Süre                : 1 Saat 45 dakika
Çıkış Tarihi     : 19 Aralık 1973 Çarşamba, Yapım Yılı : 1973
Türü                : Drama
Ülke                : İngiltere
Yapımcı          :  Avianca Productions Ltd.
Yönetmen       : David Hemmings (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Roland Starke (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Jack Wild (IMDB)(ekşi), Alun Armstrong (IMDB)(ekşi), Malcolm Tierney (IMDB)(ekşi)

The 14 (~ Existence) ' Filminin Konusu :
Akşam saat 11:14te gerçekleşen bir araba kazasından başlayarak sondan başa doğru ilerleyen film, bağımsız gibi görünen bir dizi olayın gerçekte nasıl birbirlerini etkilediği ve sonuçta birbirlerine bağlandığını gösteriyor. Greg Marcksın yazıp yönettiği 11:14te beş farklı karakter ve beş farklı olay aracılığıyla izleyiciye bir cinayet ve aldatma hikayesi anlatılıyor. Marcksın bu ilk uzun metrajlı filminin başrollerinde Hillary Swank (Buzzy), Colin Hanks (Mark), Rachel Leigh Cook (Cherie), Henry Thomas (Jack), Ben Foster (Eddie), Rick Gomez (Kevin) ve Stark Sands (Tim) kamera karşısına geçmiş. Onlara eşlik eden isimler arasında Clark Gregg, Shawn Hatosy, Blake Heron, Barbara Hershey ve Patrick Swayze var. Toronto Film Festivali de dahil olmak üzere önde gelen uluslararası film festivallerine konuk olan film, sonran başa doğru ilerleyen kurgusu ile Memento benzeri bir çalışma

Ödüller      :

Berlin Film Festivali:IWG Golden Plaque


  • "güzel ülkemizi tam olarak tanımlayan maddeler bütünü."
  • "(bkz: totalitarizm/@artin bosgezenyan)"
  • "(bkz: faşizmin kitle psikolojisi)"
  • "orijinali şu adreste okunabilecek makale."




Facebook Yorumları
  • comment image

    politik araştırmalar çalışan dr. lawrence britt’in 2003 yılında kaleme aldığı “fascism anyone?” adlı nefis makalesinde değindiği konudur bu.

    http://www.ratical.org/…ville/cah/fasci14chars.html

    adolf hitler almanya’sı, benito mussolini italya’sı, franco ispanya’sı, suharto’nun endonezyası ve augusto pinochet’nin şili’si üzerinden 14 ortak element belirlemiş dr. lawrence britt. bu makaleden “babaerenler” sayesinde haberdar oldum ve kendisinin adını anmadan geçmek olmazdı. zaten işbu yazı da aşağıda numarası verilen entrynin biraz detaylandırılmış hali ve işin türkiye ayağındaki benzerliğinden bahsediyor. esin kaynağı:

    (bkz: faşizm/#7859975)

    bir de işin amerika ve corç bu$ boyutuyla ilgili bir videoya rastladım ki o da hoş ve şu şekilde:

    http://www.youtube.com/watch?v=vvva1ivhdkc

    bu makale o kadar ilgimi çekti ki, umudum odur ki, sizin de ilginizi çekecektir. türkiye üzerinden düşündüğünüz takdirde, bakalım benzer yönler bulabilecek misiniz? hakikaten faşist bir tehlike var mı yoksa bunlar deli saçması mı birlikte bakalım adolf hitler almanya’sı, benito mussolini italya’sı, franco ispanya’sı, suharto’nun endonezyası ve augusto pinochet’nin şili’si üzerinden… bakalım hakikaten de milliyetçi tehlikeye odaklanıp dincisini es gecmek diye bir şey var mı..

    1 – nüfuzlu ve sürekli bir ulusalcılık

    faşist rejimler, ulusalcı mottolar, sloganlar, simgeler, standart marşlar ve diğer materyallerin yapımına yönelir. bayraklar her yerde görülür ve toplu gösterilerde bayrak simge olarak insanların üzerinde görülür.

    meali: (bkz: tuncay göebbels’in konuşması milyonları coşturdu)
    (bkz: tehlikenin farkında mısınız goebbels edition)

    *

    2 – insan haklarının tanınmasının hor görülmesi…

    düşman korkusu ve güvenlik ihtiyacı gibi bahaneler öne süren faşist rejimlerde insanlar, insan haklarının “ihtiyaçtan” dolayı kesin olarak görmezlikten gelinebileceğine ikna edilir. insanlar, diğer yola bakmaya yönelir, işkenceyi onaylar, suikastler çoğalır ve mahkumların uzun hapsedilmeleri ve uzun gözaltı gibi olaylar görülür. göz altında buhar olunabilir.

    meali: (bkz: kahrolsun insan hakları)

    *

    3 – birlik için bir düşman veya günah keçisi belirlenmesi…

    insanları, çılgınlık düzeyinde bir ulusalcılığa sevk edebilmek için kesin düşmanlar belirlenir ve ortak tehdit algısı yaratılmaya çalışılır. ırksal, etnik veya dinsel azınlıklar; liberaller; komünistler; sosyalistler bu tanımlama içine sokulabilir.

    meali: türk’ün türk’ten başka dostu yoktur ve dört yanımız düşmanlarla çevrili.

    *

    4 – asker üstünlüğü, askerlerin aşırı söz hakkına sahip olması…

    yaygın yurtiçi problemler olduğu zaman, askeri zümreye hükümet kaynaklarından oransız bir miktarı verilir ve insanların gerçek gündemi ihmal edilir. askerler ve askeri hizmet çekici kılmış olur. bir nevi waffen ss kadrolarının haziran 1944 tarihinde 368.654 iken, eylül 1944 tarihinde 950.000 civarına gelmesini hatırlatıyor.

    meali: bismillah yeni “nanoteknolojik muhtıra” verildi.
    ayrıca; (bkz: iç hizmet kanunu)

    *

    5 – dallanıp budaklanmış bir cinsiyetçilik

    faşist ulusların hükümetleri, neredeyse sadece erkek-egemen olmuş olan olmaya yönelir. faşist rejimlerin altında, anânevî cinsiyet rolleri daha katı yapılır. homofobiklik ve eşcinsellik karşıtlığı, ulusal politikanın temellerindendir.

    meali: cinsiyet konusunda “lahasümüt” ekseni dışına çıkanların vay haline…

    *

    6 – kitlesel haberleşmenin kontrol altında tutulması…

    medyaya bazen dosdoğru hükümet tarafından müdahale edilir ve medya dolaylı olarak hükümet düzenlemesi ile kontrol edilmeye çalışılır. sempatik medya spikerleri ve yöneticilerin tavırları da dikkate değer şekilde örtbas edicidir. sansür, özellikle savaş zamanında faşist rejimlerde ortaktır.

    meali: youtube’a erişimin yasaklanması, ekşi sözlük’e kapatma kararları…

    *

    7 – milli güvenlik saplantısı…

    korku, kütlelerin üzerinde hükümet tarafından motivasyonla ilgili bir alet olarak kullanılır.

    meali: bu yaz şeriat gelecek, bu kış komünizm gelecek…

    ayrıca; vanimelda editi:
    http://www.radikal.com.tr/…r.php?ek=r2&haberno=5911

    *

    8 – dinin ve devlet yönetiminin birbiri içine geçmesi…

    faşist devletlerde hükümetler, kamu düşüncesini idare etmek için bir alet olarak ulusta ortak öğelerden birisi olan dini kullanmaya yönelir. dinsel retorik ve terminoloji hükümet liderlerinden ortaktır. dinin büyük ilkelerinin, hükümetin politikaları veya hareketlerine tamamen uygun olduğu düşüncesi yaygınlaştırılır.

    meali: biri akp mi dedi? aynı şekilde chp de dincidir ama argümanları başkadır…

    *

    9 – şirket güçlerinin korunması…

    faşist bir ulusun endüstriyel ve iş aristokrasisi çoğunlukla güce hükümet liderlerini konumlandırır. ortakça yararlı bir endüstriyel aristokrasi ve hükümet ilişkisini yaratmak, seçkin tabakaya güç sağlamak en önemli niyetleri arasındadır.

    meali: tüsiad ve müsiad ile görüştüm, haberler iyi, darbe olmayacakmış…

    *

    10 – emekçilerin (işçilerin) ezilmesi…

    emeğin organize gücü ve sendikalar faşist bir hükümete için gerçek bir tehdittir ve herhangi bir hareketleri sertçe bastırılır.

    meali: (ara: 1 mayıs 2007)

    *

    11 – aydınların ve sanatın hor görülmesi…

    faşist devletler yüksek öğretime açık düşmanlık beslerler. sansür için profesörler ve diğer akademik personeller için tutuklamalar dahi gerçekleştirilir. bir gecede profesör kadroları ortaya çıkabilir. çeşitli sanatlarda özgür ifadeye açıkça saldırılır ve hükümetler sanatı finanse etmeyi reddeder. sözlük yazarı anadolu; faşist rejimler de sanatı son derece desteklemişlerdir ancak kendi adlarına konuşan bir sanattır bu ve biçilen sanat devrimci sanat olmuştur şeklinde pek güzel belirtti.

    meali: (bkz: ben böyle sanatın içine tükürürüm)

    *

    12 – suç ve ceza konusunda aşırı saplantı

    faşist rejimlerde polise; yasaları uygulanması * ve yasalarla verilen yetki baskısının güçlendirmesi için neredeyse sınırsız güç verilir. insanlar, çoğunlukla polisin yetkilerini kötü kullanımlarından ötürü ve bazen de vatanseverlik adına kişisel özgürlükleri bırakır. çoğunlukla faşist uluslarda neredeyse sınırlı olmayan güçle ulusal bir polis kuvveti vardır. biber gazından insanlar ölebilir.

    meali: karşılarındaki zihniyete karşı idam sehpaları önerenler hiç mi yok aramızda? sence sözlükçü? ittihat ve terakki’nin türk olmayan her şey üzerinde uyguladığı faşist insanlık suçlarını meşru görecek kadar kendi hezeyanlarından habersiz ve artık içinde bulunduğu “uluyan-solcu” ideolojinin yarattığı faşist tabanlı kolektif bilinçdışının “thor’un kazanı” misali fokurdayan lanetli buharının esiri olmuş ve en trajiği varlığını da bu bilinçdışından aldığı sanal güce dayandıran sözlük karakterlerinden bahsediyorum. sol tarafta frame dedikleri şeye biraz göz gezdir sözlükçü.

    ek: ayrıca, dengiz belirtti ki polis vazife ve salahiyet kanunu da buraya uygundur, şüphesiz ki öyledir:

    (bkz: polis vazife ve salahiyet kanunu)

    http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/569.html

    *

    13 – kök salmış adam kayırma ve rüşvet

    faşist rejimlerde neredeyse her zaman hükümet konumları, kararlaştıran yandaş kitlesinin koruması için, devletle ilgili güç ve otoriteyi kullanan gruplar ve ortakların grupları tarafından yönetilir.

    meali: meale gerek yok, binlerce yıllık geleneğimiz zaten bunlar. biri kadrolaşma mı dedi?

    *

    14 – hileli seçim…

    bazen faşist ülkelerde seçimler, tam bir taklittir.

    meali: oy satın almak da hile değil midir? ya da tankları sokaklara sürerek bir şeylere ayar çekmek?

    *

    sonuç: lan? yoksa?


    (gozupek - 1 Haziran 2007 18:22)

  • comment image

    bu listenin ilginçliği; belli dönemlerdeki almanya, italya, şili gibi ülkeleri inceleyerek oluşturulmasına rağmen türkiye'yi belli bir dönemde ve kısmen halihazırda cillop gibi tasvir etmesidir. yani şimdi biri çıksa dese ki ülkemiz karalanıyor, ne alaga biz endonezyadan bahsettik, yazan adamın, makalenin türkiye ile alakası yok cevabı da zaten ortada.


    (skarlet ohara - 16 Ağustos 2009 09:08)

  • comment image

    anladigim kadariyle akpnin bir cogunu halihazirda kucaklamis gerisini de azimle bunyesine katmaya calistigi karakteristikler butunlugu. yagmurdan kacip doluya tutulmak boyle bir sey olsa gerek veya da birinin fasizmi baskasinin demokrasisi olabiliyor demek ki.


    (nuitari - 16 Ağustos 2009 10:08)

  • comment image

    türkiye'nin geldiği durum ile birebir uyuşan karakteristik özellikler. ufak farklılıklar var sadece. ülke dinamiklerine göre bazı şeyler rol değiştirmiş. mesela asker yerine polisi koymak gerekiyor 4. madde için. ancak o kadar işte.

    ülkenin içinde bulunduğu durumu görmek isteyenler, 2003 yılında faşizmin belirtileri olarak ortaklaştırılmış bu maddeleri okuyup yaşadıklarıyla karşılaştırma yapmalı.


    (john lee hooker - 2 Kasım 2013 09:35)

  • comment image

    daha birinci maddede "milliyetçilik" yerine "ulusalcılık" terimini kullanılmasını anlamlı bulduğum başlık. benim okuduğum metin de bu terimin kullanılmamış olması, başlığı bilgi amacından, algı yönetimine evirmek gibi bir amaç güdüldüğü izlenimini doğurmakta. oysa siyaset bilimi kavramları açısından iki terimin başka anlamlar içerdiği azıcık bilgisi olan her bireyin malumudur. ulus genetik bir ortaklık içermezken, milliyetçilik genel kullanım olarak ortak genetik köken arar.

    http://www.cafrande.org/?p=53159

    altı ok diyen ergenler keşke önce maddeleri okumak zahmetine katlansa idi. (5-8-9-10-11-13)

    hazır okumaya başlamışken "kurucu parti" konulu makaleler de ilgi çekebilir. sovyet kurucu partisi ve onun chp ilişkileri mesela çok aydınlatıcı olabilir.


    (dunyanin butun sabahlari - 10 Haziran 2014 14:25)

  • comment image

    buradan kalkıp gitmiş bir içerikmiş. bu nedenle yeniden yapıştırmak gerekiyor:

    "1. güçlü ve sürekli milliyetçilik: faşist rejimler, sürekli olarak vatansever şiarlar, sloganlar, semboller, marşlar ve diğer ıvır zıvırı kullanma eğilimindedir.

    2. insan haklarının aşağılanması ve hor görülmesi: düşmandan korku ve güvenlik ihtiyacı nedeniyle, faşist rejim altındaki insanlar, 'ihtiyaç' gereği belirli durumlarda insan haklarının göz ardı edilebileceğine ikna edilirler. insanlar işkence, yargısız infaz, siyasal suikast, uzun süreli gözaltı gibi uygulamalara karşı başını başka tarafa çevirme, hatta bunları onaylama eğilimindedir.

    3. düşmanların/günah keçilerinin birleştirici bir neden olarak tanımlanması: ülkenin güvenliğini ve bütünlüğünü tehdit eden düşmanın ortadan kaldırılması için insanlar histerik kalabalıklara katılıp sokaklara dökülür; bu düşman tanımının içinde ırksal, etnik ya da dinsel azınlıklar, liberaller, komünistler, sosyalistler, teroristler, vs. vardır.

    4. ordunun ve militarizmin yüceltilmesi: yaygın yerel sorunlar olduğunda bile, orduya hükümet bütçesinden aşırı miktarda pay verilir ve yerel gündemler göz ardı edilir. askerler ve ordu hizmetleri alabildiğini yüceltilir.

    5. cinsel ayrımcılığın şahlanışı:faşist ulusların hükümetleri, neredeyse tamamen erkek-egemen olma eğilimindedir. faşist rejimlerde, geleneksel cinsiyet rolleri daha katı hale getirilmiştir. kürtaj karşıtlığı ve homofobi had safhadadır.

    6. kitle iletişim araçlarının kontrol altına alınması: kimi zaman medya hükümet tarafından doğrudan kontrol edilirken, diğer durumlarda dolaylı olarak diğer genelgeler, mevzuatlar, sempatik medya temsilcileri ya da yöneticileri tarafından kontrol edilir. sansür, özellikle savaş dönemlerinde oldukça yaygındır.

    7. ulusal güvenlik takıntısı: "korku" hükümet tarafından, kitleler üzerinde harekete geçirici bir araç olarak kullanılır.

    8. din ve yönetimin içiçe geçmesi: faşist ulus hükümetleri, ulus içindeki en yaygın dini, kamuoyunu manipüle etmek için bir araç olarak kullanır. dini retorik ve terminoloji, dinin ana doktrinlerinin hükümet politikalarına veya eylemlerine tamamen karşıt olduğu durumlarda dahi, hükümet liderleri tarafından yaygın olarak kullanılır.

    9. özel sermayenin gücünün korunması: faşist uluslardaki sanayi ve iş aristokrasisi, sıklıkla hükümet liderlerini iktidara getirenlerdir. bunu hükümetle iş dünyası arasında karşılıklı çıkara dayalı bir ilişki tesis ederek ve belli bir iktidar eliti yaratarak yapar.

    10. emek gücünün baskı altına alınması: faşist hükümete karşı tek gerçek tehdit emeğin örgütlü gücü olduğundan, işçi sendikaları ya tamamen saf dışı edilir ya da şiddetle baskı altına alınır.

    11. aydınların ve sanatın küçümsenmesi: faşist uluslar, yüksek öğrenim ve akademiye karşı açık bir düşmanlığı körükler ve teşvik eder. profesörlerin ve diğer akademisyenlerin sansüre uğraması, hatta tutuklanması yaygındır. sanatta ifade özgürlüğü açıkça saldırı altındadır ve hükümetler genellikle sanata bütçe ayırmayı reddeder.

    12. suç ve cezalandırma ile baskı altına alma: faşist rejimlerde, polislere kanunları zorla uygulamaları için neredeyse sınırsız bir yetki verilir. insanlar genellikle, polisin suistimallerine göz yummaya ve hatta vatanseverlik adına sivil özgürlüklerden feragat etmeye razı olur. faşist uluslarda, sınırsız güce sahip ulusal bir polis kuvveti vardır.

    13. adam kayırma ve yozlaşmada sınır tanımama: faşist rejimler neredeyse her zaman, yönetim kadrolarına birbirini atayarak hükümetin güç ve otoritesini onları hesap vermekten korumak için kullanan bir grup ahbap ile müttefikleri tarafından yönetilir. ulusal kaynakların ve hatta hazinenin tahsisi ya da bunların hükümet liderleri tarafından açık bir şekilde gaspı, faşist rejimlerde rastlanmayan bir olgu değildir.

    14. hileli seçimler: faşist uluslardaki seçimler bazen tamamen göz boyama amaçlı yapılır. diğer zamanlarda ise seçimler, çamur atma kampanyaları, hatta muhalefet adaylarının öldürülmesi, seçmen oylarının ve seçim bölgelerinin kontrolü için yasama kurumlarının alet edilmesi ve medya manipülasyonu gölgesinde yapılır. faşist uluslar, tipik olarak kendi yargı sistemini seçimleri manipüle ya da kontrol etmek için kullanır."

    kaynak:
    http://www.bianet.org/…e-fasizmin-14-temel-ozelligi


    (loststone - 19 Aralık 2014 20:57)

Yorum Kaynak Link : faşizmin 14 karakteristiği