eran creevy'nin yönettiği, başrollerini james mcavoy ve mark strong'un paylaştığı, 2012 yılında gösterime girecek aksiyon/suç filmi.

(justicar - 18 Kasım 2011 10:05)

klasik bir film. buradaki "klasik" olumlu anlamda söylenmemiştir. bir eleman var. şüphesiz o bir polis. hırslı. yetenekli. gözü kara. capcanlı. cesaretli. ama aynı zamanda fazlasıyla takıntılı. başka bir eleman var. şüphesiz o da katil-soyguncu. tahmin edeceğiniz gibi bu polis bu soyguncuyu yakalayıp adalete teslim etmeyi kafasına koymuş. adeta bu adamla kafayı bozmuş, her dakikasını bu herifi düşünmekle geçirmekte. öyle ki belinde silahı yokken bu silahlı ve haliyle tehlikeli adamı kovalar, tam yakalayacakken adamın silahına yenik düşer. adam nedense (neden, harbiden neden?) polisi öldürmez, bacağından vurup kaçar. üç sene sonrasına ışınlanırız. bu polis hala bu adamla ilgilenmektedir. bir fırsat bulur adamı yakalamak için. eski defterler tekrar açılır.

eran creevy'nin kotardığı welcome to the punch başarısız bir film. özgün karakter yaratamamakta, karakter yaratamadığı gibi atmosfer ve olay da yaratamamakta. bomboş bir film olmuş. hollywood filmleri var. beş yüz bin tane kurşun sıkılır, şarjör hiç bitmez, bu kurşunlar da karşıdakine hiç değmezler nedense. adam kurşunların önünden geçer, hiçbiri kendisine isabet etmez. işte 70'lerde, 80'lerde sıkça yapılan bu hatayı creevy 2012'de yapmış. tam birinci saatte bu tür dandik sekanslara denk gelmek mümkün. eğer filmi buraya kadar hala ciddiye almışsanız bundan sonra ciddiye almanız imkansız hale geliyor. ki zaten daha öncesinde sıkça "nasıl bir film bu? bunlar nasıl polislerdir?" cümlelerini sıkça tekrarlatıyor ve ciddiyet yitiriliyor.

kadrosu sağlam. takıntılı polis rolünde james mcavoy, soyguncu-katil rolünde mark strong ve polisin (mcavoy'un canlandırdığı polisin) flörtü polis rolünde andrea riseborough hemen unutulacak performanslar sergilemişler. filmde peter mullan'ı da görmekteyiz. kısacası her açıdan dandik bir film. baştaki ingiltere manzaraları güzeldi ama sonradan fazlasıyla kapalı mekanlara hapsediliyor film. müzikleri de fena değildi.

(sherlock holmes 90 - 13 Nisan 2013 02:32)

sıfır beklenti ile izlenip inanılmaz keyif alınan filmler listesine yüksek bir giriş yapan sinema eseridir. attığını vuran rambo'lara alışan sinema seyircisi acaba hayatında hiç ateş etmiş midir, ateş etmenin ne menem birşey olduğunu, nasıl değişkenlere sahip olduğunu bilir mi diye merak ettirir. ya da ne bileyim tamam onun tarafından yaklaşırsak her film simülatör tadında gerçekçi mi olmalıdır acaba ? velhasıl kelam, aldım elime cipsimi mis gibi izledim, keyif de aldım. arada böylesi de gerekli.

(fuleliadimlisagacik - 16 Nisan 2013 00:22)

oyuncu kadrosu sağlam, aksiyonu tatmin edici, klasik olsa bile ileride şaşırtan senaryosu ile son zamanlarda izlenecek eli yüzü düzgün en iyi filmlerden biri bence.

(stargate solucani - 22 Mayıs 2013 23:31)

james mcavoy müthiş oyunculuk gösterdigi film.

(nurky - 25 Ağustos 2013 20:13)

hayatımda izlediğim en gereksiz filmlerden biri. bunun gibi onlarca film var zaten piyasada. niye oturup aynısını yapma gereği duymuşlar? bir iki şehir manzarası ve müziği dışında ilginç hiçbir yanı yok. kurşunun havada yavaşlatılması efektleri falan kabak tadı verdi artık. yeni şeyler bulmalısınız.

(konserve ruhlar - 27 Ağustos 2013 21:59)

fragmanı daha eğlenceliydi diye düşündüğüm film. ne heveslerle izledim ama pek beklediğimi bulamadım. james mcavoy zaten ilk izlediğim günden beri epey sevdiğim bir oyuncu olduğundan, performans olarak çok iyiydi filmde. ama senaryonun klişeler denizinde boğulmasının önüne geçmek için yetmez. bir oturuşta izledim izlemesine ama ingiliz etkisiyle olsa gerek. zira sense and sensibilty'nin bbc uyarlamasında colonel brandon karakterine can veren david morrissey de vardı. (bkz: adamın dibi) ama dediğim gibi güzel kadro güzel film çıkarmıyor. keşke böyle olmasaydı, bu caanım kadroyla başka filmlerde görüşmek dileğiyle esen kalın efenim.

not: trance da bir köşede bekliyor. o da kötü çıkarsa james mcavoy filmlerine ara vermeyi düşünebilirim. neyse ki 'the conspirator` çok çok iyiydi de telafi oldu bana da.

(milly desalmado - 2 Eylül 2013 00:49)

öyle bir film ki; izlemiş olmama rağmen izlediğime dair bir kanıt bulunamıyor hafızamda.

(sakallis - 11 Kasım 2013 16:24)

her zamanki senaryolardan pek bi farkı olmayan, polis, siyaset ve kötü adam üçgeninde gidip gelen safi zaman kaybı olan film... onun haricinde^* james mcavoy ve mark strong işlerini iyi yapıyor...

(tombikpasta - 1 Aralık 2013 18:19)

eran creevy tarafınadan hem senaryosu yazılmış hem de yönetilmiş 2013 yılı yapımı polisiye film. konusu kısaca şu şekilde:

dedektif max lewinsky uzun süredden beri jacob sternwood isimli eski bir suçlunun peşindedir. herkesten uzak bir yaşam süren jacob, oğlunun polisler tarafından vurulmasıyla yeniden ortaya çıkar.

(bu tabanca bu cakmak - 11 Şubat 2014 16:29)

klasik ekşi sözlük hiç bir şeyi beğenmeme timi tarafından düşük oylanan film. imdb puanina da aldanmayın. mcavoy ve mark strong gayet olumlu performans göstermişler. alın çayınızı izleyin, izlettirin.

(ne zaman yazar yapacaksiniz la - 28 Nisan 2014 13:15)

tek saglam tarafi ismi olan bir film.

"allah'tan holivud var" dedirten yapimlardan. yoksa james mcavoy gibi adamlar nice - teknik - dandik filmde oynaya oynaya heba olacaklardi.

ana temasi: ingiliz polislerinin elinde silah olsa polisiye filmlerin cogu 90 degil 10 dakika surerdi!

(ses yalitimi - 24 Mayıs 2014 16:49)

mark strong abim var diye izledim. konu klişe tamam ama fena değildi aksiyonu. çerezlik bir filmdi zaten. amacını gerçekleştiriyor, arkadaşlarınızla izleyebilirsiniz 5/10

(ma lazi vore - 15 Kasım 2014 21:25)