Süre                : 1 Saat 34 dakika
Çıkış Tarihi     : 31 Mart 1993 Çarşamba, Yapım Yılı : 1993
Türü                : Drama
Ülke                : Fransa
Yapımcı          :  Lola Films , Home Made Movies , Les Films Alain Sarde
Yönetmen       : Jacques Doillon (IMDB)
Senarist          : Jacques Doillon (IMDB)

Le jeune Werther (~ Young Werther) ' Filminin Konusu :
Le jeune Werther is a movie starring Ismaël Jolé-Ménébhi, Faye Gatteau, and Jessica Tharaud. Ismael and his friends get over the death of his best friend, from whom he has recently distanced.

Ödüller      :

Berlin Film Festivali:Blue Angel, Prize of the Ecumenical Jury-Competition


  • "3 eylül "bazen anlamıyorum, ben onu böyle çok, böyle içten sevdiğim, ondan başka hiçbir şeyi görmediğim ve bilmediğim halde nasıl oluyor da o, başkalarını seviyor, sevebiliyor!""
  • "goethenin cogu toplumda kabul gormeyen intihar davranısını butun akıs boyunca ispatlar verip, gerekceler sunarak tek cozum olarak gostermeyi basardıgı oyku"
  • ""bildiklerimi herkes bilebilir; yüreğimdir, yalnızca bana ait olan.""




Facebook Yorumları
  • comment image

    genç yaşta okursanız bu kitabı hayatınız kayar. kafanızdaki aşk wertherin kalbindeki aşkla şekillenir. kendi hayatınızdada kutsal güzellikte bir kız çıkar karşınıza ve wertherin acılarını tatmaya başlarsınız yudum yudum.


    (murtilli - 23 Nisan 2002 19:58)

  • comment image

    "yüz defa, elime bir bıçak alıp sıkışan yüreğimi soluklandıracaktım. aşırı koşturulmaktan dayanılmaz biçimde hararetlenince güdüsel olarak damarlarını ısıran ve böylece soluklanan safkan atlardan sözedilir. çoğunlukla kendimi duyumsayışım böyledir. bir kan damarı açmak istiyorum, bana sonsuz özgürlüğü verecek."
    der bir bölümünde...


    (delirium - 24 Mayıs 2002 14:17)

  • comment image

    3 eylül

    "bazen anlamıyorum, ben onu böyle çok, böyle içten sevdiğim, ondan başka hiçbir şeyi görmediğim ve bilmediğim halde nasıl oluyor da o, başkalarını seviyor, sevebiliyor!"


    (tabudeviren - 21 Nisan 2011 01:05)

  • comment image

    mavi yelken yayınlarından çıkan (çeviren: canan başoğlu) çevirisinin arka kapağında yazan şu kısımının zaten insanı kendinden aldığı eserdir:

    "yaşamanın bir rüyadan, bir hayalden başka bir şey olmadığını düşünen ilk kişi ben değilim. fakat bu düşünce bir gölge gibi peşimi bırakmıyor. insanların kuvvetleri ve yetenekleri öylesine sınırlı, öylesine küçük bir alan kaplıyor ki ellerinden çok az şey geliyor. dikkat edelim; bütün uğraşmalarımız, bütün çabalarımız yalnız geçimimizi sağlamak ve yaşamak için. yani şu zavallı varlığımızı devam ettirmekten başka bir amacı olmayan ihtiyaçlarımızı karşılamak için didinip duruyoruz. huzurlu olduğumuz zamanlarda bile bu huzur kadere rıza gösterişimizden ileri geliyor.

    bizler aynen zindanların duvarlarına gönül ferahlatan, güzel resimler çizen mahkumlara benziyoruz. bunları düşündükçe aklım duruyor. kendime, kendi içime dönüyorum ve orada bir dünya buluyorum. fakat bu dünyada hayat ve hareketten daha çok anlamlı sezişler ve karanlık istekler var. böyle zamanlarda her şey karşımda hiçleşiyor ve ben gülümsüyorum. ne zaman böyle dalsam ve derin derin düşünmeye başlasam daha da derinlere iniyorum. "

    (http://kitap.antoloji.com/kitap.asp?kitap=24330 adresinden c/p suretiyle alınmıştır)


    (zuhuratbaba - 7 Kasım 2004 22:55)

  • comment image

    bence romandaki en dikkat çekici nokta, hikayenin kendine yönelen bir aşkı reddedip, sadece bu aşkı yönelten kızla bir süre gönül eğlendirdiğini anlatan werther'in bir mektubuyla başlamasıdır. aynı werther hikayenin sonunda karşılık bulamadağı bir aşk yüzünden intihar edecektir...


    (quisalas - 3 Kasım 2001 20:16)

  • comment image

    goethe nin 25 yaşında, "bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz" etkisi yaratarak toplu intaharlara sebebiyet veren eseri.kendisi intahar etmeye tırstığından, werther i intihara ettirerek rahatlamıştır.herkes onca uzun kitap yazamadığı için kitapta ki ölen werther ile yetinmemiş kapıp koyvermiştir.


    (otisabi - 2 Ocak 2000 23:42)

  • comment image

    goethe ne guzel demis zamaninda:
    "aklimizi, mantigimizi serbestce kullanmaktan bizi alikoyacak her seyden kacinmaliyiz, cunku ruh ozgurlugune ancak boyle ulasabiliriz. ozgurluk olmazsa gercek tanri sevgisi olmaz; ozgurluk olmazsa insan gercek zafere ulasamaz."
    e be goethe'm ne guzel demissin bunu, bi de gercekligine inanaydin keske.
    o asik oldugun nisanli kizin acisini icinde bu derece tutmayaydin, o donemde intihar eden filanca sahsin olumunden sonra da bu kitabi werther adi altinda yazmayaydin?? werther'den daha guclusun tamam, intihar falan etmedin yarrabbelalemine sukurler ossun. ama bu umitsizlik niyedir yani?
    asik oldugun o nisanli kiz lotte gibi miydi bilemiyorum tabi de. lotte gibi; nisanlisi olmasina ve ondan ayrilmayi dusunmemesine ragmen kendisine asik oldugunu bildigi birine umit vermek gibi bir egosal ruha burunmus birine nedir bunca sevgi?

    sevgili werther, wilhelm'e onca mektup yazmissin, ben de sana bir mektup yazmak istiyorum..
    gerek su sicak yaz gunlerinin etkisi, gerekse kisisel hesaplasmalarim yuzunden son gunlerde dibe vurmus bulunmaktayim. senin bahsettigin o irmaklari, agaclari, guzel manzaralari falan da goremiyorum. bu sene tatil bile yapamadim dusun artik vehameti. istedigim cogu seyi yapmiyorum/yapamiyorum. su an icin olmasa da zaman zaman olmeyi de dusundum senin gibi. ama senin dusundugun gibi mutlu sonun o olmadigini dusunuyorum ve seni kiniyorum werther! sana laflar bile hazirladim. olan olmus gerci yapacagini yapmissin, olmussun, artik bana laf dusmez. ama sunu bil ki; yanlissin werther! senin olumun sonrasinda olasi senaryolari hatirlatayim sana:

    1. senaryo: lotte'ye kendini oldurecegine dair yazdigin mektuplar lotte'de buyuk bir uzuntu yaratti. kendisi delirdi sonunda, muradina erdin evet, albert'le aralari bozuldu. erkek degil mi hepsi ayni. kadin delirince eski ilgisi, beyefendiligi falan kalmadi. lotte'nin babasi da sana omurler. annesinin olumunden sonra babasinin olumune dayanamadi. lotte artik yapayalniz hayatta ve hepsi senin yuzunden. senin acin yuzunden bu hale geldi.
    2. senaryo: werther, sen salakmissin dostum. senin olumunun ustunden 1 ay gectikten sonra herkes normal hayatina geri dondu. lotte hamile su an. hem de albert'ten!! mutlu mesut yasiyorlar. oldun de ne oldu ha? karsina baska ne lotte'ler cikacakti da haberin olamadi malesef. yerin cennet olsun da orda mutlu ol bari.

    lotte! sana da bi kac lafim var! sen de aslinda herkes gibiymissin. nisanlisin, mutlusun ama ilgi de hosuna gidiyor degil mi? werther'le cok uyumlusunuz, onun gibi birinin yakininda olmasindan mutluluk duyuyorsun. ne guzel. ama bir de werther'i dusunseydin? onun bu kadariyla yetinemeyecegini/yetinmemesi gerektigini dusunseydin. ona o ilk "werther'cigim" dedigin an sana ilgisinin farkinda olduguna adim gibi eminim. beni kandiramazsin. o egosal 'herkes benim olsun, bana ilgi duysun' dusuncelerini biliyorum. ama sen de yanlissin lotte. adam senin yuzunden oldu. simdi rahat misin ha?!?

    sevgili annemin muhtelif dizilerden sonra karakterlere duydugu sinire sasar kalirdim. ama bu kitap bende ona benzer bir his yaratti malesef. belki de cogu kisinin "zavalli werther, ne acilar cekmis zavallim" seklinde sarfettigi cumleler oldu bu hissiyatimin sebebi. ne werther zavalli, ne de lotte. azizim wilhelm, sen de az degilsin hani. adam sana olasi intiharini mektup mektup isleyerek yazmis. insan atlar bi otobuse gider werther'in yanina. hepiniz suclusunuz anasini satiym!


    (moralite - 8 Ağustos 2006 20:55)

Yorum Kaynak Link : die leiden des jungen werthers