lazlar kafkaslar'da, karadeniz'de sadece belli bölgeleri mesken tutmuşlardır. (kendi başlığı altında incelenmiş daha yazmayacağım)
karadeniz'de ise bu yerler şunlarla sınırlıdır: artvin-hopa, artvin-arhavi, rize-pazar, rize-fındıklı, rize-ardeşen.
bunların da sırasıyla lazca isimleri şöyledir: xopa, arkabi, atina, vie (bu isimdeki bir harfi doğru göremiyor olabilirsiniz, yaklaşık olarak "vitsze" diye okunuyor), artaşeni.

(misanthrope - 6 Eylül 2009 07:57)

(bkz: la zona)

(right click - 22 Ağustos 2010 13:02)

marsis in komoxtu ora (zamanı geldi) albümünde yer alan çok hoş bir şarkıdır.

"man var vore xvala.mskva pukirepes govoqup.kvinçiş ostvinus meakte.mortcis vaper govaxel.tcumani ixis movoqup......"

"ben yalnız değilim. güzel çiçekler arasında geziyorum.kuşun ötüşüyle eğleniyorum.küçük dalları okşuyorum.sabah rüzgarla geliyorum.."

(frusciantegreenie - 22 Mayıs 2012 22:38)

antalya ayyas meyhane ve laz ziya'nin yerinde çalan fasılı karadeniz muzigiyle birleştirmiş guzel insanlar. antalya'nın yerel kanalı vtv'de de programları var.ozlenen karadeniz ruhunu getirecekler gibi önümüzdeki senelerde.

(ordandirbundanda - 8 Mayıs 2014 20:46)

lazların anavatanı kabul edilen bölge.
sınırlarını bilmesem de doğuşuyla ilgili şu masalı^* çok beğendim. (kitaptaki türkçe çevirisinden aynen)

"zaman kavramının yeni yeni başladığı, adaletin bilek zoru ile dağıtıldığı bir dünya evresinde tanrı kullarına acımış. "birbirlerini toprak için öldürmesinler" deyip her millete yeteceği kadar toprak dağıtmış.
ama bir yedi kardeş varmış ki, o savaş senin bu savaş benim, cepheden cepheye koşup insanlara kılıç zoru ile adalet dağıtıyorlarmış. tanrı'nın toprak dağıtımında bu yedi kardeş yine cephede savaşıyorlarmış ve tanrı da nedende bu yedi kardeşi unutuvermiş. masal bu ya, savaşları bitip, dünyaya barışın geldiği o günlerde, yedi kardeşte kılıçlarını bırakmışlar. geldiklerinde herkes tarlasında tapanında çalışıyor barış içinde yaşıyormuş. tanrı'nın onlara toprak ayırmadığını öğrenince çok üzülmüşler. huzura gidip dert yanmışlar.
tanrı buna üzülmüş ve demişki onlara, "madem siz bunca savaşlar yaptınız, haklıyı haksızı birbirinden ayırdınız. bunca zaman dünya üstünde adalet dağıttınız, bende size, kendime ayırdığım toprakları veriyorum.orası öyle bir yer ki, cennet ve cehennem iç içedir. ona değer verirseniz, onun güzelliklerini korursanız size cennet, eğer hoyratça kullanır, topraklarımı tahrip ederseniz size cehennem olur. bu topraklar size benden bağış, çocuklarınızdan emanet olsun" demiş.
işte bu topraklar lazona imiş ve yedi kardeş de lazlar'ın ataları olurmuş.

(mjora - 8 Ocak 2006 14:32)