tilda swinton'ın yeni filmi. pek de güzel bir trailer'ı var. olsa da izlesek.

(bisikletci - 27 Mart 2010 14:26)

(bkz: vagner love)

(the dark defender - 27 Mart 2010 14:35)

milano'nun mimarisi, san remo'nun dogasi, akdeniz yemekleri, yasak ask ve olum temalarini cok guzel birlestirip, muthis kareler ile sunan nefis bir film. her seyiyle "vurucu" bir film.

ayrica inception'un finalini ove ove bitiremeyenler bir de bu filmin sonunu gorsunler derim.

(le spleen - 8 Ağustos 2010 09:05)

dslr reklamıymışçasına bol dar net alan derinligi (depth of field) ile çekilen sahneleri ile kritiklerden çok övgü kazanan bana da iç geçirten filmdir. film çeken dslr'ı olan insanlara yönelik bir film olduğunu tahmin ediyorum.

(horni - 14 Kasım 2010 20:48)

aşkın sadece animalist seks olarak tasvir edildiği, bu aşkın da ölüm karşısında haksız yere yüceltilmesi dışında çok da rahatsız etmeyen, emma'nın ceren antonio'nunsa fikret'i oynadığı filmdir.

(bkz: mustafa hakkında herşey)

(kandaz3 - 3 Aralık 2010 00:43)

--- spoiler ---
ataerkil köklü italyan ailesinde büyükbabanın ölümü ile ailedeki, ataerkil bakış açısına göre, herşeyin yıkılıp dökülmesini anlatan film ^**** .... ancak konuyu anlamıyor, görmüyor, izlemiyorsunuz ....

zira oldukça görüntülere dans ettiren ışık, müzik ile görüntüleri izliyosunuz sadece ... aklınızda sadece tuhaf, androjen güzelliği ile tilda, akdeniz yemekleri, doğa, kübizim, recchi ailesinin güzel evi, anlamsız seks sahnesi kalıyor .....

tilda'yı sevenlerin, tilda'nın oynadığı filmleri bilenlerin yadırgamayacağı tuhaf güzelliği olan ve kendini seyrettiren, final sahnesindeki müzik ve görüntü senkronundan sonra iyi filmiş dedirtten film ...
--- spoiler ---

http://www.imdb.com/title/tt1226236/

(ride - 11 Aralık 2010 19:51)

filmin, digerlerinden farkli kilan en güzel özelligi, izleyiciye gercekten izleyici, gözlemci hissi vermesi.

--- spoiler ---
bir ailenin hayatina bir yerden daliyorsunuz ve size filmin basinda konu hakkinda gerekli tüm veriler verilmiyor, aksine filmin devaminda bircok seyi ögreniyorsunuz. örnegin basroldeki tilda swinton'un italyan olmadigini farkediyorsunuz ancak rus oldugunu filmin yarisina yaklasirken ögreniyorsunuz. yine ayni sekilde filmin basinda bahsi gecen ogul ile asci arasindaki yarisin ne yarisi oldugu detayi gözümüze sokulmuyor, bilakis konu öylece birakiliyor.
--- spoiler ---

özetle film izleyiciye sunulmuyor, sergilenmiyor. izleyici izliyor, gözlemliyor.

(son kurabiye - 13 Aralık 2010 11:14)

tilda'nın san remo sokaklarında aşçı kovaladığı sahnede müziğin pek lezizce kullanıldığı güzel film.

(tripoli - 2 Ocak 2011 20:43)

hem filme, hem de tilda swinton'a asik olmus olabilirim. agir bisi yasiyorum :)

(kediaman - 5 Ocak 2011 15:56)

2011 golden globe odullerinde en iyi yabanci film dalinda aday gosterilmis. alsin bence.

(vixin - 10 Ocak 2011 21:50)

eğer bu bir filmse.. şu ne, iyi de bu ne.. hissinin bedeni işgal ettiği vaziyete verilen isimdir i am love. acep ne yazsam da ağırlığı altında ezilmekten bir parça yırtsam, diye düşünürken.. final sahnesi gözlerimin önünden aktı bir kez daha, derken bir kez daha.. derken bir... ne kadar vakit geçti anımsamıyorum, öyle donmuş, ekrana bakıyordum.

(acparantez - 13 Ocak 2011 00:07)

bitişinde uzun süre konuşamadığım ve hatta yutkunamadığım film. final sahnesiyle donup kaldım adeta. kesinlikle sinemada izlenmesi tavsiye edilir.

(montag - 13 Ocak 2011 22:56)

(bkz: i am love)

(eksi daglarinin aslani - 16 Ocak 2011 10:21)

saldıray abi üstadımızın "yemyeşil kırlarda neşe içinde sevişeceğin günler yakındır züleyha" ifadesini fiiliyata döken film.

(eksi daglarinin aslani - 16 Ocak 2011 20:19)

kusursuzluğun olmadığı iddiasına bir cevap i am love. mantığın çerçevelediklerini ayrıntılar kışkırtıyor.

--- spoiler ---

sivri köşeli yuvanın devamını getirecek dişinin yuvaya dahil olduğunu gün, fitil ateşlendikten sonra rolü sona erecek ateş de fırını hazırlıyor. köşeler kendilerine bağlı olanlardan birini kurban ederken netlik dışındakiler yapaya ve köşelere sarılıyor, netlik içindeyse köşelerinden sıyrılmış eşofmanlıdan onayı alan dar etekli tutsak, asıl adını son kez söyleyen en samimi dostuyla vedalaşıp camları da aşarak doğaya, kendisine uçuyor.

--- spoiler ---

(el superagnostiko - 17 Ocak 2011 02:02)

oldukça etkileyici, izlendikten 3 gün sonra bile akıldan kolay kolay çıkmayan bir film.

(martini bianco - 18 Ocak 2011 08:53)

son dönemdeki inception, black swan vs. gibi sinema gösterisi olmayan, dupduru ama bir o kadar da rahatsız edici bir film.

beden diliyle iletişim kurabilen, hatta bazen kurmasına da gerek kalmayan italyan aristokrat burjuvazisinin can sıkıcılığı ve otoriterizmi içinde yaşayan rus emma, aşk ve ölümle birlikte gelen uyanışla isyan ederek yeniden halkın arasına karışması olarak özetini geçmek mümkün filmin ama filmde pastoral seks bile bir gerilim nesnesi olmuşken haksızlık olur. akıldan çıkacak gibi değil.
bir de diyalogların azlığıyla, konuşmayı sevmeyenlerin daha bir sevebileceği bir film. burjuvazi planlı, programlı, saatli yaşıyor zaten, ticari anlaşmalar ve iş haricinde pek konuşmasına gerek yok, geriye kalanlar da konuşmak yerine yaşamayı tercih ediyor.

tabii ki tilda swinton'a aşık olmamak imkansız. 50 yaşında kadın lan! kıskandım yeminle.

(malloryknox - 18 Ocak 2011 14:26)

insana sinematografi orgazmı yaşatan film. uykuyla uyanıklık arasındaki his gibi, buğulanan, netleşen, küçük ayrıntılarda gezinen harika bir görselliği var. özellikle bu küçük ayrıntılara dikkat ettiğinizde filmin içindeymişsiniz hissi uyanıyor. betta aileye çektiği fotoğrafı göstermek için paketinden çıkardıktan sonra görüntü paket kurdelasını alıp eline hızlı hızlı dolayan emmaya odaklanıyor mesela. o masada oturuyormuşsunuz da bi an gözünüz o ele kaymış gibi.
ve tilda swinton dünyalı olmayan güzelliği, hali tavrıyla filmin görselliğini başka bir boyuta taşıyor. filmle beraber ondaki küçük ayrıntılara, değişimlere, durgunluklara da dikkat etmeye başlıyorsunuz. yanında ingilizce konuşulurkenki yabancılaşmışlık ve dışlanmışlık ifadesi gibi anlık ama etkileyici mimiklerle tüm film boyunca arz-ı endam eyliyor. filmle bir bütün oluyor, onun içinde eriyip gözde harika bir tat bırakıyor. özellikle gecenin bi yarısı izlenmeli bu film. izleyip uyuyacaksın ki o tat kalıcı olsun.

(submarine - 22 Ocak 2011 15:22)

filme ismini verirken yönetmenin akıl tutulmasına yakalanmış olduğunu düşündüren film. aslında filmin ismi anamın çorbası olmalıydı.

(nick cave and the sad seeds - 22 Ocak 2011 18:13)

yazılar aktıktan sonra da izlenilmesi gereken bir hoş film. sinemada izleyeceklere, film biter bitmez tabakhaneye koşanlar için söylüyorum.

(susam krokan - 24 Ocak 2011 18:07)