La femme de Gilles (~ Gilles'in karisi) ' Filminin Konusu : İki dünya savaşı arasında, Fransa'nın kırsal bölgesi... Elisa, kocası ile birlikte bir madende yaşamaktadır. Yakında dünyaya getireceği bebeği için çok heyecanlıdır. Fakat bu keyifli bekleyiş esnasında Elisa'nın içini sıkıntılı bir şüphe kaplamaya başlar. Hayatında önem verdiği iki insan, eşi ile kız kardeşi arasında bir ilişki olduğundan şüphelenir.Bazı olaylar kadının haklı olduğunu hissetmesine yol açar. Fakat Elisa aldatılan, kaybeden kadın rolünü benimsemek yerine eşini yeniden kazanmak için mücadele etmeye karar verir.
Ödüller :
My Life Without Me(2003)(7,6-23104)
Darling(1965)(7,2-5136)
XXY(2007)(7,1-12222)
La demoiselle d'honneur(2004)(6,7-2475)
La fille inconnue(2016)(6,5-5758)
Place Vendôme(1998)(6,5-1876)
Fleuve noir(2018)(6,2-752)
!f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali : "Golden Tulip"
Venedik Film Festivali : "C.I.C.A.E. Award"
emmanuelle devos un ilginç oyunculuğu için izlenmesi gereken filmlerden biri.. bir diğeri de sur mes levres
(blueclue - 8 Eylül 2006 01:11)
izlememin üzerinden 1 yıl geçmiş olmasına rağmen, bir arkadaşımın hatırlatmasıyla aklıma yine düşen, aradan geçen zamanda aslında ne kadar da içime işlemiş olduğunu fark ettiğim film. hatırladıktan sonra bütün gün "ne filmdi yahu" diye düşünüp durdum.
(turna - 6 Kasım 2006 01:26)
filmin yönetmeni frédéric fonteyne belçikalı dır film de belçika ana olmak üzere fransız isveç italya belçika ortak yapımıdır
(venus in furs - 21 Mart 2008 22:07)
yönetmeninin, ey kadınlar kocalarınız sizi aldatırsa sakın itiraz etmeyin, isa mesih olarak göğe yükseleceksiniz, mesajı verdiği film.
(xtr - 22 Mayıs 2008 15:35)
mide bulandirici bi film. gereksiz de ayrica. yani bi kadinin ne kadar alcalabilecegini, bi erkegin ne kadar serefsizlesebilecegini 2 saat boyunca seyretmenin bi anlami var mi ucuncu sayfa haberlerindeki iki satirlik haberler dururken?--- spoiler ---bak ya! kadina sinir oluyorum dusundukce. herif kadini kizkardesiyle aldatiyo, bi de gelip bunu bi guzel anlatiyo karisina, karisi da sakin sakin dinleyip adami teselli ediyo. ustune bi de adam isi abartip muteakip gelismeleri de karisina iletiyo ve de kizi takip etmeye baslayacagini soyluyo kiskancligindan, ve karisi ne diyo? "seni gorurse onu kaybedersin. ben takip ederim."ve kucaginda birkac aylik cocuguyla sokaklara dusuyo vs. igrenc.--- spoiler ---ustelik adamda erken bosalma sorunu var. ha!
(twodimensionprism - 6 Temmuz 2008 05:16)
inanilmaz gercek, gercek oldugu icin acitan film. olayin ozeti sudur:- "i was a complete jerk to you"+ "not completely, if you can say that"
(lucifer s smile - 15 Temmuz 2008 10:19)
emmanuelle devosun filmdeki rolunun psikanalizinin yapilabilecegi bas yapit.(bkz: tebrik etmek)
(kopuklubira - 20 Kasım 2009 22:02)
her ne kadar karakterlerle empati kuramasam da karakterlere sempati besleyemesem de yine içine çekmiş filmdir beni.ayrıca her sahnesi fotoğraf karesi gibi olan filmlerdendir, görsellik üst düzeydedir bir kaç kareyi, işte mutluluğun resmi bu diye yedirebilirsiniz hikayeden hiç haberi olmayan birine.--- spoiler ---final sahnesi filme 1-2 seviye birden atlatıyor, elisa*in karısı`'ya az da olsa saygı duydurtuyor.bu arada bebeğin durumuyla elisayla gillesin evlilikleri paralellik gösteriyor gibi geldi bana. hamilelikte victorineile gillesin ilişkisinin başlaması, kadının kıllanmaya başlaması, çocuğun doğumudan kısa bi süre sonra adamın itirafı, kadının ağlayan çocuğu susturmaya çalışması sürekli, onu bir yükmüş gibi hep yanında taşıması, finalden önceki o huzurlu sahnede her sorun çözülmüş gibi görünürken çocuğun neşeli olması ve yürümeye başlaması. kadın intihara giderken hiç görünmemesi falan filan. ama sadece zamanın akışını göstermek için de kullanılmış olabilir ama o konuda mevsimlerden çok iyi yararlanmıştı zaten yönetmen.--- spoiler ---o değil de başrol oyuncusunu acayip hilal cebeciye benzettim ben bu filmin.
(mch - 2 Nisan 2012 17:09)
fr. gilles'in hatunu, kadini, karisi, herbi$eyi. clovis cornillac'in salak koca gilles rolunde kar$imiza ciktigi, emmanuelle devos'nun ise fedakar e$ elisa'ya can verdigi, laura smet'nin de fettan seksi kizkarde$ victorine'i canlandirdigi, frédéric fonteyne'in yonetip, kendisine de kucuk bir rol verdigi 2004 yapimi, 1940'larda gecen bir fransiz filmi. yirmidorduncu uluslararasi istanbul film festivali'nin yari$ma filmlerinden. ba$arilar diliyoruz kendisine..http://www.lafemmedegilles.com/
(freak - 12 Nisan 2005 23:57)
yirmidorduncu uluslararasi istanbul film festivalinde altin lale ödülünü kohi jikouyla paylasmistir.
(umka - 16 Nisan 2005 21:10)
acı bir şiir gibi bu film, ya da mideye yumrugu oturtuyor denebilir kestirmeden: hani içine atlayıp da degistirmek istersiniz bazı filmleri ama kılınızı kıpırdatamazsınız, o da perdeden sizi tokatlamaya devam eder. ve aslında karmaşık bir durum yoktur ortada, en sıradan duygular, en bilindik korkularla bile insanı hala allak bullak edebiliyordur sanat.
(sunrise - 31 Ekim 2005 00:04)
sessiz sedasız gösterime girmiş olan festival filmi, istiklalde alkazar semalarından göz kırpmaktadır bize.
(ride - 31 Ekim 2005 11:57)
filmi anlamayanlar için:--- spoiler ---3 çocuk da giles'den değil o tarlada sürünen genç askerdendir,üçü de sarışın, ne anneye ne babaya benziyor..filmin sırrı da budur yani--- spoiler ---buyrun bakalım..
(ox - 31 Ekim 2005 22:21)
kadınların gözleriyle konuştuğuna işaret eden bir filmdir kanımca.
(she s a maniac - 7 Kasım 2005 22:43)
bu filmi izlerken ilginc bir şekilde aklima hep hulya avsar takildi. başroldeki kadın da fena halde hilal cebeci ye benziyordu. bunun yaninda görsellik açısından mükemmele yakın duran film, karakterlerin iç yapısını anlatmaktaki başarısının yanında, fedakarlik kavramini sorgulayan ender güzel fimlerden.
(non person - 18 Kasım 2005 09:16)
--- spoiler ---kadının kocası, kadının kardesiyle yatıyor ve kadın kocasını geri kazanmaya calısıyor--- spoiler ---gercekten boyle kadınlar var mı... icler acisi.
(ndugu - 24 Kasım 2005 10:49)
izledikten günler sonra bile bellegimden cikmayan bu film, bir kadinin neler yapabilecegini, ama yaptiklarinin kendinden neler neler goturdugunu en carpici bicimiyle anlatmaktadir. son sahnedeki cekim bir harika. filmin muzik cd'sini bulsam hemen alacagim ama gunlerdir aramama ragmen yok ortalikta oyle bisi.
(mikaella muller - 24 Kasım 2005 18:13)
the heart of me yı hatırlatır
(eirene - 3 Aralık 2005 15:54)
la fam dö jil deyü telaffuz ediliyor. imdbden aldığım malumata göre pek kimse iplememiş filmi. ipleyeceklerdir. sen tut gil-les diye bişiyi jil diye seslendir, fransız işi işte. eskimiş çorap gibi, ne o öyle jil. bu isimsel takışmış takıntıyı bir kenara bırakırsak, muazzam bir film. aradığım tahlil-i karakteri bulduğum film. birileri askerin uşakları filan demiş, askerin saç renginden, keratininden aloesinden nasıl emin olabilmiş pek meraktayım. sanki hatun da albino idi, ondan ufaklıklar öyle sararmış. ama doğruya doğru, o asker oraya ekseriyetten konmamış. bir şeyleri simgeliyor. zannımca sahnedeki tüfek o, lakin patladığını seyrederken göremiyorsunuz. filmi izledikten sonra bazı bazı düşünürken kafanıza patlıyor. *
(daphne - 5 Aralık 2005 19:59)
cok da basarili bir konu degildir, hatta belki de turkiye'de cekilse cogu kisinin izlemeye bile gitmeyecegi bir konudur ama film bu kadar da kotu degildir. mesela film bazi ayrinti sahnelerinde yavas cekime gecer ki bu sahneler tadindan yenmez.
(kudra - 29 Mart 2006 01:04)
Yorum Kaynak Link : la femme de gilles