winona ryder) intihar teşebüssü gerekçesiyle küçük bir akıl hastanesinde tedavi görmeye başlar ve orada lisa(angelina jolie) ile ve diğer kızlarla tanışır...
(stinkfist - 25 Nisan 2000 16:57)
delilikle - akıllılık arasında gidip gelen bir film... hangi tarafta olduğunuzu asla kestiremiyorsunuz... garip olan film bittikten sonra da bu karışıklığın bir süre devam etmesi. ve tüm o umutsuzluğunun içinde aslında umudu anlatan bir filmdir ve gücü. yaşama ve kendinize karşı olan gücü...--- spoiler ---sonunda susanna'nın dediği gibi belki tüm dünya deli siz akıllısınızdır ama gene de onun içinde yer almayı tercih edersiniz.--- spoiler ---
(funny little frog - 3 Ocak 2009 01:40)
başucu şarkıları, başucu kitapları gibi bir başucu filmidir girl interrupted. ayrıca angelina jolie'nin ömrü hayatında oynadığı belki en nitelikli filmdir. bu filmdeki performansını gördükten sonra, eline silah alıp delirmiş gibi sürekli birilerini kovalamasına anlam veremiyorum.
(katina scissorhands - 15 Ocak 2009 21:32)
"normal ile anormal kabul edilen insanlar arasındaki farklar zannedildiği kadar büyük müdür?""farklar büyük, sonuçları hazin bile olsa psikiyatrinin tedavide benimsediği yöntemler gerçekten iyileştirici midir?""beyninin bazı yerleri farklı çalışan insanları seçme özgürlüğü ve mahremiyet hakkı gibi temel haklardan maruz bırakmak nasıl bir mantığın ürünüdür?"gibi sorular sordurması dolayısıyla güzel bir filmdir diyeceğim o son 20 dakikası olmasa. suzanna'nın tam olarak nasıl bir dönüşüm yaşadığını, neyi farkedip de öyle bir teslimiyete çarkettiği kısmı epey boş bırakılmış. hoş zaten kızın nesi var da o teşhisi koydular o da belli değil. filmin başında intihar etmeye kalkıştığını gördük bir de elinde kemik olmadığını iddia ediyordu, elinde kemik olmadığını sanmaktan müteşekkil bir bozukluk varsa bilmiyorum tabi ama o kızın mutsuzluk dışında bişeyi yoktu bence. e o zaman nedir onu orda kalmaya ikna eden hem de o kadar iyi sorular soruyorken?
(emuncipation - 25 Mart 2009 23:34)
--- spoiler ---bazen aklını korumanın tek yolu biraz çıldırmaktır--- spoiler ---şimdi filmde winona ryder var, oturup 120 dakika kornfileyks yese de izleyeceğim ve "ne güzel kullanıyodu mimiklerini" diyeceğim içün nesnelliğim tartışılır evet ama winona'nın ve özellikle a. jolie'nın rol aldığı filmler içerisinde hikaye ve oyunculuk açısından en birincilerinden bir film bu. ayrıca winona oynadığı sahnelerin yarısında cigara tüttürmektedir.
(winona soul - 24 Ocak 2010 21:29)
guguk kusu'nun disil versiyonu denilebilir. gene ariza tipler, gene arizali mi degil mi belli olmayan bir karakter vs. ama yonetmen milos forman degil ki.
(lecagot - 15 Ocak 2003 00:51)
kendi kendinize izleyin bu filmi. kendinizle barışın. winona'yı sevin, öpün, koklayın. ayrıca: (bkz: downtown)
(amelie poulain - 15 Nisan 2011 00:15)
angelina jolie'nin muhteşem bir oyunculuk sergilediği, bana prozac nationı anımsatan güzel film.*
(padiantum - 24 Haziran 2003 01:30)
defalarca izlememe ragmen favori filmlerinden. film festivalinde bir son dakika golu sonucunda program degisikligiyle oynamisti. soundtrack'i de ayrica takdire sayan... --- spoiler ---winona ise angelina'yla beraber muhtesemdir bu filmde. kiz orda kendini asmisken cebinden parasini alma sahnesi ciz ettirir insanin icini. tavuklar, ensest, yalan soyleyen kiz (fakultede oynamisti galiba), "beni kimse opmeyecek" diye aglayan kiz... bunlar insanin icini parcalar. filmdeki butun karakterler cuk oturmustur ve akil hastanesine dusme konusunda ciddi sekilde kaygilandirir insani--- spoiler ---
(kacin kurbagasi - 24 Haziran 2003 16:26)
seyrettikten epey sonra bile her yeni filmde garip bir şekilde susanna* karakterini aradığım kendini sık sık hatırlatan bir film bu... susanna: i know what it's like to want to die. how it hurts to smile. how you try to fit in but you can't. how you hurt yourself on the outside to try to kill the thing on the inside.
(inventionofsolitude - 9 Ekim 2003 02:48)
filmin aslı olan kitabın yazarının filme çok küfrettiğini öğrendiğim film. jared leto'nun imajını kim yarattıysa burdan saygılar(!).--- spoiler ---suzanna'nın sevgilisi* geldiğinden bahçede konuşurlarken yukardan, camdan izleyen polly* yüzünün yanık yerine götürür elini. o günün akşamında polly yüzüme ne oldu diye kriz geçirir. suzanna lisa'ya sorar ne oldu ona diye, lisa da "daha ne olsun, bir daha onu kimse öpmeyecek..." kabilinde bir şeyler söyleyip konuyu değiştirir. suzanna iyileştiğinde hastaneden çıkmadan önce polly ile vedalaşırken sadece sarılmaz ayrıca yüzünün yanık olan tarafından onu öper.bir de valerie son sahnede baya güldürdü. "remember me when you shave your legs."--- spoiler ---
(sut dokmus kotu - 12 Temmuz 2013 03:44)
kadin-erkek esitsizligi, genclerdeki intahar egilimleri, toplum baskisi, akil hastanelerindeki hastalara yapilan yanlis muhameleler gibi bir yigin toplumsal soruna deginen, yer yer amerikan toplumunu elestiren, akil hastahanesinde gecen en unutulmaz filmlerden biridir. film aslinda su sorun uzerine kurulmustur : mutsuzluk bir piskolojik hastalik olarak sayilmalimidir ?suzanna, agir bir depresyondadir, ve film suzanna'nin intahar tessebbusu ile baslar. suzanna'nin ailesi bir cok anne baba gibi, kizlari ile konusup onu intahara iten olaylarin ne oldugunu anlamak yerine, suzanna' yi ,bozulmus bir tost makinasina davranilabilecegi gibi "aman bu bozulmus, hemen tamir ettirelim" sekilde bir yaklasim la, akil hastanesine kapattirirlar. zamanla suzanna, diger hastalarla daha fazla vakit gecirdikce, kendi mutsuzlugunun nedenlerini ve kendi ruhsal dengesini sorgulamaya baslar.filmde asil solenmek istenen sudur: normal bir insanin agli dengesi ile piskologlar tarafindan "deli" olarak damgalanmis birinin agli dengesi arasinda ki fark dusundugumuzden cok daha bulaniktir. film kisaca, delilik kavrami evrensel bir olay olmaktan cok, aslinda bir ulkeye ve yahut bir topluma hastir demek ister. jamaikada deli damgasi yemis birisinin isvec'de de deli damgasi yiyecege kesin deildir. insanlar kendi toplumlarina gore kendi piskolojik hastalik tecirlerini yaratirlar. bir insanin cok mutsuz olmasi cevresindeki lei kotu etkiler dolayisiyla, toplumunu da cok kotu etkiler. sonuc olarak surekli mutsuz olmak, depresyon diye adlandirilip piskolojik bir hastalik sayilmaktadir. ama nedense surekli mutlu olmak cok normal sayilir. bir ulkenin toplumunu anlamak icin bence o ulkedeki deliler hastanesine gitmek yeterlidir. amerikada uzun yilar cok fazla sex isteyen insanlar piskologlarca hastalikli olarak nitelendirilmisler dir, gunumuzde ise piskologlar az sex yapmak isteyen insanlari hasta olarak nitelendirmektedir.hatta bir cok ulkede, bir kadin i deli yapan unsurlarla bir erkegi deli yapan unsurlar farklidir ki, filmde bu olgunun ne kadar sacma ve komik oldugunu gosteren guzel de bir sahne vardir. suzanna nin piskologu suzanna'ya neden bir cok erkek le birlikte oldugunu sorar, halbuku suzanna sadece iki erkek ile birlikte olmustur fakat zamanin amerikan standartlarina gore bi kadinin evlenmeden iki kadinla beraber olmasi cok fazladir, suzanna da kadina bir erkegin cok kadinla beraber oluyor damgasi vurula bilmesi icin kac kadinla beraber olmasi gerektigini sorar ki buna piskolog cevap veremez. filmin sonunda susanna nin verdigi konusmada (was i ever crazy? maybe. or maybe life is... crazy isn't being broken or swallowing a dark secret. it's you or me amplified...) aslinda delilik kavranin ne kadar goreceli oldugunun kanitlayan sahnelerden biridir.
(eternity4ever - 22 Mart 2004 03:11)
susanna kaysen'in gerçek hayatini anlattigi kitabindan uyarlamadir. susanna'nin hastaneden çikis çabalari da the wizard of ozdaki dorothy'nin eve dönüs çabalarina benzemektedir ki bu benzerlik filmde de kullanilmistir. ikisi de en basindan beri evlerine nasil döneceklerini bilmektedirler; fakat bunu kullanmamislardir.
(pumuckl - 22 Nisan 2005 23:58)
ilk $ekli 3 saatten uzun olan, ve silinerek hem izlenebilitesi artmi$ hem de konsepti oturmu$ film. silinen sahnelere bakildiinda yonetmenin kafasinda $u disorder konseptinin tam olarak oturmami$ olduunu gordum, daha cok $izofreniye gitmi$, ha hatunda ayrilmami$ de olsa $izofreni var mi var, ama mevzu bu diil, buna kitlenirsen seyirciyi yanni$ yonlendirirsin, cunku bu bi kitabin filmi, ve neyi seyirciye verip neyi vermiceeni cok ii secmelisin, kitapda gecen her$eyi vermeye kalkarsan ne 3 saatte altindan kalkabilirsin ne de doru fikri aktarabilirsin. kesilen sahnelerle zayiflamanin aksine guclenmi$ ayaklari yere basmi$ doru noktalara kitlenmi$, ama bu kadar sahne cekip sora kestii icin james mangold'a oeh demedim deil dedim. sahnelerin eskizleri falan ciziliyo once, neye benzicee iyice belli oluyo, 40 dakkadan fazla kesilen sahne var, bu yonetmenin zayifligidir bence.filmi normal izleyenner hic uzulmesin kesilen sahnelerde ryder-jolie arasinda 3 turden yakinla$malar falan vb yok, ryder'i iice manyak gostericek, kopuk koma sacma sapan sahneler silinmi$ sadece
(trenchkot - 19 Ekim 2001 17:44)
filmin başrol oyuncusu winona ryder olmasına rağmen, angelina jolie'nin nasıl rol çaldığına en güzel örnektir bu film. ayrıca hollywood'da bir yerlere gelmek için seksi olmanın yeterli olmadığını da bu film ile görürüz.
(aegeus - 16 Ağustos 2005 11:16)
bilimsel* bir dogrulama hevesine kurban edilmesi yazik olacak film. hadiseyi ozetleyen bir text-book degil,hastanin kendi vizyonunu yansittigi bir kaynaktan yola cikildigi ve cogu psikiyatrik bozuklugu birbirinden ayiran cizginin (ki susanna'nin "borderline between what?" sorusu hemen akillara gelsin) ne kadar flu oldugu da dusunuldugunde film kendi argumanini basarili bir sekilde ortaya koymaktadir. yakinina dahi yaklasmayacaginiz (ya da aslen hep yakininda oldugunuz fakat teshislerle kesinlestirilemediginden uzaklarda sandiginiz) pek cok dusunce yapisi bozuk insanla ozdeslesmeniz, hatta exite hastalara merhamet damlatilmis sevgi beslemeniz herhalde gercek hayatta filmdekinden cok daha zor olacaktir. filmi degerlendirmek icin daha cok perdedeki varligina odaklanip (yahut angelina jolie 'nin perdedeki varligina,secim sizin) konusmak gerek;neyi,ne kadar,ne derece dogru anlattigi zaten kolay yanitlanamayacak sorulardir.(empati de bir yere kadar)sahsim adina james mangold hanesine yazilmis bir arti puan dahadir. bunun da otesinde,ayrintilardaki sikligi beni fethetmistir.--- spoiler ---diag"non-sense",dondurmacidaki nuts,whoopi goldberg,jared leto,vanessa redgrave,roadhouse blues beni mest eden bir dizi ayrinti olarak kalmistir aklimda. --- spoiler ---
(gaye topbas - 19 Eylül 2005 23:42)
Yorum Kaynak Link : girl interrupted